Meme malign tümörlerinin önemli bölümü adenokarsinomlard›r ve günümüzde bunlar›n memenin
terminal duktal lobuler ünitesinden köken ald›¤› kabul edilmektedir. Skuamöz hücreli karsinom, phyllodes
tümör, sarkom ve lenfoma gibi adenokarsinom d›fl› di¤er malign tümörler ise %5’den az bir grubu
oluflturmaktad›r.
Histolojik olarak meme karsinomlar› in situ ve invaziv karsinomlar olmak üzere iki ana gruba
ayr›lmaktad›r. ‹n situ karsinomda malign epitelyal hücreler bazal membranla çevrili duktus ve asinuslar
içinde s›n›rl› iken, invaziv (infiltratif) karsinomda neoplastik hücreler bazal membran› aflarak stromaya
invazyon göstermektedir. Bu nedenle invaziv karsinomlar, lenfatik ve kan damarlar›n› invaze ederek
bölgesel lenf dü¤ümlerine ve uzak organlara metastaz yapabilme kapasitesine sahiptir.
‹nvaziv meme karsinomlar› morfolojik olarak birbirinden farkl› fenotipik özellikler gösterebilen
tümörlerdir ve bunlar›n baz›lar›n›n klinik ve prognostik aç›dan karakteristik özellikleri vard›r. Histopatolojik
s›n›flamada, tümör hücrelerinin sitolojik özellikleri yan› s›ra oluflturduklar› yap›sal paternler de göz
önüne al›nmaktad›r. ‹nvaziv karsinoma de¤iflik oranlarda insitu komponent efllik edebilmektedir. Bu
iki komponentin morfolojik özellikleri her zaman birbiri ile paralellik göstermeyece¤inden invaziv
komponentin tip tayini in situ komponentten ba¤›ms›z olarak yap›lmal›d›r. Günümüzde meme
karsinomlar›n›n histolojik s›n›flamas›nda en çok kullan›lan Dünya Sa¤l›k Örgütü (WHO) taraf›ndan
önerilen s›n›flamad›r (Tablo 1). Bu bölümde invaziv karsinomlara yer verilecek, in situ karsinomlar
ayr› bölümde anlat›lacakt›r.
Tablo 1: Meme kanserinin histolojik s›n›flamas› (WHO s›n›flamas›)
1. In situ karsinom
- In situ duktal karsinom
- In situ lobuler karsinom
2. ‹nvaziv karsinom
- ‹nvaziv duktal karsinom
- ‹nvaziv lobuler karsinom
- Tubuler karsinom
- ‹nvaziv kribriform karsinom
- Medülller karsinom
- Müsinöz karsinom
- ‹nvaziv papiller karsinom
- ‹nvaziv mikropapiller karsinom
- Apokrin karsinom
- Sekretuar (juvenil) karsinom
- Adenoid kistik karsinom
- Metaplastik karsinom
- Nöroendokrin karsinom
- ‹nflamatuar karsinom
‹. Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi Sürekli T›p E¤itimi Etkinlikleri
Meme Kanseri
Sempozyum Dizisi No: 54 • Aral›k 2006; s. 65 - 71
Meme Karsinomu Patolojisi
Prof. Dr. fiennur ‹lvan
65
‹nvaziv duktal karsinom (spesifik olmayan tip): ‹nvaziv meme karsinomlar›n›n en s›k görülen
tipidir (%70-80) ve di¤er alt tiplerden herhangi birine ait spesifik özellikleri tafl›mayan genifl bir grubu
oluflturmaktad›r. Makroskopik olarak olgular›n ço¤u sert k›vaml› ve düzensiz s›n›rl›d›r. Kesit yüzeyi
sar›ms›-gri renkte ve kumlu görünümde olup çevre meme dokusuna do¤ru y›ld›zs› uzant›lar göstermektedir.
Kitlenin santral bölümünde elastotik stroman›n oluflturdu¤u beyaz renkli noktavi odaklar veya çizgiler
bulunabilir. Özellikle büyük boyutlu tümörlerde nekroz, kanama ve kistik dejenerasyon görülebilir. Bu
tümörlerin yo¤un fibröz stromaya sahip formlar› önceleri “skirrö karsinom” olarak isimlendirilmiflse
de, günümüzde ayr› bir mikroskopik tip olarak tan›mlanmamaktad›r.
Bu tümörlerin mikroskopik özellikleri oldukça de¤iflkenlik göstermektedir. ‹yi diferansiye tümörler
minimal hücresel atipi gösteren tubuler yap›lardan oluflmakta ve bu nedenle sklerozan adenozis, radial
skar gibi benign psödoinfiltratif lezyonlar ile ay›r›c› tan› güçlü¤ü oluflturabilmektedir. Bu tür invaziv
duktal karsinomlar tipik olarak östrojen ve progesteron reseptörü pozitif olup HER-2/neu (c-erbB-2)
overekspresyonu göstermezler. Az diferansiye invaziv duktal karsinomlar ise, büyük-pleomorfik
hücrelerden oluflan irili ufakl› kitleler fleklindedir ve hormon reseptör ekspresyonu daha az, buna karfl›n
HER-2/neu overekspresyonu daha fazlad›r. ‹nvaziv duktal karsinomlar›n ço¤u bu iki grup aras›nda
kalan orta derecede diferansiye formlard›r. Duktal karsinomlarda tümör hücreleri genel olarak, lobuler
karsinom hücrelerine göre daha büyük ve pleomorfik, daha genifl sitoplazmal› ve nukleolleri belirgindir.
Olgular›n %60’›nda kalsifikasyon ve nekroz görülür. Özellikle az diferansiye formlarda yayg›n nekroz
sonucu psödokist geliflebilir. Stromadaki lenfoplazmositer hücre yan›t› ve desmoplazi de¤iflkendir.
‹ltihabi hücre yan›t› fazla olan tümörlerin medüller karsinomlar ile kar›flt›r›lmamas› gereklidir.
‹nvaziv duktal karsinomlar›n %70-80’inde östrojen reseptörü, %60-70’inde progesteron reseptörü, %15-
30’unda HER-2/neu pozitiftir.
Yayg›n in situ komponent içeren invaziv duktal karsinom: ‹nvaziv karsinomlardaki in situ
duktal karsinom komponenti oldukça de¤iflkendir ve olgular›n ço¤unda in situ ve invaziv komponentin
grade’leri birbiri ile paralellik göstermektedir. E¤er tümör içinde veya çevresinde invaziv tümörün
%25’inden fazlas›n› oluflturan in situ duktal karsinom var ise “yayg›n in situ komponent içeren invaziv
duktal karsinom” olarak isimlendirilmektedir. Bu durum özellikle meme koruyucu cerrahi uygulanm›fl
olgularda lokal nüksler aç›s›ndan önem tafl›maktad›r.
‹nvaziv lobuler karsinom: Tüm invaziv meme karsinomlar›n›n %5-15’ini oluflturmaktad›r ve
hormon replasman tedavisi alan kad›nlarda daha s›k görülmektedir. Di¤er tip invaziv meme karsinomlar›na
göre daha yüksek oranda bilateral ve multifokal olurlar.
Makroskopik olarak sert k›vaml› düzensiz s›n›rl› kitle oluflturabildikleri gibi, bazen de belirgin bir
kitle olmaks›z›n s›n›rlar› belirsiz bir indürasyon fleklinde görülebilirler. ‹nvaziv lobuler karsinomun
klasik tipinde kohezyon yetenekleri az olan küçük, dar sitoplazmal› uniform hücreler tek s›ral› hücre
dizileri oluflturmakta ve normal duktuslar çevresinde targetoid tarzda konsantrik dizilim göstermektedir.
Solid tip invaziv lobuler karsinomda yukar›da tan›mlanan tipik lobuler karsinom hücreleri diffuz üreyifl
gösterirken, alveolar tipte ise 20 veya daha fazla hücreden oluflan yuvarlak hücre kümeleri oluflturmaktad›r.
Tubulolobuler varyant invaziv lobuler karsinomun iyi diferansiye formudur ve klasik invaziv lobuler
karsinom alanlar› yan› s›ra mikrotubuler yap›lar da içermektedir. Pleomofik tip invaziv lobuler karsinomda
klasik infiltrasyon paternini oluflturan hücreler iri ve pleomorfiktir.
Histolojik alt tipler invaziv lobuler karsinomun prognozunu belirlemektedir. Klasik tipe göre
tubulolobuler tip daha iyi, pleomorfik ve solid tip ise daha kötü prognoz göstermektedir. Di¤er meme
Prof. Dr. fiennur ‹lvan
66
karsinomlar› ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda, invaziv lobuler karsinomun farkl› bir metastaz paterni vard›r.
Periton, retroperiton, kemik, leptomeninks, gastrointestinal sistem, overler ve uterusa metastaz s›kt›r.
Buna karfl›n akci¤er ve plevra metastaz› daha az görülmektedir.
‹nvaziv lobuler karsinomlar›n %70-95’i östrojen reseptörü, %60-70’i progesteron reseptörü pozitiftir.
Pleomorfik tip d›fl›nda HER-2/neu genellikle negatiftir.
Tubuler karsinom: Meme karsinomlar›n›n %2’sini oluflturmaktad›r. Ancak günümüzde mamografinin
tarama amaçl› kullan›m› ve yeni tekniklere ba¤l› olarak, 1 cm’den küçük tümörlerin %10’unun tubuler
karsinom oldu¤u gösterilmifltir. %10-56’s› ayn› memede multifokal, %9-38’i bilateraldir.
Makroskopik olarak düzensiz s›n›rl›, çevreye do¤ru y›ld›zs› uzant›lar› olan sert k›vaml› kitle oluflturur
ve ço¤unun çap› 1 cm’nin alt›ndad›r. Histopatolojik incelemede sellüler stroma içinde küçük, uniform
hücrelerin oluflturdu¤u tubul yap›lar› görülür ve bu nedenle sklerozan adenozis ve radial skar gibi benign
lezyonlar ile ay›r›c› tan› güçlü¤ü oluflturabilir. Ancak tubuler karsinomdaki bu tubuler yap›lar myoepitelyal
hücre içermedi¤inden ay›r›c› tan› güçlü¤ü çekilen olgularda myoepitelyal belirleyiciler (smooth muscle
actin gibi) ile yap›lacak immunhistokimyasal boyama ile benign sklerozan lezyonlardan ay›rd edilmeleri
mümkündür.
Bu tümörlerin %90’›nda östrojen reseptörü, %75’inde progesteron reseptörü pozitif, %95’inden
fazlas›nda ise HER-2/neu negatiftir. Tubuler karsinomda prognoz çok iyidir ve multifokal olgular d›fl›nda
aksiller metastaz genellikle %10’dan azd›r.
‹nvaziv kribriform karsinom: ‹nvaziv karsinomlar›n nadir görülen bir tipi olup tubuler karsinom
gibi çok iyi prognoza sahiptir. Tümöral kitle 1-3 cm çap›nda, sert k›vaml›, düzensiz s›n›rl›d›r ve çevreye
do¤ru y›ld›zs› uzant›lar› vard›r. Mikroskopik incelemede hafif ya da orta derecede pleomorfizm gösteren
hücrelerin oluflturdu¤u kribriform yap›lar görülür. Olgular›n %80’inde kribriform paternde in situ duktal
karsinom tümöre efllik etmektedir. Genellikle östrojen ve progesteron reseptörü pozitif, HER-2/neu
negatiftir.
Müsinöz (kolloidal) karsinom: Az görülen bir tip olup meme karsinomlar›n›n %1-6’s›n› oluflturur.
Daha çok ileri yafl kad›nlarda görülür ve prognozu iyidir. Makroskopik olarak yumuflak k›vaml› ve iyi
s›n›rl›d›r, kesit yüzeyi parlak ve jelatinöz görünümdedir. ‹yi s›n›rl› olmalar› nedeni ile klinik, radyolojik
ve makroskopik olarak benign meme lezyonlar›n› taklit edebilirler. Histopatolojik incelemede genifl
ekstrasellüler müsin gölleri içinde yüzen uniform hücrelerden oluflan küçük hücre adalar› ve glandüler
yap›lar görülür. Hormon reseptörleri genellikle pozitif, HER-2/neu negatiftir.
Medüller karsinom: Meme karsinomlar›n›n %1-5’ini oluflturur. Baz› araflt›r›c›lara göre, tan›
kriterlerine tam uyuldu¤u taktirde bu oran %1’in alt›na düflmektedir. Medüller karsinom daha çok 50
yafl alt›ndaki kad›nlarda ve BRCA1 genini tafl›yanlarda görülür. ‹yi s›n›rl›, yumuflak k›vaml› kitle
oluflturur ve bu nedenle klinik ve radyolojik olarak fibroadenom gibi benign meme lezyonu olarak
yorumlanabilir. Medüller karsinom tan›s› için iri, veziküler ve pleomorfik nukleuslu, belirgin nukleollü
tümör hücrelerinin oluflturdu¤u sinsisyal büyüme paterninin tümörün %75’inden fazlas›n› oluflturmas›
gereklidir. Tümörde desmoplazi, glandüler yap›lanma ve in situ karsinom yoktur veya minimaldir.
Tümör içinde ve çevresinde yo¤un lenfoplazmositer hücre infiltrasyonu izlenir ve tümör çevre meme
dokusu ile ekspansif bir s›n›r oluflturur. Yüksek nükleer grade, artm›fl mitotik aktivite ve hormon reseptör
ekspresyonunun yoklu¤una karfl›n medüller karsinom invaziv duktal karsinoma göre biraz daha iyi
prognoza sahiptir. HER-2/neu overekspresyonu genellikle yoktur.
Meme Karsinomu Patolojisi
67
Sinsisyal büyüme paterni gösteren, ancak medüller karsinomun di¤er histopatolojik özelliklerinin
tümünü içermeyen tümörler “atipik medüller karsinom” olarak isimlendirilmektedir. Birçok araflt›r›c›,
bu grup tümörlerin medüller karsinom gibi herhangi bir prognoz üstünlü¤ünün olmad›¤›n› ve bu terimin
kullan›lmas›n›n sak›nca do¤urabilece¤ini ileri sürmektedir.
‹nvaziv papiller karsinom: ‹nvaziv meme karsinomlar›n›n nadir görülen bir tipidir. Makroskopik
olarak genellikle iyi s›n›rl›d›r. Fibrovasküler koru olan papiller yap›lar›n varl›¤› karakteristik mikroskopik
özelli¤idir. Prognozu genellikle iyidir.
‹nvaziv mikropapiller karsinom: Pür formu invaziv meme karsinomlar›n›n %1-2’sini oluflturur.
Daha fazla s›kl›kta mikst tipte invaziv karsinomlarda, özellikle invaziv duktal karsinoma efllik eden
ikinci bir komponent fleklindedir. Histopatolojik incelemede lenfatik benzeri boflluklar içinde yer alan
küçük papiller yap›lar görülmektedir. Bu tümörlerde lenfatik invazyon, lenf nodu metastaz› ve multifokalite
s›k oldu¤undan prognozlar› kötüdür.
Sekretuar (jüvenil) karsinom: Nadirdir ve genellikle 30 yafl alt›ndaki kad›nlarda görülür.
Genellikle iyi s›n›rl› kitle olufltururlar. Mikroskopik olarak, sitoplazmas›nda PAS pozitif eozinofilik
materyal bulunan vakuollü sitoplazmal› hücrelerin oluflturdu¤u tubuloalveoler, papiller ve solid yap›lardan
oluflmaktad›r. Prognozu oldukça iyidir.
Metaplastik karsinom: Adenokarsinom ile birlikte sarkoma benzer i¤si hücreli alanlar, skuamöz
diferansiasyon, kondroid ve osseöz diferansiasyon alanlar› içeren tümör grubudur. Bazen pür skuamöz
hücreli karsinom fleklinde de görülebilir. Nadir bir tümör olup prognozu kötüdür.
Nöroendokrin karsinom: Meme karsinomlar›n›n %2-5’ini oluflturur. Genellikle ileri yafl kad›nlarda
görülür. Bu grup tümörler gastrointestinal sistem ve akci¤erdeki nöroendokrin tümörlere benzer
morfolojik özellikler gösterirler. Tümör hücrelerinin %50’sinden fazlas› nöroendokrin belirleyicileri
eksprese etmektedir.
Apokrin karsinom: Nadir görülen tümör grubudur. Tümör hücreleri iri, genifl eozinofilik granüler
sitoplazmal›, belirgin nukleollü olup tubuler yap›lar ve kordonlar oluflturmakta ya da solid üreyifl
göstermektedir.Olgular›n ço¤unda “gross cystic disease fluid protein-15 (GCDFP-15)” pozitiftir. Ancak
apokrin karsinom d›fl›ndaki di¤er malign meme tümörlerinde de GCDFP-15 pozitifli¤i görülebilir.
Prognozu ayn› grade ve evredeki invaziv duktal karsinomlar ile ayn›d›r. Östrojen ve progesteron
reseptörleri genellikle negatif, buna karfl›n androjen reseptörleri pozitiftir. Olgular›n yar›s›nda HER-
2/neu overekspresyonu vard›r.
‹nflamatuar karsinom: ‹nvaziv meme karsinomlar›n›n özel bir klinik prezentasyonudur. Yayg›n
dermal lenfatik invazyon sonucunda lenfatik drenaj bozulur ve deride ödem yan›s›ra eritem, indurasyon,
hassasiyet ve portakal kabu¤u görünümü vard›r. ‹nflamatuar bir durumu taklit etmesi nedeniyle bu isim
verilmifltir. Mikroskopik olarak herhangi bir inflamatuar tablo yoktur. Altta yatan invaziv karsinom
genellikle yüksek grade’li invaziv duktal karsinomdur.
Meme karsinomunda prognostik faktörler:
Lenf nodlar›n›n durumu, tümör çap›, histolojik tip ve histolojik grade meme karsinomu için bilinen
en önemli prognostik parametrelerdir. Bunun yan› s›ra steroid hormon reseptörleri (östrojen ve progesteron
reseptörü), onkogenler (HER-2/neu), tümör supresör genler (p53), proliferasyon belirleyicileri (Ki-67),
anjiogenez ve proteazlar da meme karsinomu prognozu üzerine etkilidir.
Prof. Dr. fiennur ‹lvan
68
-
Lenf nodu metastaz›: En önemli prognostik parametredir. Aksiller lenf nodlar› negatif hastalarda
10 y›ll›k yaflam %75 iken, nod-pozitif hastalarda bu oran %25-30’a düflmektedir. Metastatik lenf
nodlar›n›n seviyesi, say›s› ve büyüklü¤ü, perinodal ya¤ dokusuna invazyon durumu da prognoz
aç›s›ndan önemlidir. Lenf nodundaki metastaz alan›n›n boyutu 0.2-2 mm ise “mikrometastaz”, daha
küçük boyutta ise “izole tümör hücreleri-submikrometastaz” olarak de¤erlendirilmektedir. Lenf
nodundaki mikrometastazlar›n klinik önemi tart›flmal› olmakla birlikte, hastal›ks›z ve toplam
sa¤kal›mda az da olsa anlaml› bir azalmaya neden olduklar›n› gösteren çal›flmalar mevcuttur.
-
Tümör boyutu: Ba¤›ms›z bir prognostik parametredir. Tümör boyutu artt›kça aksiller lenf nodu
metastaz› artmakta ve sa¤kal›m oran› düflmektedir. Evrelemede patolog taraf›ndan ölçülen tümör
çap› göz önüne al›nmal›d›r. Patologlar›n da tümör boyutunu de¤erlendirirken dikkatli olmalar› ve
doku taze iken yapt›klar› ölçümü fiksasyon sonras› tekrarlamalar› gereklidir. Yayg›n in situ komponent
içeren tümörlerde, ayr› olarak seçilebiliyor ise, mikroskopik olarak lam üzerinde yap›lacak ölçüm
ile invaziv tümör alan›n›n çap›n›n ayr› olarak verilmesi ve evrelemenin invaziv alan›n çap›na göre
yap›lmas› gereklidir.
-
Tümörün histolojik tipi: Tubuler karsinom, invaziv kribriform karsinom, sekretuar karsinom ve
invaziv lobuler karsinomun tubulolobuler varyant›n›n prognozu iyidir. Buna karfl›n metaplastik
karsinom, invaziv lobuler karsinomun pleomorfik ve solid tiplerinin, invaziv mikropapiller karsinomun
ve inflamatuar karsinomun prognozu kötüdür. Medüller karsinomun prognozu tart›flmal› olmakla
birlikte, invaziv duktal karsinoma göre daha iyi prognoz gösterdi¤i birçok araflt›r›c› taraf›ndan kabul
edilmektedir.
-
Histolojik grade: Günümüzde morfolojik tipine bak›lmaks›z›n invaziv karsinomlar›n tümünün
grade’lenmesi önerilmektedir ve en çok kullan›lan grade’leme sistemi modifiye Bloom-Richardson
sistemidir. Bu grade’leme sisteminde tümör hücrelerinin nükleer özellikleri, oluflturduklar› tubulus
yap›lar›n›n oran› ve mitoz say›s› ayr› ayr› skorlanarak elde edilen toplam skora göre grade
belirlenmektedir (Tablo 2). 10 y›ll›k sa¤kal›m oran› grade I tümörler için %85, grade II için %60,
grade III için %15’dir.
Tablo 2: Histolojik grade’lemede kullan›lan Modifiye Bloom-Richardson sistemi
Skor (puan)
Tubulus yap›m›
Tümörün büyük k›sm›nda (>75)
1
Orta derecede (%10-75)
2
Minimal veya hiç yok (<10)
3
Nukleus özellikleri
Küçük, uniform hücreler
1
Orta derecede boyut ve flekil fark›, nukleol varl›¤›
2
Belirgin boyut ve flekil fark›, s›kl›kla çok say›da nukleol
3
Mitoz say›s› (x25, alan çap› 0.59 mm-10 alan)
0-9
1
10-19
2
>20
3
Toplam skor; 3-5: Grade I, 6-7: Grade II, 8-9: Grade III
Meme Karsinomu Patolojisi
69
-
Lenfovasküler invazyon: Tümör çevresindeki lenfatik ve kan damarlar›n›n lümeninde tümör
hücrelerinin görülmesi durumunda lenf nodu metastaz› olas›l›¤› yüksektir. Lenf nodu metastaz›
g ö r ü l m e s e d e l e n f o v a s k ü l e r i n v a z y o n v a r l › ¤ › k ö t ü p r o g n o s t i k p a r a m e t r e d i r.
-
Nottingham prognostik indeksi: Tümör boyutu, lenf nodu durumu ve histolojik grade gibi önemli
prognostik parametreler birarada de¤erlendirilerek prognostik bir indeks oluflturulmufltur. ‹ndeks
afla¤›daki flekilde hesaplanmaktad›r:
Nottingham prognostik indeks={tm çap› (cm)x0.2} + {lenf nodu stage (1-3)} + {grade (1-3)}
Hesaplama sonucunda elde edilen skora göre 3 prognostik grup oluflturulmufltur (skor ; <3.4: iyi
prognostik grup, 3.4-5.4: orta prognostik grup, >5.4: kötü prognostik grup). Bu gruplardaki 10 y›ll›k
sa¤kal›m oran› s›ras› ile %80, %42; %13 olarak bulunmufltur.
-
Östrojen ve progesteron reseptörleri: Günümüzde, meme karsinomlar›nda immunhistokimyasal
yöntemle hormon reseptörlerinin araflt›r›lmas› tedavinin belirlenebilmesi için yap›lan rutin bir
uygulamad›r. Primer ve metastatik meme karsinomlar›nda %45-65 oran›nda östrojen reseptörü
pozitifli¤i vard›r. Reseptör pozitif tümörler hormonal tedaviye daha iyi cevap vermekte ve daha iyi
prognoz göstermektedir. Ancak uzun süreli izlemde nüks ve metastaz aç›s›ndan reseptör pozitifli¤inin
öneminin olmad›¤› gösterilmifltir. Tümörde östrojen reseptörü yan›s›ra progesteron reseptörünün
de pozitif olmas› hormonal tedaviye cevab› artt›rmaktad›r. Östrojen reseptörü ekspresyonu ile meme
karsinomunun histolojik tipi ve grade aras›nda anlaml› bir iliflki vard›r. Grade artt›kça ekspresyon
azalmaktad›r.
-
HER-2/neu: Epidermal growth faktör reseptör ailesinden bir protoonkogendir. Meme karsinomlar›n›n
%10-30’unda FISH (fluorescent in situ hybridization) ile saptanan HER-2/neu gen amplifikasyonu
ve immunhistokimyasal yöntemle saptanan protein overekspresyonu vard›r. HER-2/neu
overekspresyonu kötü prognostik parametredir ve genellikle histolojik grade’i yüksek, lenf nodu
metastaz› olan ve hormon reseptörleri negatif tümörlerde görülmektedir.
KAYNAKLAR
1. Bane AL, Tjan S, Parkes RK, Andrulis I, O’Malley FP. Invasive lobular carcinoma:to grade or not
to grade. Mod Pathol 2005; 18: 621-628.
2. Carter D. Interpretation of Breast Biopsies. Fourth edition. Philadelphia: Lippincott, 2002:246-298.
3. Ellis IO, Pinder SE, Lee AHS, Elston CW. Tumors of the breast. In: Diagnostic Histopathology of
Tumors. Fletcher CDM (ed). Second edition. London: Churchill Livingstone, 2000:865-930.
4. Ellis IO, Schnitt SJ, Sastre-Garau X, et al. Invasive breast carcinoma. In: Pathology and Genetics,
Tumours of the Breast and Female Genital Organs. Tavassoli FA, Devilee P (eds). Lyon: IARC Pres,
2003:13-59.
5. Ellis IO, Elston CW. Histologic grade. In: Breast Pathology. O’Malley FP, Pinder SE (eds).
Philadelphia: Churchill Livingstone, 2006:225-233.
6. Gonzales MA, Pinder SE. ‹nvasive carcinoma: other histologic prognostic factors-size, vascular
invasion and prognostic index. In: Breast Pathology. O’Malley FP, Pinder SE (eds). Philadelphia:
Churchill Livingstone, 2006:235-240.
7. Haris GC, Pinder SE, O’Malley FP. Invasive carcinoma: special types. In: Breast Pathology. O’Malley
FP, Pinder SE (eds). Philadelphia: Churchill Livingstone, 2006:201-223.
8. Lester SC. The Breast. In: Robbins and Cotran Pathologic Basis of Disease. Kumar V, Abbas AK,
Fausto N (eds). Sixth edition. Philadelphia: Elsevier Saunders, 2005:1119-1154.
Prof. Dr. fiennur ‹lvan
70
9. Middleton LP, Palacios DM, Bryant BR, et al. Pleomorphic lobular carcinoma: morphology,
immunohistochemistry, and molecular analysis. Am J Surg Pathol 2000; 24:1650-1656.
10. Papadatos G, Rangan AM, Psarianos T, Ung O, Taylor R, Boyages J. Probability of axillary node
involvement in patients with tubular carcinoma of the breast. Br J Surg 2001; 88:860-864.
11. Rosai J. Rosai and Ackerman’s Surgical Pathology. Ninth edition. Edinburg: Mosby, 2004:1764-
1876.
12. R o s e n P P. B r e a s t P a t h o l o g y. P h i l a d e l p h i a : L i p p i n c o t t - R a v e n , 1 9 9 7 : 2 7 5 - 2 9 3 .
13. Schnitt SJ, Milis RR, Hanby AM, Oberman HA. The Breast. In: Stenberg’s Diagnostic Surgical
Pathology. Mills SE (ed). Fourth edition. Philadelphia: Lippincott Williams&Wilkins, 2004:323-
395.
14. Tavassoli FA. Pathology of the breast. Second edition. Stamford: Appleton-Lange, 1999:481-570.
15. Weidner N. Breast. In: Modern Surgical Pathology. Weidner N, Cote RJ, Suster S, Weiss LM (eds).
First edition. Philadelphia: Saunders, 2003:539-628.
16. Zekio¤lu O, Erhan Y, Ciris M, et al. Invasive micropapillary carcinoma of the breast: high incidence
of lymph node metastasis with extranodal extension and its immunohistochemical profile compared
with invasive ductal carcinoma. Histopathology 2004; 44:18-23.
Meme Karsinomu Patolojisi
71
Dostları ilə paylaş: |