Garip bir gecede, garip bir raslantı. Bir yıl Öncesi parkta rastlayıp konuştuğu
ihtiyar haricinde böyle bir
kimseye rastlamamıştı.
Montag başını salladı. Boş bir duvara baktı. Anısında hakikaten güzel olan kızın yüzü duvarm
üzerindeydi; gerçekten şaşırtıcıydı. Kızın yüzü küçük bir saatin kırılacak kadar ince beyaz kadranı
andırıyordu.
Montag, bilinçaltının gösterdiği kendi diğer yansına bakarak: '
—- Ne?, dîye sordu.
Tekrar duvara baktı. Kızın yüzü ayna gibiydi. îm-
— 12 —
kansız; hangi insanın, ya da insanm yüzü kendi ışığını yine kendisine yansıtabilirdi?
Kızın nasıl bir kişiliği vardı? Tiyatroyu dikkatle seyreden bir eleştiriciyi andırmıyor muydu?
Beraber ne
kadar yürümüşlerdi? Uç dakika mı? Beş dakika mı? Böyle olmakla beraber zaman ne kadar uzun
görünüyordu, Karşısında nasıl bir kişiliik vardı ve duvara ince vücudunun aksini nasıl verebiliyordu.? Eğer
bir gözünü oynatacak olsa kız ondan önce davranıp göz kırpıyor; çenesinde
bir ad-ele oynasa ondan
önce davranıp göz kırpıyor; çenesinde bir adele oynasa ondan önce davranıp göz kırpıyor; çenesinde bir
adele oynasa ondan önce davrajrup esniyordu.
Neden? diye düşündü. Neden böyle hissediyorum? Sanki beni orada beklerrmş gibiydi.
Hem de gecenin
böyle geç bir saatinde...
**
Yatak odasının kapısını açtı.
Kendisini sanki bir müzeye giriyor zannetti. T&m bir karanlık, dış dünyanın en küçük bir iması bile yok,
pençeler sıkıca kapanmış, şehrin en küçük gürültüsünün bile giremiyeceği kadar tecrit edilmiş bir oda.
Oda boş değildi.
Dikkatle dinledi.
Küçük bir sivrisineğin vızıltısı, Özel pembe yuvasında vınlayan arının sesi duyuluyordu. Müzik, melodinin
takip
edebilecek kadar yüksekti,
Gmümsemeoinin, bir mum gibi eriyip kaybolduğunu hissetti. Karanlık, Mutlu değildi. Bu kelimeleri kendi
kendisine tekrar tekrar söylec]L Bunun gerçek olduğunu kesinlikle biliyordu.
Mutluluğunu bir maske gibi
takınıyordu, ama kız bu maskeyi beraberinde götürmüştü. Mutluluk maskesini gidip alması mümkün
olamazdı.
— 13 —
Işığı yakmadan bu odanın nasıl görüneceğini tahayyül etti» Karısını yatağın üzerinde bir mezar taşı gibi
serilmiş bulacaktı. Gözleri tavana dikilmiş, kulaklarında istiridye kabukları radyo dinliyor olacaktı. Oda
Dostları ilə paylaş: