Sağlık üzerine etkileri Krom (III) insan için gerekli bir element olup, yüksek dozlarda vücuda alımı halinde herhangi bir olumsuz etkisi gözlenmemiştir. Ancak krom (VI)’nın insan vücudu için gerekli bir element olmamasının yanı sıra, yüksek dozlarda solunması halinde akciğer kanserine sebep olduğu epidemiyolojik çalışmalar neticesinde kanıtlanmıştır. Ağız yoluyla alımında insan sağlığına olan etkilerine ilişkin yeterli bir çalışma henüz olmadığından, geçici (ve ihtiyati) olarak WHO tarafından 0,05 mg/L değeri belirlenmiştir. Ancak USEPA’nın belirlediği limit değer 0,1 mg/L’dir.
14) Kurşun (Pb)
Kurşun; oldukça yumuşak, ağır, kolay işlenebilir, mavi-gri metalik bir elementtir. Kurşun-asit akümülatörleri, lehim, alaşım, kablo yalıtımı, boya pigmenti, pas önleyici, plastik dengeleyici yapımında kullanılmaktadır. Yerüstü ve yeraltı sularında ortalama 0,01 mg/L (0,04 mg/L’ye kadar çıkabilir) konsantrasyonlarda bulunur. Endüstriyel ya da madencilik kaynaklı olarak lokal kirlilik etkisi
görülmekle birlikte genellikle yüksek konsantrasyonlar tesisat kaynaklıdır. İçme sularında genellikle 5 μg/L altındaki değerlerde bulunur, ancak kurşun tesisatı olan yerlerde daha yüksek konsantrasyonlarda (> 100 μg/L) görülebilir.
Sağlık üzerine etkileri Kurşunun insanlar için etkileri soluma ya da ağız yoluyla alınsa da aynıdır ve çocuklar ile yetişkinler için kurşun zehirlenmesi öncelikle sinir sistemini etkiler. Kurşuna maruziyet neticesinde parmaklarda, bileklerde güçsüzlük, kan basıncında artış, kansızlık gibi etkiler görülebilmektedir. Yüksek seviyedeki maruziyette ise beyin ve böbreklerde ciddi hasarlara hatta ölüme neden olabilir.
15) Selenyum (Se)
Gri/kırmızı renkte, sülfür grubunun ametalik bir kimyasal elementidir. Doğal ve insan faaliyetleri kaynaklı olarak doğada bulunabilir. Cam, pigment, kimyasal, ilaç, fungusit, elektrikli aygıtlar ve lastik endüstrisinde kullanılmaktadır. Su kaynaklarında selenyum konsantrasyonları genellikle düşük olup, yerel jeokimya, pH ve demir tuzlarının varlığına bağlı olarak değişmektedir. İçme sularında genellikle 10 μg/L’ın çok altındaki konsantrasyonlarda bulunmakla birlikte yeraltı suyu konsantrasyonları 6 mg/L’ye kadar çıkabilmektedir.