Orbital Selülit Olgularında Klinik Yaklaşım: Olgu Serisi
Clinical Approach in Orbital Cellulitis Cases: Case Series
Özet
Amaç: Orbital selülit olgularında etyolojik faktörlerin, tanı, takip ve tedavi yöntemlerinin değerlendirilmesi.
Ge reç ve Yön
tem: Kliniğimizde 2009-2011 yılları arasında orbital selülit tanısıyla takip edilen olguların tıbbi kayıtları
retrospektif olarak incelendi. Hastaların yaşları, oftalmolojik muayene bulguları, laboratuar ve görüntüleme tetkik sonuçları, hastalara
uygulanan tedavi yöntemleri ve tedavi sonuçları değerlendirildi.
So nuç lar: Yaş ortalamaları 9,7 yıl (6 ay-25 yıl) olan, 7’si erkek 4’ü kadın toplam 11 hasta çalışmaya alındı. Hastaların tümünde ilk
başvuruda kapak ödemi, kızarıklık ve oküler ağrı mevcuttu; buna 3 hastada kemozis, 6 hastada bakış kısıtlılığı, 4 hastada relatif
afferent pupil defekti ve proptozis eşlik ediyordu. Orbital selülitin, 10 hastada (%90,9) paranazal sinüzite ikincil geliştiği tespit edildi,
kalan 1 hastada sadece üst solunum yolu enfeksiyonu öyküsü vardı. Sinüs enfeksiyonu biri hariç hepsinde etmoidal ve maksiler sinüste
lokalizeydi. Laboratuar tetkiklerinde 8 hastada lökositoz mevcuttu. Radyolojik görüntülemede abse oluşumu izlenen 8 hastanın 7’sinde
cerrahi drenaj uygulandı. Diğer hastalar sadece medikal tedaviyle takip edildi. Hastaların tümü görme kaybı ya da hayati
komplikasyonlar gelişmeden iyileşti.
Tar t›fl ma: Orbital selülit olguları, ortaya çıkabilecek komplikasyonlar bakımından mutlaka görüntüleme tetkikleri ile takip edilmeli,
abse tespit edilen hastalar antimikrobiyal tedavinin yanında cerrahi tedavi açısından da değerlendirilmelidir.
(Turk J Ophthalmol
2012; 42: 284-7)
Anah tar Ke li me ler: Orbital selülit, sinüzit, abse
Sum mary
Pur po se: To evaluate the etiological factors, diagnosis, follow-up and treatment procedures in cases of orbital cellulitis.
Ma te ri al and Met hod: A retrospective review was performed on medical records of patients with orbital cellulitis treated between
2009 and 2011 in our clinic. The patients were studied for age, ophthalmologic examination features, laboratory and radiology results,
treatment modalities and the response to these treatments.
Re sults: Eleven patients (7 male, 4 female) having an average age of 9.7 years (6 months-25 years) participated in the study. All
patients had eyelid oedema, hyperemia and ocular pain; with chemosis in 3, gaze restriction in 6, relative afferent pupillary defect and
proptosis in 4 cases. Orbital cellulitis was observed to occur secondary to paranasal sinusitis in 10 patients (90.9%) and 1 patient had
only history of superior respiratory tract infection. Sinus infection was localized in ethmoid and maxillary sinuses in all except one case.
Laboratory tests showed leukocytosis in 8 patients. Surgical drainage was performed in 7 of 8 patients with abscess formation observed
with radiological imaging. The remainder of the patients were followed with sole medical treatment. All patients recovered without
any vision loss or life-threatening complication.
Dis cus si on: Orbital cellulitis cases must be followed with radiologic imaging for any complication that may occur and patients with
abscess should be evaluated for surgical drainage besides antimicrobial treatment.
(Turk J Ophthalmol 2012; 42: 284-7)
Key Words: Orbital cellulitis, sinusitis, abscess
Altan Atakan Özcan, Ebru Esen, Elif Erdem, Emine Çiloğlu, Özgür Tarkan*, Süleyman Özdemir*
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Adana, Türkiye
*Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı, Adana, Türkiye
Öz gün Arafl t›r ma /
Ori gi nal Ar tic le
DO I: 10.4274/tjo.42.99609
Ya z›fl ma Ad re si/Ad dress for Cor res pon den ce: Dr. Ebru Esen, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Adana, Türkiye
Tel.: +90 322 338 60 60 Gsm: +90 532 781 66 94 E-pos ta: ebrublg@yahoo.com
Ge lifl Ta ri hi/Re cei ved: 03.02.2012 Ka bul Ta ri hi/Ac cep ted: 03.05.2012
284
Gi rifl
Orbita dokularının enfeksiyonu, her yaşta görülebilse de çocuk
yaş grubunda daha sık rastlanan önemli bir klinik durumdur.
Görmeyi ve hatta yaşamı tehdit eden komplikasyonları
olabileceğinden hızlı tanı konması ve tedavi uygulanması
gerekir. Periorbital enfeksiyonlar anatomik yerine ve şiddetine
göre sınıflanır.
1
Orbital selülit, orbital septumun arkasını
tutan enfeksiyondur. Orbitaya komşu yapılardan enfeksiyonun
yayılması, enfeksiyon ajanının travma veya cerrahi sonucu
orbitaya direkt inokulasyonu veya uzak odaktan hematojen
yayılımı ve dental enfeksiyon sonrası gelişebilir.
2,3
En sık
nedeni orbitaya komşu sinüslerdeki enfeksiyonun lokal
yayılım göstermesidir. Kapaklarda ve gözde kızarıklık, görme
seviyesinde azalma, göz hareketlerinde kısıtlılık, kemozis,
pupil ışık reaksiyonlarında bozulma, orbital ağrı ve proptozisle
karakterize bir klinik tablosu vardır. Enfeksiyonun şiddetine
bağlı olarak subperiostal ve orbital abse oluşumu görülebilir.
Venöz anastomozlar ve anatomik yakınlık nedeniyle orbita
içindeki enfeksiyonlar, kavernöz sinüs trombozu ve beyin
absesi gibi morbidite ve mortaliteyi artırıcı komplikasyonlara
neden olabilir.
Orbital selülit bulgularıyla gelen hasta hastaneye
yatırılmalı, etkene ve klinik bulgulara yönelik laboratuar ve
görüntüleme tetkikleri istendikten sonra hızla geniş
spektrumlu antibiyotik tedavisine başlanmalıdır. Subperiostal
ve orbital abse gelişimi açısından hasta yakından takip
edilmeli ve tedavisi bu bulgulara göre planlanmalıdır.
Bu çalışmada, kliniğimizde orbital selülit tanısıyla tedavi
gören olgularda etiyolojik faktörleri değerlendirdik, tanı,
takip ve tedavi yaklaşımlarını tartıştık.
Gereç ve Yöntem
Kliniğimizde 2009-2011 yılları arasında orbital selülit
tanısı ile takip edilen olguların tıbbi kayıtları retrospektif
olarak incelendi. Hastaların klinik özellikleri, oftalmolojik
muayene bulguları, laboratuar tetkik sonuçları ve radyolojik
inceleme bulguları ile uygulanan tedavi yöntemleri
değerlendirildi.
Gözde kızarıklık, göz hareketlerinde kısıtlılık, kemozis,
görme seviyesinde azalma, pupil ışık reaksiyonlarında
bozulma, orbital ağrı, proptozis, orbital tomografide
infiltrasyon veya abse oluşumu bulgularından birden fazlası
bulunan olgular orbital selülit olarak kabul edildi. Bu tablo ile
gelen olgulardan kültür için örnekler alındıktan sonra gram
pozitif, gram negatif ve anaerob ajanlara karşı etkili parenteral
antibiyotik tedavisine başlandı. Hastalar abse gelişimi
açısından bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans
görüntüleme (MRG) ile takip edildi. Görüntülemede abse
tespit edilen olgulara cerrahi drenaj uygulandı ve abse drenaj
mayilerinden kültür alındı. Hastaların medikal ve cerrahi
tedaviye verdikleri yanıt takip edildi.
Sonuçlar
On bir hastanın 7’si erkek, 4’ü kadın olup yaş ortalamaları
9,7 yıldı (6 ay-25 yaş). Hastaların tümünde ilk başvuruda
kapaklarda ödem, kızarıklık ve oküler ağrı mevcuttu. Buna 3
hastada kemozis, 6 hastada bakış kısıtlılığı 4 hastada da relatif
afferent pupil defekti (RAPD) ve proptozis eşlik etmekteydi.
Görme muayenesi yapılabilen hastaların ilk başvuruda
görme keskinliği ışık hissinden 1,0’a kadar değişmekle birlikte
ortalama 0,5 idi. Sistemik antibiyotik tedavisi sonrası ortalama
3,2 günde (2-5 gün) görme keskinliğinde artış ve klinik
bulgularda gerileme saptandı. Tedavi sonrası görme keskinliği
0,6 ile 1,0 arasında değişmekle birlikte ortalama 0,9 idi.
Olguların 10’nda (%90,9) görüntüleme tetkiklerinde
saptanan sinüzit mevcuttu. Sinüziti olan 10 olgunun 9’unda
(%90) etmoidal ve maksiler sinüs tutulumu vardı. Bir hastada
sfenoidal ve frontal sinüzit mevcuttu. Sinüs enfeksiyonu,
olguların 4’ünde (%40) pansinüzit şeklindeydi. Etmoidal ve
maksiler sinüziti olan bir olguda diş absesi mevcuttu (Resim
1). Hastaların 6’sında (%54,5) üst solunum yolu enfeksiyonu
(ÜSYE) öyküsü vardı.
Laboratuar tetkiklerinde hastaların 8’inde (%72,7) kan
tablosunda lökositoz görüldü.
Sekiz hastada radyolojik görüntülemede abse formasyonu
mevcuttu. Absenin orbita içindeki yerleşimi 2 hastada
süperiorda (Resim 2), 2 hastada alt temporalde (Resim 3), 2
hastada üst medialde, 1 hastada üst temporalde, 1 hastada
medialdeydi.
Hastaların demografik ve klinik özellikleri Tablo 1’de
sunulmuştur.
Sistemik antibiyoterapide geniş spektrumlu ilaçlar tercih
edildi. Dört hastada Vankomisin ve Seftriakson, 1 hastada
Vankomisin ve Meronem, 1 hastada Seftriakson ve Klindamisin,
1 hastada Sefazolin ve Amikasin kombinasyonu, 3 hastada sadece
Seftriakson ve 1 hastada Ampisilin uygulandı. İntravenöz
antibiyotik tedavisi ortalama 12,8 (8-19) gün verildi. Tedaviye 2
hafta oral uygulama ile devam edildi.
Abse tespit edilen 8 hastadan 1’inde abse spontan drene
oldu. Bir hastada abse lokalizasyonuna uygun, fluktuasyon
veren yerden cilt ve cilt altı insizyon ile ekstenal drenaj, bir
hastada Kulak-Burun-Boğaz kliniğince endoskopik sinüs
cerrahisi, 5 hastada ise her iki işlem birden uygulandı. Cerrahi
drenaj ortalama 2,8. (1-6) günde uygulandı.
Alınan örneklerden yapılan mikrobiyolojik incelemede bir
hastanın konjonktiva kültüründe koagülaz (-) Stafilokok, abse
drenaj mayisinde ise Streptokok türleri üredi. Başka bir
hastanın sadece konjonktiva kültüründe koagülaz (-)
Stafilokok, bir diğer hastanın da sadece abse drenaj mayisinde
Streptokok türleri ürediği saptandı.
Hastaların tümü görme kaybı ya da hayati komlikasyonlar
gelişmeden tamamen iyileşti. Ortalama 3,6 (1-12) ay takip
edilen hastalarda enfeksiyon bulgularında tekrarlama
görülmedi.
285
Özcan ve ark.
Orbital Selülit Olgularında Klinik Yaklaşım
Tartışma
Orbita dokularının enfeksiyonunda klinik bulgular
hafiften ağıra geniş bir spektrumda ortaya çıkar. Belirti ve
bulguların prezentasyonunu belirleyen en önemli faktör,
enfeksiyonun orbitanın hangi anatomik bölgesini tuttuğu ve
tutulumun şiddetidir. Orbital rim periostu, alt ve üst göz
kapaklarındaki tarsal plaklara doğru genişleyen bir fasya olarak
devam eder. Orbitayı ön ve arka olarak iki anatomik bölgeye ayıran
bu doku orbital septum adını alır ve ön taraftaki bir enfeksiyonun
orbita arkasına yayılmaması için mekanik bir bariyer teşkil eder.
