Ben: Sağlık açısından hiç endişelenmiyor musunuz?
Tiryaki: Hayır. Yarın bir otobüsün altında da kalabilirim.
Ben: Kendinizi bilerek bir otobüsün altına atar mısınız?
Tiryaki: Tabi ki hayır.
Ben: Karşıdan karşıya geçerken sağa sola bakmaya gayret
gösteriyor musunuz?
Tiryaki: Tabi ki.
Aynen. Tiryakilerin bir otobüs altında kalmaları olasılığı yüz
binlerde bir olduğu halde bu konuda çok dikkatlidirler. Oysa
sağlığa zarar verme olasılığı neredeyse kesin olan nikotinin
riskine hiç aldırmadan katlanır ve bu zararları görmezlikten
gelirler. İşte beyin yıkama olayı bu denli etkilidir. Ünlü bir
İngiliz golf oyuncusunu anımsıyorum, uçaktan korktuğu için
Amerika’daki turnuvalara katılmazdı ama golf sahasına
birbiri ardına sigara içerek çıkardı. Ne garip değil mi? Uçağın
düşme olasılığı yüz binlerde birken ufak bir teknik arızadan
kuşkulanıp uçağa binmekten korkarız fakat sigaranın dörtte
bir oranındaki yüksek riskini umursamadan göze alırız. Peki
tiryakilerin bu işten kazançları nedir?
KESİNLİKLE HİÇBİR ŞEY!
Sigara hakkında yaygın başka bir efsane de sigara
öksürüğüdür. Bana gelen geçlerin çoğu öksürmedikleri için
sağlıkları açısından endişe etmezler. Aslında durum tam
tersidir. Öksürük yabancı maddeleri akciğerlerden dışarı
atan doğal bir güvenlik sistemidir.
Öksürüğün kendisi bir hastalık değil yalnızca bir belirtidir.
Sigara içenler ciğerlerindeki kansere yol açan katranlı zehir
maddelerini dışarıya atmak için öksürürler. Öksürmezlerse
bu maddeler ciğerlerinde kalır ve kansere yol açabilir.
Şöyle bir düşünün. Güzel bir arabanız olsa ve bu arabayı hiç
acımadan paslanmaya bıraksanız yakında bir pas yığını olup
işinize yaramayacak hale geleceğinden aptallık etmiş
olursunuz. Yine de bu yüzden dünyanın sonu gelmez;
paranız varsa yeni bir tane alırsınız. Bedeniniz sizi yaşamınız
boyunca taşıyan araçtır. Hepimiz sağlığın en önemli nimet
olduğunu düşünürüz. Bunun ne kadar doğru olduğunu
bütün hasta milyarderler onaylayabilirler. Çoğumuz
geçmişte yaşadığımız bir hastalık yada kaza süresince
iyileşmek için çok dua etmişizdir. (NE ÇABUK UNUTURUZ.)
Sigara içiyorsanız elinizde bir tek olan ve yaşam için
gereksinim duyduğunuz aracınızı paslanmaya bırakmakla
yetinmez aynı zamanda sistemli bir şekilde yok edersiniz.
Aklınızı başınıza toplayın! Kimse sizi sigara içmeye zorlamaz
ve unutmayın: SİGARANIN SİZE HİÇBİR YARARI YOKTUR.
Başınızı bir dakikalığına gömdüğünüz kumdan çıkarın ve
düşünün:
Bundan
sonra
içeceğiniz
ilk
sigaranın
vücudunuzda kansere yol açacağını kesin olarak bilseniz o
sigarayı içer misiniz? Hastalığın kendisini unutun (biraz zor
ama) gözünüzün önüne bir kanser kliniğine gittiğinizi ve o
korkunç testlere girdiğinizi getirmeye çalışın /ışın tedavisi
vs. Artık yaşamaya başlıyorsunuz. Ailenize ve sevdiklerinize
ne olacak, hayalleri ve planları gerçekleşecek mi vs.
Sık sık kansere yakalanmış insanlar görürüm. Kendilerinin
başına geleceğini hiç düşünmemişlerdir. İşin en acı veren
yanı kanserin kendisinden çok insanın kansere kendisi
yüzünden yakalandığını bilmesidir. Sigara içtiğimiz sürece
hep: “Yarın bırakacağım” deriz. Kendimizi sonunda
gerçekten bırakan insanların yerine koymaya çalışın. Beyin
yıkama olayları onlar için onlar için artık bitmiştir. Alışkanlığı
gerçek haliyle görür ve yaşamlarının gerisini “neden kendimi
bu kadar zaman sigara içmek zorunda hissetmiştim? Keşke
zamanı geriye alabilsem!” diyerek geçirirler.
Kitabın başında şok tedavisi yapmamaya söz vermiştim.
Sigarayı bırakmaya şimdiden karar verdiyseniz aşağıda
anlatacağım şey sizin için artık bir şok olmayacaktır.
Hâlâ emin değilseniz bu bölümün gerisini atlayın ve kitabı
bitirdikten sonra okuyun.
Sigaranın sağlığa verdiği zarar hakkında birçok istatistikler
yapıldı.
Fakat
tiryakiler
sigarayı
bırakmaya
karar
vermedikleri sürece bunlarla ilgilenmezler. Yasal olarak
zorunlu olan uyarı yazısı da bir zaman kaybıdır, çünkü
insanlar büyük bir umursamazlıkla o yazıyı okumazlar,
yanlışlıkla okuduklarında bile ilk yaptıkları şey bir sigara
yakmak olur.
Tiryakiler tıpkı bir mayına basmak gibi sigaranın da bazı
insanların sağlığına zarar verip bazılarınınkine vermediğini
sanırlar. Şunu aklınızdan çıkarmayın: Her sigara nefesinde –
şu anda sigara içiyorsanız- içinize kansere yol açan katranlı
maddeler çekiyor ve ciğerlerinizi bunlarla dolduruyorsunuz.
Nikotinin yol açtığı en kötü hastalık kanser değildir –daha
kalp hastalıkları, atardamar sertleşmesi, amfizem, anjin,
tromboz, kronik bronşit ve astım vardır.
Tiryakiler bir de sigaranın korkunç etkilerinin abartıldığı
yanılgısına düşerler. Tam tersine. Sigaranın Batı toplumunda
bir numaralı ölüm nedeni olduğuna hiç kuşku yoktur.
Sigaranın yol açtığı yada kısmen etki ettiği birçok ölüm
vakalarında sigara neden olarak gösterilmez yada
istatistiklerde öyle geçmez.
Bazı tahminlere göre evlerde çıkan yangınların yüzde kırk
dördü sigaradan kaynaklanıyormuş. Acaba insanın bir sigara
yakmak için gözünü bir anlığına yoldan ayırdığı anda
meydana gelen trafik kazaları ne kadardır?
Aslında dikkatli araba kullanırım fakat ölüme bir kez araba
kul anırken sigara sarmaya çalıştığımda yaklaştığım kadar
hiç yaklaşmadım (sigara içmek hariç tabi ). Araba kul
anırken öksürerek ağzımdan sigara düşürdüğüm –hep de
koltukların
arasına
düşer-anları
anımsamak
bile
istemiyorum. Eminim birçok tiryaki araba kul anırken aynı
şeyi yapıyordur; bir eliyle yanan sigarayı ararken öbürü ile
direksiyonu tutmaya çalışıyordur.
Beynimize işlenmiş o asılsız inançlar yüz katlı bir binadan
düşen bir adamın mantığını benimsememize neden olur.
Düşerken el inci katta “şimdilik daha bir şey yok” dediği
duyulur. Şimdiye kadar bir şey olmadı diye bir sonraki
sigarada da olmayacak diye düşünürüz.
Olaya bir de tersten bakmaya çalışın. “alışkanlığınız” yaşam
boyu süren bir zincirdir ve her sigara bir diğerini istetir.
Sigaraya başladığınızda ucunda bomba olan bir ipi ateşlemiş
olursunuz yalnız İPİN NE KADAR UZUN OLDUĞUNU
BİLMEZSİNİZ ve her içtiğiniz sigara ile bombaya bir adım
daha yaklaşmış olursunuz. BOMBANIN İÇTİĞİNİZ
BİR SONRAKİ SİGARA İLE PATLAMAYACAĞINI NEREDEN
BİLİYORSUNUZ?
Dostları ilə paylaş: |