inervasyona sahiptir. Ancak bu inervasyon yaygın olmakla birlikte
çok yoğun değildir.
-Uzun süreli antipsikotik uygulanmasında, beynin diğer bölgelerinde
-Uzun süreli antipsikotik uygulanmasında, beynin diğer bölgelerinde
otoreseptörler aracılığı ile tolerans gelişip etki zayıflarken, frontal
kortekste etkinlikte azalma olmamaktadır. Yani bu uygulamaya tek
değilse bile en çok cevap veren bölge frontal kortekstir.
-Hipoaktif bir DA sistemi şizofrenide psikomotor yoksulluk ile
birliktedir. DA turnoverindeki azalma, belirgin bir defisit sendromuna
sahip olan şizofreni hastalarında daha belirgindir. Bundan dolayı DA
agonistlerinin şizofreni hastalarının bir kısmında negatif semptomları
iyileştirdiği gösterilmiştir.
-Kortikal hipofonksiyonalitenin azalmış kortikal DA aktivitesi ile birlikte
-Kortikal hipofonksiyonalitenin azalmış kortikal DA aktivitesi ile birlikte
olduğunun indirekt kanıtları vardır.
-Şizofreninin asıl inatçı semptomları olan defisit durumu semptomları
kortekste azalmış DA aktivitesi ile ilişkili görünmektedir.
-Negatif semptomları azaltan ve bir 5-HT2 antagonisti olan klozapininin
-Negatif semptomları azaltan ve bir 5-HT2 antagonisti olan klozapininin
başarısı serotonin hipotezini desteklemektedir.
-Prefrontal kortekste serotonin düzeylerinin artması, bölgede DA
düzeylerinin düşmesi ile sonuçlanır.
-Artmış DA düzeyleri şizofreninin pozitif semptomlarından sorumludur.
-Serotonerjik projeksiyonların DAerjik nöronlar üzerindeki inhibitör
etkileri bir yana, prefrontal kortekse doğrudan inhibitör etkileri de
vardır.
-Serotonerjik projeksiyonlar prefrontal kortekse doğrudan bir etki
-Serotonerjik projeksiyonlar prefrontal kortekse doğrudan bir etki
yansıtabilmektedirler.
-Klozapinin şizofreninin hem negatif, hem de pozitif semptomlarında
oldukça güçlü etkisinin yanında EPS etkisinin minimal olması, ilacın hem
DAerjik hem de serotonerjik etkiye sahip olmasından dolayıdır.
Klozapinin D4 reseptörüne D2 ve D3 reseptörlerine oranla 10 kat daha
fazla afinitesinin olduğu saptanmıştır ki, bu bulgu da şizofrenide D4
reseptörünün önemine işaret etmektedir.
-5-HT2’nin D2’ye yüksek oranı, düşük EPS’den sorumlu tutulmakla birlikte,
konvansiyonel antipsikotik ilaçları kullanan hastaların, ancak eşik değer olarak
%75-80’lik bir D2 tutulum oranını geçtiklerinde EPS yaşadıkları gösterilmiştir.
-Her bir reseptör yaklaşık 400 aminoasit içerir
-Her bir reseptör yaklaşık 400 aminoasit içerir
-Sinir hücresi zarına 7 bölgeden bağlanır, hücre içi ve dışı konumları
vardır.
-Birbirlerine yapısal olarak benzeseler de biyokimyasal ve farmakolojik
olarak farklı iki aileye ayrılabilirler:
D1 ailesi: D1 ve D5 reseptörlerini içerir.
D2 ailesi: D2, D3 ve D4 reseptörlerini içerir.
-D2 benzeri reseptörler halen şizofreniye yatkınlıkta rol oynadığı
düşünülen ve yeni antipsikotik ilaçlar için terapötik hedef kabul edilen
reseptör alt grubudur .
- D1 reseptör ailesi: D1 reseptörleri bazal ganglionlar ve bazı neokortikal ve limbik bölgelerde yüksek miktarlarda olmak üzere, beyinde en fazla bulunan DA reseptörüdür. Neokortikal, prefrontal D1 reseptörleri şizofrenide bozulduğu bilinen epizodik bellek, emosyon ve kognisyon gibi fonksiyonlarla ilişkilidirler.
- D1 reseptör ailesi: D1 reseptörleri bazal ganglionlar ve bazı neokortikal ve limbik bölgelerde yüksek miktarlarda olmak üzere, beyinde en fazla bulunan DA reseptörüdür. Neokortikal, prefrontal D1 reseptörleri şizofrenide bozulduğu bilinen epizodik bellek, emosyon ve kognisyon gibi fonksiyonlarla ilişkilidirler.
D2reseptör ailesi. D2 reseptörleri bazal ganglionlarda yüksek
D2reseptör ailesi. D2 reseptörleri bazal ganglionlarda yüksek
yoğunlukta olmak üzere, insan beyninde ikinci en bol bulunan DA
reseptörüdür. Tipik APlerin konvansiyonel dozlarıyla tedavi edilen
hastalarda D2 reseptör tutulumu %70-90’dır. EPS yan etkileri olan
hastalar daha yüksek D2 reseptör tutulumu gösterirler.
-Klozapinle tedavi olan hastalar anlamlı düzeyde daha düşük D2
çalışmada pozitif veya negatif semptomlara bir etkisi olmamıştır.
Klozapin geri çekilmesi sendromunda siproheptadinin olası
etkinliği üzerine elde edilen bu veriler, psikozun klozapinle tedavisinde
serotoninin rolü için daha fazla kanıt sağlamaktadır.
Serotonin-dopamin antagonistleri. Klozapin, olanzapin, ketiapin, risperidon, sertindol ve ziprasidon gibi atipik antipsikotikler D2 veya herhangi bir diğer reseptörün antagonisti olmaktan ziyade, 5-HT2A antagonisti olarak daha yüksek potense sahiptirler.
Serotonin-dopamin antagonistleri. Klozapin, olanzapin, ketiapin, risperidon, sertindol ve ziprasidon gibi atipik antipsikotikler D2 veya herhangi bir diğer reseptörün antagonisti olmaktan ziyade, 5-HT2A antagonisti olarak daha yüksek potense sahiptirler.
5-HT6-------Klozapin ve olanzapin için hayli yüksek bir afiniteye sahiptir. En çok striatumda bulunur.
5-HT6-------Klozapin ve olanzapin için hayli yüksek bir afiniteye sahiptir. En çok striatumda bulunur.
5-HT7-------Klozapin için yüksek afiniteye sahiptir. Hipotalamusta yoğundur.
5-HT2A-----Sertindol için yüksek afiniteye sahiptir.
Rodent çalışmaları klozapin, olanzapin, risperidon, ketiapin,
ziprasidon ve sertindolün kortikal 5-HT2A reseptörlerine %50
oranında tutulumlarının olduğunu göstermiştir.
Şizofrenide ileri sürülen bu hipotez:
Şizofrenide ileri sürülen bu hipotez:
Negatif semptomlara yol açan muhtemelen prefrontal kortekste
azalmış dopaminerjik ve serotonerjik nörotransmisyon ve