Türkçesi: Hilmi Ziya Ülken


Önerme  XXXII,  önerme  sonucu



Yüklə 1,19 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə54/119
tarix17.05.2022
ölçüsü1,19 Mb.
#58305
1   ...   50   51   52   53   54   55   56   57   ...   119
Etika - Spinoza

Önerme  XXXII,  önerme  sonucu. 
-  Daha  önce  ex  libertate  voluntatis 
kelimelerini “iradesinin hürriyeti” diye çevirmiştim, “si" possessif inin ye­
rine  “nin”  zamirini  koyuyorum  ki,  bana  Latince  metne  daha  uygun  ve 
Spinoza’nın  düşüncesine  daha  elverişli  geliyor,  zira  burada  söz  konusu 
olan  yalnız  Tanrının  hürriyeti  değil,  aynı  zamanda  tikel  varlıkların  ve 
diyelim insanın iradesidir.
Önerme  XXXIII  ve  scolie. 
-  Bu  önermeyi  Court  Traite’nin  I.  fasıl 
IV. scolie I ve aynı kitabın I. fasıl VI. ve önerme 29’un scolie 2’si, önerme 
17’nin önerme sonucu 2’sinden sonra gelen scolie ve ona ait olan açıkla­
yıcı not ile karşılaştırınız.
Ek. 
-  Spinoza  Tanrıyı  tasarlayış  tarzını  haklı  çıkarmayı,  bu  konuda 
başkalarının  yaptıkları  yanlışları  açıklamak  suretiyle  tamamlıyor.  Onun 
Tanrısı  edilgisizdir  (passion),  çünkü  eksiksizdir;  hürdür  ve  hiçbir  gaye 
peşinde  gitmez;  insandan  hiçbir  şey  beklemez,  hiçbir  kurban  istemez; 
kendi kanununa itaat etmeyi bize emir eden bir senyör değildir. O, başka 
bedenleri  duymak,  onlardan  duygulanmak  bakımından  bedenin  yetisini 
artırarak,  onların  nedenleriyle  mümkün  olduğu  kadar  çok  şey  bilerek,


NOTLAR 305
gücü yettiği kadar çok kendi kendisi olarak diye anlaşılır. Önünde titremi­
diğini ve eserlerinden hayrete düşüldüğünü istemeyen bu Tanrıda, üsta­
dım Victor Brochard’ın yakında yayımladığı bir makalede yapmış olduğu 
gibi,  çok  ıslah  edilmiş  bir  “Yehova’yı  şöyle  böyle  görüyorum.  (Revue  de 
Métaphysique et de Morale,
 Mars 1908).
Sayfa  101,  satır  27’de  compléxion  ile  bu  pasajda  ve  ondan  sonrakinde 
Latince ingenium karşılığını veriyorum; yalnız bu Latince kelime başka bir 
şeyi  diyelim,  talent  kelimesinin  de  kullandığım  anlamı  belirttiği  zaman 
bu değişiyor. Compléxion kelimesini La Bruyère’in şu satırları yazdığı zaman 
anladığı  anlamda  alıyorum:  “Bir  compléxion  sertliği  (yani  ferde  has  tabii 
bir yanlış) vardır, bir de ayrıca hal ve şart olan yapılış vardır.”
Sayfa  105,  satır  19:  İhtiyacın  gayesi  bir  ihtiyacı,  ya da bir arzuyu tat­
min  için  peşinden  koşulan  bir  gayedir.  Bu  anlamda  denebilir  ki  İsa’nın 
ıstırabının  (Passion  de  Jésus-Christ) gayesi günahlının  tekrar satın alınma­
sıdır;  bir  özümseme  gayesi,  diyelim  bir  kopyanın  orijinaline  benzemesi­
dir;  nitekim  Tanrı,  Spinoza’nın  söz  ettiği  ilahiyatçılar  ve  metafizikçilere 
göre,  şeyleri  onlara  ihtiyacı  olduğu  için  değil,  kısmen  kendine  benzemiş 
olmaları  için  yaratmış  olacaktır.  Bu  noktada  özel  olarak  Heereboord’un 
Meletemata'sına
 s. 672 bakınız.
Sayfa 1 1 1 ,  satır, 14-15 şu kelimelerle başlıyor: “İnsanların mübalağacı­
lığı Tanrının ahenkten hoşlandığına inanacak dereceye varmıştır”. Spino­
za  şüphesiz  burada  Fisagorcu  bir  kökten  gelen  kürelerin  müziği  teorisini 
işaret  ediyor.  Bu  konuda  Th.  Reinach’ın  şu  yazısına  bakınız:  Revue  des 
Etudes  Grecques,
  III,  s.  432,  sq.  Kaydetmek  zahmetine  değer  ki  von  Baer 
gibi gayeci (finaliste) bir bilgin henüz yarım yüzyıl geçmemiş olan bir konuş­
masında  bu  görüşü  iyi  karşılamaktadır  (Bak:  bu  yazar  tarafından  Reden 
und Kleinere Aufsatze,
 I, Pétersbourg, 1864.)


306 ETİKA

Yüklə 1,19 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   50   51   52   53   54   55   56   57   ...   119




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin