YAŞLILIKTA ENDOKRİNOLOJİK HASTALIKLARIN TEDAVİ KILAVUZU - Gram pozitif koklar çoğunlukla monomikrobiyal infeksiyona neden olmakla birlikte kro-
nik ülserlerde veya daha önce tedavi görmüş veya antibiyotik kullanılmış yaralarda mikst
infeksiyon şeklinde de karşımıza çıkabilir.
- Anaerob bakteriler daha nadir etmenler olmakla birlikte, özellikle iskemik ve gangrenli
yaralarda mikst infeksiyon etkenlerinden biri olarak gözlenebilir.
- Pseudomonas ve enterokok suşları çoğu kez kolonizasyona neden olurlar. Ancak ül-
kemizin de dahil olduğu sıcak iklimlerde pseudomonas suşlarının patojen olabileceği;
bu sebeple ampirik antibiyotik tedavisinde lokal etken profilinin dikkate alınması gerek-
tiği unutulmamalıdır.
Osteomiyelit
Yaşlı diyabetiklerde osteomyelite yaklaşım gençlerdeki gibidir. Yaş arttıkça aterosklerotik damar pa-
tolojilerinde artışa bağlı doku kanlanmasında azalmaların artacağı hatırlanmalıdır. Antibiyoterapi
düzenlenirken renal ve hepatik fonksiyonların durumu ve ilaç etkileşimi göz önüne alınmalıdır.
- Osteomiyelitin tanı ve tedavisi zordur. Klinik olarak kemik açıkta ise ya da metal prob ile
dokunulabiliyor ise çoğunlukla osteomiyelit vardır.
- Sedimantasyonun >70 mm/st olması osteomiyelit varlığını destekler, ancak bu testin sen-
sitivitesi düşüktür.
- Kemik infeksiyonlarının direkt grafilerde tanınabilmesi için oluşumun üzerinden en az 2
hafta geçmesi gerekir.
- Üç fazlı lökosit işaretli sintigrafi gibi nükleer tıp teknikleri, düz grafilere göre daha sensitif, an-
cak rölatif olarak daha az spesifik ve MR ile karşılaştırıldığında doğruluk oranı daha düşüktür.
- Osteomiyelit tanısı için altın standart, kemik biyopsi materyalinin histopatolojik ve mik-
robiyolojik olarak incelenmesidir.
- Yara bakımı, yeterli ve uygun debridman, antibiyotik tedavisi, ayağı basınçtan koruma ve
sıkı glisemik kontrol tedavinin esasını teşkil eder.
- Alt ekstremite ülseri olan tüm hastalar, aterosklerotik arter hastalığı riskini azaltan kanı-
ta dayalı tüm tedavilerden fayda görürler. Bu kapsamda sigaranın bırakılması, diyet ve
gerektiğinde LDL hedefine ulaşmak için anti-hiperlipidemik tedavi, anti-trombosit ilaç
tedavisi ve optimum glisemi ve HT kontrolü yer alır.
- Diyabetik ayak ülserleri multidisipliner yaklaşımla değerlendirilmelidir. Hastalar endok-
rinoloji, infeksiyon hastalıkları, ortopedi, plastik cerrahi, damar cerrahisi, fizik tedavi,
diyetisyen ve diyabet hemşiresi ve yara bakım hemşiresinin olduğu bir ortamda değerlen-
dirilmeli ve tedavileri planlanmalıdır.
- Multidisipliner yaklaşım ile hastaların hastanede yatış süresi, ampütasyon oranları ve te-
davi maliyetleri azalmaktadır. Birinci basamak ve iç hastalıkları uzmanıyla da diyabetik
ayak tedavisine yaklaşım konusunda iş birliği yapılmalıdır.
Antibiyotik tedavisi
- Genel durumu bozuk olmayan ve sepsis bulguları taşımayan hastaların antibiyotik teda-
vileri, doku kültürü ve antibiyogram sonuçlarına göre düzenlenmelidir.
- Genel durumu bozuk olan ve sepsis bulguları taşıyan hastalarda hemen doku kültürü alı-
nır, kültür antibiyogram sonuçları beklenmeksizin gram negatif, gram pozitif ve anaerob
bakterileri kapsayan geniş spektrumlu ampirik antibiyotik tedavileri başlatılmalıdır.