3)Suzan kann wieder den Zug verpaßt haben. (Das ist möglich.) Suzan (herhalde) yine treni kaçırmıştır/kaçırmış olmalı. Suzan’ın yine treni kaçırmış olması mümkün/olası/ muhtemel. Können, öznel anlamda orta düzey bir olasılık belirtir. Türkçe karşılığında
herhalde, mümkün, olası, muhtemel, muhtemelen gibi kiplik sözcüklerle bu anlam
desteklenmelidir.
4) Er mag keine Lust gehabt haben, eine Reise zu machen.
Onun (sanırım) gezi yapma isteği yokmuş. O gezi yapmayı istemiyormuş. Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi müssen, dürfen, können, mögen fiillerinin tahmin ve olasılık anlamları vardır. En güçlü olasılığı müssen, en zayıf
olasılığı ise mögen anlatır. Türkçede
[
-mXş ]
ile ve sanırım, galiba, zayıf bir ihtimalle, düşük bir olasılıkla gibi sözcüklerle ifade edilir. Ayrıca
[
-mXş ]
biçimbiriminin sonuna
gelen
[-
DIr ]
koşacı, olasılık ve tahmin anlamını pekiştirir ve güçlü tahminlerde
kullanılır. Olasılık düzeylerinin daha açık anlaşılması için (çok kuvvetli olasılıkla:
müssen için, kuvvetli olasılıkla: dürfen için, herhalde, muhtemelen, belki: können için,
zayıf bir olasılıkla, düşük bir ihtimalle gibi kiplik sözcükler mögen fiili için
kullanılmalıdır.