EKSİKLİĞİN KENDİ G Ü C Ü Y O K T U R Hayatımız boyunca yararlanabileceğimiz sonsuz kayna
ğın varlığını anladıktan sonra eksiklikten nasıl korkabiliriz?
İnsanın hırsı, gelecek korkusu ve güvensizlikten kaynaklan
maktadır. Bu korkuyu yenmek için güvenliğinizin Tanrı'ya
ait olduğunu, dış etkenlere bağlı olmayan içsel bir durum ol
duğunu bilin.
Eksiklik bir durum değil, düşüncelerin eğilimidir. Ha
yattaki her şey aşın bolluğa yönelir. İnsan korkarak bu bol
luğu kısmaya çalışır her zaman.
Geçen gün bir greyfurtun içinde kaç çekirdek olduğunu
saydım; tam altmış beş tane idi. Çekirdeksiz greyfurtlardan
önce, eski günlerden kalma bir greyfurt olmalıydı bu. Doğa,
yaratılışın her bölümüne gelecek bolluğun tohumlarını sağ
lamaya niyetlenmişti. Bugün her şeyi sınırlıyoruz, greyfurt
taki çekirdekleri bile! İnsanlara çalışmamaları, ekip biçme
meleri için para veriliyor ve genelde fikir üretmelerine engel
olunuyor. Tüm bunlar Hayat'ı sınırlamaya yönelik tavırları
temsil ediyor. Hayat'ın bolluğuna güvenin, kaybetmekten
korkmaya gerek olmadığını göreceksiniz. Bolluğu düşünün!
Hayat'ın bolluğunda yaşayın. Ağaçlarda kaç yaprak olduğu
n u , sahildeki kumların sayısını, binbir çeşit çiçekleri ve bit
kileri d ü ş ü n ü n . Hepsinde bolluk var. Bolluk, Hayat'ın bir ni
teliğidir ve bu yüzden sınırsızdır. Kendini-yönetme yoluyla
bunu deneyimleyebilirsiniz.