Çocuk Kalbi


KÜÇÜK DUVARCI USTASI AĞIR HASTA



Yüklə 1,14 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə55/83
tarix25.02.2022
ölçüsü1,14 Mb.
#53085
1   ...   51   52   53   54   55   56   57   58   ...   83
Edmondo De Amicis - Çocuk Kalbi

KÜÇÜK DUVARCI USTASI AĞIR HASTA
18 Salı
Zavallı  küçük  duvarcı  ustası  ağır  hasta.  Öğretmen  gidip  onu  yoklamamızı
söyledi, biz de, Garrone, Derossi ve ben ona gitmeyi karar verdik. Stardi de
bizimle gelecekti ama, öğretmen ödev olarak Cavour Anıtının tasvirini verdi.
Tasviri doğru olarak yapabilmesi için Stardi’nin gidip onu yakından görmesi
gerektiğini  söylüyor.  O  gururlu  Nobis’i  de  bizimle  gelmesi  için  çağırmayı
denedik. Nobis bize:
– “Hayır!” dedi.
Votini de gelemeyeceği için bizden özür diledi, her halde elbisesini kireçle
lekelemekten  çekiniyor.  Şakır  şakır  yağmur  yağıyordu.  Yolda  yürürken
Garrone durdu ve ağzı ekmek dolu:
– “Ne satın alacağız?” derken cebindeki iki meteliği şakırdattı.
Hepimiz  ikişer  metelik  verdik  ve  üç  tane  kocaman  portakal  satın  aldık.
Tavan  arasına  çıktık.  Kapının  önünde  Derossi  ödül  olarak  verilen
madalyasını çıkardı ve cebine soktu. Bunu neden yaptığını sordum:
–  “Bilmiyorum”  diye  karşılık  verdi.”  Garip  bir  hava  yaratmamak  için...
Odaya madalyasıyla girmek bana daha nazik görünüyor.”
Kapıyı çaldık, babası geldi açtı, dev yapılı bir adam. Yüzü dehşetten allak
bullak olmuştu.
– “Siz kimsiniz?” diye sordu.
Garrone:
– “Biz Antonio’nun okul arkadaşlarıyız, ona üç tane portakal getirdik!”
Duvarcı ustası başını sallayarak;
–  “Zavallı  Tonio!”  diye  iç  geçirdi.  “Sizin  portakallarınızı  artık
yiyememesinden  korkuyorum!”  Bunları  söylerken  elinin  tersiyle  gözlerini
kuruladı.
Bize  yol  gösterdi:  Basık  tavanlı  küçük  bir  odaya  girdik.  “Küçük  duvarcı
ustası”  ufak  bir  demir  karyolada  uyuyordu.  Annesi,  yüzü  ellerinin  arasında,
yatağın  üstüne  kapanmıştı,  bize  bakmak  için  başını  hafifçe  çevirdi.  Odanın


bir köşesinde badana fırçaları, bir kazma, bir de kireç eleği duruyordu. Küçük
hastanın  ayaklarına  duvarcının  alçıdan  bembeyaz  olmuş  ceketi  örtülüydü.
Zavallı  çocukcağız  çok  zayıflamıştı,  yüzü  kireç  gibi  bembeyazdı,  burun
delikleri  kısılmıştı  zorlukla  nefes  alıyordu.  Sevgili  Tonino,  benim  iyi  kalpli,
neşeli,  küçük  dostum,  bu  halin  beni  ne  kadar  üzüyor,  senin  yeniden  yüzünü
tavşan gibi buruşturmanı görebilmek için neler yapmazdım ki, zavallı küçük
duvarcı ustası! Garrone yastığın üstüne, çocuğun yüzünün hemen yanına bir
portakal  koydu.  Koku  onu  uyandırdı  ama,  hemen  portakalı  almasıyla
bırakması bir oldu. Bir süre gözlerini kırpmadan Garrone’ye baktı.
Garrone:
– “Benim” dedi, “Garrone. Beni tanıyor musun?”
Antonio  belli  belirsiz  gülümsedi;  zayıf,  küçük  elini  güçlükle  kaldırdı  ve
Garrone’ye doğru uzattı. Garrone bu küçük eli kendi ellerinin arasına aldı ve
yanağını bu ellere dayayarak;
–  “Cesaret,  cesaret,  küçük  duvarcı  ustası!  Yakında  iyileşip  okula
döneceksin. Öğretmen seni benim yanıma oturtacak, memnun musun?” dedi.
Ama, küçük duvarcı ustası cevap vermedi. Anne hıçkırıklara boğuldu:
–  “Ah,  zavallı  Tonino’cuğum!  Zavallı  Tonino’cuğum!  Ne  kadar  iyi,  ne
kadar yürekli çocuk, ah, Tanrı onu bizden almak istiyor!”
Duvarcı ustası, ümitsizlikle:
– “Sus!” diye bağırdı, “sus, yoksa çıldıracağım.”
Sonra üzgün bir sesle bize:
–  “Gidin,  gidin,  çocuklar.  Çok  teşekkür  ederim,  gidin.  Burada  kalıp  ne
yapacaksınız ki! Teşekkür ederim, artık evinize dönün!” dedi.
Çocuk yeniden gözlerini kapamıştı ve ölüye benziyordu.
Garrone:
– “Size yardım edebilir miyiz?” diye sordu.
Duvarcı ustası:
– “Hayır, iyi kalpli çocuk, teşekkür ederim. Artık evlerinize dönün.” dedi.
Bizi  kapıya  kadar  götürdü  ve  arkamızdan  kapıyı  kapadı.  Daha  merdivenin
yarısına gelmemiştik ki birisinin seslendiğini duyduk.
– “Garrone! Garrone!”
Üçümüz  birden  aceleyle  geri  çıktık.  Birden  değişiveren  sesiyle  duvarcı
ustası sesleniyordu.
“Garrone!  Seni  adınla  çağırdı.  İki  gündür  tek  kelime  bile  söylemiyordu.
Seni  iki  kere  çağırdı.  Seni  istiyor,  hemen  gel,  ah,  Tanrım,  bu  iyi  bir  belirti


olsa bari!”
Garrone bizlere:
– “Hoşça kalın, ben burada kalıyorum.” dedi ve babayla birlikte eve girdi.
Derossi’nin gözleri yaşlarla dolmuştu. Ona;
–  “Küçük  duvarcı  ustası  için  mi  ağlıyorsun?”  dedim.  “Konuştu,  artık
iyileşecek”
Derossi:
–  “Buna  inanmıyorum”  diye  karşılık  verdi,  “Ama,  ben  onu
düşünmüyordum...  Garrone’nin  ne  kadar  iyi  kalpli,  temiz  yürekli  bir  çocuk
olduğunu düşünüyordum!” diye ekledi.

Yüklə 1,14 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   51   52   53   54   55   56   57   58   ...   83




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin