yapmıyor. Ancak vagus uyarılması; pankreasın sekretin'e karşı cevabını kuvvetlendiriyor. Etkili
bir uyarım için sekretin, kolesistokinin ve vagus siniri birlikte hareket etmelidirler.
Pankreas sekresyonunun da sefalik, gastrik ve intestinal evreleri vardır. Besinlerin görülmesi,
kokusunun alınması ile pankreasın uyarılması, sekresyonun sefalik evresidir. Çeşitli afferent
kraniyal sinirlerle vagus nükleusuna ulaşan impulslar, vagusun efferent akzonları ile ve
uçlarından asetilkolin salınarak pankreas hücrelerini doğrudan doğruya uyarırlar. Ayrıca vagusun
aktivitesi gastrointestinal hormonların salınmasını, örneğin gastrin salınmasını, uyarır; gastrin de
pankreasın egzokrin salgısını uyarır. Sonuç olarak, cefalik uyarılar pankreastan elektrolitlerin ve
enzimlerin salınmasını artırmaktadır.
Besinlerin pilorik antrum üzerine kimyasal etkileri, lokal sinir ağı yoluyla gastrin salınmasına
neden olur; gastrin de pankreası sekresyona sevk eder. Bu tür etki pankreas salgılamasının gastrik
evresidir.
Bağırsak çeperinin gerilmesi ince bağırsaklarda besinlerin kimyasal etkileri ve asit içeriğin
bulunması, ince bağırsak mukozasından secretin
(sekretin) ve kolesistokinin-pankreozimin
salınmasına neden olur. Bu hormonlar da pankreasın egzokrin salgısını artırırlar. Bu tür etkiler
pankreas sekresyonunun intestinal evresini temsil ederler. İntestinal evrede intestinal hormonların
salınmaları, sinirsel olarak (refleks yoluyla) olmaktadır. Zira vagotomi, atropin ve lokal
anestetikler, bu yollardan pankreasın uyarılmasını hissedilir derecede azaltır.
Dostları ilə paylaş: