TOTBİD Dergisi
Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği
Çocuklarda bel ağrısı; enfeksiyon, mekanik nedenler,
neoplazi veya inflamasyon gibi nedenlere bağlı geli-
şir.
[6]
Obezite ve sportif aktivitelerin artması sonucu,
kas iskelet sistemi kaynaklı sırt ağrıları artarken; non-
organik nedenler arasında, psikososyal problemler ve
aile öyküsü sayılabilir.
[6–8]
Ayrıca, uzun süre televizyon
seyretmek, bilgisayar başında oturmak ve sedanter ya-
şam öyküsü de çocuklar arasında bel ağrısına neden
olabilecek faktörler arasındadır.
[10]
Bunnel, çocukluk çağında bel ağrılarını dört ana baş-
lık altında tanımlamıştır:
[11]
• Mekanik (postüral, hamstring gerginliği,
paraspinal kas spazmı, sakroiliak disfonksiyon)
• Gelişimsel (Schuerman kifozu, spondilolizis,
spondilolistezis)
• Inflamatuvar (osteomiyelit, apofizit, diskit,
ankilozan spondilit)
• Tümör ve tümör benzeri lezyonlar (primer ve
metastatik kemik tümörleri)
Ç
ocuklarda ve adolesanlarda sırt ağrısının en sık
görüldüğü yer bel bölgesidir.
[1]
Bel ağrısı, 12. ka-
burganın altından başlayan ve gluteal bölgenin üs-
tünde sonlanan ağrı olarak tanımlanabilir.
[2]
Çocuk yaş
grubunda bel ağrısı sıklığı %9–66 arasında değişmek-
te olup, yeni yapılan çalışmalardaki sıklık oranları eski
çalışmalara göre daha fazladır.
[3]
Bel ağrısının görülme
sıklığı, hasta grubunun yaşına ve aktivite düzeyine göre
değişir. Büyük çocuklarda ve adolesanlarda bel ağrısı
prevalansı, küçük çocuklardan daha fazladır (%24–36
oranında). Buna ek olarak, bel ağrısı prevalansı, adole-
san ve pre-adolesan atletlerde artmaktadır. Genç atlet-
lerde bel ağrısı %10–15 oranında görülürken, uğraşılan
spor dalına bağlı olarak, oran değişir. Örneğin; futbolcu
ve jimnastikçilerde bu oran %85’lere kadar ulaşır.
[4]
Partan ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada, erken
çocukluk döneminde bel ağrısı etiyolojisinde daha çok
organik nedenler izlenmekle birlikte, adolesan döneme
doğru disk patolojilerinde artış olduğu bildirilmiştir.
[5]
Çocuklarda bel ağrısı
Low back pain in childhood
Tevfik Balıkçı
1
, Murat Bezer
2
1
Özel Meditime Hastanesi, Ataşehir, İstanbul
2
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Pendik, İstanbul
• İletişim adresi: Uzm. Dr. Tevfik Balıkçı, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı, Özel Meditime Hastanesi, Ataşehir, İstanbul
Tel: 0532 - 578 85 51 e-posta: tevfikbalikci@hotmail.com
• Geliş tarihi: 17 Ağustos 2015 Kabul tarihi: 17 Ağustos 2015
Çocuklarda ve adolesanlarda sırt ağrısının en sık görüldü-
ğü yer, bel bölgesidir. Çocuk yaş grubunda bel ağrısı sıklığı
%9–66 arasında değişmekte olup, yeni yapılan çalışmalar-
daki sıklık oranları, kullanılan daha iyi yöntemler ve yeni
tanımlamalar sayesinde, eski çalışmalara göre daha fazla
görünmektedir. Bel ağrısının görülme sıklığı, hasta gru-
bunun yaşına ve aktivite düzeyine göre değişir. Büyük ço-
cuklarda ve adolesanlarda bel ağrısı prevalansının, küçük
çocuklardan daha fazla olduğuna dair kanıtlar mevcuttur.
Çocukluk çağı bel ağrısı yakınması, iyi bir öykü, dikkatli bir
fizik muayene, gerekli durumlarda görüntüleme yöntemleri
ve laboratuvar testleri kullanılarak değerlendirilmelidir.
Anahtar sözcükler: bel ağrısı; çocukluk çağı; fıtıklaşmış disk,
pediatrik; tedavi
Low back pain is the most common type of back pain in
children and adolescent. It has a wide range of prevalence
(9–66%) in pediatric age group, while most recent studies
show a higher prevalence with respect to older studies, due
to utilization of better methodology and newer definition
low back pain. The prevalence depends on the age and the
level of activity of the patients. There are evidences show-
ing that the prevalence of back pain in older children and
adolescents are much higher than younger. The complaint
of childhood low back pain should be assessed with a thor-
ough history, a careful physical examination, and by imag-
ing devices and laboratory tests, if necessary.
Key words: low back pain; childhood; herniated disk, pediatric;
treatment
TOTBİD Dergisi 2015; 14:262–270
doi: 10.14292/totbid.dergisi.2015.43
DERLEME
Çocuklarda bel ağrısı
263
Bel ağrısı olan çocuklarda, pozitif aile öyküsü olan-
lar, olmayanlara göre yaklaşık olarak iki kat daha faz-
ladır.
