Anatomiye giRİŞ



Yüklə 1,4 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə247/293
tarix02.01.2022
ölçüsü1,4 Mb.
#50931
1   ...   243   244   245   246   247   248   249   250   ...   293
Karaciğer Ve Safra 
 
Karaciğer, vücudun hemen bütün sistemleriyle ilişkisi bulunan ve son derece karmaşık ve 
önemli fonksiyonları olan bir organdır. Karaciğerin, karbonhidratların depolanması ve 
metabolizmalarının kontrolü, safrayapımı, keton bileşiklerinin yapımı, plazma proteinlerinin 
sentezi, çeşitli ilaç ve zehirlerin detoksifikasyonu, üre yapımı, bazı hormonların inaktivasyonu, 
yağ metabolizması gibi fonksiyonları vardır. Karaciğerin bu önemli fonksiyonları başlıca üç 
grupta toplanabilir. Bunlar; 
a. Kanın depolanması ve filtrasyonu ile ilgili olan vasküler fonksiyonlar 
b. Sindirim sistemiyle ilgili olarak safra yapımı ve sekresyonu fonksiyonları 
c. Tüm vücut dokularıyla ilgili olarak metabolik fonksiyonları 
Konumuz sindirim sistemi olduğundan, diğer görevleri üzerinde durmayarak, karaciğerin 
safra yapımı ve sekresyonundaki rolünü inceleyeceğiz. 
Karaciğerin fonksiyonel birimi lobül'dür (lobule). Bir lobülün yapısı, kan damarları ve biliyeri 
sistem şematik olarak gösterilebilir. Her lobülde bir sentral vena bulunur. Ve n a c e n tr a l i s, 
ve n a h e p at i ca' ya, bunlar da ve n a c ava' ya eklenirler. Sentral venaya çok sayıda venöz 
(hepatik) s i n u s o i d ' ler açılır. Bu sinuzoidler portal venüllerden kan alırlar.  İki venöz 
sinuzoid arasında hepatik hücreler yer alır. Bu hücreler genellikle iki tabaka halinde 
dizilmişlerdir ve iki komşu hücre arasında ince bir safra kanalı ( ductus biliferi ) uzanır. 
Karaciğer hücreleri tarafından sürekli olarak sentezlenen safra bu kanala verilir. Safra bu ince 
kanallar boyunca akarak terminal safra kanallarında toplanır. Bir yüzeyleri ince safra kanalına 
bakan karaciğer hücrelerinin diğer yüzeyleri venöz sinuzoidlere bakar. Hücrelerin bu yüzeyleri 
ile sinuzoid arasında çok ince bir boşluk uzanır ki, buna Disse  boşluğu adı verilir. Venöz 
sinuzoidlerin çeperi iki tip hücreden oluşmuştur: tipik endotel hücreleri ve Kupffer hücreleri 
(fagositoz yeteneği büyük olan retikuloendoteliyal hücreleridir). Endotel hücreleri geniş porlar 
taşırlar. Lobüller arasındaki boşluklarda yer almış olan hepatik arteriyoller, sinuzoidlerle 
bağlantı kurarlar ve arter kanı, sinuzoid endotel hücrelerinin geniş porları sayesinde kolaylıkla 
Disse boşluğuna geçebilir. Lobüller arası boşlukta ayrıca terminal lenf damarları da yer almıştır. 
Terminal safra kanallarında toplanan safra buradan hepatik kanala verilir. Safra bundan sonra 
ya doğrudan duodenum içerisine akıtılır ya da safra kesesi (vesiafellea) içinde depo edilir. Safra 
kesesinin çeperi kolumnar epitel hücreleri, düz kas hücreleri ve elastik dokudan yapılmıştır. 
Safra kesesi içinde toplanan safranın suyu ve elektrolitleri vücuda geri emilirler ve safra burada 
10- 12 kat konsantre edilir. Gerektiğinde safra kesesinden çıkan safra, sistik kanal yolu ile 
hepatik kanalla birleşir ve bu ikisi birleşerek ortak safra kanalını (ductuschoiedochus'u) 
oluştururlar. Bu kanal da duodenuma açılır. Ortak safra kanalının duodenum ile birleştiği yerde 
 
155


bir sfinkter bulunur. Buna Oddi sfinkteri adı verilir. Safranın safra kesesinden duodenuma 
akmasında şu faktörler rol oynar: 
1. Mideden duodenuma giren kimus içindeki yağların uyarması ile duodenumdan 
Cholecystokinin - pancreozymin adı verilen bir hormon salgılanır. Kan yolu ile safra kesesine 
gelen bu hormon, kese duvarının kasılmasına ve içindeki safranın dışarı çıkmasına yol açar. 
2. Parasematik sinirlerin etkisiyle kese duvarı zayıf bir kasılma gösterir. 
3. Safra kesesi kasılırkan Oddi sfinkteri gevşer. Bu gevşeme safra kesesinden sfinktere olan 
nörojenik (sinirsel) veya miyojenik refleksler yolu ile olur. 
4. Duodenumda besin maddelerinin etkisiyle meydana gelen peristaltik kasılma dalgaları Oddi 
sfinkterine ulaşarak sfinkterin gevşemesine yol açarlar. 
Karaciğer hücreleri sürekli olarak safra sentezlerler. Günlük safra yapımı insanda ortalama 
600 ml kadardır. Ancak bu safranın içindeki su, sodyum klorür ve diğer elektrolitler safra 
kesesinde önemli ölçüde geri emilerek safra konsantre edilir. Safra içindeki maddelerden en 
çoğunu safra tuzları teşkil eder. Safrada bulunan öteki bileşikler bilirubin, kolesterol, yağ asitleri 
ve plazmanın elektrolitleridirler. Kolesterol safrada litrede 1 g kadar bulunur. Suda erimez, fakat 
safra içinde lesitin ve safra tuzları ile misellel yaparak erimiş halde bulunur. Eğer safra tuzlarında 
bir azalma olursa kolesterol çökerek safra taşlarını oluşturur. 
 

Yüklə 1,4 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   243   244   245   246   247   248   249   250   ...   293




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin