İçimizde Bir Yer



Yüklə 0,64 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə28/31
tarix24.01.2023
ölçüsü0,64 Mb.
#80440
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   31
İçimizde Bir Yer - Ahmet Altan

Kendini Doğurmak
Bütün bu değişik iklimlerde, değişik coğrafyalarda
yaşayan, kayalık tepelere, kızgın çöllere, buzlu steplere,
büyük şehirlere, sıkıntılı kasabalara, tozlu köylere yayılmış,
binlerce değişik dil konuşan, değişik tanrılara tapan, her
birinin peygamberi ayrı, ibadeti başka türlü, bahçelerinde
yetişen meyveleri bile farklı bunca insanın arasına dalıp,
kötülüğümün şahlandığı birgün onların her birini, tek bir
cümleyle, dehşetin cehennemine fırlatıp ruhlarını korkuyla
dağlayabilirim.
Şu bir tek cümle yeter buna:
— Gizlediğin her şeyi biliyorum.
Bu cümleyi duyduğunda, bir dağ kartalının pençelerine
yakalanmış zavallı bir saka kuşu gibi titremeyecek kimse
yoktur, şu koskoca yeryüzünün üstünde.
Gizlediğin 
her 
şeyi 
bildiğine 
inandığın 
biriyle
karşılaştığında, ondan kurtulabilmek için onun yok olmasını,
ölmesini bile isteyebilirsin.
Cinayet bile geçebilir bir an aklından.
Ve, korkunç gerçek şudur.
Gizlediğin her şeyi bilen biri var.
O, sensin.
Seni ölesiye korkutan, geceleri rüyalarında, kâbuslarında
ortaya çıkan, bütün sırlarını bilen ve ölmesini dilediğin biri
var, ruhunun derinliklerindeki o karanlıkların içinde.


Varlığının özü ve en büyük düşmanın, orada duruyor.
"Ben dürüstüm" dediğinde söylediğin yalanları hatırlayarak
sana alaycı bir gülümsemeyle bakan o içindeki karanlık.
"Ben güçlüyüm" dediğinde yalnızlık karşısında nasıl solup
canlanmak için insanların peşinde koştuğunu hatırlayarak seni
küçümseyen o.
Bir "soylu" olduğuna inanmak istediğinde, sırf seni
yeterince istemedikleri için ruhunda yaralar açan ve seni,
acıyla anacağın zavallı davranışlara itenleri hatırlayarak seni
aşağılayan da o.
Gizlediğin her şeyi bilen biri o.
Ve sen, onu kimseye gösteremeyeceğini, sakat çocuğunu
saklayan bir anne gibi onu yabancı gözlerden saklayacağını,
ondan kurtulmaya çalışacağını ve ondan kurtulamayacağını
biliyorsun.
Kimseye o gizlediklerini söyleyemeyeceksin.
Hiçbir zaman yeterince içten olamayacaksın.
Hep diğer insanlarla aranda bir sır olacak.
Ondan kurtulmak, onu unutmak isteyeceksin.
Yaşanmaya çalışılan aşklar, kendini sevişmenin ihtirasına
terk etmek için duyulan arzular, çıkılan yolculuklar, binlerce
yıldır yazılan sayfalar dolusu yazılar, güneşle sararmış
meyvelerden yapılmış içkiler, bunların hepsi, o karanlığın
aşağılayıcı fısıltılarını duymamak için.
İçimizde taşıdığımız o korkunç düşman, sakladığımız her
şeyi içine attığımız o gölgeli uçurum, o aşağılayıcı karanlık,
işte o bizim ve belki de bütün insanlığın ana rahmi, kendimizi
defalarca o karanlıktan doğuruyor, o sırlarla dolu uçurumdan


her seferinde bir başka insan olarak tırmanıyor ve her
seferinde birisine, bize elini uzatıp kendimizden bir başkası
olarak doğmamıza yardım etmesi için yalvarıyoruz.
Aşk nedir, diye soruyorsunuz, aşk budur bence, bir insana,
kendimizi kendi karanlığımızdan bir başkası olarak
doğurmamıza yardım etmesi için yalvarmaktır.
Edebiyat budur, kendimizi kendi karanlığımızdan bir daha
doğurmak için binlerce sayfa yazmak ve her sayfada bir
doğum ânının muhteşem acısını ve zevkini hissetmektir.
Sanat budur.
Bilim budur.
İyi olan ne varsa, o ölümcül karanlıktan doğar.
Kendimizi yeniden yeniden doğururuz.
Yeni birinin, içimizden, içimizi parçalayarak çıkışını
hissederiz.
Yaşamak, bir başka biri olmaya çalışmaktır.
Söyleyemediğimiz sırlarımızı unutmaya çabalamak ve
kendimizi defalarca doğurmaktır.
Kendinden korkmaktır yaşamak.
Kendi karanlığından saklanmak için bir başka karanlık
aramaktır.
Kendini sürekli yeniden doğurmak ve her doğuruşta
gizlenmesi gereken yeni sırlarla karanlığımızı biraz daha
büyütmektir.
Şu korkunç cümleden kaçmak için çırpınmaktır.
— Gizlediğin her şeyi biliyorum.


Yeryüzündeki bütün insanları bu tek cümleyle
korkutabilirim.
İnsanoğlu ne sağarsa bu korkudan ve karanlıktan sağar.
Ve, herkesin söylenmeyecek sırları vardır.
Ve, kimse yeterince içten olamaz.
Kimsenin kimseyi tam olarak tanıyamaması, içinde
korkunç yalanların, utandırıcı hayallerin, aşağılanmayla
lekelenmiş yaşanmışlıkların, kırılmış gururların, sevgiyle
büyümüş nefretlerin saklı olduğu karanlığı herkesin herkesten
saklamasındandır.
Kendimizden bile saklamaya uğraşırız o karanlığı.
O yüzden kendimizi bile tam olarak tanıyamayız.
Ve, o karanlık, iyilikler kadar kötülükler de yaratır.
Bir memesiyle iyiliği, bir memesiyle kötülüğü emziren
canavardır o.
Her sır yeni bir sırrı doğurur, her yalan yeni bir yalanı, her
aldatış yeni bir aldatışı, her nefret yeni bir nefreti, en
yakınımızı vurmak için içimizde bilenen her bıçak yeni bir
bıçağı, her yara yeni bir yarayı...
Bütün bunlardan kurtulmak için kendimizi yeniden yeniden
kendi karanlığımızdan doğururuz.
Aşk oradan doğar.
Sanat oradan doğar.
Ve, doğduğumuz yerden yaralarız kendimizi.
Doğduğumuz yerden öldürürüz.
Bütün insanları korkutan cümle şudur:
— Gizlediğin her şeyi biliyorum.


Ve, gerçek şudur...
Gizlediğin her şeyi bilen biri var.
Ve sen onu öldürmeye uğraştıkça o, seni doğuracaktır.
Tek bir cümleyle hep ölüp, hep doğacaksın. Çünkü,
gizlediğin her şeyi bilen biri var. Ve, o sensin...
***



Yüklə 0,64 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   31




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin