Çocuk Kalbi



Yüklə 1,14 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə81/83
tarix25.02.2022
ölçüsü1,14 Mb.
#53085
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   83
Edmondo De Amicis - Çocuk Kalbi

SON SINAV
7 Cuma
Bu sabah sözlü sınav yapılacak. Saat tam sekizde hepimiz sınıftaydık, saat
sekizi  çeyrek  geçe  de  bizleri  dörder  dörder  çağırmaya  başladılar.  Büyük
salona  üzerinde  yeşil  bir  örtü  bulunan  uzun  bir  masa  yerleştirmişlerdi,
masanın  çevresinde  de  müdür,  diğer  öğretmenler  ve  bizimki  oturuyorlardı.
Ben  ilk  çağırılanların  arasındaydım.  Zavallı  öğretmen!  Bu  sabah,  bizleri
gerçekten  de  çok  sevdiğini  anladım.  Diğer  öğretmenler  bize  sorular
sorarlarken,  o  gözlerini  kırpmadan  bizlere  bakıyordu.  Verdiğimiz
karşılıklardan  emin  olduğumuz  zaman  da  derin  bir  soluk  alıyordu.  Her  şeyi
hissediyordu ve:
–  “İyi,  hayır,  dikkatli  ol,  daha  yavaş,  gayret”  demek  için  bize  elleriyle,
başıyla  binlerce  işaret  yapıyordu.  Eğer  konuşabilseydi  bize  pek  çok  şeyi
fısıldayacaktı. Öğretmenin yerinde sınava giren çocukların babaları otursaydı
bundan  daha  fazla  yararları  dokunamazdı.  Herkesin  önünde,  belki  on  defa,
teşekkür ederim, öğretmenim, diye bağırmak geldi içimden.
Öğretmenler bana:
–  “Tamam,  gidebilirsiniz.”  dedikleri  zaman  bizim  öğretmenin  gözleri
sevinçten parıldadı.
Hemen  sınıfa  döndüm  ve  babamı  beklemeye  koyuldum.  Arkadaşlarımın
çoğu  daha  sınıfta  bekliyorlardı.  Garrone’nin  yanına  oturdum.  Hiç  de  neşeli
değildim. 
Bunun, 
Garrone’nin 
yanında 
son 
oturuşum 
olduğunu
düşünüyordum!  Garrone’ye  daha  bir  şey  söylememiştim:  Dördüncü  sınıfı
onunla  birlikte  okumayacağımı  ve  babamla  birlikte  Torino’dan  gitmek
zorunda  olduğumu.  O  daha  hiçbir  şey  bilmiyordu.  İki  kat  olmuş,  öyle
duruyordu.  Kocaman  başını  sıranın  üstüne  eğmiş  babasının  bir  fotoğrafının
kenarına süsler yapıyordu. Babası resimde makinist elbisesiyle görülüyordu,
uzun boylu, iri yarı bir adamdı. Boynu bir boğanınki gibi kalındı. Oğlu gibi
onun da ciddi, namuslu bir insan yüzü vardı. Böyle eğilmiş dururken, yakası
biraz  açılmış  olan  gömleğinin  arasından  sağlam,  çıplak  göğsü  ve  oğluna
yardım  ettiğini  öğrendiği  zaman  Nelli’nin  annesinin  ona  hediye  ettiği  zincir


görülüyordu. Ama, artık Torino’dan gideceğimi ona söylemeliydim. Ona:
–  “Garrrone,  bu  sonbaharda  babam  temelli  olarak  Torino’dan  gidecek.”
dedim.
Benim de babamla birlikte gidip gitmeyeceğimi sordu, “evet,” dedim.
Bana:
– “Dördüncü sınıfı bizlerle birlikte okumayacak mısın?” diye sordu.
Hayır,  diye  karşılık  verdim.  Bir  süre  resim  yapmaya  devam  ederek
konuşmadan durdu. Sonra, başını kaldırmadan sordu:
– “İleride üçüncü sınıf arkadaşlarını hatırlayacak mısın?” diye sordu.
– “Evet,” dedim, “hepsini hatırlayacağım; ama seni... Hepsinden, daha çok.
Seni kim unutabilir ki?”
Pek  çok  şey  anlatan  ciddi,  sabit  gözlerle  bana  baktı,  bir  şey  söylemedi,
yalnız diğer eliyle resim yapmaya devam ediyormuş gibi sol elini bana uzattı.
Ben  de  bu  güçlü,  şerefli  eli  iki  elimin  arasına  aldım  ve  içtenlikle  sıktım.  O
sırada  aceleyle  sınıf  öğretmenimiz  içeri  girdi,  yüzü  kıpkırmızıydı.  Çabuk
çabuk konuşarak, alçak sesle bizlere:
– “Aferin, çocuklar, şimdiye kadar her şey çok iyi gitti, öyle sanıyorum ki,
sona  kalanlar  da  derslerini  böyle  iyi  bilecekler!  Gayret,  çocuklar!  Çok
memnunum!” dedi. Sesinden ne kadar sevinçli olduğu anlaşılıyordu.
Sevincini belirtmek ve bizleri neşelendirmek için aceleyle sınıftan çıkarken
ayağı  takılmış  gibi  yaptı  ve  düşmemek  için  duvara  tutundu.  Şimdiye  dek
onun  güldüğünü  hiç  görmemiştik!  Bu  olay  bize  o  kadar  garip  geldi  ki,
gülecek  yerde  hepimiz  şaşkın  şaşkın  bakakaldık.  Herkes  gülümsedi,  kimse
gülmedi. Neden olduğunu ben de bilmiyorum ama, bu saf çocuk neşesi beni
hem üzdü, hem de sevindirdi. Bu neşe anı, iyilikle, sabırla, çeşitli sıkıntılarla
geçirdiği  dokuz  ayın  ödülü,  karşılığıydı!  Bazı  zamanlar  ne  kadar  çok
yoruluyordu,  kaç  kere  de  hasta  hasta  gelip  bize  ders  yaptırmıştı,  zavallı
öğretmen! Bütün ders yılı boyunca bize gösterdiği sevginin, ilginin karşılığı
olarak  yalnız,  ama  yalnız  bunu  bekliyordu!  Öyle  sanıyorum  ki,  onu  her
hatırlayışımda bu hareketi yaparken göreceğim, aradan çok uzun yıllar geçse
bile.  Ben  büyüyüp  adam  olduğum  zaman,  o  da  hayatta  olursa,  karşılaşırsak
yaptığı  bu  sevinç  hareketini  hiç  unutmayıp  kalbimde  taşıdığımı  ona
söyleyeceğim ve onu ak saçlı başından öpeceğim.


VEDA

Yüklə 1,14 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   83




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin