36
TÜRK HİKÂYELERİ I
- Ben Hasan’ın yanına gideceğim,
dedim.
- Niçin?
- Babama bir şey söyleyeceğim.
- Ne söyleyeceksin?
- Kaşağıyı ben kırmıştım, onu
söyleyeceğim.
- Hangi kaşağıyı?
- Geçen yılki.
Sözümü tamamlamadım.
Derin
hıçkırıklar içinde boğuluyordum.
Gözyaşlarıyla ağlaya Pervin’e anlat-
tım.
Şimdi babama söyleyeceğim,
Hasan da duyacak belki beni bağış-
layacak.
- Yarın söylersin, dedi.
- Hayır, şimdi gideceğim.
- Şimdi baban uyuyor, yarın sabah söylersin. Hasan da uyuyor. Onu
öpersin, ağlarsın, seni bağışlar.
- Pekâlâ!
- Haydi, şimdi uyu!
Sabaha kadar yine gözlerimi kapamadım. Sabah hemen Pervin’i
uyandırdım. Kalktım. Acele ediyordum. Ama zavallı suçsuz kardeşim,
o gece ölmüştü. Salonda, çiftlik imamıyla Dadaruh ağlıyordu. Babamı
bekliyorlardı.