YAŞLIDA DİYABETİN AKUT KOMPLİKASYONLARINA YAKLAŞIM Belirti ve bulgular
Aslında HHD ile başvuran hastalarda az da olsa insülin rezervinin olması lipolizi baskıla-
mak için yeterlidir.
Yaşlanma ve demans durumuna bağlı susama hissinin azalması, böbreklerin idrarı konsantre
etme yeteneğinin azalması, DKA’ya göre dehidratasyonun daha belirgin olmasına yol açar.
Ketozun tetiklediği kusmanın olmaması hastanın sıvı kaybı açısından uyarılmasını
engeller.
Diyabetli olsun ya da olmasın, merkezi sinir sistemi fonksiyonlarında akut veya subakut
kötüleşme olan ve dehidratasyon görülen her yaşlı olguda HHD aranmalıdır.
Kan basıncı düşüktür ya da daha önceden hipertansiyonlu olduğu bilinen bir vakada
normal rakamlara düşmüş olabilir.
HHD’de artmış renal su kaybı eğer oral alımla kompanse edilemezse dehidratasyon, hipovole-
mi gelişmekte, ciddi elektrolit bozuklukarı gelişebilmektedir. Yaşlı hastalarda komorbiditelerin
çokluğu, renal fonksiyonlarda yaşa bağlı değişimlerin olması bu süreci çok hızlı ve daha fatal
kılabilmektedir.
Laboratuvar bulguları
HHD’de su ve elektrolit kayıpları DKA’ya göre çok daha ön plandadır.
Ortalama su kaybı 8-10 litre civarındadır.
Na+ , K+, Cl- , Mg2+, Ca2+ ve fosfat kayıpları vardır.
Katabolizma artışına bağlı olarak tiamin ve B-kompleks vitamin kayıpları olabilir.
Başvuruda çoğu kez PG düzeyi 1000 mg/dl ve ozmolarite 360 mOsm/kg’a dayanmıştır.
Serum Na+ düzeyi çoğu kez >140 mEq/l’dir. Ağır hiperglisemi ve hipertrigliseridemi ne-
deniyle Na+ , olduğundan daha düşük ölçülebilir (psödohiponatremi).
Serum K+ düzeyi, başlangıçta normal ya da yüksek olsa da sıvı ve insülin tedavisi ile bir-
likte tedavi sırasında azalır.
Prerenal azotemi (hastaların ileri yaşta olması, eşlik eden sorunlar ve dehidratasyona bağlı)
gelişebilir.
Dehidratasyona bağlı olarak orta derecede lökositoz ve hematokrit artışı görülebilir.
Eşlik eden hepatosteatoz transaminazların yükselmesine yol açabilir.
’Ötiroid hasta sendromu’ nedeniyle düşük T4 ve T3 düzeylerine eşlik eden uygunsuz
normal ya da düşük TSH olabilir, ancak hasta klinik olarak ötiroidtir.
Bazı vakalarda pankreas enzimlerinde hafif artış görülebilir.
Kreatinin fosfokinaz (CPK) düzeyleri %25 olguda yükselir ve hatta 1000 u/l üzerine ulaşabilir.
Prognoz
HHD mortalitesi %12-42 arasında değişmektedir.
Yaşı >70 olan ve bakım evlerinde kalan hastalarda mortalite daha yüksektir.
Kliniğin, DKA’ya göre daha yavaş ve sinsi seyirli olması (klinik seyir birkaç günden birkaç
haftaya kadar uzayabilir), vakaların hastaneye daha geç ulaşmasına yol açar, bu da prognozu
kötüleştirir.
PG düzeyinin ve ozmolaritenin çok yüksek olması kötü prognoz işareti olarak kabul edilir.