Turk Urol Sem 2011; 2: 297-8
297
Özet I
Abstract
Yaz›flma Adresi / Address for Correspondance: Prof. Dr.
Mustafa Faruk Usta, Akdeniz Üniversitesi Tıp
Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı,
Androloji Bilim Dalı, Dumlupınar Bulvarı Kampüs, 07070 Antalya, Türkiye Tel.: 0242 249 68 27 E-posta: musta@akdeniz.edu.tr
doi:10.5152/tus.2011.58
Priapizm tedavisine başlanabilmesi için öncelikli olarak
priapizmin etiyolojisinin ortaya konulması gereklidir. İskemik
priapizm acil bir klinik antite olarak ele alınmalı ve teşhis ile
birlikte tedavisine başlanmalıdır. Ereksiyon süresi ile doğru-
dan ilişkili progresif penil ağrı, priapizme neden olabilecek
ilaç kullanımı, medulla spinalis ile ilişkili hastalık varlığı ya da
orak hücreli anemi varlığında; iskemik priapizm akla gelmeli-
dir. Kekeleme priapizm; seksüel stimülasyon sonrası ya da
sabahları oluşan ve uzun süre tekrarlayan tarzda devam eden
ereksiyon ataklarının varlığında akla gelmelidir. Noniskemik
priapizm ise ağrısız ve progresyon göstermeyen tarzda orta-
ya çıkan istemsiz ereksiyon olgularında düşünülmelidir. Bu
olgularda genellikle penis kökü ya da perineal travma hikaye-
si bulunmakta olup nadiren ilaç enjeksiyonu sonrası kaverno-
zal arterde meydana gelen yırtılma sonucu da non-iskemik
priapizm ile karşılaşılabilinmektedir.(1)
Fizik muayene sırasında, ereksiyonun derecesi, ağrının
varlığı ya da geçirilmiş travmanın bulguları ile olası bir malig-
nensi araştırması yapılmalıdır. Tümesans ve rijiditenin düze-
yi ayırıcı tanının konulmasında büyük önem taşır. Korpus
kavernozum, korpus spongiozum ve glansın ereksiyona
katılması ile penil ağrının varlığı iskemik priapizm olguların-
da sıklıkla karşılaşılan bulgulardır. Parsiyel ereksiyon varlı-
ğında, şiddetli bir penil ağrının bulunmadığı olgularda non-
iskemik priapizm varlığı akla gelmelidir.(1)
Laboratuvar araştırmasında hastanın olası bir orak hüc-
reli anemi, talasemi ve kanama-pıhtılaşma bozukluğunun
varlığına yönelik araştırma yapılmalıdır. Tüm bunların dışın-
da iskemik/non-iskemik priapizm ayırıcı tanısına varılmasın-
da korpus kavernozum kan gazı değerlendirmesinin yapıl-
ması gereklidir. İskemik olgularda; korpus kavernozumdan
aspirasyon ile elde edilen kan örneklerinde parsiyel oksijen
basıncı 30mmHg’nın altında; parsiyel karbondioksit basıncı
ise 60mmHg’nın üstündedir.(1)
İskemik/noniskemik priapizm ayırıcı tanısında; aspiratif
kan gazı ölçümlerine ek olarak penil ve perineal renkli
Doppler ultarasonografi tetkiki ile tanının kesinleştirilmesi
sağlanır. Penil Doppler ultrasonografi teknik olarak olanaklı
ise mutlaka uygulanmalıdır. İskemik priapizm olgularında;
kavernozal arter içinde herhangi bir kan akımının olmadığı
izlenirken başarılı bir tedavi sonrası kavernozal akımı göste-
ren akım dalgalarının yeniden ortaya çıktığı izlenebilir.
Noniskemik olgularda ise kavernozal kan akımının normal
olarak gerçekleştiği görülecektir. Bununla birlikte olası bir
anevrizma ya da arter travması varlığı da renkli Doppler
ultrasonografi tetkiki ile ortaya konulabilecektir. Penil arteri-
ografi girişiminin tek başına tanı amaçlı olarak kullanılması
çok invazif bir yaklaşım olarak kabul edilmekte olup; non-
iskemik priapizm tanısının konulduğu olgularda tanı ile bir-
likte aynı zamanda tedavi amaçlı olarak kullanılmalıdır. Son
yıllarda priapizm tanısında; magnetik rezonans (MRI) kulla-
nımı gündeme gelmiştir. Kircham ve arkadaşları MRI incele-
mesi ile priapizm olgularında 3 önemli bulgunun ortaya
konulabileceğini rapor etmiştir. Buna göre; olası bir korporal
Priapizm değerlendirme ve tanısında; hikaye, fizik muayene, labo-
ratuar testleri ile penil görüntülemeden yararlanılmaktadır. Tüm bu
yöntemlerin kullanılması ile iskemik, non-iskemik ve kekeleme pria-
pizm ayırıcı tanısı ortaya konulmaktadır. Günümüzde; penil kan gazı
ölçümü ile penil Doppler ultrasonografi tetkiki en sıklıkla kullanılan
tanı yöntemleridir.
Anahtar kelimeler: Ayırıcı tanı, penil Doppler ultrasonografi, penil
kan gazı
History, physical examination, laboratory tests and penile imaging
are the commonly used tools in the evaluation and diagnosis of
priapism. These techniques are used by physicians in making the
differential diagnosis between ischemic, non-ischemic and “stut-
tering” priapism. Nowadays, penile blood gas analysis and penile
Doppler ultrasonography are the most widely used tools to differ-
entiate between different kinds of priapism.
Key words: Differential diagnosis, penile bloog gas, penile Doppler
ultrasonography
Priapizm: Değerlendirme ve Tanı
Priapism: Evaluation and Diagnosis
Mustafa Faruk Usta
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, Androloji Bilim Dalı, Antalya
PRİAPİZM: GÜNCELLEME
PRIAPISM: UPDATE
Turk Urol Sem 2011; 2: 297-8
298
metastaz ya da arteriyel fistülün varlığını ortaya koymada
MRI faydalı olabilir. Ek olarak MRI değerlendirilmesi, pria-
pizm olgularında korpus kavernozumda meydana gelmiş
kalıcı bir nekrozun tanısının konulması ve erken dönemde
penil protez implantasyonu kararının verilmesinde yardımcı
olabilecektir.(2-4) Ralph ve arkadaşları yakın zamanda MRI
uygulaması sonrası kalıcı korpus kavernozum hasarı oldu-
ğuna karar verdikleri; ereksiyon süresi 24 ile 720 saat ara-
sında değişen 50 iskemik priapizm olgusunda erken dönem
penil protez uygulaması yapmışlardır. Kalıcı ve geri dönü-
şümsüz hasarın gerçekleştiği kanıtlandıktan sonra uzun
dönemde fibrozis gelişmeden uygulanacak penil protez
yerleştirilmesi ile olası cerrahi komplikasyon oranlarının
düşürülmesi mümkün olabilmektedir.(4) Ek olarak, kalıcı
hasarın geliştiğinin ortaya konulması; cerrahi sonrası oluşa-
bilecek mediko-legal sorunların ortadan kaldırılmasına da
imkan sağlayabilecektir.
Kaynaklar
1. Broderick GA, Kadioglu A, Bivalacqua TJ, Ghanem H, Nehra
A, Shamloul R. Priapism: pathogenesis, epidemiology, and
management. J Sex Med 2010;7:476-500.
[CrossRef]
2. Broderick GA, Lue TF: Evaluation and nonsurgical management
of erectile dysfunction and priapism. In: walsh PC, Retik AB,
Vaughan ED, Wein AJ, Kavoussi AR, Novick AC, eds. Campbell’s
Urology. Philadelphia: W.B. Saunders; 2002: 1619-71
3. Kirkham AP, Illing RO, Minhas S, Minhas S, Allen C. MR ima-
ging of nonmalignant penile lesions. Radiographics
2008;28:837-53.
[CrossRef]
4. Ralph DJ, Garaffa G, Muneer A, Freeman A, Rees R, Christopher
AN, et al. The immediate insertion of a penile prosthesis for acute
ischaemic priapism. Eur Urol 2009;56:1033-8.
[CrossRef]