Totbid dergisi Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği



Yüklə 140,45 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix10.03.2017
ölçüsü140,45 Kb.
#10897

TOTBİD Dergisi

Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği

Çocuklarda  bel  ağrısı;  enfeksiyon,  mekanik  nedenler, 

neoplazi  veya  inflamasyon  gibi  nedenlere  bağlı  geli-

şir.

[6]


  Obezite  ve  sportif  aktivitelerin  artması  sonucu, 

kas iskelet sistemi kaynaklı sırt ağrıları artarken; non-

organik nedenler arasında, psikososyal problemler ve 

aile öyküsü sayılabilir.

[6–8]

 Ayrıca, uzun süre televizyon 



seyretmek, bilgisayar başında oturmak ve sedanter ya-

şam  öyküsü  de  çocuklar  arasında  bel  ağrısına  neden 

olabilecek faktörler arasındadır.

[10]


Bunnel, çocukluk çağında bel ağrılarını dört ana baş-

lık altında tanımlamıştır:

[11]

 

•  Mekanik (postüral, hamstring gerginliği, 



paraspinal kas spazmı, sakroiliak disfonksiyon)

 

•  Gelişimsel (Schuerman kifozu, spondilolizis, 



spondilolistezis)

 

•  Inflamatuvar (osteomiyelit, apofizit, diskit, 



ankilozan spondilit)

 

•  Tümör ve tümör benzeri lezyonlar (primer ve 



metastatik kemik tümörleri)

Ç

ocuklarda  ve  adolesanlarda  sırt  ağrısının  en  sık 



görüldüğü yer bel bölgesidir.

[1]


 Bel ağrısı, 12. ka-

burganın altından başlayan ve gluteal bölgenin üs-

tünde sonlanan ağrı olarak tanımlanabilir.

[2]


 Çocuk yaş 

grubunda  bel  ağrısı  sıklığı  %9–66  arasında  değişmek-

te olup, yeni yapılan çalışmalardaki sıklık oranları eski 

çalışmalara göre daha fazladır.

[3]

 Bel ağrısının görülme 



sıklığı, hasta grubunun yaşına ve aktivite düzeyine göre 

değişir.  Büyük  çocuklarda  ve  adolesanlarda  bel  ağrısı 

prevalansı,  küçük  çocuklardan  daha  fazladır  (%24–36 

oranında). Buna ek olarak, bel ağrısı prevalansı, adole-

san ve pre-adolesan atletlerde artmaktadır. Genç atlet-

lerde bel ağrısı %10–15 oranında görülürken, uğraşılan 

spor dalına bağlı olarak, oran değişir. Örneğin; futbolcu 

ve jimnastikçilerde bu oran %85’lere kadar ulaşır.

[4]

Partan  ve  arkadaşlarının  yaptığı  çalışmada,  erken 



çocukluk döneminde bel ağrısı etiyolojisinde daha çok 

organik nedenler izlenmekle birlikte, adolesan döneme 

doğru disk patolojilerinde artış olduğu bildirilmiştir.

[5]


 

Çocuklarda bel ağrısı

Low back pain in childhood

Tevfik Balıkçı

1

, Murat Bezer



2

1

Özel Meditime Hastanesi, Ataşehir, İstanbul



2

Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Pendik, İstanbul

•  İletişim adresi: Uzm. Dr. Tevfik Balıkçı, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı, Özel Meditime Hastanesi, Ataşehir, İstanbul

Tel: 0532 - 578 85 51    e-posta: tevfikbalikci@hotmail.com

•  Geliş tarihi: 17 Ağustos 2015    Kabul tarihi: 17 Ağustos 2015

Çocuklarda ve adolesanlarda sırt ağrısının en sık görüldü-

ğü yer, bel bölgesidir. Çocuk yaş grubunda bel ağrısı sıklığı 

%9–66 arasında değişmekte olup, yeni yapılan çalışmalar-

daki  sıklık  oranları,  kullanılan  daha  iyi  yöntemler  ve  yeni 

tanımlamalar  sayesinde,  eski  çalışmalara  göre  daha  fazla 

görünmektedir.  Bel  ağrısının  görülme  sıklığı,  hasta  gru-

bunun yaşına ve aktivite düzeyine göre değişir. Büyük ço-

cuklarda ve adolesanlarda bel ağrısı prevalansının, küçük 

çocuklardan daha fazla olduğuna dair kanıtlar mevcuttur. 

Çocukluk çağı bel ağrısı yakınması, iyi bir öykü, dikkatli bir 

fizik muayene, gerekli durumlarda görüntüleme yöntemleri 

ve laboratuvar testleri kullanılarak değerlendirilmelidir.

Anahtar sözcükler: bel ağrısı; çocukluk çağı; fıtıklaşmış disk, 

pediatrik; tedavi

Low back pain is the most common type of back pain in 

children and adolescent. It has a wide range of prevalence 

(9–66%) in pediatric age group, while most recent studies 

show a higher prevalence with respect to older studies, due 

to utilization of better methodology and newer definition 

low back pain. The prevalence depends on the age and the 

level of activity of the patients. There are evidences show-

ing that the prevalence of back pain in older children and 

adolescents are much higher than younger. The complaint 

of childhood low back pain should be assessed with a thor-

ough history, a careful physical examination, and by imag-

ing devices and laboratory tests, if necessary.

Key words: low back pain; childhood; herniated disk, pediatric

treatment

TOTBİD Dergisi 2015; 14:262–270

doi: 10.14292/totbid.dergisi.2015.43

DERLEME


Çocuklarda bel ağrısı

 

263



Bel ağrısı olan çocuklarda, pozitif aile öyküsü olan-

lar, olmayanlara göre yaklaşık olarak iki kat daha faz-

ladır.

[12]


 Büyüyen çocuklardaki omurga problemlerinin 

tanı  ve  tedavisi,  fizik  muayenede  ve  görüntülemede 

yaşanan zorluklar nedeniyle, erişkinlere göre daha zor-

dur.  Erişkinlerde  bel  ağrısının  en  sık  nedeni,  %48  ile, 

diskojenik  temelli  olanlardır.  Adolesanlardaki  bel  ağ-

rısının %47’sinin nedeni spondilolizistir. Pediatrik yaş 

grubunda başlayan bel ağrıları, fizik muayene ile tanı 

konulup  takip  edilebilir.  Bel  ağrısının  erken  tanısını 

koyabilmek için, semptomlar iyi değerlendirmeli, diğer 

hastalıklar ekarte edilmelidir. Birkaç haftadan fazla sü-

ren semptomlar, önemli bir hastalığı işaret ediyor ola-

bileceği gibi; yine birkaç haftalık konservatif tedavi ile 

geçen ağrı, non-spesifik bel ağrısına işaret edebilir.

KLİNİK YAKLAŞIM

Küçük çocuklarda ağrı anamnezini almak gerçekten 

zordur;  ancak,  ailelerinden  alınan  anamnez  ışığında 

tanıya gidilebilir. İlk olarak; hastanın yaşı, yapmış ol-

duğu  spor  dalları,  pozisyon,  egzersiz  çeşidi  yanında, 

travma  şekli  ve  travmanın  nasıl  olduğunu  da  sorgu-

lamak gerekir. Ağrı semptomları, ağrının oluş yerine, 

şekline ve durumuna göre değişiklik gösterir. Ağrı ne-

deni iyice sorgulanmalıdır. Bunlar arasında; malignite, 

disk  herniyasyonu  ve  inflamatuvar  durumlar  araştı-

rılmalıdır.

[13]


  Kemik  lezyonlarında  ağrı  lokalizasyonu 

belli iken, nöromusküler ve inflamatuvar nedenli ağrı-

larda bu net değildir. Bel ağrısı şikayeti olan hastalar 

daha çok mekanik ağrıdan söz ederken; sinir basısı ne-

deni ile şikayet eden hastalar daha çok bacak ağrısını 

öne sürerler.

Basit mekanik nedenli ağrılar, genellikle üç hafta ka-

dar sürer. Dört haftadan fazla süren durumlarda, cid-

di bir patolojiyle karşı karşıya kalma ihtimali yüksektir. 

Ağrının karakteri, tanı koyma açısından çok önemlidir. 

Gece ağrısı; inflamatuvar, onkojenik ya da enfektif ne-

denlere  bağlı  olabilir.  İnflamatuvar  nedenli  ağrılarda 

semptomların aktivite ile azalması ya da sabah tutuk-

luluğunun olması görülürken, mekanik nedenli ağrılar-

da semptomlar yürüme ve aktivite ile artar. Nörolojik 

ağrılar daha çok yanma şeklinde olur ve buna mesane 

ve barsak disfonksiyonu eşlik eder.

Ayak deformiteleri, intraspinal lezyonlara ya da ger-

gin  omurilik  sendromu  (tethered  cord)’na  eşlik  ede-

bilir.  Bel  ağrısı  nedeniyle  başvuran,  özellikle  dört  yaş 

altındaki  çocuklarda,  muayene  ve  tanı  koymada  zor-

lanılabilir.

[14]

Kilo kaybı, beklenmeyen ateş yükselmesi, iştah kaybı, 



bakteriyel ya da viral enfeksiyon varlığı, nörolojik de-

fisit bulguları, dinlenme sırasında ya da uyku sonrası 

ağrı varlığı mutlaka sorgulanmalıdır.

KLİNİK MUAYENE

İyi bir fizik muayene ile bel ağrısının diğer hastalık-

lardan  ayrılması  mümkündür.  İnspeksiyonla  muaye-

neye, çocuğun üzerindeki tüm elbiseler çıkarılıp sade-

ce iç çamaşırı ile kalacak şekilde hazırlandıktan sonra 

başlanılmalıdır.  Omurganın  hareketleri,  hasta  ayakta 

dururken,  öne  ve  yanlara  eğilirken  ve  yürüme  esna-

sında, arkadan ve yanlardan izlenmelidir. Ciltte kısmi 

renk değişikliği, hiperlaksite, belde yama şeklinde aşırı 

kıllanma ve omurga eğrilikleri göz önünde bulundurul-

malıdır. Bu gibi durumların, intraspinal bir patolojiye 

eşlik etme ihtimali yüksektir.

[15]

Dermatomlara  bağlı  olarak  gelişmesi  muhtemel 



olan,  yansıyan  ağrının  tespitinde,  kostovertebral  açı 

perküsyonu ve iç organların palpasyonu muayene esas-

ları arasındadır. Nörolojik muayene yapılırken, kasların 

motor kuvveti ve refleksler değerlendirilmelidir.

Tanıya yönelik olarak; Adams öne eğilme testi, düz 

bacak  kaldırma  testi,  FABERE  (fleksiyon,  abduksi-

yon,  eksternal  rotasyon,  ekstansiyon)  testi  ve  tren-

delenburg testleri uygulanmalıdır. Adams öne eğilme 

testinde,  çocuktan,  önce  dik  durması,  daha  sonra 

ise  ayak  parmaklarına  doğru  öne  eğilmesi  istenir. 

Çocuğun  skapulaları,  omurlarının  dizilimi  ve  genel 

pozisyonu  gözlenir.  Asimetri  ve  eğrilik  görülüyorsa, 

ileri  radyolojik  ve  ortopedik  değerlendirme  yöntem-

lerine başvurulur.

Düz  bacak  kaldırma  testi  (DBKT)  ile,  sinir  kökü 

duyarlılığı saptanabilir. DBKT’de, bacak kaldırılırken 

20–70º arasında belden bacağa doğru bir ağrı yayılır 

veya  mevcut  ağrı  artarsa,  test  (+)  olarak  kabul  edi-

lir;  N.iskiadikus’ta  irritasyon  olduğu  düşünülür.  Test 

uygulanırken diz fleksiyona geliyor veya ağrı özellikle 

diz arkasında yerleşim gösteriyorsa, hamstring kısa-

lığı; 30º fleksiyondan önce ağrı olduğu gözleniyorsa, 

simülasyon veya geniş tabanlı bir disk varlığı düşünül-

melidir.


[16]

FABERE testinde, hasta sırt üstü yatar pozisyonday-

ken,  test  edilen  taraftaki  kalçaya  fleksiyon,  abduksi-

yon, eksternal rotasyon ve dize fleksiyon yaptırılır. Bir 

elle karşı taraf pelvis stabilize edilirken, diğer elle test 

edilen tarafta kalça ekstansiyona getirilmeye zorlanır. 

Test edilen tarafta oluşan ağrı, kalça patolojisini; karşı 

tarafta veya sakroiliak eklemde meydana gelen ağrı ise 

sakroiliak eklem patolojisini düşündürür.

Trendelenburg  testinde,  çocuğun  arkadan  gözlen-

mesi  gerekmektedir.  Çocuktan,  hiç  bir  yerden  destek 

almadan  tek  ayak  üstünde  durması  istenir.  Gluteus 



medius

 yetersizliği olan durumlarda, çocuk tek ayak üs-

tünde durmaya çalıştığında, pelvis karşı tarafa doğru 

eğilir. Bu, kalçada abduktor kas yetersizliği olduğunu 

gösteren bir testtir. Çocuklarda fonksiyonel ve motor 


264 

TOTBİD Dergisi

aktiviteler sırasında yapılacak nörolojik muayene, sta-

tik  değerlendirmelere  göre  daha  anlamlıdır.  Normal 

yürüyüş esnasında ve ayakta dururken gözden kaçabi-

lecek hafif sorunların, hızlı yürüme ve koşma esnasında 

görülebileceği unutulmamalıdır.

[15,17]


ÇOCUKLARDA BEL AĞRISINA NEDEN OLAN 

PATOLOJİLER

Lomber Disk Herniyasyonu

Disk herniyasyonu, nükleus pulpozusun annüler ya-

ralanma sonucu epidural mesafeye doğru yer değiştir-

mesi ve spinal kökü sıkıştırmasıyla ortaya çıkan bel ve 

bacak  ağrısıyla  karakterizedir.  Lomber  disk  herniyas-

yonu;  çocuklarda  ve  genç  erişkinlerde  az  rastlanılan 

bir  durum  olup,  James  ve  arkadaşlarının  yaptığı  ça-

lışmada, lomber disk herniyasyonu tanısı konulan 16 

yaş altı hastaların yalnızca %0,5’ine cerrahi prosedür 

uygulanmıştır.

[18]

 Pediatrik popülasyonda en sık 10–18 



yaş  aralığında  görülmekte  olup,  erkeklerde  kızlardan 

daha fazla izlenir.

Disk  herniyasyonunda  en  sık  görülen  bulgu,  kalça-

nın  rotasyonu  ve  öne  fleksiyonu  neticesinde  beldeki 

ağrının şiddetlenmesidir. Hasta medikal tedavi alırken, 

semptomların  gerilemesi  bir  yıla  kadar  sürebilir.  Bazı 

durumlarda,  kalçada,  dizin  posteriorunda  ve  hams-

tring  kaslarında  ağrı  meydana  gelebilir.

[19]

  DBKT  na-



diren pozitiftir.

[20]


 Lomber disk herniyasyonu bulunan 

hastaların  yaklaşık  yarısında,  düz  grafilerde  herhangi 

bir patolojiye rastlanılmamıştır.

Groebler ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada, en sık 

görülen  röntgen  bulgusu,  hastaların  %72’sinde  gö-

rülen,  non-strüktürel  skolyozdur.  Ayrıca,  hastaların 

%71’inde, herniyasyon seviyesinde asimetrik faset or-

yantasyonu  görülmüştür.

[21]

  Lomber  disk  herniyasyo-



nunun değerlendirilmesinde manyetik rezonans (MR) 

görüntüleme en iyi ve sık kullanılan tercihtir; disk içeri-

ği ve sinir köklerinin görüntülenmesinde, diğer radyo-

lojik yöntemlere üstünlük sağlar ve epidural abse, spi-

nal kord tümörleri, konus medullaris ve kauda ekina 

gibi  patolojilerin  ayrılmasında  yararlıdır.  Konservatif 

tedavide;  egzersiz,  medikal  tedavi  ve  istirahat  öneri-

lebilir.  Konservatif  tedaviden  yarar  görmeyen  ve  iler-

leyici  nörolojik  defisiti  olan  hastalarda,  cerrahi  pro-

sedür uygulanabilir.

[22]

 Yapılan çalışmaların büyük bir 



çoğunluğunda  konservatif  tedavide  başarı  sağlanma-

sına rağmen, De Luca ve arkadaşlarının yaptığı çalış-

mada, lomber disk hernisi tanısı nedeniyle konservatif 

tedavi  endikasyonu  konulan  ve  uygulanan  hastaların 

%75’inde  başarısız  sonuç  alınmış  olup,  bu  hastalara 

laminotomiyle  beraber  disk  eksizyonu  uygulanmıştır; 

bunların %91’inde iyi ve mükemmel sonuçlar alındığı 

görülmüştür.

[23]

Spondilolizis ve Spondilolistezis

Spondilolizis, vertebranın pars interartikülaris kısmın-

da görülen, genellikle dördüncü ve beşinci lomber omur-

ları  etkileyen,  tek  ya  da  iki  taraflı  bir  kemik  defektidir. 

Aynı seviyede ve iki taraflı defektlerde, tutulan vertebra-

nın öne doğru yer değiştirmesine de spondilolistezis de-

nir. Spondilolistezis, genellikle lizis defektinin bulunduğu 

vertebranın alttakine göre öne doğru kayması şeklinde 

gelişir.

[24]


 Ağrı, genellikle sinsi başlangıçlı ve ilerleyicidir. 

Uzun süreli olarak remisyon periyodları görülür.

[25]

Spondilolistezisin  fizik  muayenesinde,  palpasyonla 



bölgesel  ağrı  bulgusu  ve  hamstring  gerginliği  görü-

lür.  Kaymanın  tipine  ve  derecesine  bağlı  olarak,  ra-

diküler  ağrı  meydana  gelebilir.  Kalça  fleksiyonunda 

kısıtlılık oluşmasıyla birlikte, ördekvari yürüyüş, adım 

mesafesinde  azalma  ve  geniş  tabanlı  yürüme  başlar. 

Yürüyüşteki  bu  kompansatuvar  mekanizma,  lumbo-

sakral kifoz, lomber hiperlordoz, hamstringlerde ger-

ginlik sonucu gelişir.

[26]

Spondilolistezis  için  günümüzde  en  sık  kullanılan 



sınıflama,  Wiltse  sınıflamasıdır.  Wiltse  sınıflamasına 

göre, spondilolistezis altı alt gruba ayrılır.

 

•  Displastik (konjenital)



 

•  İstmik

 

•  Dejeneratif



 

•  Post-travmatik

 

•  Patolojik



 

•  İyatrojenik

Displastik spondilolisteziste faset tropizmi, pars in-

terartikülariste uzama veya bölünme görülür. Faset ek-

lemden destek alınamaması nedeniyle, üst vertebra alt 

vertebra üzerinde kayar (slipping). Kadınlarda, erkekler-

den yaklaşık olarak iki kat daha fazla görülür.

[27]


 İstmik 

spondilolistezis en sık görülen tiptir. Stres kırığına bağlı 

oluşan pars defekti, tekrarlayıcı mikro-travmalar neti-

cesinde parsın uzaması, akut veya kronik pars kırığına 

bağlı meydana gelir.

Dejeneratif  spondilolistezis,  lomber  dejenerasyo-

na bağlı kronik instabilite sonucu oluşur. Dejeneratif 

spondilolistezis, genellikle 50 yaş üstü kadınlarda gö-

rülür. En sık L4-5 seviyesinde, daha sonra L3-4 ve daha 

da az olarak L5-S1 seviyesinde görülür. Kayma, hiçbir 

zaman Grade 1 ve 2 düzeyini (%30 oranını) geçmez. 

Post-travmatik  spondilolistezis,  pars  interartikülaris 

dışındaki  posterior  elemanların  kırıklarına  bağlı  olu-

şur.


[28]

 Travmadan birkaç hafta veya ay sonra ortaya 

çıkar.  Patolojik  spondilolistezis;  Paget  hastalığı,  von 

Recklinghausen  hastalığı,  osteogenezis  imperfekta, 

artrogripozis, osteopetrozis, Marfan sendromu, enfek-

siyon ve tümör gibi patolojilerle, pars interartikülaris 

veya  fasetin  harabiyete  uğraması  ve  lizise  yol  açması 

sonucu oluşur.



Çocuklarda bel ağrısı

 

265



(BT), spondilolizis tanısı koymada altın standart olsa 

da; çocuk ve genç erişkinlerde radyasyondan sakınmak 

amacıyla,  son  yıllarda  MR  görüntüleme  kullanılmaya 

başlanmıştır.

[20,29]

Nörolojik defisiti olmayan hastalarda ilk tercih, kon-



servatif tedavidir. Meyerding ölçümlerine göre, kayma 

oranı %50’nin altında olan ve fiziksel muayene bulgusu 

olmayan hastalarda da konservatif tedavi endikasyonu 

İyatrojenik spondilolistezis, dejeneratif lomber has-

talıklar neticesinde uygulanan cerrahi girişimler sonu-

cu oluşur. Dekompresif spinal ameliyatlar sonrası ins-

tabilite gelişme oranı %3–5’tir.

Spondilolizisin klinik tanısının doğrulanmasında, ob-

lik ve lateral grafilerin çekilmesi gerekir. İskoç köpeği 

görüntüsü,  spodilolizis  tanısı  konulan  hastalarda  ti-

pik oblik düz grafi bulgusudur. Bilgisayarlı tomografi 

Şekil 1. a-c. On beş yaşında kız hasta, Meyerding Tip 2. Cerrahi öncesi MR (a) ve redüksiyon + posterior enstrümantasyon + 

füzyon uygulandıktan sonraki X-ray görüntüleri 

(b, c).

(a)

(b)

(c)

Şekil 2. a–d. Cerrahi öncesi ve sonrası görüntüler. On altı yaşındaki erkek hastaya, Schuermann kifozu nedeniyle L-2 seviyesine 

pedikül substraksiyon osteotomisi yapıldı. T12-L1, L3-L4 seviyesine posterior enstrümantasyon ve füzyon uygulandı.

(a)

(b)

(c)

(d)


266 

TOTBİD Dergisi

Şekil 3. a-j. On dört yaşında kız hastaya, Lenke Tip Ib idiyopatik skolyoz ve T6-T7 seviyesinde intradural kist nedeniyle 

kistektomi + posterior enstrümantasyon uygulandı. Cerrahi öncesi röntgen 



(a, b) ve MR aksiyel ve sagittal kesitleri (c, d)

cerrahi sonrası röntgen görüntüleri 



(e, f); kistin cerrahi sırasında (g, h) ve cerrahi sonrası görüntüsü (j)

(a)

(c)

(e)

(g)

(b)

(d)

(f)

(h)

(j)

Çocuklarda bel ağrısı

 

267



yöntemlerle  geçmeyen  ağrı,  torakal  bölgede  80º’nin 

üzerindeki eğrilikler ve torakolomber bölgede 65º’nin 

üzerindeki  eğrilikler,  göreceli  cerrahi  endikasyonları 

oluşturur.

[33]

 Cerrahide, anterior, posterior veya kom-



bine yöntemler uygulanabilirse de; ayrıca, anterior gev-

şetme ve füzyon ile kombine edilen posterior enstrü-

mantasyon ve füzyon uygulanabilmekle birlikte,

[38]


 son 

yıllarda,  posterior  kapama  kama  osteotomisi  (Ponte 

osteotomisi)  veya  anterior  açma  ile  posterior  kolon 

osteotomisi (Smith-Peterson osteotomisi) ile kombine 

edilen posterior enstrümantasyon ve füzyon uygulama-

sı ile, yeterli ve güvenli düzeltme sağlanabilmektedir.

[39]

Tümör ve Tümör Benzeri Patolojiler

Çocukluk  çağı  spinal  tümörlerin  çoğu  iyi  huyludur. 

Osteoid osteoma ve osteoblastom en sık görülen ço-

cukluk çağı spinal tümörleridir.

[40]

 Tümöre bağlı ağrı; 



genellikle  fokaldir,  gece  meydana  gelir,  hastayı  uyku-

dan  uyandırır,  zaman  içinde  şiddetlenme  gösterir  ve 

aktiviteden bağımsız olabilir. Nörolojik bulgular seyrek 

olarak gözlenir.

Boriani ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada, iyi huylu 

kemik tümörleri arasında, tanı konulduğunda yalnızca 

anevrizmal kemik kisti ve dev hücreli tümörde %25’in 

üzerinde nörolojik bulgular izlendiği bildirilmiştir.

[41]

Bel  ağrısı  nedeniyle  konservatif  tedaviye  cevap  ver-



meyen ve gece ağrısı olan dört yaş altı çocuklarda, kuş-

kucu  olmak  gerekir.  Shives  ve  arkadaşları  tarafından 

yapılan çalışmada, omurgada kötü huylu kemik tümö-

rü veya metastatik lezyon bulunan hastaların %70’inde 

nörolojik tutulum olduğu bildirilmiştir.

[42]


Kötü  huylu  tümörlerin  kemik  metastazları,  en  sık 

omurgada gözlenir (%80). Metastatik lezyonlar, sıklık-

la 10 yaş altı çocuklarda görülür.

[43]


 Hastanın anamne-

zi ve fizik muayene bulguları spinal bir tümörün varlığı-

nı düşündürse de, spesifik tanı konulmasında görüntü-

leme yöntemleri altın standarttır.

[44]

Geriye  dönük  olarak  yapılan  bir  çalışmada,  omur-



gada  tümör  varlığı  bulunan  82  hasta  incelenmiş  ve 

bunların  %99’unda,  düz  grafilerde  patolojik  bulgular 

saptanmıştır.

[45]


 Tümöral lezyonun boyutu, karakteri, 

yumuşak doku yayılımı gibi özellikleri tespit edebilmek 

için,  MR,  BT  ve  sintigrafi  gibi  ileri  görüntüleme  yön-

temleri kullanılır.



Sakroiliak Eklem Ağrısı

Sakroiliak eklem ağrısında, çoğunlukla mekanik fak-

törler öne çıksa da, inflamatuvar ve enfeksiyöz neden-

ler de düşünülmelidir. Pozitif FABERE testi ile artan bel 

ağrısı, mekanik bir nedene bağlı sakroiliak eklem ağrı-

sında tipik muayene bulgularıdır. Trendelenburg testi 

de pozitif sonuç verebilir.

[1]


 Kesin tanı testi, sakroiliak 

bulunmaktadır.  Bununla  birlikte,  yüksek  kayma  ora-

nı  görülen  çocuklarda,  periyodik  kontrollerin  dikkat-

li  bir  şekilde  yapılması  gerekir.  Bu  olgularda  ilerleme 

gözlenebilir.

[30]


  Konservatif  tedavi,  göreceli  istirahat 

ve ağrıyı arttıran aktivitelerin (tekrarlayıcı bel ekstan-

siyonları)  kısıtlanması  şeklindedir.  Semptomatik  olan 

hastalarda, korse kullanımı da oldukça sık kullanılan 

bir  yöntemdir.  Lomber  lordozu  azaltmak,  hamstring 

kontraktürlerini  önlemek  ve  ağrıyı  hafifletmek  açısın-

dan, germe ve güçlendirme egzersizlerini de içeren fizik 

tedavi programları önerilir.

Altı  ay  boyunca  konservatif  tedaviye  cevap  verme-

yen, spondilolitik defekti olan ve iyileşmeyen, persistan 

ağrı meydana getiren pars kırığı ve ilerleyici nörolojik 

defisit varlığında, periyodik takiplerde %50’den fazla 

kayma olduğunda, progresif duruş ve yürüme bozuk-

luğu, düzelmeyen hamstring gerginliği, anormal veya 

antaljik  yürüyüş  meydana  geldiğinde,  cerrahi  tedavi 

uygulanır.

[19,31]

 Cerrahi tedavide amaç; dekompresyon 



uygulamak, en az segmentin füzyonuyla kaymayı azal-

tıp, sagittal düzelmeyi sağlamaktır.

[32]

Schuermann Kifozu

Schuermann kifozu, geç çocukluk ve ergenlik evrele-

rinde  görülen  bir  omurga  deformitesidir.  İkincil  ossi-

fikasyon merkezlerinde oluşan osteokondritin sonucu 

olarak  görülen,  rijid  kifozdur.  Genelde  alt  torakal  ve 

üst lomber bölgede görülür. Birkaç omurga segmenti-

nin tutulumuyla sonuçlanacağı gibi, omurganın tama-

mında da görülebilir.

[33]

Ağrı, genellikle eğriliğin apeksinde meydana gelir ve 



uzun süreli oturumda, ayakta kalmada ve aktivite son-

rasında artar. İnspeksiyonda, torasik kifoz ve lomber 

lordozdaki  artış  göze  çarpar.  Hasta  öne  eğildiğinde, 

torasik kamburlukta artış gözlenir.

[34]

Hasta  pron  pozisyonda  yatarken,  torasik  hipereks-



tansiyon  yaparak  kifozu  tam  olarak  düzeltemez,  ol-

dukça sabit ve rijid bir deformitesi vardır. Lomber lor-

dozdaki  artış  ise  genellikle  kompansatuvardır  ve  öne 

eğilmekle  düzelir.

[35]

  Düz  grafilerde,  üç  ve  daha  fazla 



sayıda  vertebrada,  ardışık  olarak  5º’nin  üzerinde  ka-

malaşma, sagittal planda 40º’nin üzerinde kifoz ve ver-

tebra uç plağında düzensizlik görülür.

[36]


Büyüme  döneminde  ve  70º’nin  altında  esnek  eğ-

riliklerde  korse  uygulanmaktadır.  Korse  tedavisinin, 

75º’nin üzerinde başarısız olduğu gösterilmiştir. Korse 

olarak,  Milwaukee  breys  veya  modifiye  Boston  breys 

tercih edilmelidir. Korse uygulamasına, belirli aralıklar 

ile,  iskelet  matüritesinin  tamamlanmasına  kadar  de-

vam edilmelidir.

[37]


İlerleyici  nörolojik  defisit  kesin  endikasyon  olmak-

la  birlikte;  progresif  ilerleyen  eğrilikler,  cerrahi  dışı 



268 

TOTBİD Dergisi

Spondilodiskitten  şüphe  edildiği  durumlarda,  tam 

kan  sayımı  ve  sedimantasyon  değerleri  ölçülmelidir. 

Omurgada  piyojenik  enfeksiyon  tanısı  konulan  has-

taların %90’ında, sedimantasyon değerleri yüksek bu-

lunmuştur. Yüksek sedimantasyon ve normal düz grafi 

bulgularında,  ileri  tetkik  ve  ayırıcı  tanı  amacıyla,  MR 

görüntüleme  ve  sintigrafiden  yararlanılır.  MR  görün-

tüleme  ile,  spondilodiskitin  osteomiyelitten,  epidural 

abseden  ve  spinal  tüberkülozdan  ayrılması  sağlanır. 

Spinal  tüberkülozun  MR  incelemesinde,  sıklıkla  disk 

mesafesinde  sinyal  değişikliğine  rastlanmaz.  Epidural 

abse  varlığında,  bel  ağrısına  sıklıkla  ateş  eşlik  eder. 

Ayrıca, reflekslerde azalma, kök iritasyonu bulguları ve 

kas güçsüzlüğü görülebilir.

[55]

SONUÇ

Bel ağrısı, çocukluk çağında oldukça sık karşılaşılan 

bir sorundur. Çocuklarda görülen bel ağrısını büyüme-

ye bağlı kemik ağrısı olarak görmek, tehlikeli sonuçlara 

yol açabilmektedir. Bu nedenle, çocuklarda bel ağrısı 

ciddiye alınmalı, ayrıntılı anamnez ve fizik muayene ile 

çocukların  şikayetleri  değerlendirilmelidir.  Tanı  ama-

cıyla  uygulanan  yardımcı  görüntüleme  yöntemleri  ve 

laboratuvar testleri, hekimin doğru ve güvenli tanı koy-

masında yararlı olacaktır.



KAYNAKLAR

  1.

  Kordi  R,  Rostami  M.  Low  back  pain  in  children  and 

adolescents: an algorithmic clinical approach. Iran J Pediatr 

2011;21(3):259–70.



  2.

  Andersson  JA.  Problems  of  classification  of  low  back  pain. 

Rheumatol Rehabil 1977;16(1):34–6.

  3.

  Calvo-Muñoz I, Gómez-Conesa A, Sánchez-Meca J. Prevalence 

of low back pain in children and adolescents: a meta-analysis. 

BMC Pediatr 2013;13:14. 



CrossRef___4._De_Luigi_AJ._Low_back_pain_in_the_adolescent_athlete._Phys_Med_Rehabil_Clin_N_Am_2014;25(4):763–88.__CrossRef'>CrossRef

  4.

  De  Luigi  AJ.  Low  back  pain  in  the  adolescent  athlete.  Phys 

Med Rehabil Clin N Am 2014;25(4):763–88. 

CrossRef

  5.

  Partan  G,  Eyb  R,  Artacker  G.  Imaging  of  non-traumatic 

spinal diseases in children. Radiologe 2010;50(12):1107–14. 

CrossRef

  6.

  Haus BM, Micheli LJ. Back pain in the pediatric and adolescent 

athlete. Clin Sports Med 2012;31(3):423–40. 

CrossRef

  7.

  Smith  SM,  Sumar  B,  Dixon  KA.  Musculoskeletal  pain 

in  overweight  and  obese  children.  Int  J  Obes  (Lond) 

2014;38(1):11–5. 



CrossRef

  8.

  Jones GT, Watson KD, Silman AJ, Symmons DP, Macfarlane 

GJ.  Predictors  of  low  back  pain  in  British  schoolchildren: 

a  population-based  prospective  cohort  study.  Pediatrics 

2003;111(4 Pt 1):822–8.

  9.

  Lynch  AM,  Kashikar-Zuck  S,  Goldschneider  KR,  Jones  BA. 

Psychosocial risks for disability in children with chronic back 

pain. J Pain 2006;7(4):244–51.



 10.

  Davis  PJ,  Williams  HJ.  The  investigation  and  management 

of  back  pain  in  children.  Arch  Dis  Child  Educ  Pract  Ed 

2008;93(3):73–83. 



CrossRef

eklem bloğu uygulanmasıdır. Bu işlem, floroskopi al-

tında  uygulanır  ve  uygulama  sonrasında  ağrı  seviye-

sinde %75’ten fazla düşüş, tanıyı doğrulatır.

[46]

 Ayrıca, 



sakroiliak eklem tutulumu ve ayırıcı tanıda, kontrastlı 

MR önemli bir yere sahiptir.



Juvenil Primer Fibromiyalji Sendromu

Juvenil  primer  fibromiyalji  sendromu;  etiyolojisi  bi-

linmeyen  yaygın  persistan  ağrı,  uyku  bozukluğu,  yor-

gunluk, baş ağrısı gibi bulgular veren kronik ağrı send-

romudur.

[47]


 Yapılan çalışmalarda, çocukluk ve ergenlik 

döneminde %1–2 arasında olduğu

[47,48]

 ve kızlarda, er-



keklerden daha sık görüldüğü bildirilmiştir.

[13]


 Tedavide 

multidisipliner yaklaşımlar uygulanır. Farmakolojik te-

davilere ek olarak; bilişsel davranış tedavisi, hasta eği-

timi, fizik tedavi ajanları ve egzersiz programlarından 

yararlanılır.

[49,50]


Enfeksiyöz Nedenler

Omurga,  fibrokartilajinöz  disk  ve  sakroiliak  eklem-

ler, enfeksiyöz ajanlara duyarlı yapılardır.

[13]


 Spinal tü-

berküloza  (Pott  hastalığı)  neden  olan  Mycobacterium 



tuberculosis

,  omurlara  zarar  verebileceği  gibi;  hema-

tojen  yolla,  spinal  korda,  diske  ve  bu  yapıları  çevre-

leyen  dokulara  da  yayılabilir.  Çocuklarda,  sıklıkla  alt 

torasik ve lomber omurlar tutulum gösterir.

[51]


 Spinal 

tüberkülozda; intervertebral disk aralığında ve bitişik 

omur cisimlerinde erozyon ve reaktif değişiklikler, pa-

ravertebral yumuşak doku bölgelerinde kalsifikasyon, 

açılanmaya neden olacak şekilde anterior kamalaşma 

görülür.


[52]

 Görüntüleme yöntemleri, ayırıcı tanıya yar-

dımcı olduğu gibi, spinal tüberkülozun yol açtığı para-

vertebral ve epidural abse, kifoz gibi komplikasyonların 

tanınmasında da kullanılır. MR görüntüleme, omurga 

enfeksiyonunun,  özellikle  Pott  hastalığının  tanısında 

en güvenilir görüntüleme yöntemidir.

[13]


Spondilodiskit;  her  yaş  grubunda  görülebilen,  son 

bir  kaç  ay  içerinde  geçirilmiş  bakteriyel  veya  viral  bir 

enfeksiyonu takip eden bir süreçte meydana gelebilen, 

sıklıkla  intervertebral  disk  aralığı,  alt  ve  üst  verteb-

ra  platolarında  yerleşen  inflamatuvar  bir  patolojidir. 

Spencer ve arkadaşları, bel ağrısı şikayetiyle başvuran 

520 çocuğu incelemişler; 12 çocukta (%2,3) spondilo-

diskit tanısı koymuşlardır.

[53]

 Spondilodiskitte, özellikle 



alt torasik ve lomber vertebralar etkilenmektedir. L5 ve 

S1, en çok etkilenen omurlardır.

[54]

 Alınan kan kültür-



lerinde çoğunlukla üreme görülmezken, Staphylococcus 

aureus

  en  sık  izole  edilen  organizmadır.  Semptomlar 

görüldükten  sonraki  üç  hafta  içerisinde,  çoğunlukla 

radyolojik  bulguya  rastlanmaz.  İlerleyen  dönemlerde, 

tutulan  omur  seviyesinde  disk  yüksekliğinde  azalma, 

end plate

 seviyesinde skleroz ve erozyon görülür.



Çocuklarda bel ağrısı

 

269



 

31.  Turner  R,  Bianco  A  Jr.  Spondylolysis  and  spondylolisthezis 

in  children  and  teen-agers.  J  Bone  Joint  Surg  Am 

1971;53:1298–306.

 32.  Zileli  M,  Kepoğlu  Ü.  Lomber  spondilolistezis,  Spondilolistezis, 

Omurilik cerrahisi. İçinde: Zileli M, Özer F, editörler. Omurilik ve 

omurga cerrahisi, 1. Cilt. 2. baskı. İzmir: Meta; 2002. p.769–82.

 33.

  Yaman  O,  Dalbayrak  S.  Kifoz:  Tanı,  Gruplama  ve  Tedavi 

Yöntemleri. Türk Nöroşirürji Dergisi 2013;23(Suppl 2):61–73.

 34.

  Bradford DS. Juvenile Kyphosis. In: Lonstein JE, Bradford DS, 

Winter RB, Ogilvie JW, editors. Moe’s Text book of Scoliosis 

and Other  Spinal Deformities, 3rd ed. Philadelphia PA: W.B. 

Saunders; 1995. p.349–67.

 35.

  Lowe  TG.  Scheuermann’s  disease.  In:  Bridwell  HB,  DeWald 

RL,  editors.  The  Text  book  of  Spinal  Surgery,  2nd  ed. 

Philadelphia: Lippincott-Raven Publishers; 1997. p.1173–98.



 36.

  Tsirikos  AI,  Jain  AK.  Scheuermann’s  kyphosis;  current 

controversies. J Bone Joint Surg Br 2011;93(7):857–64. 

CrossRef

 37.

  Murray PM, Weinstein SL, Spratt KF. The natural history and 

long-term follow-up of Scheuermann kyphosis. J Bone Joint 

Surg Am 1993;75(2):236–48.



 38.

  Aydıngöz Ö. Adolesanda Omurga Sorunları. İ. Ü. Cerrahpaşa 

Tıp Fakültesi, Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri, Adolesan Sağlığı 

Sempozyum Dizisi 2005;43:125–33.



 39.

  Bridwell KH. Osteotomies for fixed deformities in the thoracic 

and lumbar spine. In: Bridwell KH, DeWald RL, editors. The 

Textbook of Spinal Surgery, 2nd ed. Philadelphia: Lippincott-

Raven; 1997. p.821–35.

 40.

  Delamarter  RB,  Sachs  BL,  Thompson  GH,  Bohlman  HH, 

Makley  JT,  Carter  JR.  Primary  neoplasms  of  the  thoracic 

and lumbar spine. An analysis of 29 consecutive cases. Clin 

Orthop Relat Res 1990;(256):87–100.

 41.

  Boriani  S,  Biagini  R,  Laus  M,  de  Iure  F,  Campanacci  L. 

Giant cell tumor of the vertebral column. Chir Organi Mov 

1996;81(3):233–45.



 42.

  Shives  TC,  Dahlin  DC,  Sim  FH,  Pritchard  DJ,  Earle 

JD.  Osteosarcoma  of  the  spine.  J  Bone  Joint  Surg  Am 

1986;68(5):660–8.



 43.

  Leeson MC, Makley JT, Carter JR. Metastatic skeletal disease in 

the pediatric population. J Pediatr Orthop 1985;5(3):261–7.

 44.

  Garg S, Dormans JP. Tumors and tumor-like conditions of the 

spine in children. J Am Acad Orthop Surg 2005;13(6):372–81.

 45.

  Weinstein JN, McLain RF. Primary tumors of the spine. Spine 

(Phila Pa 1976) 1987;12(9):843–51.

 46.

  Dreyfuss P, Dreyer SJ, Cole A, Mayo K. Sacroiliac joint pain. J 

Am Acad Orthop Surg 2004;12(4):255–65.

 47.

  Buskila D, Press J, Gedalia A, Klein M, Neumann L, Boehm 

R,  Sukenik  S.  Assessment  of  nonarticular  tenderness 

and  prevalence  of  fibromyalgia  in  children.  J  Rheumatol 

1993;20(2):368–70.

 48.

  Weir PT, Harlan GA, Nkoy FL, Jones SS, Hegmann KT, Gren 

LH, Lyon JL. The incidence of fibromyalgia and its associated 

comorbidities:  a  population-based  retrospective  cohort 

study based on International Classification of Diseases, 9th 

Revision codes. J Clin Rheumatol 2006;12(3):124–8.



 49.

  Anthony  KK,  Schanberg  LE.  Juvenile  primary  fibromyalgia 

syndrome. Curr Rheumatol Rep 2001;3(2):165–71.

 50.

  Yunus MB, Masi AT. Juvenile primary fibromyalgia syndrome. 

A clinical study of thirty-three patients and matched normal 

controls. Arthritis Rheum 1985;28(2):138–45.



 51.

  Eisen S, Honywood L, Shingadia D, Novelli V. Spinal tuberculosis 

in children. Arch Dis Child 2012;97(8):724–9. 

CrossRef

 11.

  Bunnell  WP.  Back  pain  in  children.  Orthop  Clin  North  Am 

1982;13(3):587–604.

 12.

  Hestbaek  L,  Leboeuf-Yde  C,  Kyvik  KO,  Manniche  C.  The 

course  of  low  back  pain  from  adolescence  to  adulthood: 

eight-year  follow-up  of  9600  twins.  Spine  (Phila  Pa  1976) 

2006;31(4):468–72.

 13.

  Taxter AJ, Chauvin NA, Weiss PF. Diagnosis and treatment of 

low back pain in the pediatric population. Phys Sportsmed 

2014;42(1):94–104. 



CrossRef

 14.

  Jackson  C,  McLaughlin  K,  Teti  B.  Back  pain  inchildren:  a 

holistic  approach  to  diagnosis  and  management.  J  Pediatr 

Health Care 2011;25(5):284–93. 



CrossRef

 15.

  Cassidy JT. Musculosceletal pain syndromes of nonrheumatic 

origin. In: Cassidy JT, Petty RE, editors. Textbook of pediatric 

rheumatology, 3rd ed. Philadelphia, PA, USA: W.B. Saunders 

Company; 1995. p.108–32.

 16.

  Borenstein DG, Wiesel SW, Boden SD, editors. Low Back Pain, 

Medical Diagnosis and Comprehensive Management, 2nd ed. 

Philadelphia: WB Saunders Co.; 1995. p.63–182, 595–650.



 17.

  Sills  JA.  Non-inflammatory  musculoskeletal  disorders  in 

childhood. Arch Dis Child 1997;77(1):71–5.

 18.

  Lawrence JP, Greene HS, Grauer JN. Back pain in athletes. J 

Am Acad Orthop Surg 2006;14(13):726–35.

 19.

  Ginsburg  GM,  Bassett  GS.  Back  Pain  in  Children  and 

Adolescents:  Evaluation  and  Differential  Diagnosis.  J  Am 

Acad Orthop Surg 1997;5(2):67–78.



 20.

  Rodriguez DP, Poussaint TY. Imaging of back pain in children. 

AJNR Am J Neuroradiol 2010;31(5):787–802. 

CrossRef

 21.

  Grobler  LJ,  Simmons  EH,  Barrington  TW.  Intervertebral 

disc  herniation  in  the  adolescent.  Spine  (Phila  Pa  1976) 

1979;4(3):267–78.



 22.

  Fakouri  B,  Nnadi  C,  Boszczyk  B,  Kunsky  A,  Cacciola  F. 

When  is  the  appropriate  time  for  surgical  intervention  of 

the herniated lumbar disc in the adolescent? J Clin Neurosci 

2009;16(9):1153–6. 

CrossRef

 23.

  DeLuca  PF,  Mason  DE,  Weiand  R,  Howard  R,  Bassett  GS. 

Excision  of  herniated  nucleus  pulposus  in  children  and 

adolescents. J Pediatr Orthop 1994;14(3):318–22.



 24.

  d’Hemecourt P, Gerbino PG 2nd, Micheli LJ. Back injuries in 

the young athlete. Clin Sports Med 2000;19(4):663–79.

 25.

  Erdine  S,  Tolunay  M.  Ağrının  değerlendirilmesi  ve  ağrı 

ölçümleri.  İçinde:  Erdine  S,  editör.  Ağrı.  İstanbul:  Nobel; 

2000. p.91–107.



 26.

  Grobler  LJ,  Robertson  PA,  Novotny  JE,  Pope  MH.  Etiology 

of  spondylolisthesis.  Assessment  of  the  role  played  by 

lumbar  facet  joint  morphology.  Spine  (Phila  Pa  1976) 

1993;18(1):80–91.

 27.

  Amundson G, Edwards CC, Garfin RS. Spondylolistezis. In: 

Rothman  RH,  Simone  FA,  editors.  The  Spine,  3th  edition, 

Philadelphia: WB Saunders Co.; 1992. p.913–69.



 28.

  Boldwin  NG,  Ebni  BL.  Spondilolisthezis;  Sagital  Plane 

Lumbar  Spine  Deformity  Correction.  In:  Benzel  E,  editor. 

Spine  Surgery.  Techniques,  Complication  Avoidance  and 

Management.  Philadelphia:  Churchill  Livingstone;  1999. 

p.435–47.



 29.

  Jackson  C,  McLaughlin  K,  Teti  B.  Back  pain  in  children:  a 

holistic  approach  to  diagnosis  and  management.  J  Pediatr 

Health Care 2011;25(5):284–93. 



CrossRef

 30.

  Wiltse  LL,  Spencer  CW.  New  uses  and  refinements  of  the 

paraspinal  approach  to  the  lumbar  spine.  Spine  (Phila  Pa 

1976) 1988;13(6):696–706.



270 

TOTBİD Dergisi



 54.

  Chandrasenan  J,  Klezl  Z,  Bommireddy  R,  Calthorpe  D. 

Spondylodiscitis  in  children:  a  retrospective  series.  J  Bone 

Joint Surg Br 2011;93(8):1122–5. 



CrossRef

 55.

  Jacobsen FS, Sullivan B. Spinal epidural abscesses in children. 

Orthopedics 1994;17(12):1131–8.

 52.

  Garg  RK,  Somvanshi  DS.  Spinal  tuberculosis:  A  review.  J 

Spinal Cord Med 2011;34(5):440–54. 

CrossRef

 53.

  Spencer  SJ,  Wilson  NI.  Childhood  discitis  in  a  regional 



children’s  hospital.  J  Pediatr  Orthop  B  2012;21(3):264–8. 

CrossRef

Yüklə 140,45 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin