Şekil 6. Sürdürülebilir Karlı Büyümede Denge
Kaynak: Peter Fisk, Sürdürülebilir Büyüme, (Çev.:E. Yıldırım), Media Cat Yayınları, 2010: 33.
66
Şekil 6’de şirketlerin uzun ve kısa vadede değişim yaparken uymaları gereken
adımlar anlatılmıştır. Uzun vadede yeni stratejiler geliştirerek değişimi
gerçekleştirirken
aynı
zamanda
yeni
pazarlar
keşfederek
büyümeyi
gerçekleştirmeliler. Kısa vadede ise iyi bir kaynak yönetimi ile maliyetleri düşürmek
ve ürünü yeniden geliştirerek rekabet avantajı yaratabilmelidirler.
Bilim insanları, şirketlerin nihai amacının insanların hayatlarını iyileştirmek
ve daha kolaylaştırmak olduğunu söylemektedirler. Bunu başarabilmenin birkaç yolu
olduğu bilinmektedir: İşlevsel anlamda; sağlık koşullarının düzeltilmesi ve refahı
arttırmak, işleri kolay ve ucuz hale getirmek yoluyla daha hızlı ve etkin çalışmayla
olabileceği gibi, duygusal anlamda da yeni yerler keşfetmelerini, hayattan daha fazla
zevk almalarını sağlayarak yapılabileceğinin altını çizmektedirler.
İnsanların hayatlarına etki doğrudan veya dolaylı yoldan olabilmektedir.
Örneğin: yoksullukla mücadele adına birtakım işler yapılması, tıbbi ve bilimsel
araştırmaların desteklenmesi, ekolojik dengenin bozulmaması adına karbon
salınımına ve atıklarının yok edilmesiyle ilgili önlemlerin alınması gibi çok önemli
işleri yapmaları gerekmektedir.
Günümüzün gelişen iş dünyası sürdürülebilir uygulamaları benimsemektedir.
Dolayısı ile de sürdürülebilir uygulamaları benimsemiş pazarlar işletmeler için daha
cazip bir hale gelmektedir. İki tür sürdürülebilir pazardan söz edilmektedir; bunlar
uyarlanabilen ve gelişen pazarlar olarak adlandırılmaktadır. İşletmeler bu pazarları
keşfetmek için desteklendikçe tüketicilerde bu pazarlara girecekler ve arzın yönünü
değişip karlı büyüme için fırsatlar oluşacaktır. İşletmeler gelecekte alternatif enerji,
hibrid arabalar, sağlıklı gıda, etik bankacılık gibi çevreye duyarlı ürünlere kayma
eğiliminde olacaklardır ve bu konulardaki yatırımlarını yeniden konumlandırarak
avantajlı konuma gelmeleri muhtemeldir. Günümüzde artık ünlü markalara sahip
birçok şirket yeni iş dünyasını takip etmektedirler, gündemlerini değiştirmeye ve
kendi
pazarlarında
en
sürdürülebilir
şirket
olarak
ön
plana
çıkmaya
çabalamaktadırlar. Bu yeni iş dünyasında her bir şirketin karşı karşıya olduğu
zorluklar farklı farklı olmaktadır. Bu sorunların bazıları şirket içerisinden bazıları da
dışından kaynaklanabilmektedir. Örnek verilecek olursa enerji şirketleri bu konuda
67
hem iyi hem kötü konumda bulunmaktadır. Çünkü enerji şirketleri insanların
gözünde hem gezegeni yağmalayan, hem de havayı kirleten durumlarından ötürü
kötü bir imajları vardır. Diğer taraftan bu şirketlerin ürünlerinde, süreçlerinde köklü
değişiklikler yapmaları gerekmektedir. Bunun yanı sıra ürün ömürleri uzun olan
şirketler ise değişim için çok zorlanmazlar. Bunlar uzay sanayi, ilaç sanayi gibi
şirketlerden oluşmaktadır. Bu şirketler yeniliklere daha stratejik yaklaşarak pazarda
konumlarını güçlendirebilme durumundadırlar. Fakat perakende sektörü ve tüketim
maddeleri satan şirketlerde ki bakış açısı kısa vadeli olduğu görülmektedir. Bu
şirketler yapıları gereği modanın etkisinde kalarak hareket etmektedirler. Bu
şirketlerin sürdürülebilir bir gelecek için bu yeni akıma uymaları gerekmektedir.
Değer zaman içerisinde yaratılır ve paydaşlar, müşteriler, çalışanlar tarafından bir
şekilde paylaşılmaktadır. Ancak işletmeler yaratılan değerin toplum ve paydaşlara
nasıl dağıtılacağına iyi karar vermeleri gerekmektedir. Bu dağıtımın da iyi bir
planlama ve koordinasyon gerektirdiğini böylece kazan-kazan yaklaşımıyla herkes
için olumlu getiri sağlanmış olacağını söylemek mümkün olacaktır.
Şirketlerin tedarik zincirleri daha az atık üretiyorlarsa giderleri azalttıkları
için tercih edilir olmaktadırlar. Gıda şirketleri ve içecek şirketleri daha az ambalaj
malzemesi kullanımına geçerek hem taşıma esnasında nakliye maliyetleri düşecektir
hem de atıklar azalacaktır. Otomotiv şirketleri maliyetleri düşüreceği için daha hafif
iskeletler üretmeye başlamaktadırlar. Tütün şirketleri kötü imajlarını telafi edebilmek
için sosyal girişimlere büyük miktarda para yardımı yapmaktadırlar. Tüm bunlar İş
dünyasının başarması gereken kazanan bir iş stratejisi yaratmaktadır. En etkin
sürdürülebilir bir iş stratejisinin temelinde nerede nasıl rekabet edileceğini bilmek
yatmaktadır. Sürdürülebilir büyümeyi garantileyen iş stratejileri, aynı zamanda
sürdürülebilir gündemi özümsemiş ve faaliyetlerini içinde bulundukları dünyayla
daha bütünleştirmiş bir bakış açısı içerisine yerleştirmiş oldukları görülmektedir
(Fisk, 2010: 137).
|