11 Nisan 2007 Çarşamba günü Fatih Sultan Mehmet mahallesi Armutlu da Dumlupınar İlköğretim Okulunda, 12 Nisan 2007 Perşembe günü Beykoz Çavuşbaşı Ahmet Akça Merkez İlköğretim Okulu nda , 13 Nisan 2007 Cuma Büyükdere Mahallesi Sarıyer Mehmet İpkin İlköğretim Okulunda ağız sağlığımızın önemini çocuklara erken yaşlarda anlatmak amacıyla program düzenlendi.
11 Nisan 2007 Çarşamba günü Fatih Sultan Mehmet mahallesi Armutlu da Dumlupınar İlköğretim Okulunda, 12 Nisan 2007 Perşembe günü Beykoz Çavuşbaşı Ahmet Akça Merkez İlköğretim Okulu nda , 13 Nisan 2007 Cuma Büyükdere Mahallesi Sarıyer Mehmet İpkin İlköğretim Okulunda ağız sağlığımızın önemini çocuklara erken yaşlarda anlatmak amacıyla program düzenlendi.
Üç okulda toplam 2800 öğrenciye ve öğretmenlerine ağız ve diş sağlığı eğitimi verildi. Vakfın temin ettiği diş fırçası ve diş macunu ve İstanbul Dişhekimleri Odasının hazırladığı broşürler dağıtıldı.
Ülkemizdeki ekonomik yetersizlikler, Anadolu da izlenen dağınık yerleşim biçimi- kültürel-sosyal farklılıklar ve coğrafi şartlar, yaygın ve sistematik bir ağız sağlığı hizmetinin sunulmasını etkilemekte ve yegane koruyucu hekimlik uygulaması, “fırça ve macun kullanımının anlatılması”ndan öteye geçememektedir
Ülkemizdeki ekonomik yetersizlikler, Anadolu da izlenen dağınık yerleşim biçimi- kültürel-sosyal farklılıklar ve coğrafi şartlar, yaygın ve sistematik bir ağız sağlığı hizmetinin sunulmasını etkilemekte ve yegane koruyucu hekimlik uygulaması, “fırça ve macun kullanımının anlatılması”ndan öteye geçememektedir
Uygulama güvenli olmalıdır.
Uygulama güvenli olmalıdır.
Etkin olmalıdır
Geniş sayıda bireye uygulanabilir olmalıdır
Düşük maliyette olmalıdır
Kabul edilebilir olmalıdır
Uygulaması kolay olmalıdır
Az sayıda gözetmen (supervisor) ya da profesyonel uygulayıcı gerektirmektedir.
DSÖ nün yaptığı en son çalışmalardan birisinde, restoratif uygulamalar üzerine kurulu diş hekimliği hizmeti olan ülkelerde DMFT nin en yüksek olduğu bildirilmiştir.
DSÖ nün yaptığı en son çalışmalardan birisinde, restoratif uygulamalar üzerine kurulu diş hekimliği hizmeti olan ülkelerde DMFT nin en yüksek olduğu bildirilmiştir.
Bu ülkeler aynı zamanda en yüksek sayıda DİŞSİZ BİREYİN olduğu ülkelerdir.
Bu ülkeler aynı zamanda en yüksek sayıda DİŞSİZ BİREYİN olduğu ülkelerdir.
Oysaki KORUYUCU UYGULAMA felsefi üzerine sistemlerini geliştirmiş ülkelerde DMFT nin yapısal olarak azalmaya başladığı tespit edilmiştir.
“global düşün
ama yerel hareket et..!!”
Lokal şartların değerlendirilmesi...!
Sistematik bir koruyucu ağız diş sağlığı programının oluşturuabilmesi için 2 temel faktör:
Sistematik bir koruyucu ağız diş sağlığı programının oluşturuabilmesi için 2 temel faktör:
Uygulanabilirlik
Sürdürülebilirlik
AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI KORUYUCU UYGULAMA PROGRAMI İÇİN TEMEL METODOLOJİ NE OLMALI ?
AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI KORUYUCU UYGULAMA PROGRAMI İÇİN TEMEL METODOLOJİ NE OLMALI ?
YÜKSEK KORUYUCULUK MU, YAYGIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Mİ ?
Temel hata neydi..??.. “ %35, %87 den daha mı iyi koruyabilir..!!!!”…. etkinlik ve işlevselliğin karşılaştırılması…. “YÜZDELERİ DEĞİL, İŞLEVSELLİĞİ KARŞILAŞTIRMALIYDIK..!!!”
Temel hata neydi..??.. “ %35, %87 den daha mı iyi koruyabilir..!!!!”…. etkinlik ve işlevselliğin karşılaştırılması…. “YÜZDELERİ DEĞİL, İŞLEVSELLİĞİ KARŞILAŞTIRMALIYDIK..!!!”
Takibi-uygulaması ve işlevselliği kolay bir programın orta düzeyde beklenen “MATEMATİKSEL” (%) koruma oranı (başarısı), büyük oranda elde edilebilecektir.
Takibi-uygulaması ve işlevselliği kolay bir programın orta düzeyde beklenen “MATEMATİKSEL” (%) koruma oranı (başarısı), büyük oranda elde edilebilecektir.
Oysaki mükemmelliyetci ancak halkın algısından ve hekimlerimizin eğitim felsefesi ile uyuşmayan YÜKSEK koruma oranlı bir program, TAKİP EDİLEMEDİĞİ için beklenenden çok daha düşük oranda koruma sağlayabilecektir..!!!
Sorun; yetişmiş eleman sıkıntısı değil, malzeme ve hizmetin ve pratik bir uygulamanın) ülkenin en ücra köşesine ulaştırılmasını hedefleyen pratik-ekonomik bir yöntemler dizisinin eksikliği olarak ortaya çıkmaktadır.
Sorun; yetişmiş eleman sıkıntısı değil, malzeme ve hizmetin ve pratik bir uygulamanın) ülkenin en ücra köşesine ulaştırılmasını hedefleyen pratik-ekonomik bir yöntemler dizisinin eksikliği olarak ortaya çıkmaktadır.
Özellikle yeni jenerasyonda DAVRANIŞ değişikliği de yaratmayı planlayabileceğimiz bir SOSYAL BAZLI UYGULAMADA, yüksek etkinlikten ziyade yüksek UYGULANABİLİRLİK düşünmek bu açıdan daha AKILCI-BİLİMSEL ve MAKUL bir yaklaşım felsefi olacaktır.
Özellikle yeni jenerasyonda DAVRANIŞ değişikliği de yaratmayı planlayabileceğimiz bir SOSYAL BAZLI UYGULAMADA, yüksek etkinlikten ziyade yüksek UYGULANABİLİRLİK düşünmek bu açıdan daha AKILCI-BİLİMSEL ve MAKUL bir yaklaşım felsefi olacaktır.
Halkın dikkati için başka yaklaşımlara ihtiyaç var..???
Halkın dikkati için başka yaklaşımlara ihtiyaç var..???
Tedavi maliyetlerimiz artıyor ve EKONOMİK YÜK büyüyor…!!!!!
Tedavi maliyetlerimiz artıyor ve EKONOMİK YÜK büyüyor…!!!!!
$91.5 milyar, 2006 da (est.)
$91.5 milyar, 2006 da (est.)
$305.0; kişi başına harcanan para…
Total sağlık harcamalarının % 4.3’ü..!!
44.4%’ü cepten ödeniyor
49.5%’i sigortalar tarafından ödeniyor
5 %’i SGK
1% diğer kaynaklar
Akciğer kanseri +
Akciğer kanseri +
Kalp-damar hastalıkları+
Romatizmal hastalıklar
İçin harcanan paranın 2.5 katı diş çürüklerinin tedavisi için harcanıyor..!!!!
Türkiye’deki maliyet hesaplanacak olursa;
Türkiye’deki maliyet hesaplanacak olursa;
çocuk başına tedavi edilmesi gereken 5 diş olduğu varsayıldığında
2008 yılı birim fiyatlarına göre kişi başına tedavi maliyeti 20$x5=100 $ dır
Altıbin çocuk için bu maliyet 6000x100=600.000 $ olacaktır.
Oysa bu çocuklara çürük oluşmadan koruyucu dişhekimliği hizmeti verilecek olsaydı..:
Oysa bu çocuklara çürük oluşmadan koruyucu dişhekimliği hizmeti verilecek olsaydı..:
40 kuruş tek bir uygulama..
Yılda 4 uygulama: 1.60 TL..
3 yıl boyunca birey başına ortalama maliyet..: 4.80 TL..(!)..Yaklaşık 3 dolar..(!)
6000 çocuk için toplam maliyet; 18.000 $
Bu uygulama ile %40 çürük azalımı bekleniyor…!!!!
Yani birey başına 5 çürük değil ortalama 3 çürük oluşabileceği düşünülüyor..Ya da diğer bir değişle çocukların %60 ında çürük gelişecek, %40 ında gelişmeyecek..!!!
Yani birey başına 5 çürük değil ortalama 3 çürük oluşabileceği düşünülüyor..Ya da diğer bir değişle çocukların %60 ında çürük gelişecek, %40 ında gelişmeyecek..!!!
BU DURUMDA:
20$x3=60 $ çocuk başına DOLGU MALİYETİ (!)..
6000 çocuk için bu maliyet; 360.000 $
Ortalama koruyucu uygulama için maliyet de bu na eklenirse; 18.000+360.000=378.000 $ dır..(!)
PLAK VARSA HASTALIKTA VAR…!!!!
PLAK VARSA HASTALIKTA VAR…!!!!
“DOMUZ GRİBİ VE GETİRİLERİ”….
Riskli kişilerin dental plakları, metisilin-dirençli Staf Aureus ve Psödomonas Aeruginosa gibi potansiyel solunum yolları patojenleri tarafından kolonize olduğu belirlenmiş
Riskli kişilerin dental plakları, metisilin-dirençli Staf Aureus ve Psödomonas Aeruginosa gibi potansiyel solunum yolları patojenleri tarafından kolonize olduğu belirlenmiş
Scannapieco, Stewart, & Mylotte, 1992
Orofarinx , S. aureus, St pneumoniae yada gram-negative rodlar tarafından kolonize olabilir ve bu durum, pozitif olarak nasokomial pnömoni insidansı ile ilişkilidir.
Orofarinx , S. aureus, St pneumoniae yada gram-negative rodlar tarafından kolonize olabilir ve bu durum, pozitif olarak nasokomial pnömoni insidansı ile ilişkilidir.
Ağız içindeki bakteriler ve zararlı ajanlar, yeterli miktardaki tükürükle ağızdan yıkanarak temizlenir ve daha sonra yutulurlar. Bununla beraber, özellikle tükürük akışı azalmış bireylerde, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarına sebep olan gram negatif bakterilerin, ağız içinde büyük oranda arttıkları belirlenmiştir. Tüm sağlıklı bireylerin yaklaşık yarısı, uyku esnasında tükürüklerinin çok az miktarını akciğerlerine çekerler. Sonuç olarak; yetersiz ağız hijyeninin sebep olduğu artan gram negatif bakteri sayısı ve azalan tükürük akışı gibi bakteri yükünü arttıran faktörler, pinomoni (ZATÜRRE) riskini arttırabilir (Mark, 2001).
Bu durum, vücut direncinin düştüğü “DOMUZ GRİBİ” gibi hastalıklarda, özellikle ağız bakteri sayısını düşürmeye yada kontrol etmeye yönelik olarak hastalara önerilen “tuzlu-karbonatlı su gargarası” işlemi ile örtüşmektedir. Bu tip hastalarda olası ölüm vakaları, “akciğer enfeksiyonları” ile oluştuğundan, özellikle bakımsız ağızlarda, akciğerlere sızması muhtemel patojen bakteri sayısının kontrolünü bu şekilde sağlamak yoluna gidilmektedir.
Bu durum, vücut direncinin düştüğü “DOMUZ GRİBİ” gibi hastalıklarda, özellikle ağız bakteri sayısını düşürmeye yada kontrol etmeye yönelik olarak hastalara önerilen “tuzlu-karbonatlı su gargarası” işlemi ile örtüşmektedir. Bu tip hastalarda olası ölüm vakaları, “akciğer enfeksiyonları” ile oluştuğundan, özellikle bakımsız ağızlarda, akciğerlere sızması muhtemel patojen bakteri sayısının kontrolünü bu şekilde sağlamak yoluna gidilmektedir.
“FIRÇALAR ÇANTADA DİŞLER YOLUNDA” PROGRAMININ TEMEL ÇIKIŞ NOKTASI VE MANTIĞI
“FIRÇALAR ÇANTADA DİŞLER YOLUNDA” PROGRAMININ TEMEL ÇIKIŞ NOKTASI VE MANTIĞI
HEDEF; X, Y ya da Z uygulamalarının (yöntemlerinin) yılda 2-4-6 defa uygulanması kararı değil, öğretme-öğrenme-uygulama-takip döngüsündeki BASİTLEŞTİRİLMİŞ YÖNTEM yoksunluğudur (!)
HEDEF; X, Y ya da Z uygulamalarının (yöntemlerinin) yılda 2-4-6 defa uygulanması kararı değil, öğretme-öğrenme-uygulama-takip döngüsündeki BASİTLEŞTİRİLMİŞ YÖNTEM yoksunluğudur (!)
Diş fırçalama alışkanlığının oluşmadığı toplumlardaki temel ağız-diş sağlığı koruyucu uygulama felsefesi; temelde mümkün olan en basit ve anlaşılır yöntemle TOPLUM BİLİNCİNİ oluşturmaya odaklanmalıdır.
Diş fırçalama alışkanlığının oluşmadığı toplumlardaki temel ağız-diş sağlığı koruyucu uygulama felsefesi; temelde mümkün olan en basit ve anlaşılır yöntemle TOPLUM BİLİNCİNİ oluşturmaya odaklanmalıdır.
Temel yaklaşım; koruyucu bir ürün-yöntem ya da eğitimin verilmesi ile ilişkilendirilse de asıl amaç; florun en kolay-ucuz ve bireysel bir yöntemle ağıza taşınabileceği FIRÇALAMA işleminin bir ALIŞKANLIK HALİNE getirilebilmesi olmalıdır.
Temel yaklaşım; koruyucu bir ürün-yöntem ya da eğitimin verilmesi ile ilişkilendirilse de asıl amaç; florun en kolay-ucuz ve bireysel bir yöntemle ağıza taşınabileceği FIRÇALAMA işleminin bir ALIŞKANLIK HALİNE getirilebilmesi olmalıdır.
Örneğin; florlu gargara ya da vernik gibi bir uygulamanın orta ve uzun vadede etkileri görülse bile yeni jenerasyonun FIRÇALAMA ALIŞKANLIĞI nı elde edememesi uzun vadeli sonuçlar yaratamayacaktır. Avrupa ülkelerinde azalan çürük miktarı; florlu diş macunlarının ve florun rutin kullanımı ile ilişkilendirilmiştir.
Örneğin; florlu gargara ya da vernik gibi bir uygulamanın orta ve uzun vadede etkileri görülse bile yeni jenerasyonun FIRÇALAMA ALIŞKANLIĞI nı elde edememesi uzun vadeli sonuçlar yaratamayacaktır. Avrupa ülkelerinde azalan çürük miktarı; florlu diş macunlarının ve florun rutin kullanımı ile ilişkilendirilmiştir.
Bu durumda; uygulanacak bir KORUYUCU ÜRÜN-YÖNTEMİN diş fırçası ile ağza taşınması orta ve uzun vadede ALIŞKANLIĞIN OLUŞTURULMASI açısından da önemli bir fırsat yaratabilir.
Bu durumda; uygulanacak bir KORUYUCU ÜRÜN-YÖNTEMİN diş fırçası ile ağza taşınması orta ve uzun vadede ALIŞKANLIĞIN OLUŞTURULMASI açısından da önemli bir fırsat yaratabilir.
GÜNDE EN AZ BİR KEZ AKILLI fırçalatmak,
GÜNDE EN AZ BİR KEZ AKILLI fırçalatmak,
Öğretmen-veli dikkatini çekebilmek, tabandan destekli bir çürükten korunma MODELİ oluşturabilmek,
Yılda en az 4 defa yapılan fırça ile flor jel uygulama işlemi ile çocuğa fırçalamayı anımsatmak
Yeni çıkan özellikle birinci azı dişlerini KUVVETLENDİRMEK,
Mevcut çürüklerin çürüme hızlarını YAVAŞLATABİLMEK..
1959 yılında, başta T. Marthaler olmak üzere bir grup bilim insanı, o dönemde henüz yaygın olmayan “fırçalama alışkanlığını” İsviçre de yaygınlaştırmak ve aynı zamanda dişi korumak amacıyla ek uygulama (florlu jel) işlemlerini biraraya getiren ilginç bir yöntemi çalıştılar.
1959 yılında, başta T. Marthaler olmak üzere bir grup bilim insanı, o dönemde henüz yaygın olmayan “fırçalama alışkanlığını” İsviçre de yaygınlaştırmak ve aynı zamanda dişi korumak amacıyla ek uygulama (florlu jel) işlemlerini biraraya getiren ilginç bir yöntemi çalıştılar.
Yöntem en çok 8 haftalık aralıklarla florlu jel uygulamasını içerdiğinden, aynı zamanda “gecikmiş bir fırçalama alışkanlığını oluşturmak” için de önemli bir fırsat yakalamaktadır.
Yöntem en çok 8 haftalık aralıklarla florlu jel uygulamasını içerdiğinden, aynı zamanda “gecikmiş bir fırçalama alışkanlığını oluşturmak” için de önemli bir fırsat yakalamaktadır.
Günümüzde fırça ile florlu jel uygulaması (brush-on fluoride gel) olarak isimlendirilen bu yöntem daha sonra bazı İskandinav ülkeleri ve Batı Avrupa’da da çalışma alanı bulmuştur (İsviçre, 1960; Fransa 1980, Polonya 2004.. vs).
Günümüzde fırça ile florlu jel uygulaması (brush-on fluoride gel) olarak isimlendirilen bu yöntem daha sonra bazı İskandinav ülkeleri ve Batı Avrupa’da da çalışma alanı bulmuştur (İsviçre, 1960; Fransa 1980, Polonya 2004.. vs).
ARALIK-2004 den bu yana Polonya sağlık bakanlığı regülasyonunda program POLONYA da ilköğretim 1-7.sınıflarda uygulanmaktadır..
ARALIK-2004 den bu yana Polonya sağlık bakanlığı regülasyonunda program POLONYA da ilköğretim 1-7.sınıflarda uygulanmaktadır..
Toothpaste containing fluoride is the primary source of topical fluoride.
Toothpaste containing fluoride is the primary source of topical fluoride.
Fluoride mouth rinses
Prescription
Nonprescription
Brush-on fluoride gel
Professional topical fluoride applications
Fırça ile florlu jel uygulaması günümüzde hala geçerliliğini koruyan ve özellikle ortodontik tedavi gören bireylerde 5000 ppm lik bir jel ile günlük-haftalık ev uygulamalarını (self application)da içeren bir yöntem olarak kullanılmaktadır.
Fırça ile florlu jel uygulaması günümüzde hala geçerliliğini koruyan ve özellikle ortodontik tedavi gören bireylerde 5000 ppm lik bir jel ile günlük-haftalık ev uygulamalarını (self application)da içeren bir yöntem olarak kullanılmaktadır.
Florlu jel preparatı bir dönem içinde 2-3, yılda toplam 4-6 kez, diş fırçasıyla fırçalama esasına bağlı kalarak çocuğa uygulanmaktadır. Olası uygulama süreci en az 2 yıl en çok -7 yıl olarak bildirilmektedir.
Florlu jel preparatı bir dönem içinde 2-3, yılda toplam 4-6 kez, diş fırçasıyla fırçalama esasına bağlı kalarak çocuğa uygulanmaktadır. Olası uygulama süreci en az 2 yıl en çok -7 yıl olarak bildirilmektedir.
Bu sayede fırçala işlemini de öğrenen çocuk, hem fırçalama alışkanlığını kazanmakta hem de florlu preperata tabi tutularak, özellikle yeni sürmeye başlayan daimi dişlerin çürüğe karşı direnci arttırılmaktadır.
Bu sayede fırçala işlemini de öğrenen çocuk, hem fırçalama alışkanlığını kazanmakta hem de florlu preperata tabi tutularak, özellikle yeni sürmeye başlayan daimi dişlerin çürüğe karşı direnci arttırılmaktadır.
Uygulamada önerilen; en az 4 dakikalık temas (uygulama) süresi ve ardından yapılacak tek seferlik tükürme işlemidir.
Farklı koruyucu uygulama metotları ile kıyaslandığında günümüzde çok yaygın bir uygulama alanı bulamamış “fırça ile flor jel uygulama” işlemi bazı avantajlara sahip olarak izlenmektedir.
Farklı koruyucu uygulama metotları ile kıyaslandığında günümüzde çok yaygın bir uygulama alanı bulamamış “fırça ile flor jel uygulama” işlemi bazı avantajlara sahip olarak izlenmektedir.
Bunlar; uygulama kolaylığı, ekonomik olması, kolay öğrenilip öğretilebilmesi ve kuşkusuz fırçalama işlemini hatırlatan doğasıdır.
Sorun....???!!!!;
Sorun....???!!!!;
Bu tip bir yönteme karar verdiğimizde uygulatıcı (-yıcı) grup olarak kimlerden yararlanabileceğimizle ilintilidir (?).
Aslında, uygulama işleminin diş fırçasıyla yapılabiliyor olması, uygulamanın pratikliğini ve uygulama konusunda özel bir eğitime ve donanıma gerek olmaksızın işlemin kapsamını bilen kişiler tarafından gerçekleştirmesini de sağlamaktadır.
Aslında, uygulama işleminin diş fırçasıyla yapılabiliyor olması, uygulamanın pratikliğini ve uygulama konusunda özel bir eğitime ve donanıma gerek olmaksızın işlemin kapsamını bilen kişiler tarafından gerçekleştirmesini de sağlamaktadır.
Ülkemizde ise, ilk olan böyle bir programda, sınıf ortamında öğretmen ve sınıf anneleri tarafından (konu hakkında önceden bilgi verilmiş) gerçekleştirilmekteyken, bazı il-ilçe merkezlerindeki sağlık meslek ve kız meslek liseli öğrencilerden yararlanılmıştır.
Ülkemizde ise, ilk olan böyle bir programda, sınıf ortamında öğretmen ve sınıf anneleri tarafından (konu hakkında önceden bilgi verilmiş) gerçekleştirilmekteyken, bazı il-ilçe merkezlerindeki sağlık meslek ve kız meslek liseli öğrencilerden yararlanılmıştır.
Bu bilgilendirme-eğitim programlarında; geleceğin anne adaylarına (kız meslek lisesi yada liseli kız öğrenciler) bilgi de verilmektedir.
Bu bilgilendirme-eğitim programlarında; geleceğin anne adaylarına (kız meslek lisesi yada liseli kız öğrenciler) bilgi de verilmektedir.
Yine geleceğin sağlık mensuplarının yetişmesine katkıda bulunan sağlık meslek liselilerinin bu tür programlarda görev almaları, meslek hayatlarında ağzı ve diş sağlığı konusunda etkinliklerini artıracaktır.
Bu durum, tek bir kontrolörle (supervisor) pek çok çocuğa aynı anda uygulama yaptırılabileceği gerçeğini de öne çıkartmaktadır (Professional (or semi)-supervised-application).
Bu durum, tek bir kontrolörle (supervisor) pek çok çocuğa aynı anda uygulama yaptırılabileceği gerçeğini de öne çıkartmaktadır (Professional (or semi)-supervised-application).
Değişik araştırıcılar, bu uygulama metodolojisindeki uygulanan grup/supervisor oranını 1/ 60-70 çocuğa kadar çıkarmakta ve tek bir uygulayıcının gün içinde 7 saat çalışarak 150 çocuğa kontrollü jel uygulatabileceğini bildirmektedirler.
Maliyet açısından değerlendirildiğinde fırça-jel uygulamasının oldukça önemli bir avantaj oluşturduğu açıktır.
Maliyet açısından değerlendirildiğinde fırça-jel uygulamasının oldukça önemli bir avantaj oluşturduğu açıktır.
Uygulanan birey/bireylerin yaşına bağlı olarak pek çok uygulama bireysel (self) olarak gerçekleştirilebilmektedir.
Uygulanacak koruyucu programlardan maksimum etkinliği elde edebilmek aynı zamanda doğru yaş grubunu seçmekle de ilintilidir.
Uygulanacak koruyucu programlardan maksimum etkinliği elde edebilmek aynı zamanda doğru yaş grubunu seçmekle de ilintilidir.
Okul dönemi çocukları, gerek hijyen alışkanlıklarının yetersizliği gerekse diş olgunluklarının tamamlamamış olmaları sebebiyle risk altındadırlar.
Türkiye’de 9 yaşına gelen 100 çocuğumuzdan en az 4’ünde bir adet daimi azı dişi çürüğü-dolgusu yada kaybı mevcuttur. Kısaca;
Türkiye’de 9 yaşına gelen 100 çocuğumuzdan en az 4’ünde bir adet daimi azı dişi çürüğü-dolgusu yada kaybı mevcuttur. Kısaca;
Daimi birinci azı dişleri 6-7 yaş civarında (ilköğretim birinci sınıf) sürerler ve bu dişler sürmesinden itibaren 3 yıl boyunca çürüğe ve flor alımına AŞIRI hassastır.
Yalnızca 6 numaraların korunmasıyla ülkede herhangi bir diş ünitesinde yapılan 100 diş uygulamasının 56’sı engellenebilmektedir
Yalnızca 6 numaraların korunmasıyla ülkede herhangi bir diş ünitesinde yapılan 100 diş uygulamasının 56’sı engellenebilmektedir
Ayrıca diş hekimliği hizmeti için harcanan 100 liranın 65’i KAZANILMAKTADIR..!!!!
KISITLAMALAR….!!!
KISITLAMALAR….!!!
“TÜRK gibi başlayıp, İNGİLİZ gibi deva m edebilmek” çok önemli…..
Hekimler PEFORMANS sistemi ile çalışıyor…!!!
Bir süre sonra konsantrasyon kaybı oluşuyor ve bir “ZORUNLULUK” psikolojisi temel koruyucu felsefeyi bitiriyor….
Malzeme akışının SÜREKLİLİĞİ çok önemli…
Bizim gibi GENÇ NÜFUSU YÜKSEK toplumlarda arkadan sürekli YENİ NESİL geliyor….
Göstermelik çabalar, ÜLKEYE ve UYGULANAN BÖLGEYE yalnızca VAKİT KAYBETTİRİYOR….
Temel yaklaşımla uyumlu olarak; her il-ilçe bir diğerinden bağımsız olarak uygulanabilecek malzeme döngüsünü sağlayabilmesi uygulayıcı grubu bünyesinde barındırabilmeli ,sürekliliği kendi dinamikleri çerçevesinde gerçekleştirebilmelidir.
Temel yaklaşımla uyumlu olarak; her il-ilçe bir diğerinden bağımsız olarak uygulanabilecek malzeme döngüsünü sağlayabilmesi uygulayıcı grubu bünyesinde barındırabilmeli ,sürekliliği kendi dinamikleri çerçevesinde gerçekleştirebilmelidir.
Sonuç olarak il merkezlerinde sağlık meslek-kız meslek liseleri ya da hemşirelik yüksekokulu 2,3.sınıf öğrencileri eğitim bir bütündür felsefesiyle basit müfredat değişikliğiyle progama birer “uygulayıcı” olarak sokulmaktadır.
Sonuç olarak il merkezlerinde sağlık meslek-kız meslek liseleri ya da hemşirelik yüksekokulu 2,3.sınıf öğrencileri eğitim bir bütündür felsefesiyle basit müfredat değişikliğiyle progama birer “uygulayıcı” olarak sokulmaktadır.
Öte yandan bu tip bir uygulama ile çoklu kazanımın elde edilebileceği de anlaşılmıştır.
Öte yandan bu tip bir uygulama ile çoklu kazanımın elde edilebileceği de anlaşılmıştır.
Bunlar arasında;
SAĞLIK BİR BÜTÜNDÜR konsepti üzerine kurulu bir felsefeyle, flor jel uygulamasını DÜZENLİ OLARAK GERÇEKLEŞTİREN bir grubun eğitimi ve bilinçlendirilmesi,
SAĞLIK BİR BÜTÜNDÜR konsepti üzerine kurulu bir felsefeyle, flor jel uygulamasını DÜZENLİ OLARAK GERÇEKLEŞTİREN bir grubun eğitimi ve bilinçlendirilmesi,
Sağlık meslek lisesi ve hemşirelik-sağlık meslek yüksek okulu müfredatlarına bir STAJ modunda yerleştirilebilecek flor jel uygulaması işlemine, bu şekilde süreklilik kazandırılması,
Sağlık meslek lisesi ve hemşirelik-sağlık meslek yüksek okulu müfredatlarına bir STAJ modunda yerleştirilebilecek flor jel uygulaması işlemine, bu şekilde süreklilik kazandırılması,
İlçe merkezlerinde TOPLU UYGULAMA modları kullanılarak toplum dikkatinin çekilebilmesi,
İlçe merkezlerinde TOPLU UYGULAMA modları kullanılarak toplum dikkatinin çekilebilmesi,
Bu tip TOPLU uygulamalarda ilçedeki KIZ MESLEK LİSESİ gibi alternatifleri de kullanarak, ileride ANNE OLACAK jenerasyonu KISMEN BİLİNÇLENDİRİLEBİLMESİ,
Bu tip TOPLU uygulamalarda ilçedeki KIZ MESLEK LİSESİ gibi alternatifleri de kullanarak, ileride ANNE OLACAK jenerasyonu KISMEN BİLİNÇLENDİRİLEBİLMESİ,
Okullarda basitleştirilmiş bir FIRÇALAMA ALIŞKANLIĞININ yaratılabilmesi,
Okullarda basitleştirilmiş bir FIRÇALAMA ALIŞKANLIĞININ yaratılabilmesi,
AŞI benzeri bir GELENEK yaratarak fırça ile florlu jel uygulaması işlemine SÜREKLİLİK kazandırılabilmesi.
AŞI benzeri bir GELENEK yaratarak fırça ile florlu jel uygulaması işlemine SÜREKLİLİK kazandırılabilmesi.
Sekiz yıllık bir çalışma sonucunda, okul ortamında değişik uygulamalarla desteklenen fırçayla flor uygulamasının %60 lık bir çürük azalımına sebep olduğu ve bir yıllık süreçte çocukların %60’ının dental tedavi ihtiyacının azaldığı ifade edilmiştir
Sekiz yıllık bir çalışma sonucunda, okul ortamında değişik uygulamalarla desteklenen fırçayla flor uygulamasının %60 lık bir çürük azalımına sebep olduğu ve bir yıllık süreçte çocukların %60’ının dental tedavi ihtiyacının azaldığı ifade edilmiştir
(Ferrazzini G. [Prevention in the schools of Massagno, Ticino: results after 8 years] SSO Schweiz Monatsschr Zahnheilkd. 1979 Feb;89(2):147-50)
Ran ve ark ve Szoke ve Kozma ise amin florürlü jellerin fırça ile uygulanmaları sonucunda oluşturdukları etkileri uzun süreli çalışmalarda değerlendirmişler ve %30-50 arasında değişen oranlarda koruma elde etmişlerdir
Ran ve ark ve Szoke ve Kozma ise amin florürlü jellerin fırça ile uygulanmaları sonucunda oluşturdukları etkileri uzun süreli çalışmalarda değerlendirmişler ve %30-50 arasında değişen oranlarda koruma elde etmişlerdir
Genel bir bakış açısında yukarıda da bahsedildiği gibi son yıllarda yapılan meta-analitik derlemelerde elde edilen bulgular şu şekilde özetlenebilir:
Genel bir bakış açısında yukarıda da bahsedildiği gibi son yıllarda yapılan meta-analitik derlemelerde elde edilen bulgular şu şekilde özetlenebilir:
a-Daha önceki meta analitik incelemelerde kaşık uygulaması fırça uygulamasından daha etkin bulunmuş olsa da, son incelemeler iki uygulama modu arasında herhangi bir fark olmadığını göstermiştir.
b-Uygulama sıklığı en belirleyici özellik olarak izlenmiştir ve yıllık 4-6 uygulama önerilmektedir. Bununla beraber; uygulama sıklığı arttırıldıkça etkinliğin arttığı bildirilmektedir,
b-Uygulama sıklığı en belirleyici özellik olarak izlenmiştir ve yıllık 4-6 uygulama önerilmektedir. Bununla beraber; uygulama sıklığı arttırıldıkça etkinliğin arttığı bildirilmektedir,
c-Başlangıç DMFT miktarı ve flor jel etkinliği açısından önemli bir fark bulunmamıştır.
d-Uygulanan flor jel konsantrasyonu önemli olarak vurgulansa da bu istatistiksel olarak çok etkili bulunmamıştır.
