lük; tipik olarak mücadele veya savaşla İlişkili
bir şevk
ve tutku seviyesi.
Militarizm
[Militarism]:
Askerî yollarla hedeflerin
gerçekleştirilmesi ya da askerî fikirlerin, değerlerin ve
uygulamaların sivil hayatta geniş yer edinmesi.
M ille t
[Nation]:
Ortak değer ve gelenekler, bir genel
dil, din ve tarih bağlarıyla bir arada olan ve genellikle
aynı coğrafî alanı paylaşan İnsan topluluğu.
Milletlerarasıcılık
[Internationalism]:
Milletlerarası
ya da küresel İşbirliğine dayalı bir siyaset teorisi veya
uygulaması; milletlerin yapay ve İstenmeyen formas
yonlar olduğu inancı.
M illet-Üstücülük /
Ulus-Üstücülük [Supranatio-
nalism]:
Uluslarası veya küresel yargılama yetkisine
sahip kurumların, iradelerini millî devletlere empoze
edebilme yetenekleri.
M illî Devlet
[NationalState]:
Vatandaşlığın ve
milliyetin örtüştüğü özerk bir siyasî birlik; tek devlet
tek millet.
Millîleştirm e
[Nationalization]:
Devlet malının veya
kamusal malın, özel m ülkiyet veya özel sanayilerin
aleyhinde genişlemesi.
M it, Siyasî
[Myth, Political]:
Aklî bir önermeden
ziyade duygusal ve sem bolik güç aracılığıyla siyasî bir
eylemi provoke etme kapasitesine olan İnanç.
Modern Liberalizm
[Modern Liberalism]:
Liberalizm
içinde, (klasik liberalizme karşı) özgürlükleri genişlet
me amacıyla sosyal ve İktisadî müdahaleye bilinçli bir
onay veren bir gelenek.
Modernleşme
[Modernisation]:
Modern endüstriyel
toplum ların yaşadığı sosyal ve siyasî değişme süreci;
kapitalist İktisadî düzenin ve liberal demokratik siyasî
sistemin ortaya çıkışı.
Monizm
[Monism]:
Yalnızca tek bir teoriye veya
değere duyulan İnanç; monizm siyasî olarak üniter
iktidara boyun eğmeğe zorlanmak olarak yansır ve bu
yüzden, dolaylı olarak totaliterdir.
M utlakiyet
[Absolutism]:
Siyasî gücün -özellikle
m utlak bir m onarşide- tek bir kşinln ya da küçük bir
grubun elinde toplandığı bir hükümet formu.
M ülkiyet
[Property]:
Fiziksel eşyaların veya zenginli
ğin özel şahıslar, insan grupları ya da devlet tarafın
dan sahipliği.
Müsamahakârlık
[Permissiveness]:
insanların
kendi
kişisel ahlâkî tercihlerini yapmalarına İzin verilmesine
olan isteklilik; müsamahakârlık hiçbir belirleylci/hâkim
ahlâkî değerin bulunmadığını İleri sürer.
Nasyonal Sosyalizm (Nazizm)
[N ationalSocialism]:
Hitler Almanyası'nda uygulanan ve totaliter terörle
karakterize edilen faşizmin bir türü; soykırıma dayalı
anti-Semitizm ve yayılmacı ırkçılık.
Negatif Ö zgürlük
[Negative Freedom]:
Seçme özgür
lüğüne izin veren, birey üzerinde dışsal sınırlama ve
zorlamaların bulunmayışı/yokluğu.
Neo-Liberalizm
[Neoliberalism]:
Piyasa bireyciliğine
ve minimal devletçiliğe adanan klasik politik iktisadın
güncellenmiş bir versiyonu.
Neo-Marksizm
[Neo-Marxism]:
Ekonomiye ve prole
taryanın ayrıcalıklı
statüsüne öncelik veren, determi
nizmi reddeden Marksizmln güncellenmiş ve gözden
geçirilmiş bir versiyonu.
Neo-Muhafazakârlık
[Neoconservatism]:
Düzeni
restore etm e ihtiyacı üzerine vurgu yapan, geleneksel
veya aile değerlerine dönen ya da m illiyetçiliği ye
niden canlandıran, sosyal muhafazakârlığın modern
versiyonu.
Nihilizm
[Nihilism]:
Sözlük anlamı hiçbir şeye inan
mamak, tüm ahlâkî ve siyasî İlkeleri reddetmek; nihi
lizm
her zaman değilse de bazen, yıkımla ve şiddet
kullanımıyla ilişkllendirillr.
N orm atif
[Normative]:
Olanı tanımlayan ifade eden
ziyade, ne olması gerektiğinin ahlâkî standardını
belirleyen reçete.
Organizmacılık/örgan/c/sm/:Toplunnun
bir orga
nizma veya yaşayan bir varlık gibi işlediğine, bireysel
parçalarının toplam ından ziyade bütün
bir varoluş
olduğuna duyulan bir inanç.
Ortodoksi
[Orthodoxy]:
Genellikle"resmî"onay veya
destek gören oturm uş ya da geleneksel bir görüşe
bağlılık.
Otarki
[Autarky]:
İktisadî kendine yeterlilik; otarşi,
piyasaları ve doğal kaynakları koruma amacı güden
ekspanslyonizmden veya uluslararası ekonomiden
çekilme yoluyla gerçekleşir.
O tonom y
[Autonomy]:
Sözlük anlamı kendi kendini
yönetim dir; dış baskılardan âzade hayatanın erdemiy
le birinin kendi kaderini kontrol edebilmek.
O to rite
[Authority]:
itaate zorunluluğun kabul edil
miş erdemine dayanarak başkalarını etkileme hakkına
sahip olmak.
O toriteryanizm
[Authoritarianism]:
Güçlü bir mer
kezî otoriteye olan inanç; ister arzu edilir olsun isterse
gerekli olsun otoriteryanizm, yukarıdan zorla dayatılır,
bu yüzden sorgusuz itaat ister (bkz. s. 96).
Öjemk/îugen/cs7:Türlerin üyelerinin "uygun" olanları
arasında üremeyi destekleme ya da "uygun olma
yanların üremesini önlemeyle başarılan seçkinci bir
yeniden üreme teorisi veya uygulaması.
Özelleştirme
[Privatization]:
Devlet mülkiyetinin
kamudan özel sektöre transferi, devlet sorumlulukları
nın daralmasının bir yansıması.
Özgürlük (Serbestiyet)
[Freedom/Liberty]:
Birey,
sosyal bir grup veya bir m illetle ilişkilendirilebilen öz
gürlük, birinin kendi isteği doğrultusunda düşünmesi
ve hareket etmesi anlamındadır.
Pan-Mi\\iyetçi\ik
[Pan-Nationallsm]:
Yayılmacılık
veya siyasî dayanışma yoluyla apayrı insanları birleş
tirm eye kendini adayan bir tü r milliyetçilik ('pan' hepsi
veya herkes anlamındadır).
Parasaicılık/Monetarizm
[Monetarism]:
Enflasyonun
para arzındaki yükselişten kaynaklandığını savunan
bir teori: "Çok fazla paranın çok az malın peşinde
koşması."
Dostları ilə paylaş: