Palpasyon ve oskültasyon sırasında sürekli olarak hastanın yüzüne bakılmalı,
Konuşularak dikkati başka bir yöne çekilmeli,
Sert uygulamalardan kaçınılmalıdır.
Muayeneye sağ alt kadrandan başlanmalı ve yavaş yavaş yukarı çıkılmalı, aynı işlem sol taraf içinde uygulanmalı,
Muayeneye sağ alt kadrandan başlanmalı ve yavaş yavaş yukarı çıkılmalı, aynı işlem sol taraf içinde uygulanmalı,
Primer yakınma karından kaynaklanıyorsa önce sağlam bölgeden palpasyona başlanır daha sonra hasta taraf veya bölge muayene edilir,
Karına tüm el ayası temas etmeli, parmaklar birbiri ardında hareket ettirilerek yukarı çıkılmalı,
Oskültasyon
Oskültasyon
İnspeksiyon
Palpasyon
Perküsyon
Karın muayenesine önce oskültasyonla başlanmalıdır. Barsak hareketleri palpasyon ve perküzyondan etkilenerek artabileceğinden dolayı palpasyon ve perküzyondan önce karın oskültasyonu yapılmalıdır.
Karın muayenesine önce oskültasyonla başlanmalıdır. Barsak hareketleri palpasyon ve perküzyondan etkilenerek artabileceğinden dolayı palpasyon ve perküzyondan önce karın oskültasyonu yapılmalıdır.
Barsak hareketleri:
Barsak hareketleri:
Gastroenterit ve intestinal obstrüksiyonların başlangıcında artar.
Azalma periton irritasyonunda ve ileus da saptanır.
Göbek etrafında ve üzerinde üfürüm: Portal hipertansiyonda umbilikal venin tekrar açılması ile üfürüm duyulabilir. Buna Cruveilhier-Baumgarten üfürümü, göbek etrafındaki genişlemiş venlere Cruveilhier-Baumgarten belirtisi = Caput medusa ve oluşan hastalık tablosuna da Cruveilhier-Baumgarten hastalığı veya sendromu denir.
Göbek etrafında ve üzerinde üfürüm: Portal hipertansiyonda umbilikal venin tekrar açılması ile üfürüm duyulabilir. Buna Cruveilhier-Baumgarten üfürümü, göbek etrafındaki genişlemiş venlere Cruveilhier-Baumgarten belirtisi = Caput medusa ve oluşan hastalık tablosuna da Cruveilhier-Baumgarten hastalığı veya sendromu denir.
Hastaların yatış pozisyonu hastalıkları hakkında bilgi verebilir.
Hastaların yatış pozisyonu hastalıkları hakkında bilgi verebilir.
Akut karın olan hastalar, özellikle peritoniti olan hastalar yerlerinde kıpırdamadan yatarlar ve bacaklar karına doğru çekilmiştir.
Renal ve bilier kolikli hastalar yerlerinde duramaz ve sürekli postür değiştirirler ve iki büklüm olabilirler.
Yenidoğan bebekte;
özofagus atrezisi trakeal fistül olmadan var ise veya
diyafragmatik hernide batın içe doğru göçüktür. Buna skafoid karın adı verilir.
Alt seviyelerdeki obstrüksyonlarda ve ileus da karın şiştir.
Alt seviyelerdeki obstrüksyonlarda ve ileus da karın şiştir.
Asitli olan hastalarda karın iki yandan sarkık olarak görülür.
Karın içi kitlelerde ve hepatosplenomegalilerde de karın şişliği olur.
Malnütrisyon ve bağırsaktan emilim bozukluklarında da karın şişliği oluşur
Mezenter kistinde ise karın yukarı, göbeğe doğru şiş ve daha yuvarlak durur
Ksifoid altında ve göbeğin üst kısmında rektus kası fasyasının ayrılması sonucu meydana gelen kabarıklığa diyastazis rekti adı verilir. Yatar durumdan oturur pozisyona gelirken daha iyi gözlenir. Palpasyonla rektus kasının açıklığı saptanır. Klinik önemi yoktur.
Ksifoid altında ve göbeğin üst kısmında rektus kası fasyasının ayrılması sonucu meydana gelen kabarıklığa diyastazis rekti adı verilir. Yatar durumdan oturur pozisyona gelirken daha iyi gözlenir. Palpasyonla rektus kasının açıklığı saptanır. Klinik önemi yoktur.
Kronik karaciğer hastalıklarında yıkılamayan östrojene bağlı olarak deride meydana gelen arteriovenöz fistüldür. Ortadan çıkan damar etrafa radyal olarak yayılır. Ortasına toplu iğne başı ile bastırıldığında solar.
Kronik karaciğer hastalıklarında yıkılamayan östrojene bağlı olarak deride meydana gelen arteriovenöz fistüldür. Ortadan çıkan damar etrafa radyal olarak yayılır. Ortasına toplu iğne başı ile bastırıldığında solar.
Vena porta basıncının yüksek olduğunu gösterir. Vena porta akımının paraumbilikal venlerle vena kava inferiora taşınmasının bir bulgusudur. Batında dilate venlerle karakterize olup, akım yönü yukarı doğrudur.
Vena porta basıncının yüksek olduğunu gösterir. Vena porta akımının paraumbilikal venlerle vena kava inferiora taşınmasının bir bulgusudur. Batında dilate venlerle karakterize olup, akım yönü yukarı doğrudur.
Bunların doluş yönüne bakılmalıdır. Her iki işaret parmağı ven üzerine konarak ven sıvazlanır. Parmaklardan biri kaldırılır. Venin dolup dolmadığına bakılır. Aynı işlem diğer parmak kaldırılarak tekrar yapılır. Ven yukarıdan aşağıya doğru doluyorsa vena kava superiorda tıkanıklık var demektir. Venin doluşu aşağıdan yukarıya doğru ise tıkanıklık vena kava inferiorda veya vena portadadır.
Bunların doluş yönüne bakılmalıdır. Her iki işaret parmağı ven üzerine konarak ven sıvazlanır. Parmaklardan biri kaldırılır. Venin dolup dolmadığına bakılır. Aynı işlem diğer parmak kaldırılarak tekrar yapılır. Ven yukarıdan aşağıya doğru doluyorsa vena kava superiorda tıkanıklık var demektir. Venin doluşu aşağıdan yukarıya doğru ise tıkanıklık vena kava inferiorda veya vena portadadır.
Karın adalelerinin yokluğu ile karakterize bir durumdur.
Karın adalelerinin yokluğu ile karakterize bir durumdur.
Karın görünümü tipiktir.
Karın muayenesinde karında tonus yoktur.
Ayrıca inmemiş testisler, dilate üreterler, dilate kaliksler, clubfoot ve diğer organ anomalileri de bulunur.
Özellikle erkek çocuklarda görülür.
Mide-barsak sisteminde obstrüksiyon olduğunda gözlenir. Pilor stenozunda bebek beslendikten sonra mide loju gözlendiğinde peristaltik dalgalar görülebilir.
Mide-barsak sisteminde obstrüksiyon olduğunda gözlenir. Pilor stenozunda bebek beslendikten sonra mide loju gözlendiğinde peristaltik dalgalar görülebilir.
Diyafragma yardımı … ……….abdominal solunum;
Diyafragma yardımı … ……….abdominal solunum;
göğüs kasları yardımı … ……….. göğüs solunumu
Bebeklikte daha çok abdominal tarzındadır.
Çocuk büyüdükçe 6-7 yaşından sonra göğüs solunumu ön plana çıkar.
Büyük çocuklarda abdominal solunum ön plana çıkmışsa
Büyük çocuklarda abdominal solunum ön plana çıkmışsa
Akut pankreatitde göbek etrafında oluşan mavimsi-grimsi renk değişikliği. Hemoperitoneum belirtisidir.
Akut pankreatitde göbek etrafında oluşan mavimsi-grimsi renk değişikliği. Hemoperitoneum belirtisidir.
Ağrılı noktalar tespit edilir,
Ağrılı noktalar tespit edilir,
Defans varsa belirlenir,
Organ büyüklüklerinin sınırları saptanır,
Organların kıvamı hakkında bilgi elde edinilir,
Organlarda yer değiştirme olup olmadığı araştırılır,
Karın içinde sıvı toplanıp toplanmadığına bakılır.
Akut karın tanısı için çok önemli bir muayene bulgusudur.
Akut karın tanısı için çok önemli bir muayene bulgusudur.
Karına dokunulduğunda karın adalelerinin kasılarak sertleşmesine defans adı verilir.
İstemli defans: Hastanın kendisinin isteyerek yaptığı defanstır. Karın derisine dokunulunca huylanmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Çocukların ağlamaları sırasında veya kendisine dokunulmasını protesto etme amacı ile karın adalelerini sıkması sonucu gelişir.
İstemli defans: Hastanın kendisinin isteyerek yaptığı defanstır. Karın derisine dokunulunca huylanmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Çocukların ağlamaları sırasında veya kendisine dokunulmasını protesto etme amacı ile karın adalelerini sıkması sonucu gelişir.
İstemsiz defans: Akut karın olaylarında gelişir. Periton irritasyonunu gösterir. Enfeksiyöz, kimyasal (safra, mide asidi, kan, gaita) veya inflamatuvar (FMF) kaynaklı olabilir. Hasta ayakları üzerinde zıpladığında, karına bastırıldığında ağrısının olduğu saptanır. Karın ağrısının basmakla artışı enfeksiyonu düşündürür.
Krista iliaka anterior superior ile göbeği birleştiren hat 3 parçaya ayrıldığında göbekten 2/3 uzaklıktaki noktadır. Apandisitin ağrı ve hassasiyetinin en iyi algılandığı noktadır.
Krista iliaka anterior superior ile göbeği birleştiren hat 3 parçaya ayrıldığında göbekten 2/3 uzaklıktaki noktadır. Apandisitin ağrı ve hassasiyetinin en iyi algılandığı noktadır.
Direkt rebound hassasiyeti; karın duvarına parmak uçları ile bastırılıp, aniden geriye çekilmesi sonucu bastırılan yerde geçici ağrı olmasına denir.
Direkt rebound hassasiyeti; karın duvarına parmak uçları ile bastırılıp, aniden geriye çekilmesi sonucu bastırılan yerde geçici ağrı olmasına denir.
İndirekt rebound hassasiyeti ise karında başka bir bölgenin bastırılması ve elin aniden çekilmesi sonucu ağrının ilk olarak hassasiyet alınan yerde duyulmasına denir
Karında toplanan sıvıya asit adı verilir.
Karında toplanan sıvıya asit adı verilir.
Kronik karaciğer hastalıklarında,
nefrotik sendrom gibi hipoproteinemilerde,
idrar kaçaklarında asit oluşabilir.
Serbest asitte sıvının yanlara toplanması nedeni ile karın iki yana doğru yayılmıştır.
Serbest asitte sıvının yanlara toplanması nedeni ile karın iki yana doğru yayılmıştır.
Ballote etmek: Karın iki yandan sallandığında ele vuran solid kitlenin hissedilmesidir.
Fluktuasyon alınması: Bir el karnın bir yanına konur. Diğer el ile karnın diğer yanına üçüncü ve baş parmak kullanılarak fiske vurulur. Hastanın eli karnın ortasına dik olarak konur. Vurulan fiskenin karşı elde hissedilmesine fluktuasyon alınması olarak ifade edilir.
Hassas alanlar en son muayene edilir
Hassas alanlar en son muayene edilir
Abdominal kitle veya derin hassasiyet değerlendirlir
Yumuşak yapılmalıdır. Karın içinde kitle, oliv, sucuk kıvamında invaginasyon, askaris yumağı aranır. Böbrekler çift elle muayene edilmelidir. Her iki lumbal bölge iki el arasına alınarak palpe edilir.Bazen sağda çekum, solda sigmoid kolon palpe edilebilir.
Yumuşak yapılmalıdır. Karın içinde kitle, oliv, sucuk kıvamında invaginasyon, askaris yumağı aranır. Böbrekler çift elle muayene edilmelidir. Her iki lumbal bölge iki el arasına alınarak palpe edilir.Bazen sağda çekum, solda sigmoid kolon palpe edilebilir.
Hipertrofik pilor stenozu: Ksifoid ile göbek arası mesafenin orta sağtarafında hiportrofik pilor zeytin (oliv) olarak palpe edilebilir.
Aort anevrizması: Orta hatta pulsasyonu olan kitle.
Hastanın sağında durulur. Sağ elle muayene edilir. Büyüklüğü orta klavikular hat üzerinde kostaya olan uzaklığı cm olarak ifade edilir. Ayrıca kıvamı, üzerinde nodül olup olmadığı, kenarının keskin mi künt mü olduğu, hassasiyeti not edilir. Orta klavikular hatta 3.5 cm, hassas olmayan, sert kıvamlı, kenarı künt ve üzeri nodüllü gibi. Ksifoid altında sol lobda muayene edilir.
Hastanın sağında durulur. Sağ elle muayene edilir. Büyüklüğü orta klavikular hat üzerinde kostaya olan uzaklığı cm olarak ifade edilir. Ayrıca kıvamı, üzerinde nodül olup olmadığı, kenarının keskin mi künt mü olduğu, hassasiyeti not edilir. Orta klavikular hatta 3.5 cm, hassas olmayan, sert kıvamlı, kenarı künt ve üzeri nodüllü gibi. Ksifoid altında sol lobda muayene edilir.
Sağ elle yapılır.
Sağ elle yapılır.
Çentiği palpe edilmeye çalışılır.
Sol üst kadranda ele gelen kitlenin çentiği palpe edilebiliyorsa bu dalaktır.
Böbrekte çentik yoktur.
Büyüklüğü ön aksiler hat üzerinde kostaya olan uzaklığı ile ifade edilir.
Dalak palpasyonunda sol el alta konarak destek yapılabilir.
Hastaya derin nefes aldırılır.
Hastaya derin nefes aldırılır.
Alt pol hissedilir.
Çocuklarda rutinde palpe edil(e)mez
Zayıf çocuklarda veya polikistik böbrek hastalığı olanlarda böbrek palpe edilebilir
Normalde safra kesesi palpe edilmez. Ancak sağ üst kadranda kistik oluşum şekilde ele gelirse safra kesesi hidropsu düşünülmelidir.
Normalde safra kesesi palpe edilmez. Ancak sağ üst kadranda kistik oluşum şekilde ele gelirse safra kesesi hidropsu düşünülmelidir.
Sonor ses: Akciğer sahasında duyulan ses.
Sonor ses: Akciğer sahasında duyulan ses.
Hipersonor ses: Küçük çocuklarda göğüs duvarının ince olması nedeni ile sonor sese göre daha şiddetli duyulan ses.
Timpanik ses: Karın perküzyonunda duyulan sestir.
Matite: Kitleler üzerinde duyulan ses.
Küçük çocuklarda karaciğer üst sınırı 4. interkostal aralık hizasındadır. Büyük çocuklarda 5. interkostal aralık civarındadır. Sakinken üst sınır belirlendikten sonra hastanın derin nefes alıp tutması istenir. Normalde akciğerlerin açılması ile birlikte karaciğer üst sınırı aşağıya doğru yer değiştirir.
Küçük çocuklarda karaciğer üst sınırı 4. interkostal aralık hizasındadır. Büyük çocuklarda 5. interkostal aralık civarındadır. Sakinken üst sınır belirlendikten sonra hastanın derin nefes alıp tutması istenir. Normalde akciğerlerin açılması ile birlikte karaciğer üst sınırı aşağıya doğru yer değiştirir.
Hepatomegali
Subfrenik apse
Sağ diyafragma paralizisi
Sağ alt lob pnömonisi
Sağ plörezi
Sağ akciğerde atalektazi
Karaciğer matitesinin yerinde sonorite-timpanik ses alınması:
Karaciğer matitesinin yerinde sonorite-timpanik ses alınması:
İntestinal perforasyon sonucu serbest havanın karaciğer üzerinde perküte edilmesi
Karaciğer üst sınırının aşağıya kayması:
Amfizem
Pnömotoraks
Derin inspiryum ile karaciğer üst sınırının değişmemesi:
Sağ diyafragmatik paralizi
Symphysis pubis ile juguler çentik arasındaki hattın orta nokta transpilorik noktadır. Bu noktadan geçen transvers çizgi transpilorik hattır. Midklavikular hat ile transpilorik hat 90 derecelik açı yapar. Midklavikular hattın 6. kostayı kestiği noktadan açı noktasına çizilen ve en dış kenarı 9. kostayı kesen parabolun dış hattı ile açı kolları arasında kalan bölgedir. Buraya perküzyon yapıldığında normalde mide gazından dolayı sonorite alınır.
Symphysis pubis ile juguler çentik arasındaki hattın orta nokta transpilorik noktadır. Bu noktadan geçen transvers çizgi transpilorik hattır. Midklavikular hat ile transpilorik hat 90 derecelik açı yapar. Midklavikular hattın 6. kostayı kestiği noktadan açı noktasına çizilen ve en dış kenarı 9. kostayı kesen parabolun dış hattı ile açı kolları arasında kalan bölgedir. Buraya perküzyon yapıldığında normalde mide gazından dolayı sonorite alınır.