YAŞLILIKTA ENDOKRİNOLOJİK HASTALIKLARIN TEDAVİ KILAVUZU Biguanid kullanan diyabetiklerde LA, nadir görülen bir komplikasyondur. Metformine bağlı LA
insidensi çok düşüktür (<0.003/1000 hasta yılı).
Bu vakaların çoğu, aslında metformin kullanımının kontrendike olduğu hastalardır. LA riski
arttığı için aşağıda belirtilen durumlarda metformin kullanımı önerilmemektedir.
Doku hipoksisini artıran durumlar; kontrolsüz veya tedaviye dirençli konjestif kalp
yetersizliği ya da iskemik kalp hastalığı, kronik obstrüktif akciğer hastalıkları, ciddi
infeksiyonlar
Ciddi karaciğer yetersizliği
Renal fonksiyonların azaldığı durumlar; kronik böbrek yetersizliği, ileri yaş (özellikle 80
yaş üstü), şok, ciddi dehidratasyon
Akut gelişen ağır LA’da prognoz, altta yatan hastalığa bağlı olarak genellikle kötüdür.
LA olguları yoğun bakım ünitelerinde tedavi edilmelidir.
Tedavinin temelini altta yatan kolaylaştırıcı faktörün ortadan kaldırılması oluştu-
rur. Öncelikle hemodinamik stabilizasyon sağlanmalıdır ve maske ile oksijen tedavisi
yapılmalıdır.
Alkali tedavisinin yararları konusundaki tartışma ve belirsizliklere rağmen, ağır Tip-B LA
olan olgularında kan pH’sini yükseltmek için masif dozlarda i.v. NaHCO3 kullanmak
gerekebilir.
Tedavide hedef 48 saatte laktat düzeyini ≤ 3 mmol/l düzeyine indirmektir.
Bu hastalarda ortaya çıkabilecek su ve Na+ yüklenmesini tedavi etmek için hemodiya-
liz önerilmektedir. Hemodiyaliz ayrıca, metformine bağlı LA’da ilacın uzaklaştırılmasını
sağlar.
Piruvat dehidrogenazı uyaran, dikloroasetat (Carbicarb) gibi alternatif ajanların tedavide
kullanımları tartışmalıdır.
En mantıklı yaklaşım LA’ya yatkın tip 2 diyabetli hastalarda riskli ilaç kullanımından
kaçınmaktır.
Diyabetik ketoasidoz
Tip 1 Diyabetlerde daha fazla görülmekle beraber, uzun süreli Tip 2 diyabetiklerde, insülin ek-
sikliği gelişmiş ve DKA’yı tetikleyecek faktörleri olan yaşlı diyabetiklerde de görülebilir. Ayrıca
genç yaşlarda tanı almış Tip 1 diyabetiklerin yaşlılık dönemlerinde de görülebileceği akılda tu-
tulmalıdır. Yaşlı diyabetiklerde insülin kullanımına olan uyumsuzluk, çoklu ilaç kullanımı, ko-
morbiditenin daha fazla olması gibi etkenler göz önüne alındığında DKA’nın mortaliteside genç
diyabetiklerden daha fazla olmaktadır.
Genç yaşlarda tanı almış Tip 1 diyabetiklerinde ileri yaşlarda DKA ile hastaneye başvurabileceği ha-
tırlanmalıdır. Tanı ve tedavisi genç diyabetiklerle aynıdır. Ancak, sıvı replasmanı yapılırken kalp ve
böbrek fonksiyonlarının durumu yüklenmeye yol açmamak açısından dikkatle değerlendirilmelidir.
Ayrıca SGLT-2 inhibitörü kullanan hastalarda öglisemik ketoasidoz olabileceği de göz önünde
bulundurulmalıdır.