Polonya da yapılan en son çalışmada; 12.500 ppm flor jel ile bireysel yapılan brush-on uygulamanın, günlük diyetle ve diğer kaynaklarla alınan flor miktarından 2 kat fazla flor temasına yol açtığı, ancak bu miktarın sık tekrar yapılmadığı sürece 8 yaş ve üzerindeki çocuklar için tolere edilebilen üst flor alınım miktarını geçmediği bildirilmektedir.
Polonya da yapılan en son çalışmada; 12.500 ppm flor jel ile bireysel yapılan brush-on uygulamanın, günlük diyetle ve diğer kaynaklarla alınan flor miktarından 2 kat fazla flor temasına yol açtığı, ancak bu miktarın sık tekrar yapılmadığı sürece 8 yaş ve üzerindeki çocuklar için tolere edilebilen üst flor alınım miktarını geçmediği bildirilmektedir.
Diş hek öğrencileri ve kombinasyonları…
Diş hek öğrencileri ve kombinasyonları…
Hemşirelik okulu-sağlık meslek lisesi öğrenci kombinasyonları
Hemşirelik okulu-sağlık meslek lisesi öğrenci kombinasyonları
Sınıf anneleri (birebir)-supervisor kontrollü uygulamalar
Sağlık meslek lisesi-kız meslek lisesi kombinasyonları
Lise kız öğrencileri-hemşire-diş hekimi kombinasyonları
Eğitim olgusunun sürekliliği (ilköğretim-lise) ve genç bir toplum olmanın avantajı temel ivme kaynağı olarak algılanmalıdır.
Eğitim olgusunun sürekliliği (ilköğretim-lise) ve genç bir toplum olmanın avantajı temel ivme kaynağı olarak algılanmalıdır.
Özetle; sürekli alttan gelen yeni jenerasyon, “eğitimdeki süreklilik ilkesine göre”, üst sınıflar (liseliler yada 7-8.sınıflar) tarafından birinci ve ikinci (ilköğretim birinci sınıfın BİRİNCİ DÖNEMİ) uygulamalar sırasında jellenecek,
Özetle; sürekli alttan gelen yeni jenerasyon, “eğitimdeki süreklilik ilkesine göre”, üst sınıflar (liseliler yada 7-8.sınıflar) tarafından birinci ve ikinci (ilköğretim birinci sınıfın BİRİNCİ DÖNEMİ) uygulamalar sırasında jellenecek,
Devam jellemelerinde SUPERVİSOR kontrollü olarak sınıfta SELF uygulama gerçekleştirilebilecek,
Programın devamında 4.sınıf olarak jellemeden çıkan çocuklar, yaklaşık 3 yıl sonra BİLİNÇLİ BİRER JELLEYİCİ OLARAK, ilköğretim birinci sınıfları jelleyebilecek hale gelebilecektir…
Programın devamında 4.sınıf olarak jellemeden çıkan çocuklar, yaklaşık 3 yıl sonra BİLİNÇLİ BİRER JELLEYİCİ OLARAK, ilköğretim birinci sınıfları jelleyebilecek hale gelebilecektir…
Bu döngü ilk defa 2009 aralık ayında Kırıkkale ili Namık kemal İlköğretim okuşunda gerçekleştirilmiş ve 1-2.sınıflarda uygulama yapılan çocuklar, bire-bir jelleyici olarak kullanılmışlardır..
“HEKİM EĞİTİMİNDE” ALAN UYGULAMALARI VE EĞİTİMCİ-ORGANİZATÖR EĞİTİMLERİ:
“HEKİM EĞİTİMİNDE” ALAN UYGULAMALARI VE EĞİTİMCİ-ORGANİZATÖR EĞİTİMLERİ:
Yerel kaynakları ve dinamiklerin kullanımını ve değerlendirilebilmesini öğretmek
Monoton bir anlatımdan ziyade, genel bilgilerden uzak- ÖZELLEŞMİŞ ve DİKKAT ÇEKİCİ örneklerle süslenmiş ÖĞRETMEN eğitimini öğretmek
Öğretmeni dinlemesini-onunla iletişim kurmasını öğretmek
İlköğretim yaş grubuna hitap etmeyi, onlarla anlaşmayı, sınıfta çocukla iletişim kurmayı- SINIFA GİRDİĞİNDE NE YAPMASI ve NASIL DAVRANMASI gerektiğini öğretmek
Genel ismi “FIRÇALAR ÇANTADA DİŞLER YOLUNDA” olarak isimlendirilen program;
Genel ismi “FIRÇALAR ÇANTADA DİŞLER YOLUNDA” olarak isimlendirilen program;
Kırıkkale il merkezinde 2007-mayıs
Kütahya il merkezinde 2007-kasım
Afyonkarahisar il merkezinde, 2007-aralık (kesintili olarak)
Kahramanmaraş il merkezinde, 2008-nisan (tek uygulama)
Ağrı Patnos ilçesinde, 2008-haziran
Ağrı ile merkezinde, 2008-ekim
Kahta ilçe merkezinde 2008-kasım
Kahta ilçe merkezinde 2008-kasım
Adıyaman il merkezinde 2008-aralık
Mersin ili Toroslar semtinde (belediye-il sağlık müd-üniversite), 2008-aralık
Diş Fırçası ile flor-jel uygulaması, kuşkusuz MÜKEMMEL bir yöntem değildir ve koruma oranı (uygulama sıklığı ile ilintili olarak) düşük kabul edilebilir. Bununla beraber, şimdiye kadar “sistematik bir koruyucu uygulamanın” başlatılamadığı ülkemizde, BASİTLEŞTİRİLMİŞ BİR BAŞLANGIÇ açısından önemli bir şans oluşturmaktadır.
Diş Fırçası ile flor-jel uygulaması, kuşkusuz MÜKEMMEL bir yöntem değildir ve koruma oranı (uygulama sıklığı ile ilintili olarak) düşük kabul edilebilir. Bununla beraber, şimdiye kadar “sistematik bir koruyucu uygulamanın” başlatılamadığı ülkemizde, BASİTLEŞTİRİLMİŞ BİR BAŞLANGIÇ açısından önemli bir şans oluşturmaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere, bu yöntemle hijyen eğitimi ve flor uygulama ikilisi gerçekleştirilebilmekte, gecikmiş bir fırçalama alışkanlığının oluşturulması ve uygulama sıklığının arttırılması ile koruyucu etkinin yükseltilmesi (DÖNGÜ OLUŞTURULUP İŞLEVSELLİK SAĞLANDIKTAN SONRA) olası gözükmektedir.
Yukarıda açıklandığı üzere, bu yöntemle hijyen eğitimi ve flor uygulama ikilisi gerçekleştirilebilmekte, gecikmiş bir fırçalama alışkanlığının oluşturulması ve uygulama sıklığının arttırılması ile koruyucu etkinin yükseltilmesi (DÖNGÜ OLUŞTURULUP İŞLEVSELLİK SAĞLANDIKTAN SONRA) olası gözükmektedir.
Çürüğün kontrolü açısından oldukça önemli bir rolü olan florlu verniğin özellikle ana dişlerimizi çıkartmaya başladığımız 6-7 yaş döneminde uygulanması tek bir avantaj yaratacaktır.
Çürüğün kontrolü açısından oldukça önemli bir rolü olan florlu verniğin özellikle ana dişlerimizi çıkartmaya başladığımız 6-7 yaş döneminde uygulanması tek bir avantaj yaratacaktır.
Bu açıdan özellikle daimi dişlenmenin başlamasından hemen önce (7 yaşından önce) tüm çocukların kolaylıkla bulunup florlu vernik uygulanabileceği anasınıfları, koruyucu diş hekimliği uygulamaları açısından çok önemli bir şans yaratmaktadır.
Kırıkkale il merkezi (2008 aralık)
Kırıkkale il merkezi (2008 aralık)
Kütahya il merkezi (2009 mart)
Adıyaman il merkezi (2009 aralık)
Ağrı il merkezi (2009 nisan)
- Daimi dişlenmenin başladığı, çocuğun OKUL DİSİPLİNİNE alıştırılmaya çalışıldığı bir ilk okul döneminde, 2 yada 3 yıllık sistematik bir koruyucu ağız diş sağlığı koruyucu uygulamasının, ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ ANADOLU kentlerinde lokal imkanlar doğrultusunda işleyebileceği anlaşılmıştır….!!!!!
- Daimi dişlenmenin başladığı, çocuğun OKUL DİSİPLİNİNE alıştırılmaya çalışıldığı bir ilk okul döneminde, 2 yada 3 yıllık sistematik bir koruyucu ağız diş sağlığı koruyucu uygulamasının, ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ ANADOLU kentlerinde lokal imkanlar doğrultusunda işleyebileceği anlaşılmıştır….!!!!!
-Anadolu’ya uygun bir yöntemin bir köyde-bir il merkezinde ve bir ilçe merkezinde kolaylıkla uygulanabileceği,
-Anadolu’ya uygun bir yöntemin bir köyde-bir il merkezinde ve bir ilçe merkezinde kolaylıkla uygulanabileceği,
WHO muayene yöntemi ile tüm ülke genelinde “standart ve birbiriyle karşılaştırılabilir” bir veri elde edilebileceği,
Diş hekimliği öğrenci eğitiminde küçük sınıflardan itibaren dahi öğrencinin ALAN ÇALIŞMALARINDA aktif olarak kullanılabileceği ve KORUYUCU FESEFE nin yerleştirilebilmesi açısından ÖNEMLİ BİR FIRSAT yakalanabileceği…
Bir il merkezindeki mevcut imkanların akılcı bir şekilde kullanılabildiğinde merkeze bağlı olmaksızın SİSTEMATİK BİR KORUYUCU uYGULAMANIN yapılabileceği,
Bir il merkezindeki mevcut imkanların akılcı bir şekilde kullanılabildiğinde merkeze bağlı olmaksızın SİSTEMATİK BİR KORUYUCU uYGULAMANIN yapılabileceği,
Anadolu insanının (ÖZELLİKLE ANNENİN) ilgisini çekebilecek basit bir yöntemin; ağız-diş sağlığı GELENEĞİNİ yaratabileceği,
Tüm veli engellemelerine ve hijyenik sorunlara rağmen SINIFTA FIRÇALAMA işleminin gerçekleştirilebileceği ve bunun için sınıf öğretmeninin İKNA EDİLMESİ gerekliliği…
Asıl sorun her ilin kendi özgün şartlarında hangi uygulamayı ne şekilde ve nasıl bir koordinasyonla yapacağıyla ilgilidir…??
Asıl sorun her ilin kendi özgün şartlarında hangi uygulamayı ne şekilde ve nasıl bir koordinasyonla yapacağıyla ilgilidir…??
Bu açıdan ilimizde gerçekleştirilen FIRÇALAR ÇANTADA DİŞLER YOLUNDA projesi, yalnızca bir koruyucu yöntemin uygulanabilirliğini değil aynı zamanda; koordinasyon, uyum, doğru planlama yanında bireysel ve kurumsal işbirliği ile kısa zamanda neler başarabileceğimizin görülmesi açısından da önemli bir örnektir.