165 konu 24a hepatit c



Yüklə 41,75 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix15.03.2017
ölçüsü41,75 Kb.
#11436

 

165


KONU 24A

 

 

 

HEPATİT C

 

 

 

 

 

Tekin AKPOLAT, Cengiz UTAŞ 

 

 



 

 

  Hepatit C virusu (HCV) hemodiyaliz hastalarında kronik karaciğer 



hastalığının en sık nedenidir. Hepatit C virus infeksiyonu, ülkemizde 

hemodiyaliz ünitelerinin en önemli ve en sık karşılaşılan sorunlarından birisidir. 

1994 yılında ülkemizde yaptığımız 30 merkezli, 1114 hasta içeren bir çalışmada 

hepatit C virusuna karşı antikor prevalansı % 49.4 olarak saptanmıştır. Türk 

Nefroloji Derneği 1995 yılı verilerine göre 6452 hastanın % 46.6’sında hepatit C 

virusuna karşı antikor saptanmıştır. Bu oran birçok Avrupa ülkesinde % 5’in 

altındadır. Bazı diyaliz ünitelerinde hepatit C virusuna karşı antikor prevalansı % 

80’lere kadar çıkmaktadır. 

 

  Türk Nefroloji Derneğinin 1999 yılı verilerine göre 9967 hemodiyaliz 



hastasının 3609 tanesinde (% 36.2) anti-HCV pozitiftir (Şekil 1). Sürekli ayaktan 

periton diyalizi (SAPD) uygulanan hastalarda anti-HCV prevalansı daha 

düşüktür (Şekil 2). Hemodiyaliz hastalarında tedavi süresi uzadıkça anti-HCV 

pozitif hasta oranı artmaktadır (Şekil 3-4). Türk Çok Merkezli SAPD Çalışma 

Grubu (TULIP, Turkish Multicentre CAPD Study Group) tarafından yapılan bir 

çalışmada hemodiyaliz ve SAPD hastaları hepatit C virus infeksiyonu yönünden 

karşılaştırılmış ve hemodiyaliz hastalarında hepatit C virus infeksiyon riskinin 

daha fazla olduğu gösterilmiştir (Şekil 4). Bu veriler ülkemizde hepatit C virusu 

ile ilişkili sorunların uzun dönemde hemodiyaliz ünitelerinde en önemli problem 

olabileceğini göstermektedir.     

 

  Hepatit C virusu bir RNA virusudur. Başlıca bulaşma yolları kan 



transfüzyonu, kan ürünleri ile bulaşmış  iğne batması, organ transplantasyonu, 

anneden fötüse vertikal geçiş ve cinsel ilişkidir. Hepatit C virusunun tüm 

bulaşma yolları henüz kesin olarak bilinmemektedir. Son yıllarda HCV 

infeksiyonunun nozokomiyal bir infeksiyon olduğuna dair veriler giderek 

artmaktadır. 


 

166


0

10

20

30

40

50

60

91

92-93

94

95

96

97

98

99

 

 



Şekil 1. Hemodiyaliz hastalarında Anti-HCV pozitifliği oranının yıllara göre 

dağılımı 

 

 

0



10

20

30

40

50

60

95

96

97

98

99

HD

SAPD

 

 



Şekil 2. Hemodiyaliz (HD) ve sürekli ayaktan periton diyalizi (SAPD) 

hastalarında Anti-HCV pozitifliği oranının yıllara göre dağılımı

 

 

 



 

 

 







 

167


0

20

40

60

80

100

0-12 13-24 25-36 37-48 49-60

>60

 

 



 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

(Ay) 

 

 

Şekil 3. Hemodiyaliz hastalarında Anti-HCV pozitifliği oranının diyaliz tedavisi 

süresine göre karşılaştırılması (Kaynak: Akpolat, 1995) 

 

 

0



20

40

60

80

100

0-12

13-24 25-36 37-48 49-60

>60

HD

SAPD

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



(Ay)

 

 



 

Şekil 4. Hemodiyaliz (HD) ve sürekli ayaktan periton diyalizi (SAPD) 

hastalarında Anti-HCV pozitifliği oranının diyaliz tedavisi süresine göre 

karşılaştırılması (Kaynak: Akpolat, 2001)

 

 



 

 





 

168


 

Hepatit C virusu infeksiyonu değişik klinik özellikler gösterebilir; akut 

hepatit, kronik hepatit, siroz ve hepatosellüler karsinoma. Akut HCV 

infeksiyonunda genellikle sarılık yoktur ve hastalar farkında olmadan akut 

infeksiyonu geçirirler. Hepatit C virus infeksiyonu en fazla kronikleşen viral 

hepatit nedenidir, hastaların yaklaşık % 50’sinde, tekrarlayan karaciğer enzim 

yüksekliği ile seyreden kronik karaciğer hastalığı gelişir. Kronik karaciğer 

hastalığının ilerlemesi oldukça yavaştır ve hastaların çoğunda siroz veya 

hepatosellüler karsinoma gelişmesi için gerekli süre en az 10-15 yıldır. 

 

  Hepatit C virusu, hepatit dışında da birçok hastalığa neden olur; 



kriyoglobülinemi, membranoproliferatif glomerülonefrit, membranöz 

glomerülonefrit, Sjögren benzeri sicca sendromu.... 

 

 Hemodiyaliz hastalarında HCV infeksiyonunun yol açtığı en önemli 



sorunlardan bir tanesi de kronik karaciğer hastalığına yol açması nedeni ile renal 

transplantasyona engel olmasıdır. Eritropoietin tedavisi ile hastaların bir 

kısmında HCV infeksiyonu gelişmesi önlenir ve hastalar renal transplantasyona 

hazırlanır. Öte yandan, hemodiyaliz hastalarında HCV infeksiyonunun daha 

hafif seyrettiğine dair bilgiler mevcuttur, bunun başlıca nedenleri; 

 1.Hemodiyaliz hastalarında yaşam süresinin böbrek hastalığı olmayan 

hastalara kıyasla daha kısa olması ve hastaların HCV infeksiyonuna bağlı uzun 

sürede ortaya çıkacak komplikasyonlar gelişmeden kaybedilmesi 

 2.Hemodiyaliz 

hastalarının düzenli ve sık takip edilmeleri nedeni ile HCV 

infeksiyonun erken yakalanması olabilir. 

 

  Hepatit C virus infeksiyonu tanısında kullanılacak tanı yöntemleri iki grupta 



incelenebilir; 

  1.Hepatit C virusunun değişik antijenlerine karşı oluşan antikorlar ELISA 

(enzyme-linked immunosorbent assay) veya RIBA (recombinant immunoblot 

assay) yöntemleri ile ölçülebilir. Bu amaçla değişik antikorlar geliştirilmiştir. 1. 

jenerasyon antikorların duyarlılığı azdır. Daha sonra geliştirilen 2. ve 3. 

jenerasyon antikorların duyarlılığı daha fazladır, ancak 1 yıllık takipte bile 

hastaların yaklaşık % 90-95’inde kanda antikor saptanabilir. 

  2.Serumda PCR (polymerase chain reaction) yöntemi ile HCV-RNA 

saptanabilir. En duyarlı ve sağlıklı olan yöntem budur. Hepatit C viremisi 

hakkında bilgi verir. HCV-RNA’nın birçok merkezde çalışılamaması ve maliyeti 

en önemli dezavantajlarıdır. 

 

  Kronik HCV hepatitinin tedavisinde günümüzde en yaygın olarak kullanılan, 



en başarılı tedavi yöntemi interferondur ancak tedavinin başarısız olması veya 

tedavinin kesilmesini takiben relaps olması  sık karşılaşılan sorunlardır. Kronik 



 

169


HCV hepatitinin tedavisinde kullanılan diğer bir ilaç ise ribavirindir ancak 

ribavirin tedavisi ile sağlanan başarı interferon tedavisinden daha azdır.   

 

  Ülkemizde hemodiyaliz ünitelerinde HCV infeksiyonu sorununu azaltmak 



için yazarların önerileri aşağıda özetlenmiştir; 

 1.Hastalarda 

sık HCV infeksiyon taraması yapılması ve tüm diyaliz üniteleri 

arasında bilgi akımının sağlanması 

  2.Kan ürünlerinin etkin bir şekilde HCV infeksiyonu için taranması ve 

eritropoietin tedavisinin yaygın ve düzgün şekilde kullanılması 

  3.Renal transplantasyon tedavisi planlanan hastaların sıkı korunması, uygun 

canlı vericisi olan hastalarda öncelikle SAPD tedavisi tercih edilebilir 

  4.Aktif viremisi olan hastaların interferon ile tedavisi, gerekirse ribavirin 

eklenmesi 

 5.Diyaliz 

iğnesi, kan ile bulaşmış diyalizer gibi atık ürünlerin diyaliz 

ünitesinden uzaklaştırılması ve imhasında gerekli titizliğin gösterilmesi 

  6.Diyaliz tedavisi planlanırken hastanın HCV durumunun göz önünde 

tutulması, SAPD tedavisinin daha yaygınlaştırılması 

  7.Dezenfeksiyon ve sterilizasyon kurallarına kesinlikle uyulması 

  8a.Anti-HCV pozitif olan hastaların makinelerinin diğer hastaların 

makinelerinden ayrılması konusunda bir görüş birliği yoktur (bu konu Türk 

Nefroloji Derneğinin 1998 yılında düzenlediği Ulusal kongrede zıt oturumlar 

şeklinde tartışılmıştır, Konu 24B ve 24C) ancak yazarların önerisi ülkemizde 

mümkünse makinelerin ayrılmasıdır 

 8b.Anti-HCV 

hastaların hemodiyaliz makinelerinin ayrılması ülkemizde 

giderek yaygınlaşmaktadır (Şekil 5-7) ancak infeksiyonların bulaşmasını 

önleyen evrensel kurallar kesinlikle ihmal edilmemelidir 

 

 



0

10

20

30

40

50

95

96

97

98

99

 

Şekil 5. Anti-HCV pozitif hastaların makinelerini ayırmayan merkezlerin yıllara 

göre dağılımı 

 



 

170


 

 

0



20

40

60

80

100

95

96

97

98

99

 

 



Şekil 6. Anti-HCV pozitif hastaların makinelerini ayıran merkezlerin yıllara göre 

dağılımı 

 

0

20

40

60

80

100

95

96

97

98

99

Ayırım(+)

Ayırım(-)

 

Şekil 7. Anti-HCV pozitif hastaların makinelerini ayıran ve ayırmayan 

merkezlerin yıllara göre dağılımı (yıllar içinde ayıran merkez oranı giderek 

artıyor) 

 

  9.HCV infeksiyonunu önlemek ve azaltmak için bir politika oluşturulup 



titizlikle uygulanmasıdır.  

 

  KAYNAKLAR 



1.Sungur C, Arık N, Akpolat  T. Nosocomial transmission of hepatitis C virus to 

hemodialysis patients: Molecular epidemiology by polymerase chain reaction. Nephron 

1995; 71: 363.  

2.Sampietro M, Badalamenti S, Graziani G. Nosocomial hepatitis C in dialysis units. 

Nephron  1996; 74: 251-260. 





 

171


3.Akpolat T, Arık N, Günaydın M ve ark. Prevalance of anti-HCV among haemodialysis 

patients in Turkey: a multicentre study. Nephrol Dial Transplant 1995; 10: 479-480. 

4.Özyılkan E, Akpolat T,  Arık N ve ark. Characteristics of chronic hepatitis C virus 

(HCV) infection in patients on maintenance haemodialysis. Nephrol Dial Trans 1994; 9: 

1697-1698. 

5.Davis CL, Gretch DR, Carithers RL. Hepatitis C virus in renal disease. Current 

Opinion in Nephrology and Hypertension. 1994; 3: 164-173. 

6.Türk Nefroloji Derneği, Registry 1991-1999. 

7.Akpolat T, Yavuz M, Utas C, Ozener  C, Seyrek N, Yilmaz E, Ersoy F, Camsari T,  

Ataman R, Bozfakioglu S, Akcicek F, Karatan O. CAPD: A control strategy to prevent 

spread of HCV infection in end stage renal disease. Perit Dial Int 2001; 21: 77-79. 

 

 



Yüklə 41,75 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin