conjunctivitis
Bir çeşit göz iltihabı
|
konstipasyon
|
constipation
|
kabızlık
|
Kontakt dermatiti
|
contact dermatitis
|
temasla ortaya çıkan deri hastalığı
|
kontaminasyon
|
contamination
|
bulaşma
|
kontraksiyon
|
contraction
|
kasılma
|
kontrendikasyon
|
contrindication
|
kullanılmaması gerekli durum
|
koordinasyon
|
coordination
|
Uyum, eşgüdüm
|
koroner arter hastalığı
|
coronary artery disease
|
damar sertliği nedeni ile kalp damarlarının daralması
|
kreatinin
|
creatinine (Cr)
|
Böbrek fonksiyonlarını izlemek için kullanılan bir madde
|
kriptokokkoz
|
Cryptococcosis
|
Kriptokokkoz (Bir tür mantar hastalığı)
|
kromatopsi
|
|
Farklı renk tonlarını ayırt edememe
|
kromomikoz
|
Chromomycosis
|
Kromomikoz(Bir tür mantar hastalığı)
|
kronik
|
chronic
|
Süregelen, uzun süren
|
kuadrivalen
|
quadrivalent, tetravalent
|
dört değerliğe sahip
|
Kulak çınlaması
|
tinnitus
|
Kulak çınlaması
|
Kuru keratokonjunktivitit
|
keratoconjunctivitis sicca
|
kuru göz
|
kütanöz
|
cutaneous
|
deriyle ilgili
|
L
|
|
|
larenjit
|
laryngitis
|
gırtlak iltihabı
|
larinks
|
larynx
|
gırtlak
|
letarji
|
lethargy
|
halsizlik
|
lezyon
|
lesion
|
bozukluk, hasar
|
libido
|
libido
|
cinsel istek
|
Lockjaw tipi reaksiyon
|
lockjaw
|
çene kitlenmesi
|
lokal
|
local
|
lokal , bölgesel
|
lokalizasyon
|
localization
|
yerleşim
|
lokalize
|
localized
|
yerleşik
|
lökopeni
|
leuc/kopenia
|
Akyuvar sayısında azalma
|
lökosit
|
leucocyte
|
Akyuvar
|
lökositoz
|
leucocytosis
|
akyuvar sayısında artış
|
lösemi
|
|
kan hücrelerinin kanseri
|
lupus eritematozus
|
lupus erythematosus (LE)
|
ciltte pullanmayla kendini gösteren bir hastalık
|
luteinleştirici hormon
|
luteinizing hormone, (LH)
|
luteinleştirici hormon(Adet döngüsünde yer alan bir hormon)
|
Lyme hastalığı
|
Lyme disease
|
Kene yoluyla bulaşan bir hastalık
|
M
|
|
|
madde
|
substance
|
madde
|
maksimum
|
maximum
|
en yüksek
|
maküler ödem
|
Macular edema
|
gözün arka tarafında şişme
|
makülopapüler
|
maculopapular
|
deriden hafif kabarık
|
malabsorpsiyon
|
malabsorption
|
bağırsaklardan emilim bozukluğu
|
malarya , sıtma
|
malaria
|
sıtma
|
malformasyon
|
malformation
|
organ veya dokudaki yapısal bozukluk
|
Malign ,habis
|
malignant
|
Habis (kötü huylu)
|
mani
|
mani
|
taşkınlık nöbeti
|
matürasyon
|
maturation
|
olgunlaşma
|
medikal
|
medical
|
tıbbi
|
mediyatör
|
mediator
|
Aracı
|
melena
|
melena
|
Kanamaya bağlı katran renkli dışkı
|
membran
|
membrane
|
zar
|
menenjit
|
meningitis
|
beyin zarı iltihabı
|
menopoz
|
menopause
|
adetten kesilme
|
menstrüasyon
|
menstruation
|
adet görme
|
menstrüel siklus
|
menstrual cycle
|
adet döngüsü
|
mental
|
mental
|
zihinsel
|
metastaz
|
metastasis
|
yayılma
|
metod
|
method
|
yöntem
|
metroraji
|
metrorrhagia
|
adet dışı görülen kanama
|
mevsimsel alerjik rinit
|
hay fever
|
saman nezlesi
|
midriyatik
|
mydriatic
|
göz bebeği genişlemesine neden olan
|
midriyazis
|
mydriasis
|
göz bebeği genişlemesi
|
miktürasyon
|
micturation
|
İşeme, idrar yapma
|
minimum
|
minimum
|
En düşük
|
mini-stroke
|
|
mini felç
|
Minör
|
minor
|
Daha küçük, daha az
|
miyalji
|
Myalgia
|
Kas ağrısı
|
Miyastenia Gravis
|
Myastenia Gravis
|
Miyastenia gravis (Bir tür kas güçsüzlüğü hastalığı)
|
miyokart infarktüsü
|
myocardial infarction
|
kalp krizi
|
miyoklonus
|
myoclonus
|
bir kas ya da kas grubunun ani ve kısa süreli kasılmalar
|
miyopati
|
myopathy
|
kas hastalığı
|
miyozit
|
myositis
|
kas iltihabı
|
mobilizasyon
|
mobilization
|
1- Çözülme (kemikten kalsiyum çözülümü)
2- Hareketlenme
|
moniliyaz
|
moniliasis
|
pamukçuk
|
Monovalan
|
monovalent
|
Tek değerlikli
|
Morbidite
|
morbidity
|
hastalığa yol açma oranı
|
Mortalite
|
mortality
|
hastalığa bağlı ölüm oranı
|
multipl miyelom
|
|
kemik iliğinde gelişen bir tür kanser
|
mutad
|
familiar
|
alışılmış
|
N
|
|
|
narkotik analjezik
|
narcotic analgesic
|
Narkotik ağrı kesici
|
natriürez
|
natriuresis
|
sodyumun idrar ile atılımı
|
nefrit
|
nephritis
|
böbrek iltihabı
|
nefrotoksik
|
Nephrotoxic
|
böbrekler üzerinde zararlı etkili
|
neonatal
|
neonatal
|
yenidoğan
|
nevrit
|
Neuritis
|
sinir iltihabı
|
nistagmus, oküler ataksi
|
nystagmus, ocular ataxia
|
gözün istemsiz, hızlı ve ritmik hareketleri, göz titremesi
|
NMS (nöroleptik malignant sendrom)
|
neuroleptic malignant syndrome
|
Vücut ısısındaki yükselme, bilinç düzeyindeki değişim ve kaslarda sertleşme ile ortaya çıkan durum
|
nodül , nod
|
Nodule, node
|
beze, nodül
|
noktüri
|
Nocturia
|
gece sık idrara çıkma
|
noktürnal
|
nocturnal
|
geceye ait, gece ortaya çıkan
|
Non steroidal anti enflamatuar
|
Nonsteroid Antiinflamatuar
|
Ağrı, ateş ve iltihaba etkili
|
nöropati
|
Neuropathy
|
sinirlerde herhangi bir nedenle görülen bozukluklar- duyu kaybı
|
nöropatik ağrı
|
Neuropathic pain
|
sinir hasarıyla oluşan ağrı
|
Nötralizasyon, nötralleştirme
|
neutralization
|
etkisizleşme; etkisizleştirme
|
nötrofil
|
Neutrophile
|
bir çeşit kan hücresi
|
nötropeni
|
neutropenia
|
kandaki parçalı hücre sayısında azalma
|
numune
|
sample
|
örnek
|
nükleolus
|
nucleolus
|
çekirdekçik
|
nükleus
|
cell nucleus
|
çekirdek; (hücre) çekirdeği
|
Nüks rölaps
|
relapse, recurrence
|
yeniden ortaya çıkması, , nüks etme
|
nütrisyon
|
nutrion
|
beslenme
|
O-Ö
|
|
|
obsesif kompalsif bozukluk (OKB)
|
obsessive compulsive disorder
|
Takıntılı davranışlar
|
olası, muhtemel
|
possible
|
Olası, muhtemel
|
olasılık
|
probability
|
ihtimal, olasılık
|
Olasılıkla, muhtemelen
|
possibly
|
Olasılıkla, muhtemelen
|
onikomikozis
|
onychomycosis
|
Tırnaklardaki mantar hastalığı
|
onkojenik
|
oncogenic
|
tümör oluşumuna yol açan
|
opalesan
|
opalescent
|
saydam olmama
|
opioit
|
opioid
|
Afyon benzeri
|
orak hücreli anemi
|
sickle cell anemia
|
orak hücreli anemi (bir tür kansızlık)
|
oral
|
oral
|
ağızdan, ağız yoluyla
|
oral damla
|
oral drops
|
ağız yoluyla alınan damla
|
orijin
|
origin
|
köken, kaynak
|
orofaringeal
|
oropharyngeal
|
ağız ve yutağa ait
|
osteoartrit
|
osteoarthritis
|
kireçlenme
|
osteomiyelit
|
osteomyelitis
|
kemik iltihabı
|
otoimmün
|
otoimmune
|
otoimmün (Vücudun kendi hücrelerine karşı antikor oluşturma durumu)
|
ovaryum
|
ovarium
|
yumurtalık
|
ovum
|
ovum
|
yumurta
|
öfori
|
euphoria
|
neşe, güven, güçlülük gibi duyguların aşırı şekilde bulunması
|
özofajit
|
esophagitis
|
yemek borusu iltihabı
|
P
|
|
|
palpitasyon
|
palpitation
|
Çarpıntı
|
pankreatit
|
pancreatitis
|
pankreas iltihabı
|
pansitopeni
|
pancytopenia
|
Kandaki tüm hücrelerde azalma
|
pap smear testi
|
Pap test, Papanicolaou test, Pap veya Papanicolaou smear ve smear t.
|
Rahim ağzından alınan sürüntüde yapılan bir tür test
|
Papül
|
papule
|
kabartı
|
Papüler
|
papular
|
kabartılardan oluşan
|
Parakoksidiyomikoz
|
Paracoccidioidomycosis
|
Bir çeşit mantar hastalığı
|
parazit
|
parasite
|
Parazit, asalak
|
parestezi
|
paresthesia
|
Uyuşma,
|
Parkinson hastalığı
| Parkinson's disease |
Parkinson hastalığı
|
paronişi
|
paronychia
|
dolama
|
parosmi
|
parosmia
|
Olmayan bir kokuyu hissetme
|
partikül
|
particule
|
parçacık
|
pasif
|
passive
|
Pasif
|
pediyatrik
|
pediatric, junior
|
çocuklar için
|
pelvis kemiği
|
pelvis bone
|
leğen kemiği
|
perifer
|
periphery
|
Merkezden uzak
|
periorbital ödem
|
periorbital oedema
|
göz çevresinde oluşan şişlik
|
peritonit
|
peritonitis
|
karın zarı iltihabı
|
permeabilite
|
permeability
|
geçirgenlik
|
peteşi
|
petechiae
|
Nokta şeklindeki deri altı kanamaları
|
pitriyazis (tinea) versikolor
|
pitriazis (tinea) versicolor
|
Bir çeşit mantar hastalığı
|
pitüiter
|
pituitary
|
Hipofize ait
|
piyelonefrit
|
pyelonephritis
|
idrar yolları ve böbrekte gelişen iltihap
|
piyoderma
|
pyodermatitis
|
irinli deri enfeksiyonu
|
plasenta previa
|
placenta previa
|
Hamilelikte plasentanın (eş, son) normal yerleşim yerinden aşağıya yerleşimi
|
Platelet, trombosit
|
platelet, thrombocyte
|
Trombosit ( kan pulcuğu, pıhtılaşmayı sağlayan kan hücresi)
|
Pnömoni
|
pneumonia
|
akciğer iltihabı
|
polen
|
pollen
|
Çiçek tozu
|
polidipsi
|
polydipsia
|
aşırı su içme
|
polifaji
|
polyphagia
|
aşırı yeme
|
polikistik over sendromu
|
|
Yumurtalıkta oluşan kistler
|
Poliüri
|
polyuria
|
Aşırı miktarda idrar yapma
|
Porfiri
|
porphyria
|
Karın ağrısı ve kas kramplarına neden olan bir çeşit kalıtsal hastalık
|
Postnatal
|
Postnatal
|
doğum sonrası
|
Post-op
|
|
ameliyat sonrası
|
postural/ ortostatik hipotansiyon
|
postural/ orthostatic hypotension
|
oturur ya da yatar pozisyondan ayağa kalkarken görülen kan basıncı düşüklüğü
|
Postür
|
posture
|
Duruş
|
preeklampsi
|
preeclampsia
|
Gebelikte kan basıncı artışı, idrarda protein bulunması ve vücudun su tutmasıyla seyreden hastalık
|
prekürsör
|
precursor
|
öncül
|
premalign
|
premalign
|
Kansere dönüşme oranı yüksek olan
|
prematür
|
premature
|
Erken olan
|
Prematüre ejakülasyon
|
|
Erken boşalma
|
premenstrüel disforik bozukluğu
|
premenstrüel dysphoric disorder
|
adet öncesi dönemde görülen sinirlilik hali
|
prenatal
|
prenatal
|
Doğum öncesi
|
presör amin
|
pressor amine
|
kan basıncını yükselten bir madde
|
Priapism
|
Priapizm
|
Erkeklerdeki uzun süreli ağrılı sertleşme
|
Prick testi
|
Prick test
|
Prick testi (bir tür alerji testi)
|
primer
|
primary
|
Birincil, ilk
|
primitif
|
primitive
|
ilkel
|
profilaksi
|
prophylaxis
|
koruma
|
progresyon
|
progression
|
ilerleme
|
proteinüri
|
proteinuria
|
idrarda protein tespit edilmesi
|
pruritus
|
pruritus
|
kaşıntı
|
psikoz
|
phychosis
|
Bir tür ruhsal bozukluk
|
psödomembranöz kolit
|
pseudomembranous colitis
|
Uzun süreli antibiyotik kullanımına bağlı kanlı, sulu ishalle seyreden barsak iltihabı
|
psöriyazis, sedef hastalığı
|
psoriasis
|
Sedef hastalığı
|
puberte
|
puberty
|
ergenlik
|
pulmoner amfizem | |