Akciğerleri aspirasyondan koruyan, fazla bronşiyal sekreyonların atılmasını sağlayan



Yüklə 449 b.
tarix13.04.2017
ölçüsü449 b.
#13861



  • Öksürük,

    • akciğerleri aspirasyondan koruyan,
    • fazla bronşiyal sekreyonların atılmasını sağlayan
    • istemli veya istemsiz refleks yoldan oluşan
    • ani patlayıcı ekspirasyon manevrasıdır.


Solunum sisteminin bir savunma mekanizması olan öksürük, sağlıklı kişilerde nadiren görülür.

  • Solunum sisteminin bir savunma mekanizması olan öksürük, sağlıklı kişilerde nadiren görülür.

  • Basit nedenlerle ortaya çıkan kısa süreli geçici öksürükler olabileceği gibi ciddi bir hastalığın belirtisi de olabilir.

  • Öksürük, nadiren bir alışkanlık veya psikojenik faktörlerle ilgili de olabilir.



Öksürük, glottise karşı gerçekleştirilen zorlu ekspiratuar bir manevradır.

  • Öksürük, glottise karşı gerçekleştirilen zorlu ekspiratuar bir manevradır.

  • Derin ve hızlı bir inspirasyonla başlar,

    • glottis kapanır,
    • torasik ve abdominal ekspiratuar kaslar kasılarak akciğerlerde yüksek basınç oluşturur,
    • glottis aniden açılır ve yüksek intratorasik basınçla hava yollarından hava patlayıcı bir şekilde atılır.


  • Öksürük istemli veya istemsiz olarak oluşabilir.

    • İstemli kontrol beyin korteksi tarafından,
    • istemsiz refleks kontrol ise medulla oblangatada bulunan öksürük merkezi tarafından idare edilir.


Öksürük refleksinin reseptörleri birçok organda bulunur.

  • Öksürük refleksinin reseptörleri birçok organda bulunur.

  • En duyarlı bölgeler larenks ve trakeobronşiyal ağacın özellikle karina ve bronş dallanma yerleridir.

  • Bunların dışında, burun, paranazal sinüsler, farenks, kulak, plevra, perikard, diafragma ve midede de reseptörler bulunmaktadır.



Öksürüğün fizyopatolojisinde değişik nörolojik mekanizmalar katkıda bulunsa da başlıca iki farklı duyusal reseptör rol oynamaktadır:

  • Öksürüğün fizyopatolojisinde değişik nörolojik mekanizmalar katkıda bulunsa da başlıca iki farklı duyusal reseptör rol oynamaktadır:

  • 1-Hızlı adapte olan reseptörler

  • 2-Nervus vagusun miyelinsiz C tipi sinir liflerindeki reseptörler



Hızlı adapte olan reseptörler, nazofarenksten bronşlara kadar olan bölgede yer alırlar ve mekanik uyarılarla öksürüğün başlamasına aracılık ederler.

  • Hızlı adapte olan reseptörler, nazofarenksten bronşlara kadar olan bölgede yer alırlar ve mekanik uyarılarla öksürüğün başlamasına aracılık ederler.

  • Miyelinsiz C tipi sinir lifleri ise bütün solunum sisteminde bulunur ve asıl olarak kimyasal uyaranlara duyarlıdır.



  • Öksürük refleksinin afferent yolunu vagus sinirin dalları oluşturur.

  • Trigeminal, glossofarengeal ve frenik sinirler de uyarıların refleks merkezine iletilmesinde rol oynarlar.



Bir savunma mekanizması olan öksürüğün iki temel fonksiyonu vardır;

  • Bir savunma mekanizması olan öksürüğün iki temel fonksiyonu vardır;

    • Alt solunum yollarına yabancı maddelerin girişini engellemek ve
    • Alt solunum yollarından yabancı madde ve aşırı sekresyonları temizlemek.


Öksürük yetersiz kaldığında atelektazi, gaz değişiminde bozukluklar, pnömoni ve bronşektazi gelişimine neden olabilir.

    • Öksürük yetersiz kaldığında atelektazi, gaz değişiminde bozukluklar, pnömoni ve bronşektazi gelişimine neden olabilir.




Güçlü ekspiratuar kas aktivitesinin sonucu olarak intratorasik basınçlar 300mmHg’a, ekspiratuar akım hızları ise 28.000cm/sn veya 500mil/saat’e kadar çıkabilir ve bu durumda bazı komplikasyonlar gelişebilir

  • Güçlü ekspiratuar kas aktivitesinin sonucu olarak intratorasik basınçlar 300mmHg’a, ekspiratuar akım hızları ise 28.000cm/sn veya 500mil/saat’e kadar çıkabilir ve bu durumda bazı komplikasyonlar gelişebilir



Kardiyovasküler

  • Kardiyovasküler

  • Hipotansiyon

  • Bradi/taşiaritmiler

  • Bilinç kaybı

  • Subkonjoktival, nazal ve anal ven rüptürü

  • İ.V.kateter yer değiştirmesi



Gastrointestinal sistem

  • Gastrointestinal sistem

  • Özefagus perforasyonu

  • Dalak rüptürü

  • İnguinal herni

  • Kusma

  • Periton diyalizinde hidrotoraks

  • Pnömoperitoneum



Solunum sistemi

  • Solunum sistemi

  • Pnömotoraks, cilt altı amfizemi

  • Pnömomediastinum

  • Larengeal travma

  • Trakeobronşiyal rüptür



Öksürük çok sayıda nedene bağlı olarak gelişen önemli bir klinik sorundur.

  • Öksürük çok sayıda nedene bağlı olarak gelişen önemli bir klinik sorundur.

  • Öksürük ciddi bir hastalık belirtisi olabilir.

  • Öksürük şikayeti ile başvuran hastada öncelikle öksürüğün süresi, balgamın eşlik edip etmediği, balgamın niteliği, öksürüğün karakteri, günün saatleri ile ilişkisi, öksürüğe etki eden faktörler, ek hastalıkları, kullandığı ilaçlar ve sigara öyküsü sorgulanmalıdır.



Sabah erken saatlerde görülen, balgamın eşlik etmediği kuru öksürükte (nonprodüktif öksürük) astım,

  • Sabah erken saatlerde görülen, balgamın eşlik etmediği kuru öksürükte (nonprodüktif öksürük) astım,

  • balgamlı yaş öksürükte (prodüktif öksürük) kronik bronşit, pnömoni,

  • yemek sonrası gelişen öksürükte gastroözefagial reflü ve trakeoözefagial fistül,

  • gece artan öksürükte postnazal akıntı, astım ve

  • uyku sırasında kaybolan öksürükte psikojenik öksürük düşünülmelidir



Öksürük devam etme süresine göre:

  • Öksürük devam etme süresine göre:

  • 1-Akut öksürük (<3 hafta)

  • 2-Subakut öksürük (3-8 hafta)

  • 3-Kronik öksürük (>8 hafta)



Üst solunum yolu infeksiyonları, özellikle soğuk algınlığı akut öksürüğün en sık sebebidir.

  • Üst solunum yolu infeksiyonları, özellikle soğuk algınlığı akut öksürüğün en sık sebebidir.

  • Bununla birlikte akut öksürük, pnömoni, sol kalp yetmezliği ve pulmoner emboli gibi yaşamı tehdit eden nedenlere de bağlı olabilir.



Soğuk algınlığı, tüm dünyada en sık görülen sağlık problemlerinden biridir.

  • Soğuk algınlığı, tüm dünyada en sık görülen sağlık problemlerinden biridir.

  • Soğuk algınlığı viral bir hastalıktır ve en sık etken rinovirüstür (%60).

  • Hastaların yaklaşık %15’inde etken koronavirüs iken parainfluenza virüs, respiratuar sinsiyal virüs, adenovirüs ve enterovirüs diğer etkenlerdir.



Başlıca semptomlar, öksürük, burun akıntısı, postnazal akıntı, burun tıkanıklığı ve hapşırmadır. Tedavi semptomatiktir ve antihistaminikler ve dekonjestanlar kullanılır.

  • Başlıca semptomlar, öksürük, burun akıntısı, postnazal akıntı, burun tıkanıklığı ve hapşırmadır. Tedavi semptomatiktir ve antihistaminikler ve dekonjestanlar kullanılır.



Akut öksürüğün diğer sık nedenleri influenza ve akut bronşitlerdir.

  • Akut öksürüğün diğer sık nedenleri influenza ve akut bronşitlerdir.

  • Akut bronşitler sıklıkla viral daha az oran da da bakteriyel nedenli olabilir.

  • Akut bronşite neden olabilen başlıca bakteriler, M pneumoniae, C.pneumoniae ve B.pertussis’dir.

  • M.pneumoniae’ye bağlı öksürük dört-altı hafta sürebilir.



C.pneumoniae’ye bağlı akut bronşit, farenjit ve larenjit ile ilişkili olabilir.

  • C.pneumoniae’ye bağlı akut bronşit, farenjit ve larenjit ile ilişkili olabilir.

  • Boğmacada boğulur tarzda öksürük nöbetleri tipiktir.

  • Genellikle çocuklarda görülmesine rağmen erişkinlerde de görülebililir.

  • Akut bronşitlerde tedavi semptomatiktir, ancak bakteriyel nedenlerde antibiyotik kullanılmalıdır.



Akut öksürük, pnömoni gibi ciddi bir hastalığın da belirtisi olabilir.

  • Akut öksürük, pnömoni gibi ciddi bir hastalığın da belirtisi olabilir.

  • Özellikle yaşlılarda bazen ateş yanıtı olmadığından yeni ortaya çıkan öksürük, bilinç durumunda değişiklikle birlikte olduğunda pnömoniden şüphelenilmeli ve akciğer grafisi çektirilmelidir.



Akut öksürüğe hemoptzi, nefes darlığı, ateş, göğüs ağrısı, ses kısıklığı ve kilo kaybı eşlik ediyorsa, yabancı cisim aspirasyonu şüphesi varsa veya akciğer kanseri şüphesi varsa mutlaka akciğer grafisi çekilmelidir.

  • Akut öksürüğe hemoptzi, nefes darlığı, ateş, göğüs ağrısı, ses kısıklığı ve kilo kaybı eşlik ediyorsa, yabancı cisim aspirasyonu şüphesi varsa veya akciğer kanseri şüphesi varsa mutlaka akciğer grafisi çekilmelidir.



Üst ve alt solunum yolu infeksiyonları dışında akut öksürüğün diğer nedenleri, ilaçlar (özellikle anjiokonverting enzim inhibitörü), alerjik rinit, yabancı cisim aspirasyonu, kalp yetmezliği, pulmoner emboli, astım atağı ve KOAH atağı olarak sıralanabilir.

  • Üst ve alt solunum yolu infeksiyonları dışında akut öksürüğün diğer nedenleri, ilaçlar (özellikle anjiokonverting enzim inhibitörü), alerjik rinit, yabancı cisim aspirasyonu, kalp yetmezliği, pulmoner emboli, astım atağı ve KOAH atağı olarak sıralanabilir.



Üç-sekiz hafta arasında süren öksürük, subakut öksürük olarak tanımlanır.

  • Üç-sekiz hafta arasında süren öksürük, subakut öksürük olarak tanımlanır.

  • En sık neden post-infeksiyöz öksürüktür.

  • Astım, sinüzit, devam eden alerjen veya irritan maruziyeti diğer sık nedenlerdir.



Post-infeksiyöz öksürüğün patogenezi tam olarak bilinmemekle birlikte, epitel bütünlüğün bozulması ve üst ve alt solunum yollarının yaygın inflamasyonuna bağlı olduğu düşünülmektedir ve tabloya geçici bronş aşırı duyarlılığı eşlik edebilir.

  • Post-infeksiyöz öksürüğün patogenezi tam olarak bilinmemekle birlikte, epitel bütünlüğün bozulması ve üst ve alt solunum yollarının yaygın inflamasyonuna bağlı olduğu düşünülmektedir ve tabloya geçici bronş aşırı duyarlılığı eşlik edebilir.



Bu hastalarda bronkoalveolar lavaj (BAL)’da lenfosit ve nötrofil sayıları artmıştır ve bronş biyopsisinde lenfositik inflamasyon saptanır.

  • Bu hastalarda bronkoalveolar lavaj (BAL)’da lenfosit ve nötrofil sayıları artmıştır ve bronş biyopsisinde lenfositik inflamasyon saptanır.

  • Üst solunum yolu infeksiyonlarından sonra %11-25 oranında görülmektedir ancak etken M.pneumoniae veya B.pertussis ise sıklığı artmaktadır.

  • Post-infeksiyöz öksürük tanısı diğer nedenler ekarte edilerek konur



Post-infeksiyöz öksürükte, bakteriyel infeksiyon şüphesi yoksa tedavide antibiyotiklerin yeri yoktur.

  • Post-infeksiyöz öksürükte, bakteriyel infeksiyon şüphesi yoksa tedavide antibiyotiklerin yeri yoktur.

  • Tedavide inhale ipratropium bromürün etkili olabildiği bildirilmektedir.

  • Tedavide inhale kortikosteroidler ve özellikle inatçı ve şiddetli öksürüğü olan hastalarda kısa süreli oral kortikosteroidler kullanılabilir.



Sekiz haftadan daha uzun süren öksürük kronik öksürük olarak tanımlanır.

  • Sekiz haftadan daha uzun süren öksürük kronik öksürük olarak tanımlanır.

  • Erişkin yaş grubunda görülme oranı %3-40’tır ve Göğüs hastalıkları polikliniklerine yapılan başvuruların %10-38’i kronik öksürük nedeniyledir.



Erişkinlerde kronik öksürüğün en sık nedenleri anjiokonverting enzim inhibitörü (ACEİ) kullanımı,

  • Erişkinlerde kronik öksürüğün en sık nedenleri anjiokonverting enzim inhibitörü (ACEİ) kullanımı,

  • üst hava yolu öksürük sendromu (ÜHÖS),

  • nonastmatik eozinofilik bronşit,

  • gastroözefagial reflü (GÖR),

  • astım,

  • sigara ve diğer irritanlara maruziyet iken,



daha az sıklıkta bronşektazi,

  • daha az sıklıkta bronşektazi,

  • post-infeksiyöz öksürük,

  • yabancı cisim aspirasyonu,

  • akciğer kanseri,

  • akciğer absesi,

  • sarkoidoz,

  • tüberküloz ve

  • psikojenik öksürüktür.



Çocuklarda ise en sık neden astım ve GÖR,

  • Çocuklarda ise en sık neden astım ve GÖR,

  • daha az sıklıkta yabancı cisim aspirasyonu, konjenital anomaliler, kistik fibrozis, primer silyer diskinezi, tüberküloz ve psikojenik öksürüktür.



Kronik öksürük şikayeti ile başvuran hastalar öncelikle öykü, fizik muayene ve akciğer grafisi ile değerlendirilmelidirler.

  • Kronik öksürük şikayeti ile başvuran hastalar öncelikle öykü, fizik muayene ve akciğer grafisi ile değerlendirilmelidirler.

  • Öyküde hastanın sigara, ACEİ kullanıp kullanmadığı, ve çeşitli mesleki ve çevresel irritanlara maruz kalıp kalmadığı sorgulanmalıdır.



Akciğer grafisi normal, ancak sigara içen veya ACEİ kullanan hastalarda öncelikle sigara ve ilaç kullanımı kesilmelidir.

  • Akciğer grafisi normal, ancak sigara içen veya ACEİ kullanan hastalarda öncelikle sigara ve ilaç kullanımı kesilmelidir.

  • Öksürük ACEİ’e bağlı ise ilaç kesilmesinden sonra genellikle ilk iki haftada, sigaraya bağlı ise sigaranın bırakılmasından sonra genellikle dört hafta içinde düzelir.



Eğer öyküde ateş, kilo kaybı gibi sistemik bir hastalığı düşündürecek şikayetler veya öykü ve radyolojik olarak kanser, tüberküloz veya diğer olası nedenleri düşündürecek bulgular saptanırsa bunlara yönelik tanısal tetkikler ve tedaviler yapılmalıdır.

  • Eğer öyküde ateş, kilo kaybı gibi sistemik bir hastalığı düşündürecek şikayetler veya öykü ve radyolojik olarak kanser, tüberküloz veya diğer olası nedenleri düşündürecek bulgular saptanırsa bunlara yönelik tanısal tetkikler ve tedaviler yapılmalıdır.



Sigara içmeyen ve normal akciğer grafili erişkinlerin çoğunda kronik öksürük nedeni ÜHÖS, astım veya GÖR’dür.

  • Sigara içmeyen ve normal akciğer grafili erişkinlerin çoğunda kronik öksürük nedeni ÜHÖS, astım veya GÖR’dür.

  • Ayrıca nonastmatik eozinofilik bronşit de sık nedenlerden biridir.

  • Yine endobronşiyal tümörlerde de akciğer grafisinin normal olabileceği unutulmamalıdır.

  • Astım, GÖR ve ÜHÖS “patojenik triad” olarak adlandırılır ve erişkin hastaların %93’ünde kronik öksürüğün etyolojisinden sorumludu



Yakın zamana kadar postnazal akıntı sendromu olarak adlandırılan ÜHÖS, çoğu seride kronik öksürüğün en sık nedenidir.

  • Yakın zamana kadar postnazal akıntı sendromu olarak adlandırılan ÜHÖS, çoğu seride kronik öksürüğün en sık nedenidir.

  • Sinüzit, alerjik ve alerjik olmayan rinit, vazomotor rinit, postinfeksiyöz rinit, çevresel irritanlar ÜHÖS’nun önde gelen nedenleridir.



Tedavi ÜHÖS’a neden olan patolojiye göre yapılmalıdır. Allerjik rinit tedavisinde nazal kortikosteroid, nonsedatif antihistaminikler ilk tercih ilaçlardır. Ayrıca oral lökotrien reseptör antagonistleri de tedavide fayda sağlayabilir.

  • Tedavi ÜHÖS’a neden olan patolojiye göre yapılmalıdır. Allerjik rinit tedavisinde nazal kortikosteroid, nonsedatif antihistaminikler ilk tercih ilaçlardır. Ayrıca oral lökotrien reseptör antagonistleri de tedavide fayda sağlayabilir.

  • Vazomotor rinitte birinci kuşak antihistaminik/ dekonjestan tedavisi tercih edilmelidir.

  • Kronik sinüzit tedavisi, üç hafta süre ile özellikle S.pneumoniae ve H.influenzae için uygun antibiyotik, beş gün süre ile nazal dekonjestan, üç hafta süre ile birinci kuşak antihistaminik ve oral dekonjestan ile üç ay süreli nazal steroid kullanımını içerir



Astım, kronik öksürüğün en sık nedenlerinden biridir ve astımlı hastaların bir kısmında öksürük tek veya baskın semptom olarak ortaya çıkar ve bu durum öksürük varyant astım (ÖVA) olarak tanımlanır

  • Astım, kronik öksürüğün en sık nedenlerinden biridir ve astımlı hastaların bir kısmında öksürük tek veya baskın semptom olarak ortaya çıkar ve bu durum öksürük varyant astım (ÖVA) olarak tanımlanır



Klasik astımdan farklı olarak ÖVA’da fizik muayene ve solunum fonksiyon testleri normaldir.

  • Klasik astımdan farklı olarak ÖVA’da fizik muayene ve solunum fonksiyon testleri normaldir.

  • Bu durumda tanının kesinleştirilmesi için bronş provakasyon testi yapılmalıdır.

  • Tedavide inhale steroid ve bronkodilatör verilmeli ve bu kombine tedavi sekiz haftadan daha uzun sürmelidir.

  • Lökotrien reseptör antagonistleri bir diğer tedavi seçeneğidir.

  • İnhaler tedaviye yanıt alınamayan hastalarda kısa süreli oral kortikosteroidler kullanılabilir.

  • Antiinflamatuvar tedavi verilmeyen hastaların %30’unda birkaç yıl içinde klasik astım gelişebilmektedir



Kronik öksürük şikayeti olan hastaların %10-12’sinde öksürüğün nedeni GÖR’dür.

  • Kronik öksürük şikayeti olan hastaların %10-12’sinde öksürüğün nedeni GÖR’dür.

  • GÖR’de öksürük, çeşitli mekanizmalarla gelişebilir.

  • Mikro ve makroaspirasyonların yanı sıra daha sık olarak özefagus distalinde öksürük refleksinin afferent yolunun uyarılması sonucu öksürük ortaya çıkar



Başlıca semptomları mide yanması, ekşime, boğaza doğru ekşi-acı su gelmesi (regürjitasyon) olup hastaların bir kısmında asemptomatik seyredebilir.

  • Başlıca semptomları mide yanması, ekşime, boğaza doğru ekşi-acı su gelmesi (regürjitasyon) olup hastaların bir kısmında asemptomatik seyredebilir.

  • Kronik öksürük şikayeti olan bir hastada GÖR varsa veya bu semptomlar olsun ya da olmasın, normal akciğer grafisine sahip, ACEİ kullanmayan ve sigara içmeyen, astım, ÜHÖS tanılarının düşünülmediği hastalarda GÖR için ampirik tedavi önerilmektedir



Tedavide diyet, kilo verme ve yatak başının yükseltilmesi gibi öneriler ile birlikte yüksek doz proton pompa inhibitörleri (omeprazol 20-40 mg veya eşdeğeri) günde iki doz şeklinde en az sekiz hafta süre ile verilmelidir. Medikal tedavinin yetersiz kaldığı olgularda cerrahi tedavi düşünülmelidir.

  • Tedavide diyet, kilo verme ve yatak başının yükseltilmesi gibi öneriler ile birlikte yüksek doz proton pompa inhibitörleri (omeprazol 20-40 mg veya eşdeğeri) günde iki doz şeklinde en az sekiz hafta süre ile verilmelidir. Medikal tedavinin yetersiz kaldığı olgularda cerrahi tedavi düşünülmelidir.



Nonastmatik eozinofilik bronşit, kronik öksürüğün diğer bir nedenidir ve uyarılmış balgam veya bronş lavajında eozinofili (>%3) ve inhale steroide yanıt ile karakterizedir.

  • Nonastmatik eozinofilik bronşit, kronik öksürüğün diğer bir nedenidir ve uyarılmış balgam veya bronş lavajında eozinofili (>%3) ve inhale steroide yanıt ile karakterizedir.

  • Normal spirometri, normal PEF değişkenliği ve bronş aşırı duyarlılığın olmaması ile astımdan ayrılır.

  • Tedavide ilk seçenek inhale steroidtir ancak, bu tedaviye yanıtsız hastalarda oral steroid tedavisi düşünülmelidir.





Aylin 22 yaşında idealist bir ilkokul öğretmenidir.

  • Aylin 22 yaşında idealist bir ilkokul öğretmenidir.

  • Bekar, Balıkesir doğumludur.

  • 2 yıl önce Trabzonda göreve başlamış ve şimdi öğrencileri tarafından çok seviliyordu.

  • Aylin’in son 6 aydır olan öksürüğü ders anlatmasını engellemeye başlamıştı.



Kuru vasıftaki öksürük geceleri uykudan uyandırıyor ve kendisini bitkin bırakıyordu.

  • Kuru vasıftaki öksürük geceleri uykudan uyandırıyor ve kendisini bitkin bırakıyordu.

  • Öğrencileride onun hasta olmasından dolayı üzülüyordu.

  • Doktora gitmiş, akciğer grafisi çektirmiş ve normal bulununca da öksürüğünün günde içtiği 3-4 sigaraya bağlı olacağını düşünerek sigarayı bırakmaya karar vermişti.





Fakat öksürüğü geçmemişti.

  • Fakat öksürüğü geçmemişti.

  • Bayramda ailesinin yanına Balıkesir’e gittiğinde öksürüğünün geçtiğini farketti ve çok sevindi.

  • Fakat Trabzon’a döndüğünde öksürüğü tekrar başlamıştı.

  • Tekrar konunun uzmanı bir doktora gitmeye karar verdi.



KB : 120/70 mmHg

  • KB : 120/70 mmHg

  • Nabız : 88/dk

  • Solunum Sayısı : 20/dk

  • Solunum sistemi ve diğer tüm sistem muayeneleri

  • normal.

  • Hastayı sorgularken başka ne sorulması gerekir?

  • Öksürük sizce neden olabilir?

  • Balıkesir’de öksürüğün geçmesi sizce neden?

  • Hangi tetkikleri istersiniz ve neden?

  • Olası hastalıkları öncelik sırasına göre sıralayınız.



Öksürüğün başlangıç zamanı?

  • Öksürüğün başlangıç zamanı?

  • Öksürük ne kadar sürüyor?, Bir kaç kere mi , boğmaca gibi arka arkaya mı??,

  • Öksürüğünüz aniden mi başladı?,

  • Öksürüğün günün saatleri ile ilişkisi varmı?

  • Öksürüğünüzün mevsimlerle ilişkisi varmı?

  • Öksürük nedeni(toz, çeşitli ortamlar, koku, ilaç, efor, soğuk, konuşma)?

  • Yemek ve içmek sırasında öksürük gelişiyormu?

  • Pozisyon ilişkisi? Abse, kaviter tüberküloz, bronşektazi, pedinküllü tümör

  • Azaltan ya da düzelten durumlar















Murtaza bey 52 yaşında emekliliği yaklaşmış bir polis memurudur.

  • Murtaza bey 52 yaşında emekliliği yaklaşmış bir polis memurudur.

  • Evli 2 çocukludur.

  • Altmış paket yıl sigara öyküsü var.

  • Sekiz yıldır tansiyon hastasıdır. ACE inhibitörü kullanıyor.



Murtaza Bey o gün şiddetli bir öksürükle uyandığında dünya başına yıkılıyor sanmıştı.

  • Murtaza Bey o gün şiddetli bir öksürükle uyandığında dünya başına yıkılıyor sanmıştı.

  • Hayatında hiç bu kadar şiddetli bir öksürük krizine girmemişti.

  • Uzun yıllardır sigara kullandığı için sabahları gelen öksürüğe alışıktı.

  • Son üç yıldır bu öksürüklere kış aylarında balgam yakınmasıda eklenmişti.



Ancak bu sabah şiddetli öksürükler sonunda baygın düşmüştü.

  • Ancak bu sabah şiddetli öksürükler sonunda baygın düşmüştü.

  • Kendine geldiğinde boğazında şekerimsi bir tat hissetti.

  • Boğazını suyla temizlediğinde lavaboda bir miktar kan gördü ve çok korktu.



Bir an için son aylarda yol yürümekle gelen nefes darlığını düşündü. Kendisi bunu sigara ve yaşlılığa bağlamıştı.

  • Bir an için son aylarda yol yürümekle gelen nefes darlığını düşündü. Kendisi bunu sigara ve yaşlılığa bağlamıştı.

  • Doktora gitmeye karar verdi.



Bu bulgularla ne düşünürsünüz?

  • Bu bulgularla ne düşünürsünüz?



Doktor Ahmet bey, Murtaza beyin muayenesinde şunları saptadı;

  • Doktor Ahmet bey, Murtaza beyin muayenesinde şunları saptadı;

  • KB: 130/75 mmHg Nabız: 88/dk SS: 17/dk

  • Baş boyun: Trakea sağa devie, Tiroidde diffüz hiperplazi, sağ supraklavikuler 1x0.5 LAP

  • Kardiyovasküler sistem :Normal

  • Toraks: Sağ hemitoraksda inspeksiyonla çöküklük, solunuma katılımda azalma

  • Göğüs titreşiminin sağda azaldığı, perküsyonla matite olduğunu ve solunum seslerinin azaldığı gözleniyordu.

  • Abdomen; hepatosplenomegali, kitle yoktu.

  • Ekstremitelere baktığında çomak parmak bulgusu vardı.





Uzun süredir sabahları gelen öksürükte hangi hastalıklar akla gelmelidir?

  • Uzun süredir sabahları gelen öksürükte hangi hastalıklar akla gelmelidir?

  • Kış aylarında 3 ay süreyle öksürüğe balgamın eşlik etmesinde ne düşünülmelidir?

  • Uzun süredir sabahları gelen öksürük yakınması olan bir hastada öksürüğün karakterinin aniden değişmesi ne düşündürmelidir?

  • Son aylarda gelen nefes darlığı neye bağlı olabilir?

  • Hasta öksürük nöbeti sonunda niye baygın düşmüştür?

  • Ayılınca boğazında hissettiği şekerimsi tat neye bağlı olabilir?

  • Hastanın ağzında gelen kanın kaynağı ne olabilir?

  • Doktorun fizik muayene bulguları size neleri düşündürür?

  • Ön tanınız nedir? Kesin tanıyı koymak için hangi tetkikleri istersiniz ? Öncelik sırasına göre diziniz.





Beyza 20 yaşında başarılı bir üniversite öğrencisiydi.

  • Beyza 20 yaşında başarılı bir üniversite öğrencisiydi.

  • İlk yarının derslerinin ağırlığı nedeniyle kışın kar tatili için Uludağa gitmeye karar vermişti.

  • Böylece dinlenecek, kayak yapacak ve ikinci dönem dersleri için enerji depolayacaktı.

  • Geçen yıl aldığı kayak derslerinin yeterli olduğunu düşünerek tek başına kaymaya başladı.



Ancak kötü talih önüne çıkan küçük kayakçıya çarpmamak için uğraşırken kayağın biri ayağından çıktı ve bir anda kendisini yerde buldu.

  • Ancak kötü talih önüne çıkan küçük kayakçıya çarpmamak için uğraşırken kayağın biri ayağından çıktı ve bir anda kendisini yerde buldu.

  • Acı içinde kıvranıyordu.

  • İlk yardım ekibi tarafından hastaneye götürülürken sağ ayak bileğindeki ağrıdan çok, derslerinden endişe ediyordu.

  • Hastanede çekilen direkt grafide Dr. Ahmet Bey üzüntülü bir şekilde sağ ayak bileğnde kırık olduğunu en az 6 hafta bacağının alçıda kalacağını söylemişti.



Kırıktan sonra 1 hafta geçmişti. Günler biraz sıkıcı olmaya başlamıştı.

  • Kırıktan sonra 1 hafta geçmişti. Günler biraz sıkıcı olmaya başlamıştı.

  • Gerçi arkadaşları Beyza’yı hiç yalnız bırakmıyorlardı ama, gene de içinde bir sıkıntı, bazen hafif bir nefes darlığı hissediyordu.

  • Öğleye doğru kesik kesik öksürüğü olduğunda annesi biraz endişelenmişti.



Öksürük akşama kadar şiddetini gittikçe arttırdı ve akşam nefes almasını engelleyen çok şiddetli bir sağ yan ağrısı Beyza’yı sıkıntıya soktu.

  • Öksürük akşama kadar şiddetini gittikçe arttırdı ve akşam nefes almasını engelleyen çok şiddetli bir sağ yan ağrısı Beyza’yı sıkıntıya soktu.

  • Gece yarısına doğru artan nefes darlığı, kesik öksürük, göğsünün sağ tarafındaki ağrının dayanılmaz olması üzerine hastaneye acil servise gittiler.



Bu bulgularla ne düşünürsünüz?

  • Bu bulgularla ne düşünürsünüz?



Acil Servis doktoru Dr.Aydın Bey Beyzayı dikkatlice dinleyip, fizik muayenesini yaparken bacağındaki alçıdan dolayı muayenede zorlanmıştı.

  • Acil Servis doktoru Dr.Aydın Bey Beyzayı dikkatlice dinleyip, fizik muayenesini yaparken bacağındaki alçıdan dolayı muayenede zorlanmıştı.

  • Fizik muayenede KB: 100/70 mmHg, Nabız: 114/dk, SS: 28/dk şeklindeydi. Beyzanın toraks muayenesinde sağ tarafta şüpheli sinüs kapalılığı, matite ve oskültasyonda rallerinin olması Dr.Aydın Beyi akciğer grafisi istemeye yöneltti.



Akciğer grafisine bakarken Dr.Aydın Bey yanındaki İnt.Dr.Sema’ya sağ diyafragmanın yüksekliğini, lineer atelektaziyi ve sağda kostodiyafragmatik sinüs kapalılığını anlatıyordu.

  • Akciğer grafisine bakarken Dr.Aydın Bey yanındaki İnt.Dr.Sema’ya sağ diyafragmanın yüksekliğini, lineer atelektaziyi ve sağda kostodiyafragmatik sinüs kapalılığını anlatıyordu.





Beyza evde yatarken başlayan nefes darlığı neye bağlı olabilir?

  • Beyza evde yatarken başlayan nefes darlığı neye bağlı olabilir?

  • Öksürük ve eşlik eden bu semptomlarla tanı neler olabilir ?

  • Tanı ne olabilir? Hangi lab.incelemeleri gereklidir?





  • Sami 20 yaşında yurtta kalan Üniversite öğrencisiydi.

  • Ailesinin maddi olanakları kısıtlı olduğundan aldığı bursla iki yıldır öğrenimini sürdürmeye çalışıyordu.



  • Son 1 aydır kesik kesik kuru öksürük, gece terlemesi, ateş, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk şikayetleri oluyordu.

  • Bu sabah öksürükle birlikte kan tükürmüştü.

  • Doktora gitmesi gerektiğini düşündü.

  • Üniversitenin Mediko Sosyal merkezine gitti.



  • Dr. Aylin hanım Sami’nin şikayetlerini dinledi.

  • Fizik muayenesinde: KB: 110/70 mmHg, Nab: 85/dak, SS: 17/dak,

  • Baş boyunda; mukozalar soluk, dil paslı, trakea normal yerindeydi.

  • Boyunda LAP saptamadı.



  • Kardiovasküler sistem normal.

  • Toraksta sağda interskapuler alanda raller ve bronşial solunum saptadı.

  • Batın muayenesi normaldi. Ekstremiteler normaldi.



  • PA akciğer grafisinde sağ akciğer üst zonda kaviter infiltrasyon gözledi.

  • Rutin kan incelemelerinde beyaz küre: 9500 mm3 , Hemoglobin : 11.4 g/dL, sedimantasyon: 96 mm/s olarak bulundu.





Son 1 aydır kesik kesik kuru öksürük, gece terlemesi, ateş, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk şikayetleri size neyi düşündürür?

  • Son 1 aydır kesik kesik kuru öksürük, gece terlemesi, ateş, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk şikayetleri size neyi düşündürür?

  • Sabah öksürükle birlikte gelen kan nereden kaynaklanabilir?

  • Hastanın toraks muayene bulguları neyi düşündürür?

  • Hastanın fizik muayene ve labaratuvar bulguları sizi hangi hastalıklara yönlendirir?

  • Hangi ek tetkikleri istersiniz?



  • Hüseyin bey 2002 yılında emekli olmuştu.

  • Yıllardır içtiği sigaraya bağlı kış aylarında artan öksürük balgam yakınmaları vardı.

  • Sigarayı bırakmıştı ancak öksürük ve balgam yakınmaları devam ediyordu. Son yıllarda bu şikayetlerine eforla gelen nefes darlığı eklenmişti. Gittikçe nefes darlığı artıyordu.

  • Bu nedenle Doktorunun verdiği sprey ilaçları solunum yoluna sıkıyor ve ilaçlar biraz rahatlama sağlıyordu.

  • Bir-iki gündür devam eden öksürük , öksürüğüyle beraber koyu sarı, yeşil balgamı , dün yükselen ateşi artık iyice dayanılmaz hal almaya başlamıştı.



  • Ateş düşürücü ilaçla düşen ateşi 4-5 saat biraz düzelir gibi oluyor ancak sonra tekrar yükseliyor ve sıkıntıları artıyordu.

  • Uykusuz geçen gecenin sabahında ateşi 38.9 derece santigrad olunca kendini kötü hissetmiş, kendisini takip eden doktora görünsem iyi olur diye düşünmüştü.



  • Dr.Mustafa hastasının sırtını dinlerken ciddi problemler olabileceğini düşünüyordu.

  • Hastasının fizik muayenesinde Ateş:38.5 C , KB:100/70 mmHg, Solunum sayısı: 24/dk, Nabız: 98/dk , dudakları ve dili siyanotik ve kuruydu.



  • Toraks muayenesinde dinlemekle ekspiryumu uzun, sağ üstte bronşial ses ve raller duyuluyordu.



Hüseyin Beyin akciğer grafisinde sağ üst zonda büyük bir gölge koyuluğu vardı.

  • Hüseyin Beyin akciğer grafisinde sağ üst zonda büyük bir gölge koyuluğu vardı.

  • Beyaz küre 12 000/mm3, sedimentasyon: 65 mm/s , BUN:46 ( 15-25 ) mg/dL , Cre: 1.2 mg/dL (0.5-1.4), pH: 7.41, PO2: 55 mmHg , PCO2: 50 mmHg bulundu.





Öksürük balgam ve nefes darlığı yakınmaları hangi hastalıkları düşündürür?

  • Öksürük balgam ve nefes darlığı yakınmaları hangi hastalıkları düşündürür?

  • Bu yakınmalarında artış ve ateş size hangi hastalıkları düşündürür?

  • Hastanın fizik muayene ve laboratuvar bulguları sizi hangi hastalığa yönlendirir?



Sabri bey 55 yaşında uluslararsı bir inşaat firmasının yurt dışı şantiyeleri müdürüdür.

  • Sabri bey 55 yaşında uluslararsı bir inşaat firmasının yurt dışı şantiyeleri müdürüdür.

  • İşi gereği çok fazla yurt dışı seyahati yapmaktadır.

  • Sağlığı ile fazla ilgilenememektedir. Herhangibir spor aktivitesi yoktur. Genellikle her yere arabayla gitmektedir.



Son yıllarda çok fazla kilo almıştı.

  • Son yıllarda çok fazla kilo almıştı.

  • Yoğun çalışma temposu nedeniyle içtiği sigara miktarını artırmıştı.

  • Birkaç gündür bacağındaki şişlik Sabri beyin canını sıkıyordu. Bu sabah kalktığında bacağındaki şişliğe hafif kızarıklık ve ağrı eklenmişti.

  • Çok uzun bir uçak yolculuğundan yeni gelmişti.



İş yerinde yoğun tempoyla çalışırken bacağındaki ağrı birdenbire şiddetlendi.

  • İş yerinde yoğun tempoyla çalışırken bacağındaki ağrı birdenbire şiddetlendi.

  • Göğsünün sağ tarafında ağrı hissetmeye başladı.

  • Ağrı nefes tutunca hafifiliyor , nefes alınca dahada artıyordu.



Birdenbire baş dönmesi ile masaya yığıldı kaldı.

  • Birdenbire baş dönmesi ile masaya yığıldı kaldı.

  • Sabri bey gözlerini aralar gibi oldu. Etrafına bakınca hastanede olduğunu anladı. Ağrısı azdı ama hala sıkıntı veriyordu. Burnunda fısıltı sesi, kolunda iğneler bağlıydı.



Doktor Ahmet bey hastanın dosyasını inceliyordu;

  • Doktor Ahmet bey hastanın dosyasını inceliyordu;

  • KB: 80/50 mm Hg, nab: 125/dk, Ateş: 37.3 derece santigrat, idrar çıkışı saatte 30 cc,

  • Hastanın solunum sıkıntısı var, boyun damarları belirgin. Kalbde S3, S4, 2. seste çiftleşme, sağda triküspit odakta 2/6 sistolik üfürüm var.



Her iki yarıgöğüste zaman zaman ronküsler duyuluyor. Sağ altta raller duyuluyordu. Her iki bacakta şişlik vardı.

  • Her iki yarıgöğüste zaman zaman ronküsler duyuluyor. Sağ altta raller duyuluyordu. Her iki bacakta şişlik vardı.

  • PA akciğer grafide sağ diafragma yüksek kalp gölgesi genişlemişti.

  • EKG D1 de S, D3 de patolojik q ve T negatif. Atrial erken atımlar izlendi.



Kan gazı: PH(7.48), pO2(65 mmHg), pCO2(30 mmHg)

  • Kan gazı: PH(7.48), pO2(65 mmHg), pCO2(30 mmHg)

  • Beyaz küre: 11000/mm3

  • HB: 14.5 g/dl, Htc: %42,

  • Kırmızı küre:5.200.000/mm3

  • Trombosit:200bin/mm3

  • Kan şekeri:117mg/Dl

  • Kan üre nitrojen:25



Creatinini:1.3

  • Creatinini:1.3

  • T.protein:8.0

  • Albumin:3.7

  • ALT:22

  • AST:33

  • ALPase:55

  • LDH:679

  • Tam idrar:Normal bulgular



Sabri bey’in şikayetleri nelerdir?

  • Sabri bey’in şikayetleri nelerdir?

  • Sabri beyde bu şikayetler hangi hastalıkların varlığını düşündürür?

  • Sabri bey’in fizik muayene bulgularındaki anormallikler nelerdir?

  • Tanı için hangi tetkikleri planlarsınız?

  • Yukardaki bulgularla tanınız neler olabilir?



Yüklə 449 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin