Bradford’un(17) çalışmasında tek bir bacağın kanının boşaltılmasını takiben
turnike uygulandığında; santral venöz basınç’da (SVB) 9,7 cmH2O’luk bir artış
görülürken, iki bacağa turnike uygulandığında SVB’daki ortalama artışın 14,5
20
cmH2O’ya ulaşmakta olduğu; yine aynı çalışmada her iki bacakta kanın
boşaltılmasını takiben santral sirkülasyonda 700-800 ml artış olduğu saptanmıştır.
2-Pulmoner emboli: Özellikle immobilize hastalarda gelişebilir. Postoperatif
dönemde yeni oluşan kalp blokları ve kardiyovasküler kollaps ile pulmoner emboli
tanısı akla gelir. Transözofajiyel ekokardiyografi ile tanı konulabilir(18).
3-Cilt travması: Turnikenin düzgün yerleştirilmemesine veya turnike altındaki
desteğin yeterli olmamasına bağlı ciltte basınç travması ile abrasyon, ekimoz ve
ödem gelişebilir(13).
4-Turnike başarısızlığı: Yetersiz turnike basıncı, kalsifiye sıkıştırılamayan
arterler, kanın yetersiz boşaltılması ve turnikenin sızdırması nedeniyle turnike
yeterli hemostaz yapamaz(13).
5-Metabolik - kan gazı değişiklikleri: skemik turnike altındaki bölgede hipoksi,
hiperkapni, asidoz, hiperkalemi ve laktik asidemi izlenmektedir. Bu değişiklikler
hafiftir ve tolere edilebilir(13,16).
6-Turnike ağrısı: Turnike kullanılmasının sık karşılaşılan bir komplikasyonudur
ve turnike sarıldıktan 30–60 dakika sonra hastaların % 66’sında görülür.(13,14,15)
Ş
iddetli, künt, sızı tarzında, turnike bölgesinde veya kafın hemen distalinde,
ekstremitede yeterli anestezi düzeyine rağmen gelişebilen ağrıdır. Mekanizması
tam bilinmemekle birlikte ağrının oluşmasında; sinir gövdesine olan doğrudan
iskemik etki veya anaerobik metabolizmanın lokal ürünlerine bağlı major duysal
innervasyonunun etkilenmesi sorumlu tutulmuştur(19).
Turnike ağrısının; turnike genişliği, şişme basıncı, turnikenin sağ veya sol
ekstremitede olması veya turnike süresi ile bağlantısı gösterilememiştir. (20)
Turnikenin indirilmesinden sonra ekstremitenin reperfüzyonu ile bağlantılı olarak
farklı bir ağrı da görülür. Bu duyu hastalar tarafından yoğun, vibratuar karakterde,
karıncalanma şeklinde tarif edilmekte ve kimi zaman turnike indirilmeden hemen
önceki ağrıdan daha yoğun olabilmektedir(20).
21
7-
Turnike hipertansiyonu: Genelde olguların %11-66’sında görülür. Turnike
ağrısı ile eş zamanlı olarak aşağı yukarı 30-60 dk.da görülür. Etyolojisi
bilinmemektedir(13,17).
8-Kas hasarlanması: Kaslar, iskemik hasara sinirlerden daha yatkındır. Turnike
süresi arttıkça sellüler hipoksi, asidoz ve ekstremitede soğukluk oluşur. Kastaki
histopatolojik hadise 30-60 dakikalık turnike sürelerinde açıkça izlenir. Selüler
nekroz ve endotelyal kapiller kaçış 2-3 saatlik iskemi sonrasında oluşur. Bu
değişiklikler turnikenin indirilmesinden sonraki 24 saatte gelişir ve pik
yapar(15,16).
9-Doku hasarı:Turnike süresi ve basıncından bağımsız olarak turnike indirilmesini
takiben ortaya çıkar. Ekstremitede ödem en sık görülen hasarlanmadır. Bu etkinin
yarısı boşaltılmış kanın geri dönmesine, kalan yarısı ise post-iskemik reaktif
hiperemiye sekonderdir. Kompartman sendromu nadirdir(13,16).
10-Post-turnike sendromu: Turnike açılmasını takiben, şişmis, katı, soluk
ekstremitede aynı zamanda güçsüzlük olması ancak paralizi görülmemesi ile
karakterizedir. Turnike sonrasında oluşan ödemin etyolojide rolü esastır, 1-6
haftada normale döner(13).
11-Hematom, kanama: Turnike indirilmesine bağlı hemodinamik değişiklikler
akut kan kaybını potansiyalize edebilir(13).
12-Nörolojik hasar: Paresteziden tam paraliziye kadar geniş bir spektrumda
görülebilir. Üst ekstremitede radyal sinir en çok hasar gören sinirdir. Anatomik
pozisyonun kemiğe yakın oluşu, aradaki yastık dokunun zayıf olmasına bağlı
olarak sıklıkla etkilenir. Turnike süresinin 3 saatten az olduğu durumlarda
iskemiden ziyade sinir kompresyonu suçlanmaktadır. Kompresyona bağlı
hasarlarda, kaf basıncının 500 mmHg altında olduğu ve sinir iletiminin 30 dk. süre
ile kesildiği durumlarda sinir hasarı histolojik olarak gösterilebilir(13,20).