| Journal of Clinical
and Analytical Medicine
1
Horner Sendromu / Horner’s Syndrome
Rare Complication of Tube Thoracostomy:
Horner’s Syndrome
Göğüs Tüpünün Nadir Komplikasyonu:
Horner Sendromu
DOI: 10.4328/JCAM.2311
Received: 30.01.2014 Accepted: 11.02.2014 Printed: 01.11.2013 J Clin Anal Med 2013;4(suppl 3): 308-10
Corresponding Author: Burçin Çelik, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, Samsun, Türkiye.
T.: +90 3623121919/2701 F.: +90 3624576041 E-Mail: cburcin@hotmail.com
Özet
Horner sendromu okülosempatik yolun parezisidir. Göğüs tüpü takılması, göğüs
cerrahisi pratiğinin en sık uygulaması olmasına rağmen göğüs tüpünün apikal yer-
leştirilmesi sonucu Horner sendromu gelişimi ise nadir görülen bir komplikasyon-
dur. Bu makalede, gögüs tüpünün apikal yerleşimine bağlı Horner Sendromu geli-
şen hasta literatür bilgileri eşliğinde sunuldu.
Anahtar Kelimeler
Horner Sendromu; Göğüs Tüpü; Komplikasyon
Abstract
Horner’s syndrome is paresis of oculosympathetic pathway. Although tube tho-
racostomy is the most commonly performed procedure in the thoracic surgical
practice, Horner’s syndrome due to apical insertion of chest tube is extremely rare.
In this study, a patient who developed Horner’s syndrome due to apical insertion
of chest tube are presented with literature.
Keywords
Horner’s Syndrome; Tube Thoracostomy; Complication
Burçin Çelik, Selçuk Gürz, Mehmet Gökhan Pirzirenli, Zeynep Pelin Sürücü
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, Samsun, Türkiye
| Journal of Clinical and Analytical Medicine
308
| Journal of Clinical and Analytical Medicine
Horner Sendromu / Horner’s Syndrome
2
Giriş
Göğüs tüpü uygulaması göğüs cerrahi kliniklerinde en sık uygu-
lanan invaziv girişimdir. Spontan pnömotoraks tedavisinin, pos-
toperatif hava ve kanamanın drenajının sağlanması amacıyla
göğüs tüpü takılması gerekmektedir. Bu kadar sık uygulanan
bir girişimin komplikasyon oranı literatürde %1,3 olarak bildiril-
mektedir [1]. Horner sendromu (HS) okülosempatik yolun pare-
zisidir ve genellikle ikinci sıra pregangliyonik nöronların kesinti-
ye uğramasıyla meydana gelir. Aynı tarafta miyozis, pitozis, he-
mifasiyal anhidrosis ve enoftalmi ile karakterizedir [2]. Santral,
pregangliyonik ve postgangliyonik çeşitli patolojiler sonucu olu-
şabilen bu sendromun göğüs tüpüne bağlı olarak gelişme sıklığı
% 0,53 olarak rapor edilmiştir [1].
Bu makalede palmar hiperhidrozis nedeniyle bilateral endos-
kopik torakal sempatikotomi sonrası göğüs tüpü uygulamasına
bağlı HS gelişen hasta literatür bilgileri ile sunuldu.
Olgu Sunumu
Otuz yaşında kadın hasta ellerde aşırı terleme şikayeti ile klini-
ğimize başvurdu, hastadan gerekli onamlar alınarak göğüs cer-
rahisi kliniğine yatışı yapıldı. Preoperatif değerlendirmeler ta-
mamlandıktan sonra hastaya genel anestezi altında aynı seans-
ta bilateral endoskopik torakal sempatikotomi uygulandı. Her iki
sempatik zincir torakal 3 ve torakal 4 seviyesinde paryetal plev-
ralar açılarak bipolar koagülasyon yardımı ile kesildi, herhangi
bir sempatik zincir segmenti çıkarılmadı. Ameliyattan hava ve
kanama drenajının sağlanması amacıyla bilateral tüp torakos-
tomi uygulanarak çıkıldı. Hastada ameliyat sonrası erken dö-
nemde herhangi bir problem yok iken postoperatif birinci günde
sağ göz kapağında düşüklük, miyozis, endoftalmi gelişti. Bu du-
rumun postoperatif akciğer grafisinde apikal yerleşimli olduğu
görülen sağ taraftaki tüp torakostomiye sekonder oluşabilece-
ği düşünüldü ve göğüs tüpü hemen çekilerek hasta takibe alın-
dı. (Resim 1) Daha sonra taburcu edilen hastada HS’a bağlı bul-
guların postoperatif 10. günde gerileyerek kaybolduğu izlendi.