[12]
Büyüyen çocuklardaki omurga problemlerinin
tanı ve tedavisi, fizik muayenede ve görüntülemede
yaşanan zorluklar nedeniyle, erişkinlere göre daha zor-
dur. Erişkinlerde bel ağrısının en sık nedeni, %48 ile,
diskojenik temelli olanlardır. Adolesanlardaki bel ağ-
rısının %47’sinin nedeni spondilolizistir. Pediatrik yaş
grubunda başlayan bel ağrıları, fizik muayene ile tanı
konulup takip edilebilir. Bel ağrısının erken tanısını
koyabilmek için, semptomlar iyi değerlendirmeli, diğer
hastalıklar ekarte edilmelidir. Birkaç haftadan fazla sü-
ren semptomlar, önemli bir hastalığı işaret ediyor ola-
bileceği gibi; yine birkaç haftalık konservatif tedavi ile
geçen ağrı, non-spesifik bel ağrısına işaret edebilir.
KLİNİK YAKLAŞIM
Küçük çocuklarda ağrı anamnezini almak gerçekten
zordur; ancak, ailelerinden alınan anamnez ışığında
tanıya gidilebilir. İlk olarak; hastanın yaşı, yapmış ol-
duğu spor dalları, pozisyon, egzersiz çeşidi yanında,
travma şekli ve travmanın nasıl olduğunu da sorgu-
lamak gerekir. Ağrı semptomları, ağrının oluş yerine,
şekline ve durumuna göre değişiklik gösterir. Ağrı ne-
deni iyice sorgulanmalıdır. Bunlar arasında; malignite,
disk herniyasyonu ve inflamatuvar durumlar araştı-
rılmalıdır.
[13]
Kemik lezyonlarında ağrı lokalizasyonu
belli iken, nöromusküler ve inflamatuvar nedenli ağrı-
larda bu net değildir. Bel ağrısı şikayeti olan hastalar
daha çok mekanik ağrıdan söz ederken; sinir basısı ne-
deni ile şikayet eden hastalar daha çok bacak ağrısını
öne sürerler.
Basit mekanik nedenli ağrılar, genellikle üç hafta ka-
dar sürer. Dört haftadan fazla süren durumlarda, cid-
di bir patolojiyle karşı karşıya kalma ihtimali yüksektir.
Ağrının karakteri, tanı koyma açısından çok önemlidir.
Gece ağrısı; inflamatuvar, onkojenik ya da enfektif ne-
denlere bağlı olabilir. İnflamatuvar nedenli ağrılarda
semptomların aktivite ile azalması ya da sabah tutuk-
luluğunun olması görülürken, mekanik nedenli ağrılar-
da semptomlar yürüme ve aktivite ile artar. Nörolojik
ağrılar daha çok yanma şeklinde olur ve buna mesane
ve barsak disfonksiyonu eşlik eder.
Ayak deformiteleri, intraspinal lezyonlara ya da ger-
gin omurilik sendromu (tethered cord)’na eşlik ede-
bilir. Bel ağrısı nedeniyle başvuran, özellikle dört yaş
altındaki çocuklarda, muayene ve tanı koymada zor-
lanılabilir.
[14]
Kilo kaybı, beklenmeyen ateş yükselmesi, iştah kaybı,
bakteriyel ya da viral enfeksiyon varlığı, nörolojik de-
fisit bulguları, dinlenme sırasında ya da uyku sonrası
ağrı varlığı mutlaka sorgulanmalıdır.
KLİNİK MUAYENE
İyi bir fizik muayene ile bel ağrısının diğer hastalık-
lardan ayrılması mümkündür. İnspeksiyonla muaye-
neye, çocuğun üzerindeki tüm elbiseler çıkarılıp sade-
ce iç çamaşırı ile kalacak şekilde hazırlandıktan sonra
başlanılmalıdır. Omurganın hareketleri, hasta ayakta
dururken, öne ve yanlara eğilirken ve yürüme esna-
sında, arkadan ve yanlardan izlenmelidir. Ciltte kısmi
renk değişikliği, hiperlaksite, belde yama şeklinde aşırı
kıllanma ve omurga eğrilikleri göz önünde bulundurul-
malıdır. Bu gibi durumların, intraspinal bir patolojiye
eşlik etme ihtimali yüksektir.
[15]
Dermatomlara bağlı olarak gelişmesi muhtemel
olan, yansıyan ağrının tespitinde, kostovertebral açı
perküsyonu ve iç organların palpasyonu muayene esas-
ları arasındadır. Nörolojik muayene yapılırken, kasların
motor kuvveti ve refleksler değerlendirilmelidir.
Tanıya yönelik olarak; Adams öne eğilme testi, düz
bacak kaldırma testi, FABERE (fleksiyon, abduksi-
yon, eksternal rotasyon, ekstansiyon) testi ve tren-
delenburg testleri uygulanmalıdır. Adams öne eğilme
testinde, çocuktan, önce dik durması, daha sonra
ise ayak parmaklarına doğru öne eğilmesi istenir.
Çocuğun skapulaları, omurlarının dizilimi ve genel
pozisyonu gözlenir. Asimetri ve eğrilik görülüyorsa,
ileri radyolojik ve ortopedik değerlendirme yöntem-
lerine başvurulur.
Düz bacak kaldırma testi (DBKT) ile, sinir kökü
duyarlılığı saptanabilir. DBKT’de, bacak kaldırılırken
20–70º arasında belden bacağa doğru bir ağrı yayılır
veya mevcut ağrı artarsa, test (+) olarak kabul edi-
lir; N.iskiadikus’ta irritasyon olduğu düşünülür. Test
uygulanırken diz fleksiyona geliyor veya ağrı özellikle
diz arkasında yerleşim gösteriyorsa, hamstring kısa-
lığı; 30º fleksiyondan önce ağrı olduğu gözleniyorsa,
simülasyon veya geniş tabanlı bir disk varlığı düşünül-
melidir.
[16]
FABERE testinde, hasta sırt üstü yatar pozisyonday-
ken, test edilen taraftaki kalçaya fleksiyon, abduksi-
yon, eksternal rotasyon ve dize fleksiyon yaptırılır. Bir
elle karşı taraf pelvis stabilize edilirken, diğer elle test
edilen tarafta kalça ekstansiyona getirilmeye zorlanır.
Test edilen tarafta oluşan ağrı, kalça patolojisini; karşı
tarafta veya sakroiliak eklemde meydana gelen ağrı ise
sakroiliak eklem patolojisini düşündürür.
Trendelenburg testinde, çocuğun arkadan gözlen-
mesi gerekmektedir. Çocuktan, hiç bir yerden destek
almadan tek ayak üstünde durması istenir. Gluteus
medius
yetersizliği olan durumlarda, çocuk tek ayak üs-
tünde durmaya çalıştığında, pelvis karşı tarafa doğru
eğilir. Bu, kalçada abduktor kas yetersizliği olduğunu
gösteren bir testtir. Çocuklarda fonksiyonel ve motor
264
TOTBİD Dergisi
aktiviteler sırasında yapılacak nörolojik muayene, sta-
tik değerlendirmelere göre daha anlamlıdır. Normal
yürüyüş esnasında ve ayakta dururken gözden kaçabi-
lecek hafif sorunların, hızlı yürüme ve koşma esnasında
görülebileceği unutulmamalıdır.
[15,17]
ÇOCUKLARDA BEL AĞRISINA NEDEN OLAN
PATOLOJİLER
Lomber Disk Herniyasyonu
Disk herniyasyonu, nükleus pulpozusun annüler ya-
ralanma sonucu epidural mesafeye doğru yer değiştir-
mesi ve spinal kökü sıkıştırmasıyla ortaya çıkan bel ve
bacak ağrısıyla karakterizedir. Lomber disk herniyas-
yonu; çocuklarda ve genç erişkinlerde az rastlanılan
bir durum olup, James ve arkadaşlarının yaptığı ça-
lışmada, lomber disk herniyasyonu tanısı konulan 16
yaş altı hastaların yalnızca %0,5’ine cerrahi prosedür
uygulanmıştır.
[18]
Pediatrik popülasyonda en sık 10–18
yaş aralığında görülmekte olup, erkeklerde kızlardan
daha fazla izlenir.
Disk herniyasyonunda en sık görülen bulgu, kalça-
nın rotasyonu ve öne fleksiyonu neticesinde beldeki
ağrının şiddetlenmesidir. Hasta medikal tedavi alırken,
semptomların gerilemesi bir yıla kadar sürebilir. Bazı
durumlarda, kalçada, dizin posteriorunda ve hams-
tring kaslarında ağrı meydana gelebilir.
[19]
DBKT na-
diren pozitiftir.
[20]
Lomber disk herniyasyonu bulunan
hastaların yaklaşık yarısında, düz grafilerde herhangi
bir patolojiye rastlanılmamıştır.
Groebler ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada, en sık
görülen röntgen bulgusu, hastaların %72’sinde gö-
rülen, non-strüktürel skolyozdur. Ayrıca, hastaların
%71’inde, herniyasyon seviyesinde asimetrik faset or-
yantasyonu görülmüştür.
[21]
Lomber disk herniyasyo-
nunun değerlendirilmesinde manyetik rezonans (MR)
görüntüleme en iyi ve sık kullanılan tercihtir; disk içeri-
ği ve sinir köklerinin görüntülenmesinde, diğer radyo-
lojik yöntemlere üstünlük sağlar ve epidural abse, spi-
nal kord tümörleri, konus medullaris ve kauda ekina
gibi patolojilerin ayrılmasında yararlıdır. Konservatif
tedavide; egzersiz, medikal tedavi ve istirahat öneri-
lebilir. Konservatif tedaviden yarar görmeyen ve iler-
leyici nörolojik defisiti olan hastalarda, cerrahi pro-
sedür uygulanabilir.
[22]
Yapılan çalışmaların büyük bir
çoğunluğunda konservatif tedavide başarı sağlanma-
sına rağmen, De Luca ve arkadaşlarının yaptığı çalış-
mada, lomber disk hernisi tanısı nedeniyle konservatif
tedavi endikasyonu konulan ve uygulanan hastaların
%75’inde başarısız sonuç alınmış olup, bu hastalara
laminotomiyle beraber disk eksizyonu uygulanmıştır;
bunların %91’inde iyi ve mükemmel sonuçlar alındığı
görülmüştür.
[23]
Spondilolizis ve Spondilolistezis
Spondilolizis, vertebranın pars interartikülaris kısmın-
da görülen, genellikle dördüncü ve beşinci lomber omur-
ları etkileyen, tek ya da iki taraflı bir kemik defektidir.
Aynı seviyede ve iki taraflı defektlerde, tutulan vertebra-
nın öne doğru yer değiştirmesine de spondilolistezis de-
nir. Spondilolistezis, genellikle lizis defektinin bulunduğu
vertebranın alttakine göre öne doğru kayması şeklinde
gelişir.
[24]
Ağrı, genellikle sinsi başlangıçlı ve ilerleyicidir.
Uzun süreli olarak remisyon periyodları görülür.
[25]
Spondilolistezisin fizik muayenesinde, palpasyonla
bölgesel ağrı bulgusu ve hamstring gerginliği görü-
lür. Kaymanın tipine ve derecesine bağlı olarak, ra-
diküler ağrı meydana gelebilir. Kalça fleksiyonunda
kısıtlılık oluşmasıyla birlikte, ördekvari yürüyüş, adım
mesafesinde azalma ve geniş tabanlı yürüme başlar.
Yürüyüşteki bu kompansatuvar mekanizma, lumbo-
sakral kifoz, lomber hiperlordoz, hamstringlerde ger-
ginlik sonucu gelişir.
[26]
Spondilolistezis için günümüzde en sık kullanılan
sınıflama, Wiltse sınıflamasıdır. Wiltse sınıflamasına
göre, spondilolistezis altı alt gruba ayrılır.
• Displastik (konjenital)
• İstmik
• Dejeneratif
• Post-travmatik
• Patolojik
• İyatrojenik
Displastik spondilolisteziste faset tropizmi, pars in-
terartikülariste uzama veya bölünme görülür. Faset ek-
lemden destek alınamaması nedeniyle, üst vertebra alt
vertebra üzerinde kayar (slipping). Kadınlarda, erkekler-
den yaklaşık olarak iki kat daha fazla görülür.
[27]
İstmik
spondilolistezis en sık görülen tiptir. Stres kırığına bağlı
oluşan pars defekti, tekrarlayıcı mikro-travmalar neti-
cesinde parsın uzaması, akut veya kronik pars kırığına
bağlı meydana gelir.
Dejeneratif spondilolistezis, lomber dejenerasyo-
na bağlı kronik instabilite sonucu oluşur. Dejeneratif
spondilolistezis, genellikle 50 yaş üstü kadınlarda gö-
rülür. En sık L4-5 seviyesinde, daha sonra L3-4 ve daha
da az olarak L5-S1 seviyesinde görülür. Kayma, hiçbir
zaman Grade 1 ve 2 düzeyini (%30 oranını) geçmez.
Post-travmatik spondilolistezis, pars interartikülaris
dışındaki posterior elemanların kırıklarına bağlı olu-
şur.
[28]
Travmadan birkaç hafta veya ay sonra ortaya
çıkar. Patolojik spondilolistezis; Paget hastalığı, von
Recklinghausen hastalığı, osteogenezis imperfekta,
artrogripozis, osteopetrozis, Marfan sendromu, enfek-
siyon ve tümör gibi patolojilerle, pars interartikülaris
veya fasetin harabiyete uğraması ve lizise yol açması
sonucu oluşur.
Çocuklarda bel ağrısı
265
(BT), spondilolizis tanısı koymada altın standart olsa
da; çocuk ve genç erişkinlerde radyasyondan sakınmak
amacıyla, son yıllarda MR görüntüleme kullanılmaya
başlanmıştır.
[20,29]
Nörolojik defisiti olmayan hastalarda ilk tercih, kon-
servatif tedavidir. Meyerding ölçümlerine göre, kayma
oranı %50’nin altında olan ve fiziksel muayene bulgusu
olmayan hastalarda da konservatif tedavi endikasyonu
İyatrojenik spondilolistezis, dejeneratif lomber has-
talıklar neticesinde uygulanan cerrahi girişimler sonu-
cu oluşur. Dekompresif spinal ameliyatlar sonrası ins-
tabilite gelişme oranı %3–5’tir.
Spondilolizisin klinik tanısının doğrulanmasında, ob-
lik ve lateral grafilerin çekilmesi gerekir. İskoç köpeği
görüntüsü, spodilolizis tanısı konulan hastalarda ti-
pik oblik düz grafi bulgusudur. Bilgisayarlı tomografi
Şekil 1. a-c. On beş yaşında kız hasta, Meyerding Tip 2. Cerrahi öncesi MR (a) ve redüksiyon + posterior enstrümantasyon +
füzyon uygulandıktan sonraki X-ray görüntüleri
(b, c).
(a)
(b)
(c)
Şekil 2. a–d. Cerrahi öncesi ve sonrası görüntüler. On altı yaşındaki erkek hastaya, Schuermann kifozu nedeniyle L-2 seviyesine
pedikül substraksiyon osteotomisi yapıldı. T12-L1, L3-L4 seviyesine posterior enstrümantasyon ve füzyon uygulandı.
(a)
(b)
(c)
(d)
266
TOTBİD Dergisi
Şekil 3. a-j. On dört yaşında kız hastaya, Lenke Tip Ib idiyopatik skolyoz ve T6-T7 seviyesinde intradural kist nedeniyle
kistektomi + posterior enstrümantasyon uygulandı. Cerrahi öncesi röntgen
(a, b) ve MR aksiyel ve sagittal kesitleri (c, d);
cerrahi sonrası röntgen görüntüleri
(e, f); kistin cerrahi sırasında (g, h) ve cerrahi sonrası görüntüsü (j).
(a)
(c)
(e)
(g)
(b)
(d)
(f)
(h)
(j)
Çocuklarda bel ağrısı
267
yöntemlerle geçmeyen ağrı, torakal bölgede 80º’nin
üzerindeki eğrilikler ve torakolomber bölgede 65º’nin
üzerindeki eğrilikler, göreceli cerrahi endikasyonları
oluşturur.
[33]
Cerrahide, anterior, posterior veya kom-
bine yöntemler uygulanabilirse de; ayrıca, anterior gev-
şetme ve füzyon ile kombine edilen posterior enstrü-
mantasyon ve füzyon uygulanabilmekle birlikte,
[38]
son
yıllarda, posterior kapama kama osteotomisi (Ponte
osteotomisi) veya anterior açma ile posterior kolon
osteotomisi (Smith-Peterson osteotomisi) ile kombine
edilen posterior enstrümantasyon ve füzyon uygulama-
sı ile, yeterli ve güvenli düzeltme sağlanabilmektedir.
[39]
Tümör ve Tümör Benzeri Patolojiler
Çocukluk çağı spinal tümörlerin çoğu iyi huyludur.
Osteoid osteoma ve osteoblastom en sık görülen ço-
cukluk çağı spinal tümörleridir.
[40]
Tümöre bağlı ağrı;
genellikle fokaldir, gece meydana gelir, hastayı uyku-
dan uyandırır, zaman içinde şiddetlenme gösterir ve
aktiviteden bağımsız olabilir. Nörolojik bulgular seyrek
olarak gözlenir.
Boriani ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada, iyi huylu
kemik tümörleri arasında, tanı konulduğunda yalnızca
anevrizmal kemik kisti ve dev hücreli tümörde %25’in
üzerinde nörolojik bulgular izlendiği bildirilmiştir.
[41]
Bel ağrısı nedeniyle konservatif tedaviye cevap ver-
meyen ve gece ağrısı olan dört yaş altı çocuklarda, kuş-
kucu olmak gerekir. Shives ve arkadaşları tarafından
yapılan çalışmada, omurgada kötü huylu kemik tümö-
rü veya metastatik lezyon bulunan hastaların %70’inde
nörolojik tutulum olduğu bildirilmiştir.
[42]
Kötü huylu tümörlerin kemik metastazları, en sık
omurgada gözlenir (%80). Metastatik lezyonlar, sıklık-
la 10 yaş altı çocuklarda görülür.
[43]
Hastanın anamne-
zi ve fizik muayene bulguları spinal bir tümörün varlığı-
nı düşündürse de, spesifik tanı konulmasında görüntü-
leme yöntemleri altın standarttır.
[44]
Geriye dönük olarak yapılan bir çalışmada, omur-
gada tümör varlığı bulunan 82 hasta incelenmiş ve
bunların %99’unda, düz grafilerde patolojik bulgular
saptanmıştır.
[45]
Tümöral lezyonun boyutu, karakteri,
yumuşak doku yayılımı gibi özellikleri tespit edebilmek
için, MR, BT ve sintigrafi gibi ileri görüntüleme yön-
temleri kullanılır.
Sakroiliak Eklem Ağrısı
Sakroiliak eklem ağrısında, çoğunlukla mekanik fak-
törler öne çıksa da, inflamatuvar ve enfeksiyöz neden-
ler de düşünülmelidir. Pozitif FABERE testi ile artan bel
ağrısı, mekanik bir nedene bağlı sakroiliak eklem ağrı-
sında tipik muayene bulgularıdır. Trendelenburg testi
de pozitif sonuç verebilir.
[1]
Kesin tanı testi, sakroiliak
bulunmaktadır. Bununla birlikte, yüksek kayma ora-
nı görülen çocuklarda, periyodik kontrollerin dikkat-
li bir şekilde yapılması gerekir. Bu olgularda ilerleme
gözlenebilir.
[30]
Konservatif tedavi, göreceli istirahat
ve ağrıyı arttıran aktivitelerin (tekrarlayıcı bel ekstan-
siyonları) kısıtlanması şeklindedir. Semptomatik olan
hastalarda, korse kullanımı da oldukça sık kullanılan
bir yöntemdir. Lomber lordozu azaltmak, hamstring
kontraktürlerini önlemek ve ağrıyı hafifletmek açısın-
dan, germe ve güçlendirme egzersizlerini de içeren fizik
tedavi programları önerilir.
Altı ay boyunca konservatif tedaviye cevap verme-
yen, spondilolitik defekti olan ve iyileşmeyen, persistan
ağrı meydana getiren pars kırığı ve ilerleyici nörolojik
defisit varlığında, periyodik takiplerde %50’den fazla
kayma olduğunda, progresif duruş ve yürüme bozuk-
luğu, düzelmeyen hamstring gerginliği, anormal veya
antaljik yürüyüş meydana geldiğinde, cerrahi tedavi
uygulanır.
[19,31]
Cerrahi tedavide amaç; dekompresyon
uygulamak, en az segmentin füzyonuyla kaymayı azal-
tıp, sagittal düzelmeyi sağlamaktır.
[32]
Schuermann Kifozu
Schuermann kifozu, geç çocukluk ve ergenlik evrele-
rinde görülen bir omurga deformitesidir. İkincil ossi-
fikasyon merkezlerinde oluşan osteokondritin sonucu
olarak görülen, rijid kifozdur. Genelde alt torakal ve
üst lomber bölgede görülür. Birkaç omurga segmenti-
nin tutulumuyla sonuçlanacağı gibi, omurganın tama-
mında da görülebilir.
[33]
Ağrı, genellikle eğriliğin apeksinde meydana gelir ve
uzun süreli oturumda, ayakta kalmada ve aktivite son-
rasında artar. İnspeksiyonda, torasik kifoz ve lomber
lordozdaki artış göze çarpar. Hasta öne eğildiğinde,
torasik kamburlukta artış gözlenir.
[34]
Hasta pron pozisyonda yatarken, torasik hipereks-
tansiyon yaparak kifozu tam olarak düzeltemez, ol-
dukça sabit ve rijid bir deformitesi vardır. Lomber lor-
dozdaki artış ise genellikle kompansatuvardır ve öne
eğilmekle düzelir.
[35]
Düz grafilerde, üç ve daha fazla
sayıda vertebrada, ardışık olarak 5º’nin üzerinde ka-
malaşma, sagittal planda 40º’nin üzerinde kifoz ve ver-
tebra uç plağında düzensizlik görülür.
[36]
Büyüme döneminde ve 70º’nin altında esnek eğ-
riliklerde korse uygulanmaktadır. Korse tedavisinin,
75º’nin üzerinde başarısız olduğu gösterilmiştir. Korse
olarak, Milwaukee breys veya modifiye Boston breys
tercih edilmelidir. Korse uygulamasına, belirli aralıklar
ile, iskelet matüritesinin tamamlanmasına kadar de-
vam edilmelidir.
[37]
İlerleyici nörolojik defisit kesin endikasyon olmak-
la birlikte; progresif ilerleyen eğrilikler, cerrahi dışı
268
TOTBİD Dergisi
Spondilodiskitten şüphe edildiği durumlarda, tam
kan sayımı ve sedimantasyon değerleri ölçülmelidir.
Omurgada piyojenik enfeksiyon tanısı konulan has-
taların %90’ında, sedimantasyon değerleri yüksek bu-
lunmuştur. Yüksek sedimantasyon ve normal düz grafi
bulgularında, ileri tetkik ve ayırıcı tanı amacıyla, MR
görüntüleme ve sintigrafiden yararlanılır. MR görün-
tüleme ile, spondilodiskitin osteomiyelitten, epidural
abseden ve spinal tüberkülozdan ayrılması sağlanır.
Spinal tüberkülozun MR incelemesinde, sıklıkla disk
mesafesinde sinyal değişikliğine rastlanmaz. Epidural
abse varlığında, bel ağrısına sıklıkla ateş eşlik eder.
Ayrıca, reflekslerde azalma, kök iritasyonu bulguları ve
kas güçsüzlüğü görülebilir.
[55]
SONUÇ
Bel ağrısı, çocukluk çağında oldukça sık karşılaşılan
bir sorundur. Çocuklarda görülen bel ağrısını büyüme-
ye bağlı kemik ağrısı olarak görmek, tehlikeli sonuçlara
yol açabilmektedir. Bu nedenle, çocuklarda bel ağrısı
ciddiye alınmalı, ayrıntılı anamnez ve fizik muayene ile
çocukların şikayetleri değerlendirilmelidir. Tanı ama-
cıyla uygulanan yardımcı görüntüleme yöntemleri ve
laboratuvar testleri, hekimin doğru ve güvenli tanı koy-
masında yararlı olacaktır.
KAYNAKLAR
1.
Kordi R, Rostami M. Low back pain in children and
adolescents: an algorithmic clinical approach. Iran J Pediatr
2011;21(3):259–70.
2.
Andersson JA. Problems of classification of low back pain.
Rheumatol Rehabil 1977;16(1):34–6.
3.
Calvo-Muñoz I, Gómez-Conesa A, Sánchez-Meca J. Prevalence
of low back pain in children and adolescents: a meta-analysis.
BMC Pediatr 2013;13:14.
CrossRef___4._De_Luigi_AJ._Low_back_pain_in_the_adolescent_athlete._Phys_Med_Rehabil_Clin_N_Am_2014;25(4):763–88.__CrossRef'>CrossRef
4.
De Luigi AJ. Low back pain in the adolescent athlete. Phys
Med Rehabil Clin N Am 2014;25(4):763–88.
CrossRef
5.
Partan G, Eyb R, Artacker G. Imaging of non-traumatic
spinal diseases in children. Radiologe 2010;50(12):1107–14.
CrossRef
6.
Haus BM, Micheli LJ. Back pain in the pediatric and adolescent
athlete. Clin Sports Med 2012;31(3):423–40.
CrossRef
7.
Smith SM, Sumar B, Dixon KA. Musculoskeletal pain
in overweight and obese children. Int J Obes (Lond)
2014;38(1):11–5.
CrossRef
8.
Jones GT, Watson KD, Silman AJ, Symmons DP, Macfarlane
GJ. Predictors of low back pain in British schoolchildren:
a population-based prospective cohort study. Pediatrics
2003;111(4 Pt 1):822–8.
9.
Lynch AM, Kashikar-Zuck S, Goldschneider KR, Jones BA.
Psychosocial risks for disability in children with chronic back
pain. J Pain 2006;7(4):244–51.
10.
Davis PJ, Williams HJ. The investigation and management
of back pain in children. Arch Dis Child Educ Pract Ed
2008;93(3):73–83.
CrossRef
eklem bloğu uygulanmasıdır. Bu işlem, floroskopi al-
tında uygulanır ve uygulama sonrasında ağrı seviye-
sinde %75’ten fazla düşüş, tanıyı doğrulatır.
[46]
Ayrıca,
sakroiliak eklem tutulumu ve ayırıcı tanıda, kontrastlı
MR önemli bir yere sahiptir.
Juvenil Primer Fibromiyalji Sendromu
Juvenil primer fibromiyalji sendromu; etiyolojisi bi-
linmeyen yaygın persistan ağrı, uyku bozukluğu, yor-
gunluk, baş ağrısı gibi bulgular veren kronik ağrı send-
romudur.
[47]
Yapılan çalışmalarda, çocukluk ve ergenlik
döneminde %1–2 arasında olduğu
[47,48]
ve kızlarda, er-
keklerden daha sık görüldüğü bildirilmiştir.
[13]
Tedavide
multidisipliner yaklaşımlar uygulanır. Farmakolojik te-
davilere ek olarak; bilişsel davranış tedavisi, hasta eği-
timi, fizik tedavi ajanları ve egzersiz programlarından
yararlanılır.
[49,50]
Enfeksiyöz Nedenler
Omurga, fibrokartilajinöz disk ve sakroiliak eklem-
ler, enfeksiyöz ajanlara duyarlı yapılardır.
[13]
Spinal tü-
berküloza (Pott hastalığı) neden olan Mycobacterium
tuberculosis
, omurlara zarar verebileceği gibi; hema-
tojen yolla, spinal korda, diske ve bu yapıları çevre-
leyen dokulara da yayılabilir. Çocuklarda, sıklıkla alt
torasik ve lomber omurlar tutulum gösterir.
[51]
Spinal
tüberkülozda; intervertebral disk aralığında ve bitişik
omur cisimlerinde erozyon ve reaktif değişiklikler, pa-
ravertebral yumuşak doku bölgelerinde kalsifikasyon,
açılanmaya neden olacak şekilde anterior kamalaşma
görülür.
[52]
Görüntüleme yöntemleri, ayırıcı tanıya yar-
dımcı olduğu gibi, spinal tüberkülozun yol açtığı para-
vertebral ve epidural abse, kifoz gibi komplikasyonların
tanınmasında da kullanılır. MR görüntüleme, omurga
enfeksiyonunun, özellikle Pott hastalığının tanısında
en güvenilir görüntüleme yöntemidir.
[13]
Spondilodiskit; her yaş grubunda görülebilen, son
bir kaç ay içerinde geçirilmiş bakteriyel veya viral bir
enfeksiyonu takip eden bir süreçte meydana gelebilen,
sıklıkla intervertebral disk aralığı, alt ve üst verteb-
ra platolarında yerleşen inflamatuvar bir patolojidir.
Spencer ve arkadaşları, bel ağrısı şikayetiyle başvuran
520 çocuğu incelemişler; 12 çocukta (%2,3) spondilo-
diskit tanısı koymuşlardır.
[53]
Spondilodiskitte, özellikle
alt torasik ve lomber vertebralar etkilenmektedir. L5 ve
S1, en çok etkilenen omurlardır.
[54]
Alınan kan kültür-
lerinde çoğunlukla üreme görülmezken, Staphylococcus
aureus
en sık izole edilen organizmadır. Semptomlar
görüldükten sonraki üç hafta içerisinde, çoğunlukla
radyolojik bulguya rastlanmaz. İlerleyen dönemlerde,
tutulan omur seviyesinde disk yüksekliğinde azalma,
end plate
seviyesinde skleroz ve erozyon görülür.
Çocuklarda bel ağrısı
269
31. Turner R, Bianco A Jr. Spondylolysis and spondylolisthezis
in children and teen-agers. J Bone Joint Surg Am
1971;53:1298–306.
32. Zileli M, Kepoğlu Ü. Lomber spondilolistezis, Spondilolistezis,
Omurilik cerrahisi. İçinde: Zileli M, Özer F, editörler. Omurilik ve
omurga cerrahisi, 1. Cilt. 2. baskı. İzmir: Meta; 2002. p.769–82.
33.
Yaman O, Dalbayrak S. Kifoz: Tanı, Gruplama ve Tedavi
Yöntemleri. Türk Nöroşirürji Dergisi 2013;23(Suppl 2):61–73.
34.
Bradford DS. Juvenile Kyphosis. In: Lonstein JE, Bradford DS,
Winter RB, Ogilvie JW, editors. Moe’s Text book of Scoliosis
and Other Spinal Deformities, 3rd ed. Philadelphia PA: W.B.
Saunders; 1995. p.349–67.
35.
Lowe TG. Scheuermann’s disease. In: Bridwell HB, DeWald
RL, editors. The Text book of Spinal Surgery, 2nd ed.
Philadelphia: Lippincott-Raven Publishers; 1997. p.1173–98.
36.
Tsirikos AI, Jain AK. Scheuermann’s kyphosis; current
controversies. J Bone Joint Surg Br 2011;93(7):857–64.
CrossRef
37.
Murray PM, Weinstein SL, Spratt KF. The natural history and
long-term follow-up of Scheuermann kyphosis. J Bone Joint
Surg Am 1993;75(2):236–48.
38.
Aydıngöz Ö. Adolesanda Omurga Sorunları. İ. Ü. Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi, Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri, Adolesan Sağlığı
Sempozyum Dizisi 2005;43:125–33.
39.
Bridwell KH. Osteotomies for fixed deformities in the thoracic
and lumbar spine. In: Bridwell KH, DeWald RL, editors. The
Textbook of Spinal Surgery, 2nd ed. Philadelphia: Lippincott-
Raven; 1997. p.821–35.
40.
Delamarter RB, Sachs BL, Thompson GH, Bohlman HH,
Makley JT, Carter JR. Primary neoplasms of the thoracic
and lumbar spine. An analysis of 29 consecutive cases. Clin
Orthop Relat Res 1990;(256):87–100.
41.
Boriani S, Biagini R, Laus M, de Iure F, Campanacci L.
Giant cell tumor of the vertebral column. Chir Organi Mov
1996;81(3):233–45.
42.
Shives TC, Dahlin DC, Sim FH, Pritchard DJ, Earle
JD. Osteosarcoma of the spine. J Bone Joint Surg Am
1986;68(5):660–8.
43.
Leeson MC, Makley JT, Carter JR. Metastatic skeletal disease in
the pediatric population. J Pediatr Orthop 1985;5(3):261–7.
44.
Garg S, Dormans JP. Tumors and tumor-like conditions of the
spine in children. J Am Acad Orthop Surg 2005;13(6):372–81.
45.
Weinstein JN, McLain RF. Primary tumors of the spine. Spine
(Phila Pa 1976) 1987;12(9):843–51.
46.
Dreyfuss P, Dreyer SJ, Cole A, Mayo K. Sacroiliac joint pain. J
Am Acad Orthop Surg 2004;12(4):255–65.
47.
Buskila D, Press J, Gedalia A, Klein M, Neumann L, Boehm
R, Sukenik S. Assessment of nonarticular tenderness
and prevalence of fibromyalgia in children. J Rheumatol
1993;20(2):368–70.
48.
Weir PT, Harlan GA, Nkoy FL, Jones SS, Hegmann KT, Gren
LH, Lyon JL. The incidence of fibromyalgia and its associated
comorbidities: a population-based retrospective cohort
study based on International Classification of Diseases, 9th
Revision codes. J Clin Rheumatol 2006;12(3):124–8.
49.
Anthony KK, Schanberg LE. Juvenile primary fibromyalgia
syndrome. Curr Rheumatol Rep 2001;3(2):165–71.
50.
Yunus MB, Masi AT. Juvenile primary fibromyalgia syndrome.
A clinical study of thirty-three patients and matched normal
controls. Arthritis Rheum 1985;28(2):138–45.
51.
Eisen S, Honywood L, Shingadia D, Novelli V. Spinal tuberculosis
in children. Arch Dis Child 2012;97(8):724–9.
CrossRef
11.
Bunnell WP. Back pain in children. Orthop Clin North Am
1982;13(3):587–604.
12.
Hestbaek L, Leboeuf-Yde C, Kyvik KO, Manniche C. The
course of low back pain from adolescence to adulthood:
eight-year follow-up of 9600 twins. Spine (Phila Pa 1976)
2006;31(4):468–72.
13.
Taxter AJ, Chauvin NA, Weiss PF. Diagnosis and treatment of
low back pain in the pediatric population. Phys Sportsmed
2014;42(1):94–104.
CrossRef
14.
Jackson C, McLaughlin K, Teti B. Back pain inchildren: a
holistic approach to diagnosis and management. J Pediatr
Health Care 2011;25(5):284–93.
CrossRef
15.
Cassidy JT. Musculosceletal pain syndromes of nonrheumatic
origin. In: Cassidy JT, Petty RE, editors. Textbook of pediatric
rheumatology, 3rd ed. Philadelphia, PA, USA: W.B. Saunders
Company; 1995. p.108–32.
16.
Borenstein DG, Wiesel SW, Boden SD, editors. Low Back Pain,
Medical Diagnosis and Comprehensive Management, 2nd ed.
Philadelphia: WB Saunders Co.; 1995. p.63–182, 595–650.
17.
Sills JA. Non-inflammatory musculoskeletal disorders in
childhood. Arch Dis Child 1997;77(1):71–5.
18.
Lawrence JP, Greene HS, Grauer JN. Back pain in athletes. J
Am Acad Orthop Surg 2006;14(13):726–35.
19.
Ginsburg GM, Bassett GS. Back Pain in Children and
Adolescents: Evaluation and Differential Diagnosis. J Am
Acad Orthop Surg 1997;5(2):67–78.
20.
Rodriguez DP, Poussaint TY. Imaging of back pain in children.
AJNR Am J Neuroradiol 2010;31(5):787–802.
CrossRef
21.
Grobler LJ, Simmons EH, Barrington TW. Intervertebral
disc herniation in the adolescent. Spine (Phila Pa 1976)
1979;4(3):267–78.
22.
Fakouri B, Nnadi C, Boszczyk B, Kunsky A, Cacciola F.
When is the appropriate time for surgical intervention of
the herniated lumbar disc in the adolescent? J Clin Neurosci
2009;16(9):1153–6.
CrossRef
23.
DeLuca PF, Mason DE, Weiand R, Howard R, Bassett GS.
Excision of herniated nucleus pulposus in children and
adolescents. J Pediatr Orthop 1994;14(3):318–22.
24.
d’Hemecourt P, Gerbino PG 2nd, Micheli LJ. Back injuries in
the young athlete. Clin Sports Med 2000;19(4):663–79.
25.
Erdine S, Tolunay M. Ağrının değerlendirilmesi ve ağrı
ölçümleri. İçinde: Erdine S, editör. Ağrı. İstanbul: Nobel;
2000. p.91–107.
26.
Grobler LJ, Robertson PA, Novotny JE, Pope MH. Etiology
of spondylolisthesis. Assessment of the role played by
lumbar facet joint morphology. Spine (Phila Pa 1976)
1993;18(1):80–91.
27.
Amundson G, Edwards CC, Garfin RS. Spondylolistezis. In:
Rothman RH, Simone FA, editors. The Spine, 3th edition,
Philadelphia: WB Saunders Co.; 1992. p.913–69.
28.
Boldwin NG, Ebni BL. Spondilolisthezis; Sagital Plane
Lumbar Spine Deformity Correction. In: Benzel E, editor.
Spine Surgery. Techniques, Complication Avoidance and
Management. Philadelphia: Churchill Livingstone; 1999.
p.435–47.
29.
Jackson C, McLaughlin K, Teti B. Back pain in children: a
holistic approach to diagnosis and management. J Pediatr
Health Care 2011;25(5):284–93.
CrossRef
30.
Wiltse LL, Spencer CW. New uses and refinements of the
paraspinal approach to the lumbar spine. Spine (Phila Pa
1976) 1988;13(6):696–706.
270
TOTBİD Dergisi
54.
Chandrasenan J, Klezl Z, Bommireddy R, Calthorpe D.
Spondylodiscitis in children: a retrospective series. J Bone
Joint Surg Br 2011;93(8):1122–5.
CrossRef
55.
Jacobsen FS, Sullivan B. Spinal epidural abscesses in children.
Orthopedics 1994;17(12):1131–8.
52.
Garg RK, Somvanshi DS. Spinal tuberculosis: A review. J
Spinal Cord Med 2011;34(5):440–54.
CrossRef
53.
Spencer SJ, Wilson NI. Childhood discitis in a regional
children’s hospital. J Pediatr Orthop B 2012;21(3):264–8.
CrossRef
Dostları ilə paylaş: |