ÖZET
Erkoçoğlu M., Vasküler komplikasyon riski taşıyan adolesanlarda homosistein düzeyi ve endotel fonksiyon göstergeleri
Uzmanlık Tezi: Dr. Mustafa Erkoçoğlu
Tezin Yapıldığı Yıl: 2006
Tezin Yapıldığı Bölüm: Endokrinoloji
Tez Danışmanı: Doç. Dr. Alev Özön
Kardiyovasküler sistem hastalıkları tüm dünyada mortalite ve morbiditenin en önemli nedenini oluşturmakta ve temelinde ateroskleroz yatmaktadır. Eskiden erişkin dönemi hastalığı olarak kabul edilen aterosklerozun, günümüzde artık çocuklukta başladığı ve dekatlar içerisinde ilerleme göstererek erişkinlikte klinik bulgulara neden olduğu kabul edilmektedir. Ateroskleroz için tanımlanmış, klasik kitaplara geçen risk faktörlerinin yanı sıra özellikle erişkin yaş gurubundaki çalışmalarda hiperhomosisteineminin bağımsız bir vasküler risk faktörü olduğu gösterilmiştir.
Aterosklerozun ilk basamağı endotel işlevlerinin bozulmasıdır. Endotelden salınan vWF, tPA, PAI-1, trombomodulin gibi mediatörlerin plazma düzeyleri ölçülerek endotel işlevlerini değerlendirmek mümkündür. Aterosklerozun saptanmasında çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Karotid arter intima-media kalınlığının ölçümü (KIMK), aterosklerozun henüz kliniğe yansımadığı dönemde arter duvarında gözlenen yağlanma ve fıbröz plaklar hakkında bilgi verebilmektedir.
Çocukluktan başlayan ve ateroskleroz açısından riskli olduğu bilinen durumlardan ikisi obezite ve hiperglisemidir. Bu çalışmada, obez, tip l diyabetli ve obeziteye glukoz intoleransının eşlik etiği adolesan hastalarda; KIMK ölçümü ve kontrollerle karşılaştırılması, endotel işlev belirteçlerinin plazma düzeyinin kontrollerle karşılaştırılması, ayrıca homosistein düzeyinin KIMK üzerine etkisinin incelenmesi amaçlandı. Çalışmaya Haziran ile Aralık 2005 tarihleri arasında Hacettepe Üniversitesi Çocuk Hastanesi Pediatrik Endokrinoloji Ünitesine başvuran 10 yaşın üzerinde, vasküler hastalık riski taşıdığı varsayılan tip l DM, obez, obeziteye glukoz intoleransının eşlik ettiği olan 20'şer adolesan ve aynı yaşta kontroller alındı.
Hasta ve kontrol grubundaki çocukların KIMK'leri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Öte yandan çalışma grubunda KIMK'si 75 persentilin üstünde yer alan vakaların %86'sı obez hastalardan oluşmakta idi. Aynı biçimde KIMK'si 75 persentilin üzerindeki çocukların homosistein düzeyi, 25 persentilin altmdakilerden yüksek ve KIMK ile homosistein düzeyi arasında pozitif korelasyon saptandı. Homosistein düzeyi, vitamin B12 ve folik asit düzeyleri ile ters orantılı idi. Bu bulgular, obezitenin çocukluktan başlayarak ateroskleroza yol açabileceğini, plazma homosistein düzeyinin ateroskleroz gelişminde önemli bir risk faktörü olduğunu ve vitamin desteği ile homosistein düzeyinde düşme sağlayarak ateroskleroz ve kardiyovasküler hastalık riskini dolaylı yoldan azaltabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca mikrovasküler komplikasyonu olan hastalarda KIMK'nin komplikasyonsuz vakalara göre yüksek bulunması, KIMK ölçümünün özellikle mikrovasküler komplikasyon gelişmiş tip l diyabetli çocuklarda aterosklerozun erken dönemde tespiti ve uzun süreli izleminde kullanılabileceğini düşündürmektedir.
Anahtar Kelimeler: Ateroskleroz, hiperhomosisteinemi, endotel disfonksiyonu, karotid arter intima media kalınlığı
Dostları ilə paylaş: |