Preseptal selülit, kapak ödemi, kızarıklık ve ısı artışı gibi görece
daha ılımlı bulgularla seyreden klinik bir durumdur ancak
zamanında ve uygun tedavi edilmemesi durumunda enfeksiyon
septum arkasına yayılabilir. Orbital selülitte ise görme azlığı,
orbital ağrı, proptozis, kemozis, göz hareketlerinde kısıtlılık ve
RAPD gibi çok daha ciddi bir tablo karşımıza çıkar. Çoğunlukla
ateş ve lökositoz da eşlik eder. Enfeksiyonun daha şiddetli
seyretmesi sonucu subperiostal abse ve orbita absesi oluşabilir.
Orbital venöz sistemin kranial venöz sistemle valvsiz damarlar
aracılığıyla anastomoz yapmaları nedeniyle kavernöz sinüste
tromboz; anatomik yakınlık nedeniyle de serebral abse ve menenjit
gelişmesi, orbital selülitin morbiditeyi artıran ve mortaliteye
neden olabilecek korkulan komplikasyonlarıdır.
Orbital selülit çocuklarda erişkinlerden sıktır ve görülme yaşı
10 ay ile 18 yaş arasında, ortalama 7 yaş olarak bildirilmektedir.
3,4
286
TJO
42; 4: 2012
Tab lo 1. Hastaların demografik ve klinik özellikleri
Hasta
Yaş
Cinsiyet
Enfeksiyon
Sinüzit Orbital
abse
No
kaynağı
yerleşimi
yerleşimi
1
14
E
Sinüzit
M,E,S,F
üst temporal
2
8
E
ÜSYE, sinüzit
M,E,S,F
alt temporal
3
16 ay
K
ÜSYE,sinüzit
M,E,S,F
süperior
4
12
E
ÜSYE,sinüzit
M,E,S,F
medial
5
14
E
Sinüzit
M,E,F
üst medial
6
25
E
Sinüzit
M,E
-
7
9
E
ÜSYE,sinüzit
M,E
üst medial
8
13
K
Sinüzit
S,F
süperior
9
7
K
Diş absesi,sinüzit
M,E
alt temporal
10
6 ay
E
ÜSYE
-
-
11
3,5
K ÜSYE,sinüzit
M,E
-
M:Maksiller, E:Etmoidal, F:Frontal, S:Sfenoidal , ÜSYE: Üst solunum yolu enfeksiyonu
Resim 1. Diş absesine ikincil orbital abse gelişen hasta
a. Hastanın tedavi öncesi görünümü.
b. Orbital MRG’de etmoidal ve maksiller sinüzit ve alt temporalde abse formasy-
onu mevcut.
c. Hastanın cerrahi drenaj tedavisi sonrası görünümü
a
c
b
Resim 2. Sol gözde orbital selülit tablosu olan hasta
a. Hastanın tedavi öncesi görünümü.
b. Orbital MRG’ de pansinüzit ve orbita süperiorunda abse formasyonu mevcut.
c. Hastanın eksternal drenaj ve endoskopik sinüs cerrahisi sonrası görünümü
a
c
b
Resim 3. Sağ gözde orbital selülit tablosu olan hasta
a. Hastanın tedavi öncesi görünümü.
b. Orbital MRG’ de pansinüzit ve alt temporalde abse formasyonu
c. Cerrahi drenaj tedavisi sonrası görünüm
a
c
b
Bizim olgu serimizde de benzer şekilde hastalar 6 ay ile 25 yaş
arasında (ortalama 9,7) idi.
Orbita dokularının enfeksiyonu en sık sinüzitin
komplikasyonu olarak ortaya çıkar.
5-7
Paranazal sinüzitlerde
enfeksiyonun, orbitanın çok sayıda kan damarı ve sinirin katettiği
ince iç duvarından geçerek orbitaya ulaşması neticesinde orbital
selülit gelişir. Özellikle çocuklarda etmoidal sinüzitte, enfeksiyöz
materyal lamina papriseadan ve etmoidal hava boşluklarından
kolaylıkla subperiorbital alana yayılabilmektedir. Yüz ve lakrimal
kese gibi periorbital dokulardaki enfeksiyonlardan lokal yayılımla,
hematojen yolla, travma ya da cerrahi ile direk inokulasyonla ve
dental enfeksiyonların sonucunda da orbital selülit gelişebilir.
2,3
Olguların önemli kısmında yakın bir zamanda ÜSYE öyküsü
bulunur. Bizim çalışmamızda da bir olgu dışında kalan diğer tüm
olgularda orbital selülit, sinüzite ikincil gelişmişti ve hemen
hepsinde etmoidal sinüs enfeksiyonu mevcuttu. Hastaların önemli
bir kısmında ÜSYE öyküsü olması da literatürü destekler
nitelikteydi.
Orbital selülit etyolojisinde bakteriyel etkenlerden Streptokok
türleri, S aureus, H. influenzae tip b, Pseudomonas, Klebsiella,
Eikenella, Enterokoklar rol oynar. On altı yaştan büyüklerde
aerobik ve anaerobik bakterilerle polimikrobial enfeksiyonlar
olabilir. Fungal etkenlerden mukor ve aspergillus türleri
immünsüprese hastada etken olarak düşünülmelidir.
2
Bizim
serimizde de kültür sonucu pozitif olgularda Streptokok türleri ve
koagülaz (-) Stafilokok ürediği rapor edilmiştir.
Orbital selülit bulgularıyla gelen hasta hastaneye yatırılmalı,
kültürler alındıktan sonra hızla damar içi geniş spektrumlu
antibiyotik tedavisine başlanmalıdır. Tedavi, özellikle sinüzitten
sorumlu olabilecek Streptokoklara, Stafilokoklara, aerob ve
anaeroblara etkili olmalıdır. Literatürde 3. kuşak sefalosporin ile
klindamisin veya metronidazol kombinasyonları ve sulbaktam-
ampisilin ile iyi sonuçlar alındığı bildirilmektedir.
3
Biz de
olgularımıza daha çok kombinasyon tedavisi tercih ettik. Bazı
olgularda enfeksiyon ajanlarının duyarlı olduğu tekli antibiyotik
yeterli oldu. İntravenöz antibiyotik 7 gün verildi ve oral
antibiyotikle devam edilerek tedavi 3 haftaya tamamlandı.
Periorbital enfeksiyonların potansiyel komplikasyonlarının
takibi açısından görüntülemede en sık kullanılan tetkik kontrastlı
BT’dir. Özelikle kemik detayları vermede üstünlüğü vardır.
Görme düzeyi değerlendirilemeyen hastalarda tedaviyi
planlamadan mutlaka BT görüntüleme yapılması önerilir.
8
MRG
ise kavernöz sinüs trombozu ve serebral abse açısından yumuşak
dokuların değerlendirilmesinde tercih edilir. Yakın aralıklarla
görüntüleme takibi yapılacak çocuk hastalarda kümülatif
radyasyon zararına neden olmamak için BT yerine MRG tercih
edilebilir.
Subperiostal ve orbital abse gelişmesi durumunda cerrahi
drenajın uygulanması konusunda literatürde değişik yaklaşımlar
mevcuttur. Garcia ve arkadaşları 9 yaş altındaki olgularda medial
yerleşimli, küçük boyutlu, ve diş enfeksiyonuna ikincil olmayan
abseleri medikal tedavi ile takip etmiş ve %93 oranında tıbbi
tedaviye yanıt aldıklarını bildirmişlerdir.
9
Küçük yaşlarda
ostiumların daha geniş ve sinüs havalanmasının daha iyi olması
nedeniyle anaerob floranın çoğalmasının engellendiği ve spontan
drenajın daha kolay olduğu öne sürülmüştür.
8,10
Bizim
olgularımızdan abse gelişmeyen tek hastanın 6 aylık olması ve
absesi kendiliğinden drene olan hastanın da 16 aylık olması bu
görüşleri desteklemektedir. Bunun yanında Siedek ve arkadaşları
ise abse tespit edilen olguların %90’ına cerrahi drenaj
uyguladıklarını rapor etmişledir.
11
Takip edilebilecek durumdaki
küçük abselerde tıbbi tedaviye rağmen 48 saat içinde boyutlarında
değişiklik olmadıysa; sfenoid sinüs enfeksiyonlarında ve
pansinüzitte enflamasyonun optik sinire çok yakın seyretmesi
nedeniyle; abse boyutlarının büyük olması, görme düzeyinde
düşme saptanması, proptozis ve bakış kısıtlılığının çok ağır olması,
RAPD ortaya çıkması, orbitada gaz izlenmesi ve dental enfeksiyon
durumunda, büyük çocuk ve erişkinlerde cerrahi müdahale
gerekir.
7,12,13,14
Bizim çalışmamızda da abse gelişen 8 olgudan
7’sinde (%87,5) cerrahi drenaj yapmak gerekmiştir.
Orbital selülit potansiyel görsel ve hayati komplikasyonları
açısından hızla tedaviye başlanması ve tedavi sırasında yakından
takip edilmesi gereken bir klinik tablodur. Tedavi, Göz
Hastalıkları, Kulak Burun Boğaz ve Enfeksiyon Hastalıkları
branşlarının ortak görüşü ile planlanmalı ve hasta multidisipliner
olarak takip edilmelidir.
Kaynaklar
1.
Chandler JR, Langenbrunner DJ, Stevens ER. The pathogenesis of orbital
complications in acute sinusitis. Laryngoscope. 1970;80:1414-28.
2.
Coats DK, Carothers TS, Brady-McCreery K, Paysse EA. Ocular Infectious
Diseases. In: Feigin RD, Cherry JD, et al. eds. Textbook of Pediatric Infectious
Diseases (5th ed). Philadelphia; WB Saunders Company; 2004:790-2.
3.
Doğru Ü. Preseptal ve Orbital Sellülit. Çocuk Enf Derg. 2009;3 (Özel Sayı
1):90-3.
4.
Olitsky SE, Hug D, Smith LP. Orbital infections. In: Kliegman RM, Behrman
RE, Jenson HB, eds. Nelson Textbook of Pediatrics (18th ed). Philadelphia;
Saunders Elsevier; 2007; 2611-2.
5.
Oxford LE, McClay J .Complications of acute sinusitis in children.
Otolaryngol Head and Neck Surg. 2005;133:32-7.
6.
Berk AT, Ayhan Z, Yaman A, Ecevit C. Çocukluk Yaş Grubunda Preseptal
Sellülit Tanı ve Tedavisi. Turk J Ophthalmol. 2010;40:227-31.
7.
Baring DEC, Hilmi OJ. An evidence based review of periorbital cellulitis. Clin
Otolaryngol. 2011;36:57-64.
8.
Yang M, Quah BL, Seah LL, Looi A. Orbital cellulitis in children-medical
treatment versus surgical management. Orbit. 2009;28:124-36.
9.
Garcia GH, Harris GJ. Criteria for nonsurgical management of subperiosteal
abscess of the orbit: analysis of outcomes 1988-1998. Ophthalmology. 2000;
107:1454-6; discussion 1457-8.
10. De Smet MD, Rootman J. Orbital manifestations of plasmacytic
lymphoproliferations. Ophthalmology. 1987;94:995-1003.
11. Siedek V, Kremer A, Betz CS, et al. Management of orbital complications due
to rhinosinusitis. Eur Arch Otorhinolaryngol. 2010;267:1881-6.
12. Slavin ML, Glaser JS. Acute severe irreversible visual loss with
sphenoethmoiditis-'posterior' orbital cellulitis. Arch Ophthalmol.
1987;105:345-8.
13. Bedwell J, Bauman NM. Management of pediatric orbital cellulitis and
abscess. Curr Opin Otolaryngol Head Neck Surg. 2011;19:467-73
14. Cannon PS, McKeag D, Radford R et al. Our experience using primary oral
antibiotics in the management of orbital cellulitis in a tertiary referral centre.
Eye. 2009;23:612-5.
287
Özcan ve ark.
Orbital Selülit Olgularında Klinik Yaklaşım
Dostları ilə paylaş: |