Cam Tavan Sendromu ve Kadınların Üst Düzey Yönetici Pozisyonuna Yükselmelerindeki Engeller: Balıkesir li Örne



Yüklə 263,59 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə1/3
tarix16.03.2017
ölçüsü263,59 Kb.
#11658
  1   2   3

YÖNET M VE EKONOM      Yıl:2007    Cilt:14   Sayı:2                     Celal Bayar Üniversitesi   . .B.F.   MAN SA 

 

 



Cam Tavan Sendromu ve Kadınların Üst Düzey 

Yönetici Pozisyonuna Yükselmelerindeki Engeller: 

Balıkesir  li Örneğ

 

Prof. Dr. Edip ÖRÜCÜ 



Balıkesir Üniversitesi, Bandırma  BF,  şletme Bölümü, BALIKES R 

Araş. Gör. Recep KILIÇ 

Balıkesir Üniversitesi, Bandırma  BF,  şletme Bölümü, BALIKES R 

Taşkın KILIÇ 

Balıkesir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,  şletme ABD, BALIKES R 

 

ÖZET 



Kadınların  erkeklere  oranla,  üst  yönetimlerde  ve  stratejik  öneme  sahip  pozisyonlarda 

temsil  güçlerinin  az  olmasının  nedenlerini  araştırmak,  bu  çalışmanın  amacını  oluşturmaktadır. 

Çalışmada,  literatür  taramasına  dayanarak  “Cam  Tavan”  kavramı  açıklanmış  ve  kadınların  üst 

düzey  yönetici  pozisyonuna gelememelerindeki  engeller,  Türkiye  ve  diğer  ülkelerdeki  araştırmalar 

incelenerek aktarılmaya çalışılmıştır. 

Çalışmanın uygulama  kısmında, literatür  taraması  sonucu  elde  edilen bulgular  ışığında, 

Balıkesir  ilinde  görev  yapmakta  olan  kişilerin  söz  konusu  engeller  hakkındaki  görüşlerini  tespit 

etmek amacıyla 103 erkek, 97 kadın olmak üzere toplam 200 çalışana anket uygulaması yapılmıştır. 

Elde  edilen  bulgular,  kadınların  liderlik  ve  yöneticilik  özelliklerinin  sınırlı  olması,  ailevi 

sorumluluklarının fazla olması ve “kraliçe arı” sendromunun (Kadınların birbirini çekememeleri) 

kadınların  üst  düzey  yönetici  pozisyonuna  yükselememelerinin  temel  nedenleri  olduğunu  ortaya 

koymuştur

.

 

Anahtar Kelimeler: Cam tavan, kadın yöneticiler, kariyer engelleri 

 

Glass  Ceiling  Syndrome  and  the  Obstacles  Facing  Women’s 



Advancement  to  Senior  Management  Positions:  Evidence  From 

Balikesir

 

 



ABSTRACT 

Examining  the  reasons  why  women’s  presentation  in  senior  management  levels  and 

strategically  important  positions  is  lower  compared  to  men  constitutes  the  aim  of  this  study. 

Conducting  a  literature  survey,  the  concept  of  “Glass  Ceiling”  has  been  explained  and  the 

obstacles  confronting  women  in  preferment  to  senior  management  positions  have  been  presented 

depending on the related studies held in Turkey and other countries.  

In the application part of the study, under the light of the findings from the literature, a 

survey covering 200 employees, of whom 103 male and 97 female, has been conducted in order to 

find out about the opinions of employees in Balıkesir on the obstacles in question. The findings have 

revealed  that  the  limited  horizon  of  leadership  and  managerial  capability,  excessive  familial 

responsibilities, and the “queen bee” syndrome are the main obstacles that hamper women in the 

progress towards senior level managerial positions.  

Key Words: Glass ceiling, women managers, career barriers 

 

 



 

 

E. Örücü & R. Kılıç & T. Kılıç / Cam Tavan Sendromu ve Kadınların Üst Düzey Yönetici Pozisyonuna 

Yükselmelerindeki Engeller: Balıkesir  li Örneği  

 

118



I- G R Ş 

Kadınlar  ve  erkekler,  gerek  iş  gerekse  sosyal  hayatta  çeşitli  aktiviteleri 

birlikte  yürütmektedirler.  Nüfus  olarak  kadınlar  dünya  nüfusunun  yarısına  sahip 

olmalarına  rağmen  iş  hayatında  aynı  oranda  pay  sahibi  olamamışlardır.  ş 

hayatında  erkeklerin  gerisinde  kalmaları  ve  alınan  önemli  kararlarda  yer 

alamamaları;  araştırmamızın  hareket  noktasını  oluşturmaktadır.  Bu  çalışma, 

Türkiye’de  ve  dünyada,  iş  yaşamında  kadınların  üst  düzey  yöneticilik 

pozisyonlarına erkeklere oranla daha az yükselmelerindeki nedenleri araştırmaya 

yönelik yapılmıştır. 

Çalışmanın  ilk  bölümünde  literatürdeki  kaynaklardan  yararlanılarak 

kadınların  yönetici  pozisyonlarına  yükselmelerinde  karşılaştıkları  engelleri 

tanımlayan “Cam Tavan” sendromuna değinilmiş ve “Cam Tavan” ın üç boyutu 

ele  alınmıştır.  Ayrıca  çalışmada,  üst  düzey  yönetici  pozisyonuna  kadınların 

getirilmesindeki olumlu faktörlere değinen araştırmalara da yer verilmiştir. 

Çalışmanın  metodoloji  bölümünde,  üst  düzey  yönetici  pozisyonlarına 

kadın  yöneticilerin  getirilmesinin  önündeki  engelleri  tespit  etmek  amacıyla 

Balıkesir  ilinde  özel  sektör  ve  kamu  çalışanlarına  anket  uygulaması  yapılmıştır.  

Anket  uygulamasına  oniki  farklı  sektörden  97’si  kadın  olmak  üzere  toplam  200 

kişi  katılmıştır.  Buna  ek  olarak  daha  önce  bu  konuda  ve  buna  benzer  konularda 

yapılan araştırmalar incelenmiştir. 

Sonuç bölümünde ise, literatür taraması sonucu elde edilen teorik bilgiler 

ile  uygulama  sonucunda  ulaşılan  bulgular  değerlendirilerek  üst  düzey  yönetici 

pozisyonuna kadınların getirilmesindeki engeller ortaya konmaya çalışılmıştır.  

II- ARAŞTIRMANIN KURAMSAL YÖNÜ 

A- “CAM TAVAN” KAVRAMI 

Cam tavan 1970’ li yıllarda ABD de ortaya çıkan bir kavramdır. Örgütsel 

önyargılar  ve  kalıplar  tarafından  yaratılan,  kadınların  üst  düzey  yönetim 

pozisyonlarına  gelmelerini  engelleyen  görünmez,  yapay  engeller  olarak 

tanımlanmıştır (Wirth, 2001:1). 

Cam  tavan;  devlette,  şirketlerde,  eğitim  kurumlarında  veya  kar  amacı 

gütmeyen  kuruluşlarda  yüksek  mevkilere  gelmeyi  arzulayan  ve  bunun  için 

çabalayan  kadınların  karşılaştıkları  engellerdir.  Cam  tavan  terimi  ile  anlatılmak 

istenen, karşılaşılan sorunların belirsizliğidir (Aycan, 2004). 

Yönetici  pozisyonunda  çalışan  kadınların,  belirli  bir  aşamadan  sonra 

yükselmelerini engelleyen faktörlerin toplamına "Cam Tavan" ya da "Cam Tavan 

Sendromu"  adı  verilir.  Cam  Tavan  adından  da  anlaşılacağı  gibi  görünmez  bir 

engeli  tanımlamaktadır.  Cam  tavan,  bir  kadın  yönetici  olarak  belirli  bir  noktaya 

kadar yükseldikten sonra önemli bir terfi beklediği anda adını tam olarak ortaya 

koyamadığı  nedenlerden  ötürü  istediği  terfiyi  alamama  durumu  şeklinde  de 

açıklanmaktadır (Şiyve, 2004). 

Kadınların  iş  hayatında  giderek  artan  oranlarda  yer  almaları,  çalışma 

yaşamında ve yönetimde kadınlarla ilgili araştırmaların da artmasını beraberinde 

getirmiştir. Yapılan araştırma sonuçları, özel sektördeki kadın yöneticilerin ancak 

orta  kademeye  kadar  ilerlediklerini  ve  orada  durduklarını  göstermiştir.  Yönetim 



Yönetim ve Ekonomi 14/2 (2007) 117-135

 

 



119

seviyeleri  bakımından  bakıldığında  kadın  yöneticilerin  sayısı  açısından  olumsuz 

sayılabilecek  sonuçlar  ortaya  çıkmaktadır.  Fortune  1000’deki  (Fortune  1000 

listesi,  toplam  gelirler  temel  alınarak  oluşturulan  en  büyük  1000  Amerikan 

ş

irketinden meydana gelmektedir.)

 

firmaların sadece ikisinin en tepe yöneticisinin 



(CEO)  kadın  olduğu  belirtilmektedir

.

  Bu  durum,  kadınların  yükselmesini 



engelleyen bir cam tavan (glass ceiling) olduğu iddiası ile açıklanmaktadır. Cam 

tavanın oluşum nedenleri olarak; kadınların çalışma yaşamında kısa sayılacak bir 

süredir  yönetici  durumunda  bulunmaları,  işgücüne  aralıklı  olarak  katılmaları, 

geleneksel olarak kadınların çalıştıkları belli alanların bulunması. örneğin; halkla 

ilişkiler,  insan  kaynakları  yönetimi  gibi  yükselme  olasılığının    düşük  olduğu 

alanlarda  ve  son  olarak  da  üst  yönetimin  işe  alma  ve  terfi  politikalarında  ayrım 

yapmaları gösterilmektedir (Zel, 1999).  

Powell  ve  Butterfield  (1994:69),  terfi  konusunda  karar  verenlerin  çok 

azının üst düzey yönetici pozisyonuna atamalarda cinsiyete önem vermediklerini 

belirtmişlerdir.  



B-  “CAM  TAVAN”  IN  ÜÇ  BOYUTU  VE  KADINLARIN 

YÖNET C  

POZ SYONUNA 

YÜKSELMELER NDE 

KARŞILAŞTIKLARI ENGELLER  

ş

yerinde  kadınların  karşılaştıkları  “Cam  Tavan”  ın  üç  boyutu  üzerinde 



durulmaktadır.  Kadınların  iş  yaşamında  üst  düzey  yönetici  pozisyonlarına 

gelememelerinin önünde üç engelin olduğu belirtilmektedir. Bu engeller şunlardır 

Aycan (2006); 

1-  Erkek  yöneticiler  tarafından  konulan  engeller:  Bu  engellerden  en 

önemlisi  kadınlara  yönelik  önyargılardır.  Çoğu  negatif  olan  bu  önyargılar 

kadınların  verilen  üst  düzey  işleri  yapamayacağına  dair  görüşleri  içerir.  Kişilik, 

kararlılık  ve  azim  açısından  yetersiz  olarak  değerlendirilirler.  Erkek  yöneticiler 

tarafından oluşturulan diğer engeller ise “kadınlarla iletişim kurmanın zorluğu” ve 

“erkeklerin gücü elde tutma” isteğidir.   



2-  Kadın  yöneticiler  tarafından  konulan  engeller:  Daha  çok  erkek 

yöneticilerin  koyduğu  engeller  tartışılırken  kadın  yöneticilerin  koyduğu  engeller 

göz  ardı  edilmektedir.  Kadın  yöneticiler  tarafından  konulan  engeller  de  şu 

başlıklar altında sıralanmaktadır:  



Kendini referans alma yanılgısı;

 Kadın yöneticilerin bilinçaltındaki “Ben 

bu noktaya nasıl geldiysem, herkes aynı şekilde gelebilir. Özel bir çabaya gerek 

yok mantığı”dır. 



“Kraliçe  arı”  sendromu  (Kadınların  birbirlerini  çekememeleri)

;  Tepe 


yönetimde  görülen  ‘tek  kadın’  olmanın  bir başarı  ve ayrıcalık  göstergesi  olduğu 

inancıdır.   



3- Kişinin kendi kendine koyduğu engeller:  

Cinsiyet  rollerine  ilişkin  tutumlar;  “Kadının  yeri  neresi?”  sorusunun 

cevabını bulamayışı. Toplumsal değerleri sorgulamadan içselleştirmek. Kadınlara 

karşı  olan  negatif  önyargıları  kabul  etme,  benimseme.  ş-aile  çatışması  ve 

suçluluk  duygusu  ile  başa  çıkamamak;  Özgüven  eksikliği,  kararsızlık,  ne 

istediğini  bilememek;  Kendini  geliştirme,  koşullarını  değiştirme  isteği,  inancı 



E. Örücü & R. Kılıç & T. Kılıç / Cam Tavan Sendromu ve Kadınların Üst Düzey Yönetici Pozisyonuna 

Yükselmelerindeki Engeller: Balıkesir  li Örneği  

 

120

veya  imkânı  olmamak;  Sistemin  değiştirilemeyeceğine  duyulan  inanç,  sistemi 

destekleme  zorunluluğu  hissetmek;  Kariyerde  yükselmeyi  tercih  etmemek  / 

kariyer  yönelimli  olmamak,  kariyerde  yükselmenin  gerekliliklerini  ve 

zorunluluklarını  göze  almamak;    kadınların  üst  düzey  yönetici  pozisyonuna 

yükselme konusunda kendi kendilerine koydukları engeller içerisindedir. 

Ş

iyve  (2004)  ise,  kadınların  üst  düzey  yönetici  olmalarının  önündeki 



engelleri  ifade  eden  Cam  Tavan’ı  yaratan  iki  önemli  faktöre  işaret  etmektedir. 

Birinci  önemli  faktör,    kadının  kendi  kendine  yarattığı  engellerdir.  Bunlar,  aile 

hayatlarının  zarar  görmesinden  duyulan  endişe,  nasıl  olsa  yükselmem  mümkün 

değil  diyerek  sonuna  kadar  gidememe  ve  bu  yaklaşımın  getirdiği  özgüven 

eksikliği,  iş  yaşamında  kendi  cinsini,  öncelikle  kadınları  rakip  olarak  görme 

eğilimi  şeklinde  tanımlanabilir.  kincisini  ise  "çevresel  faktörler"  şeklinde 

tanımlamak  mümkündür.  Örneğin,  kadının  erkek  dünyası  tarafından  bilinçli 

olarak sınırlandırılması, "nasıl olsa kariyerinin bir noktasında ailesine daha fazla 

zaman  ayırmayı  tercih  edecek"  şeklinde  erkekler  tarafından  geliştirilen  inanç, 

kadınların  tabiatı  itibarıyla  erkeğe  göre  daha  az  becerikli,  başarılı  olma  ihtimali 

düşük,  liderlik  vasfı  olmayan  bireyler  şeklinde  önyargıyla  tanımlanması 

kadınların terfilerini engelleyen çevresel faktörler olarak görülmektedir. 

Kadınların  kariyer  yapamamalarının  ya  da  yetki  sahibi  olamamalarının 

(Cam  Tavan  açısından)  altında  yatan  temel  sebepler  arasında;  eğitimdeki  fırsat 

eşitsizlikleri  ve  toplumsal  yargılar  da  önemli  etkenler  olarak  kabul  edilmektedir 

(Özbey,  2004).  Kadınların  kariyer  yaşamlarını  etkileyen  en  önemli  unsurlardan 

birisi  de  erkeklerden  farklı  olarak  toplum  içerisinde  benimsedikleri  cinsiyet 

rolüdür.  Cinsiyet  rolü,  hangi  meslek  ya  da  pozisyonun  kadın  işi,  hangilerinin 

erkek  işi  olduğunun  belirlenmesini  sağlamakta  hatta  çalışma  hayatına 

başlayabilmenin  temel  koşulu  olan  eğitim  ortamlarında  da  bunların  yansımaları 

olabilmektedir.  Nitekim  toplumsallaşma  süreci  kadınları,  yönetmeye  yönelik 

işlerden  (yöneticilik,  başkanlık,  idarecilik,  müdürlük  v.b)  ziyade  uzmanlık 

gerektiren  işlere  (doktorluk,  t,  öğretmenlik  v.b)  yönlendirmektedir.  Böylece 

cinsiyet  rolüne  dayalı  önyargılar  pekişmektedir.  Kendisi  de  bu  önyargıların  var 

olduğu  bir  ortamda  büyüyen  kadın;  önünde  örnek  alabileceği  rol  modellerinin 

olmayışı,  ileri  bir  kariyerin  aile  yaşamı  üzerindeki  olası  olumsuz  etkilerini 

düşünmesi,  biraz  da  toplumsallaşma  sürecinde  öğrendiği  roller  ile  iş  hayatının 

beklentileri  arasında  yaşadığı  rol  çatışmaları  (anne-eş  rolü  ile  işkadını  rolü 

arasındaki  ikilem)  ile  iş  yaşamına  ilişkin  isteklerini  şekillendirmektedir 

(Crampton ve Mishra, 1999:89) 

Kadınların  istihdamı  ve  terfilerinde  sadece  örgüt  kültürünün  değil, 

toplumsal -  kültürel değerlerin, sosyal kalıpların ve normların etkileri de önemli 

bir  engel  olabilmektedir.  Japon  şirketlerinde  yapılan  bir  araştırmada  kadınların 

ailelerine  ilişkin  sorumluluklarının  önemli  olduğu  düşüncesiyle  kadınların 

istihdamı  ve  terfileri  ile  ilgili  olumsuz  bir  tutum  sergiledikleri  tespit  edilmiştir 

(Appold vd., 1998: 555). 

Bu  konuya  farklı  bir  yaklaşım  da  Nalbant  (2002:  50-51)  tarafından 

getirilmiştir.  Nalbant,  Türk  bankacılık  sektöründe  çalışan  kadın  ve  erkek 



Yönetim ve Ekonomi 14/2 (2007) 117-135

 

 



121

yöneticilerin  liderlik  davranışları  arasında  fark  olup  olmadığını  ve  varsa  bu 

farklılıkların  ne  düzeyde  ve  hangi  alanlarda  olduğunu  ölçmüş  ve  şu  sonuca 

ulaşmıştır. Yöneticilerin çoğu, kadın ve erkek yönetici arasında liderlik becerileri 

açısından  fark  görmemektedir.  Kadın  ve  erkek  yöneticiler  arasında  liderlik 

becerileri açısından fark bulan yöneticilerin çoğuna göre; kadın yöneticiler insani 

beceriler  açısından  erkek  yöneticilere  göre  daha  üstün  değerlendirilirken,  işe  ve 

genel  performansa  yönelik  beceriler  açısından  erkek  yöneticiler  daha  yüksek 

değerlendirilmiştir.  

Bajdo  ve  Dickson,  (2001:401),  iş  yerinde  cinsiyet  ayrımı  yapılmasında 

örgüt  kültürü  yapısının  çok  önemli  olduğunu  vurgulamışlardır.  Çalışmalarında, 

hiyerarşik  otoritenin,  otokratik  liderlik  tarzının  ve  yukarıdan  aşağıya  doğru 

iletişimin olduğu “erkek odaklı” örgüt kültürünün benimsenmesinin kadınların üst 

düzey  yönetici  pozisyonuna  yükselmelerinde  önemli  bir  engel  teşkil  ettiği  ileri 

sürülmektedir.  

C-  ÜST  DÜZEY  YÖNET C   POZ SYONUNDA  KADINLARIN 

TERC H ED LMES NDEK  FAKTÖRLER 

ngiltere'de  yapılan  bir  araştırmada  kadınların  yönetici  olarak  tercih 

edildiği  ortaya  konulmaktadır.  ngiltere'nin  en  çok  okunan  gazetelerinden 

Times'ta  yayınlanan  3500  kadın  ve  erkek  çalışan  üzerinde  yapılan  araştırma  da 

“Çalışanların  patronlarını  tanımlamaları  ve  nasıl  bir  patron  istediklerini  tarif 

etmeleri”  istenmiştir.  Yapılan  araştırma  sonucu,  çalışanların  kadın  patronla 

çalışmayı  istedikleri  ortaya  çıkmıştır.  Çalışanların  daha  çok  kadın  patron  tercih 

etmelerindeki sebepler ise şöyle sıralanmaktadır (Sabah, 2004):  

 

Kadınlar,  bir  iş  için  erkekten  daha  fazla  çaba  sarf 



ediyorlar ve daha dikkatliler.  

 

Kadınlar,  çalışanlarına  gerekli  eğitimi  daha  iyi 



verebiliyorlar. Kadınların öğreticilik yanı erkeklere oranla daha gelişkin. 

 

Kadınlar  yeni  durumlara  ve  değişimlere  daha  rahat  ayak 



uydurabiliyor. 

 

Kadınların 



yanlarında 

çalışanları 

iş 

konusunda 



heveslendirme ve teşvik etme yetenekleri erkeklere oranla daha gelişkin.  

 

Kadınlar  yeni  fikirlere  daha  açıktır.  Ayrıca  kadınların 



yaratıcılıkları da iş yaşamında başarının kapısını aralıyor.  

 

Kadınlar  gözlem  yeteneklerini  iş  yaşamında  başarılı  bir 



biçimde kullanabiliyor.  

 

Çalışanlarıyla  iletişim  kurarken  kadının  sağladığı  başarı 



daha iyi bir yönetici olmasında olumlu bir etki yapıyor. 

 

Kadının  problem  çözebilmedeki  başarısı,  bir  yönetici 



olarak erkekten daha başarılı olmasını sağlıyor.  

 

Kadınlar  özel  yaşamlarında  olduğu  gibi  iş  yaşamında  da 



açık bir stratejiye sahip.  

 

Kadınlar  iş  yaşamında  erkeklere  oranla  daha  neşeli  ve 



eğlenceli olabiliyor.  

E. Örücü & R. Kılıç & T. Kılıç / Cam Tavan Sendromu ve Kadınların Üst Düzey Yönetici Pozisyonuna 

Yükselmelerindeki Engeller: Balıkesir  li Örneği  

 

122

 

Tahminlerin  aksine  kadınlar  iş  yaşamında  kararlarını 



kolay verebiliyorlar ve kararları konusunda daha ısrarcıdırlar

Özdevecioğlu  ve  arkadaşları  (2003:134),    kadın  ve  erkek  yöneticilerin 

yönetimi  altında  çalışan  personelin  stres,  motivasyon  ve  iş  tatmini  açısından 

farklılık  gösterip  göstermediğini  belirlemek  amacıyla  yaptıkları  çalışma 

sonucunda,  kadın  yöneticilerin,    erkek  yöneticilere  oranla  daha  demokratik 

olduklarını,  erkeklerin  otoriter  tarzlarına  karşın,    kadınların  insan  odaklı  ve 

destekleyici yönetim tarzlarının ön plana çıktığını, öte yandan, kadın yöneticilerin 

kendilerine  daha  az  güvendikleri  ve  iş  arkadaşlarına  amirlik  yapmaktan 

çekindikleri yönünde bulgulara ulaşıldığını belirtmişlerdir. 

D-  DÜNYA’DA  VE  TÜRK YE’DE  ÇALIŞAN  VE  YÖNET C  

POZ SYONUNDAK  KADININ DURUMU 

Uluslararası  Çalışma  Ofisi  (ILO)  tarafından  “Uluslararası  Kadın  Günü” 

dolayısıyla  yayınlanan    “Kadın  istihdamında  Küresel  Eğilimler,  Özet  -  2007”  

başlığını  taşıyan  rapora  göre,  işgücü  piyasalarında  fiilen  çalışan  veya  aktif 

biçimde  iş  arayan  kadın  sayısı  en  yüksek  noktaya  ulaşmıştır.  ILO  tahminlerine 

göre  2006  yılında  tüm  dünyada  2.9  milyar  çalışanın  1.2  milyarı  kadındır 

(ILO,2007). 

Kadın  Sorunları  Genel  Müdürlüğü’nün  2005  verilerine  göre  kamu 

kurumlarında  kadın  sayısı,  müsteşar,  başkan,  genel  müdür,  daire  başkanı,  bölge 

müdürü,  il  müdürü  ve  bu  kadroların  yardımcıları  pozisyonlarında  %  0-  20 

arasında. Özel sektörde değişik alanlarda ve siyasette ise durum şöyle; 

• 

Türkiye’de işverenlerde kadın oranı % 13, 



• 

Mecliste  temsil  oranı  %  4.4  (AB  ortalaması  %21,  A.P  %30, 

dünya ortalaması%27) 

• 

Belediye başkanı kadın oranı %1, 



• 

Üniversite  rektörlerinde  kadın  %  6.2,  rektör  yardımcısı  %11.3, 

dekan %13.7, dekan yardımcısı % 27.6, enstitü müdürü %16.9, bölüm başkanı % 

22.7 (Araştırma kapsamında yer alan 16 üniversitedeki toplam 1201 yöneticinin 

%78’1’i erkek, %21.9’u kadındır)  

• 

Başhekimlerde kadın % 2, 



• 

Avrupa’da  çalışan  kadınların  ancak  %  5’den  azı  tepe  yönetimde 

yer  alabilmektedir.  Kadın  Sorunları  Genel  Müdürlüğü  istatistiklerine  göre; 

Türkiye  genelinde  kadının  işgücüne  katılma  oranı  %  25,  kentte  bu  oran  %  19, 

kırsal kesimde ise % 33. Kadınlar yüzde 65.6 ile sağlık, yüzde 65.4 ile avukatlık, 

yüzde  43.4  ile  de  eğitim  ve  öğretim  hizmetlerinde  görev  alıyorlar.  Bunun 

dışındaki  sektörlerde  dağılımların  hepsi  oransal  olarak  daha  az.  Ancak  son 

yıllarda  kadınlar  artık  üst  düzey  görevlere  de  talip.  Günümüzde  karar 

mekanizmalarında  yer  almak  için  çaba  sarf  eden  kadın  sayısı  artmış 

durumda.(Mutlu, 2007). 

 

 

 



 

Yönetim ve Ekonomi 14/2 (2007) 117-135

 

 



123

Tablo 1. Cinsiyete Göre  şgücü Durumu (D E, 22.12.2006) 

 

Türkiye 



Erkek 

Kadın 


Kurumsal Olmayan Sivil Nüfus (000) 

70.556 


35.226 

35.330 


ş

gücü Durumu (000) 

24.289 

17.902 


6.388 

stihdam Edilenler (000) 

21.791 

16.023 


5.768 

Eksik  stihdam (000) 

997 

882 


115 

ş

siz (000) 



2.498 

1.878 


620 

ş

gücüne Dahil Olmayanlar (000) 



25.616 

6.854 


18.763 

ş

gücüne Katılma Oranı (%) 



48,7 

72,3 


25,4 

stihdam Oranı (%) 

43,7 

64,7 


22,9 

ş

sizlik Oranı (%) 



10,3 

10,5 


9,7 

Genç Nüfusta  şsizlik Oranı* (%) 

19,7 

20,1 


18,8 

Eksik  stihdam Oranı (%) 

4,1 

4,9 


1,8 

 

 



Türkiye'deki  kadınların  iş  gücüne  katılımlarının  değerlendirilmesinin 

yapıldığı  bir çalışmada,  2006  yılındaki  yüzde  30,6'lık  oran ile Türk  kadınlarının 

OECD

  ülkeleri  kadınlarına  göre  iş  gücüne  katılımda  yüzde  30  geride  kaldığı 



görülmüştür.  ş  gücüne  katılımda  en  iyi  ülkenin  yüzde  75,4  ile  Norveç  olduğu 

belirtilen çalışmada, Türkiye'nin yine 

OECD

 ülkeleri içinde kadınlarda iş gücüne 



katılımda sonuncu olduğuna dikkat çekilmiştir (Anadolu Ajansı,2007).  

Amerika Birleşik Devletleri’nde GAO tarafından 2002’de yayımlanan bir 

çalışmaya  göre;  ABD’de  kadınlar  işgücünün  yaklaşık  %  47’sini  oluştururken, 

bunların  sadece  %  12’si  yönetim  kademelerinde  yer  almaktadırlar.  Yönetim 

kademelerindeki kadınların % 60’tan fazlası ise medikal hizmetler, hastaneler ve 

eğitim  sektöründe  çalışmaktadırlar.  Erkek  yöneticiler  reklamcılık,  pazarlama  ve 

satış  sektörlerinde  yoğunlaşırken  kadın  yöneticiler  daha  çok  şirketlerin  insan 

kaynakları  departmanlarında  görev  yapmaktadırlar.  2001  yılında  Kanada’da, 

yönetim  pozisyonunda  bulunan  kadınların  oranı  %  35’dir  ve  bu  oran  1987’den 

itibaren  %  6  artış  göstermiştir.  Üst  düzey  yönetim  kademelerinde  ise  kadınların 

oranı çok daha düşüktür (% 23).Tayland’da 2000 yılında, yönetici konumundaki 

kadınların  oranı  %  28,7’dir.  Latin  Amerika  ülkelerinde  yönetim  kademelerinde 

kadınların oranı % 48’dir. Japonya’da özellikle üst düzey yönetim kademelerinde 

kadınlar yeterince temsil edilememektedirler. EOWA tarafından 2002 yılında 200 

büyük şirket genelinde yapılan çalışmaya göre Avustralya’da kadınlar üst düzey 

yönetim kademelerinin % 8.2’sini oluşturmaktadırlar ve bunlardan sadece % 1’i  

( iki kişi) CEO’dur (ILO, 2003). 

Kalaycıoğlu ve Toprak (2004) tarafından, kadınların siyaset, üst yönetim 

ve  iş  yaşamına  katılımı  konusunda,  1557  kadın  ve  993  erkekle  yüz  yüze 

görüşmelere  dayanarak  yapılan  araştırmada;  ücretli  bir  işte  çalışmayan 

kadınlardan  %  23.6’sı,  çalışmama  nedenleri  arasında  “küçük  çocuklara  bakma 

zorunluluğu”nu gösterirken, % 18.2’si “ailedeki erkeklerin izin vermemesi”ni, % 



E. Örücü & R. Kılıç & T. Kılıç / Cam Tavan Sendromu ve Kadınların Üst Düzey Yönetici Pozisyonuna 

Yükselmelerindeki Engeller: Balıkesir  li Örneği  

 


Yüklə 263,59 Kb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin