Siyasi. İDeolojiler


 Y Ü Z Y IL D A M U H A F A Z A K Â R L IK



Yüklə 11,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə77/240
tarix11.08.2023
ölçüsü11,67 Mb.
#139183
1   ...   73   74   75   76   77   78   79   80   ...   240
1723-Siyasi Ideolojiler-Andrew Heywood-Chev-K.Bayram-O.Tufekchi-H.Inac-2011-345s (1)

21. Y Ü Z Y IL D A M U H A F A Z A K Â R L IK
20. Yüzyıl’ın sonlarındaki gelişmeler, bir zafer niteliğinde olmasa da muhafazakâr iyimserliği kö­
rüklemiştir. Muhafazakârlık, özellikle 1945’ten itibaren 20. Yüzyıl’ın hem en hemen tümüne dam­
gasını vurmuş “devletin lehinde”ki eğilimi ortadan kaldırmada ve yerine “piyasa lehinde” bir eğili­
mi yerleştirmede başarılı olmuştur. Bununla beraber, muhafazakârlığın asıl başarısı, en büyük raki­
bi olan sosyalizmi alt etmesidir. Yeni Zelanda’dan Avustralya’ya, İspanyaya, İsveç’e ve İngiltere’ye 
birçok ülkedeki parlamenter sosyalistler, kapitalizmin dışında uygulanabilirliği olan her hangi bir 
İktisadî alternatif olmadığını kabul etmişler ve piyasa felsefesi ile beraber değerlerini benimseyerek 
seçime dayalı itibarlarını ayakta tutma arayışına girmişlerdir. Daha da ilginci Doğu Avrupa’da ko­
münizmin çökmesi ile beraber en azından başlangıçta geleneksel siyasî öğretiler ve serbest piyasa 
ekonomilerinin gelişimi söz konusu olmuştur. Dahası muhafazakârlığın bu sürece yaptığı katkı, 
büyük oranda kendisini ideolojik bir proje olarak yeniden yaratma kapasitesinde yer alır. M uha­
fazakârlık, Yeni Sağ anlayışı çerçevesinde organikçi, hiyerarşik, ideolojik olmayan güdülerinden 
kendini uzaklaştırarak, piyasa bireyciliği ve sosyal otoriteryanizm (bkz. s. 96) ile birleşmiştir. 
Yeni Sağ siyasetinin “kahramanlık” aşaması, Thatcher ve Reagan gibi figürler ve “dadı devlet” anla­
yışına karşı mücadelelerle ilişkilendirilse de ve “işletm eci (devlet)” aşamasına geçilmiş olsa da bu 
durum, piyasa değerlerinin muhafazakâr düşünceler tayfının tümünde kabul gördüğü gerçeğini 
örtmemelidir. Kamu siyasası, 20. Yüzyıl’daki merkezî planlamanın “sosyalist” yanlışları ve refah 
kapitalizmine mâruz bırakıldıktan sonra, 21. Yüzyıl’da serbest piyasa ve güçlü devletten yapılan 
“yeni” muhafazakâr harmana bel bağlamıştır. Bu durum, özellikle George W. Bush’un yönetimi 
altındaki A B D ’de açıkça ortadadır. Küresel terörizmin ortaya çıkışıyla, vatan güvenliği ve askerî 
kapasitenin artırılmasındaki kararlılık vurgulanırken, Bush yönetiminde işbirliği yönelimli ve refah 
anlayışı karşıtı eğilimler güçlendirilmiştir.
Tüm bunlarla beraber muhafazakârlık, birtakım meydan okumalarla karşı karşıya kalmıştır. 
Bunlardan birisi, sosyalizmin çöküşünün kendi başına yarattığı bir sorundur. 20. Yüzyıl boyunca 
muhafazakârlık kendisini, genellikle sosyalizmin gelişmesiyle ilişkilendirilen devlet denetimine 
karşı beslediği hoşnutsuzlukla tanımlanmıştır. Bu durumda, eğer muhafazakârlık merkezî planlama 
ve ekonom inin yönetiminin eleştirisi olarak ortaya çıktıysa, bunlar ortadan kalktığında yüklenece­
ği rol ne olacaktır? Başka bir deyişle, sosyalizm sonrası bir çağda muhafazakârlık, hâlâ nasıl uygun 
bir konumda kalabilir? Diğer bir sorun da, serbest piyasa felsefesinin uzun vadede ekonomik olarak 
uygulanabilir olup olmadığı meselesinden ortaya çıkar. Serbest piyasa inancı, tarihsel ve kültürel 
olarak sınırlıdır. Herhangi bir düzenlemeye tâbi tutulmamış kapitalizm coşkusu, klasik liberalizm


dairesinde 19. Yüzyıl’da zirve noktasına ulaşmış Anglo-Amerikan bir olgudur ve 20. Yüzyıl’m son­
larında Yeni Sağ biçiminde tekrar hayat kazanmıştır. İktisadî hayatta “devletin geri itilmesi” güdü­
leri keskinleştirebilir, rekabeti yoğunlaştırabilir ve müteşebbis ruhu canlandırabilir ama er ya da 
geç, kısa vadecilik, düşük yatırım, artan eşitsizlik ve sosyal dışlama açıkça ortaya çıkacaktır. Nasıl 
ki, liberaller, nihayet “serbest piyasa iktisat açısından tek çıkar yoldur” anlayışını benimsedilerse,
21. Yüzyıl’da muhafazakârlar da aynı dersi öğrenmek zorunda kalabilirler. Bu anlamda A B D ’nin 
piyasa ekonomisine olan mevcut inancı, Amerikan istisnacılığmın basit bir örneğine dönüşebilir.
Dahası, muhafazakârlık ile post-modernlik arasında belirsiz bir ilişki vardır. Bir yandan, 
post-modernlerin Aydınlanma projesine yönelik itirazlarına karşı ortada geleneksel muhafazakâr 
şüpheciliğin yankılarından daha fazla bir şeyler vardır. Hem geleneksel muhafazakârlık hem de 
post-modernizme (bkz. s. 3 0 6 ) göre, hakikat özü gereği kısmî ve yereldir. Ek olarak, Giddens’ın 
(bkz. s. 156) iddia ettiği gibi, risk ve belirsizlik arttıkça, koruma, muhafaza ve dayanışma felsefesi 
olarak görülen “felsefî muhafazakârlığın” câzibesi artmaktadır. Diğer yandan, geç modernite veya 
post-modernitenin ortaya çıkışı, geleneksel ya da organik muhafazakârlığın temellerini zayıflatma 
tehdidini gündeme getirmiştir. M odern toplumun artan karmaşıklığı, bireyleri geniş tercih ve fırsat 
imkânlarıyla karşı karşıya getirmiş ve bu durum, “yerleşik” değerler, “ortak” kültür tanımlamasını 
her geçen gün zorlaştırmıştır. Küreselleşme de sosyal akışı yoğunlaştırıp, her türden ulusal kimlik 
duygusunu sulandırarak, bu “gelenekselden uzaklaşma” sürecine katkıda bulunmuştur. Bu anlam­
da, liberal Yeni Sağ biçimindeki muhafazakârlığın aslında klasik muhafazakârlığın mahvolmasında 
büyük katkısı olduğu iddia edilebilir. Nihayet neo-liberal toplum ütopyası katı anlamda bireyci ve 
sonu gelmez biçim de devingendir.
Serbest piyasa neo-liberalizminin İktisadî ve siyasal sakıncalarına rağmen muhafazakârlar için 
Yeni Sağ fikirleri gözardı etmek, bu fikirleri benimsem ekten daha zordur. Yeni Sağ ilkelerinin b e­
nimsenmesi, esasında azalan muhafazakâr oy ve siyasî fırsatlara pragmatik bir tepki olarak görü­
lebilir. Yeni Sağ ilkeleri beraberlerinde muhafazakârlıkta yeri olmayan bir ilke tutkusu getirmiş ve 
muhafazakârlığa ideolojik kanaat virüsü bulaştırmıştır. Bu durum kaçınılmaz olarak daha büyük 
entelektüel katılığı gündeme getirmiştir. Başka bir deyişle muhafazakârlar, ideolojik açıdan artık 
“ışıkla yol alanlar’dan olmayabilirler. Buradaki tehlike şudur ki, geçmişte muhafazakârlık kendisini 
uygulanabilir ideolojik bir proje olarak yeniden yaratma teşebbüsünde küçük bir iç dirençle karşı­
laşmışken, gelecekte durum bu olmayabilir.

Yüklə 11,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   73   74   75   76   77   78   79   80   ...   240




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin