"Büyük bir kaşık alıp hayatımı karıştırdınız" diyordu. "Yılda bir kez zihinsel envanter çıkarmakla ilgili sözlerinizdi beni etkileyen. Söylediğinizi yaptım, alışkanlıklarımı gözden geçirip onların gerçekten istediğim şeyler olup olmadıklarını sordum kendi kendime. Fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak bana yararlı olup olmadıklarını düşündüm. Hatta bir adım daha ileri gidip alışkanlıklarımın zaman zaman başkalarını kızdırıp kızdırmadığını düşündüm. Sürekli olumsuz düşü nüp, kötümserliğe kapılıp; kendimden, başkalarından ve ge lecekten kuşku duyarak, bu zihinsel alışkanlıklarımla kendi mi tahrip eden tohumlar ekip ekmediğimi sordum k e n d i m e .
S o n r a dikkatle beslediğim bu alışkanlıkları sürdürmek iste
yip istemediğimi düşündüm. Hayatımın büyükçe bir kaşıkla
karmakarışık edildiğini hissettiğim an buydu! Her şey oda
nın ortasındaydı ve zihinsel evimde yaşamaya yeniden baş
layabilmek için önce ortalığı bir düzene sokmam gerekiyor
du.
Önce, bir günümün envanterini çıkardım; bir felaketti.
Yıllar geçtikçe akıllanmadığım ortadaydı. G ü n ü m şöyle geçi
yordu:
G ü n e , pijamayla kapıya gidip, ilk sayfada hangi kor
kunç felaketlerin yer aldığını görmek üzere gazeteyi gözden
geçirerek başlama alışkanlığım var. -'Güne gerçekten böyle
mi başlamak istiyorum?' diye sordum kendime. Sonra, dişle
rimi bile fırçalamadan bir sigara yakıyorum ve başım dönün-
ceye kadar dumanı ciğerlerime çekiyorum. Bunun benim için
çok kötü olduğunu söylüyorlar ve bundan suçluluk duyuyo
rum. 'Bu alışkanlığı sürdürmek istiyor muyum gerçekten?'
diye düşünmeye başladım. Sonra sabah boyunca on fincan
kahve içiyorum. Bunun için de huzursuz oluyorum, ama bir
alışkanlık bu. Sigaraya uzanırken otomatik olarak fincana
da uzanıyorum. Birbirlerini tamamlıyor gibi görünüyorlar.
Bunu yıllardır yapıyorum. 'Neden?' diye düşündüm yeniden.
184
"Öğle yemeklerini yememe alışkanlığım var. Yapacak o ka