Tartışma
Horner sendromu okülosempatik yolun parezisidir. Bu yol hipo-
talamusta siliospinal merkezden başlayıp göze kadar uzanır [3].
Okülosempatik yolun superior servikal gangliyondan önceki bö-
lümünde oluşan patolojilerde pregangliyonik, gangliyondan son-
ra oluşan kesintilerde postgangliyonik HS meydana gelir [4].
Pregangliyonik HS’nun en sık nedenleri; pankoast tümörleri, api-
kal pulmoner tüberküloz, karotis arter anevrizması ya da disek-
siyonu, servikal tümörler, boyun ve göğüs travmalarıdır [2,5].
C8-T1 vertebralar yoluyla spinal korddan ayrılan pregangli-
yon nöronlar ilk torasik sempatik gangliyon ve inferior servikal
gangliyon yoluyla superior servikal gangliyona uzanırlar. Bu böl-
gede gangliyon ile paryetal plevra arasında sadece endotorasik
fasya bulunur. HS sıklıkla bu alanda stellat gangliyonun malign
tümör tarafından infiltre edilmesi sonucu gelişir [2,4].
Tüp torakostomi, göğüs cerrahisi pratiğinde en sık uygulanan
cerrahi müdahalelerden birisidir. Uygulama sonrasında en sık
karşılaşılan komplikasyonlar; tüpün malpozisyonu, uzamış hava
kaçağı, reekspansiyon pulmoner ödem, hemotoraks, ampiyem
ve akciğer yaralanmasıdır [2,6]. Göğüs tüpünün apikal yerleş-
tirilmesi sonucu HS gelişimi ise nadir görülen bir komplikas-
yondur. Literatürde tüp torakostomiye bağlı HS gelişimi ilk kez
1980 yılında Rossegar ve ark [7] tarafından bildirilmiştir. Apikal
paryetal plevra ile stellat gangliyon arasındaki endotorasik fas-
yanın ince olmasının bu komplikasyona neden olduğu düşünül-
mektedir. Akciğer ekspanse olduktan sonra tüpün en uç nokta-
sının stellat gangliyonu zedelemesi sonucu HS bulguları ortaya
çıkmaktadır [5].
Horner sendromu gibi gerçekten can sıkıcı bir durumla karşılaş-
mamak için tüp torakostomi uygularken tüpün ikinci torakal ver-
tebra seviyesinde tutulması ve tüpün uç noktasının ikinci kosta
arka bölgesinin daha altında olması önerilmektedir. HS genel-
likle tüpün T1 intervertebral alanın yakınında olmasıyla ortaya
çıkmaktadır [4]. Bu komplikasyonla karşılaşıldığında ilk yapılma-
sı gereken acil olarak tüpün pozisyonunun değiştirilmesi ya da
sonlandırılmasıdır. Superior servikal gangliyondaki yaralanma-
nın derecesine bağlı olarak, tam ya da kısmen düzelme sağlana-
bileceği gibi kalıcı hasar da gelişebilir. Kalıcı hasar, basıya bağ-
lı travma komplet bir iskemi sonucu oluşurken, lokal ödem ya da
hematom gibi bir durumlarda hasar genellikle geçicidir [8]. Kaya
ve ark [1] yaptığı bir çalışmada gangliyon üzerine 3 günden faz-
la basının devam ettiği hastalarda bulguların geri dönüşümsüz
olabileceği bildirilmektedir.
Makalede sunduğumuz olguya palmar hiperhidrozis nedeniyle
aynı seansta, aynı ameliyat tekniği ve aynı seviyelere bilate-
ral sempatikotomi uygulandı. Ameliyat sonrası erken dönemde
herhangi bir patolojinin olmaması ve ameliyat sırasında stellat
gangliyondan uzak bir mesafede bipolar elektrokoter ile çalışıl-
mış olması nedeniyle gelişen HS’un ameliyat sırasında yerleş-
tirilen tüpün basısına bağlı olduğu düşünüldü. HS bulguları fark
edilir edilmez, tüpün geri çekilmesi ve sonlandırılmasıyla bulgu-
lar günler içersinde azalarak düzeldi. Çekilen akciğer radyogra-
fisi ile göğüs tüpünün apikal yerleşimli olduğu ve superior ser-
vikal gangliyona bası yapabilecek konumda olduğu tespit edil-
di. Ayrıca miyozis, pitozis ve enoftalmusun aynı tarafta olma-
sı ve tüpün sonlandırılmasından sonra bulguların zamanla geri
dönmesi patolojinin göğüs tüpünün basısına bağlı olarak geliş-
tiğini düşündürdü.
Resim 1. Postoperatif çekilen akciğer radyografisinde sağda apikal yerleşimli
göğüs tüpü (ok).
Journal of Clinical and Analytical Medicine |
309
Horner Sendromu / Horner’s Syndrome
| Journal of Clinical and Analytical Medicine
Horner Sendromu / Horner’s Syndrome
3
Sonuç olarak, göğüs tüpü uygulaması göğüs cerrahisi pratiğin-
de en sık uygulanan invaziv girişimlerden birisidir. Belirli kural-
lara dikkat edilmesi komplikasyon olasılığını en aza indirecektir.
Tüp torakostomiye bağlı olarak gelişen Horner sendromu vaka-
larında yapılması gereken tüpün pozisyonunun değiştirilmesi ya
da çekilerek sonlandırılmasıdır.
Çıkar Çakışması ve Finansman Beyanı
Bu çalışmada çıkar çakışması ve finansman destek alındığı be-
yan edilmemiştir.
Kaynaklar
1. Kaya SO, Liman ST, Bir LS, Yuncu G, Erbay HR, Unsal S. Horner’s syndro-
me as a complication in thoracic surgical practice. Eur J Cardiothorac Surg
2003;24(6):1025-8.
2. Tözüm H, Üçvet A, Gürsoy S, Kul C, Başok O. Tüp torakostomiye bağlı gelişen
Horner sendromu. Türk Göğüs Kalp Damar Cer Derg 2011;19(2):279-81.
3. Ozel SK, Kazez A. Horner’s syndrome secondary to tube thoracostomy. Turk J Pe-
diatr 2004;46(2):189-90.
4. Bourque PR, Paulus EM. Chest-tube thoracostomy causing Horner’s syndrome.
Can J Surg 1986;29(3):202-3.
5. Kavaklı K, Işık H, Çaylak H, Sapmaz E, Gürkök S. Horner’s syndrome: an extre-
mely rare complication of tube thoracostomy. Gülhane Tıp Derg 2012;54(3):233-5.
6. Etoch SW, Bar-Natan MF, Miller FB, Richardson JD. Tube thoracostomy. Factors
related to complications. Arch Surg 1995;130(5):521-5.
7. Rosseggar H, Fritsch G. Horner’s syndrome after treatment of tension pneumot-
horax with the tube thoracostomy in a newborn infant. Eur J Pediatr 1980;133(1):
67-8.
8. Kahn SA, Brandt LJ. Iatrogenic Horner’s syndrome: a complication of
thoracostomy-tube replacement. N Engl J Med 1985;312(4):121-2.
How to cite this article:
Çelik B, Gürz S, Pirzirenli MG, Sürücü ZP. Rare Complication of Tube Thoracostomy:
Horner’s Syndrome. J Clin Anal Med 2013;4(suppl 3): 308-10.
| Journal of Clinical and Analytical Medicine
310
Horner Sendromu / Horner’s Syndrome