sigaraların çoğundan zevk almak bir yana içtiğimizi bile fark
etmeyiz. Ancak bir süre sigarasız kaldıktan sonra sigaradan
zevk aldığımız aldatmacası ortaya çıkar (örneğin sabah
içtiğimiz ilk sigara yada yemek sonrası içilen sigara vs.)
Sigara, sigarayı azaltmak yada bırakmak istediğimiz yada
toplumun sizi içmemeye zorladığı zaman (hastanelerde,
süpermarketlerde, tiyatrolarda, kiliselerde vs.) değer kazanır.
Sigaraya çok düşkün tiryakiler sigara yasağının giderek
daha da çok yayılacağını akıllarının
bir köşesine
yerleştirsinler. Bugün metrolarda geçerli yarın bütün resmi
yerlerde uygulanacak.
Sigara içen bir insanın bir başkasının evine gittiğinde "sigara
içersem rahatsız olur musunuz?" diye sorduğu zamanlar
geçti artık. Bugün yabancı birinin evine giden zavallı bir
tiryaki çerisiz bir şekilde küllük aranır
ve içinde izmarit
görmeyi umar. Küllük bulamazsa sigarasızlığa dayanmaya
çalışır. Dayanamazsa sigara içmek için izin istemek zorunda
kalır ve "İçmeden duramıyorsanız için", yada "İçmezseniz
daha iyi olur, çünkü koku sonra uzun süre çıkmıyor." gibi
yanıtlar alır.
Kendini zaten kötü hisseden zavallı
tiryaki o anda yerin
dibine girmek ister.
Sigara içtiğim zamanlarda kiliseye gitmek benim için bir
azaptı. Kızımın düğününde bile gururlu bir baba olarak
orada durmam gerekirken ben ne yaptım? "Umarım yakında
bu iş biter de dışarıya çıkıp bir sigara yakabilirim" diye
düşündüm.
Böyle durumlarda tiryakileri izlemek size yardımcı olabilir.
Hemen bir araya gelirler ve bir değil yirmi paket birden çıkar
ortaya. Konuşulanlar hiç değişmez.
"Sigara içiyor musunuz?"
"Evet, buyurun benden yakın."
"Sonra da bir tane sizden alırım."
Sigaralarını yakarlar, derin bir nefes alırlar ve "ne şanslıyız,
bizim
bir ödülümüz var, sigara içmeyen zavallıların ödülü
yok." diye düşünürler.
Sigara içmeyen zavallıların ödülü yoktur. İnsanlar
bedenlerini
sistemli
bir
şekilde
zehirlemek
üzere
yaratılmamıştır. Ne acıdır ki, tiryakiler sigara içerken bile
sigara içmeyenlerin yaşamları boyunca sahip olduğu iç
huzur ve öz güvene sahip değillerdir.
Sigara içmeyen bir
insan kilisede oturup zaman geçmesini beklemez. Yaşamının
tadını çıkarır.
Kışın kapalı salonda bowling oynarken sürekli tuvalete
gidiyormuş gibi yapıp sigara içtiğimi anımsıyorum. Hayır o
zamanlar okula giden on dört yaşında bir genç değil, kırk
yaşında seçkin bir muhasebeciydim. Ne acı. Oynadığım
zaman bile oyundan zevk alamazdım. En sevdiğim hobi
olduğu halde zevk almak yerine tekrar sigara içebilmek için
oyunun sonunu beklerdim.
Benim için sigara içmemenin en büyük butluluğu yaşamının
yarısını sigara açlığıyla geçirmek ve sigara yaktığım zaman
keşke içmesem diye düşünmek
yerine yaşamdan zevk
alabilmek ve bu esirlikten kurtulmaktır.
Tiryakiler sigara içmeyenlerle birlikteyken yada onların
evindeyken kendilerini haklı bulan bu insanlar yüzünden
değil "küçük canavar" yüzünden eğlencelerinden olduklarını
unutmamalıdırlar.
Dostları ilə paylaş: