ERTUĞRUL
KARAKUŞ
118
BAED / JBRI, 7/1, (2018), 111-166.
“Çağırır şimdi bütün milleti imdada vatan,
Değişilmez ey oğul, cennete dünyada vatan.
Bize meydan okuyan bilmelidir bir defelik,
Ne satılır, ne verilir binadan ya da, vatan.
...
Vatan aşkından alır Bahtiyar öz kudretini,
Dövünür kalbi gibi her yeni mısrada vatan.”
25
Şair için vatan, dünyada cennete bile değişilmeyecek kadar kutsal bir
hâl alır. Çünkü şair zaten kendi gücünü vatan aşkından alır. Şairin her mısraı,
tıpkı kalbi gibi vatan aşkıyla atar. Bunun sonucu olarak da vatan, uğrunda
ölünecek bir kutsal varlık olur:
“Durun. Ağlamayın. Vallah gam-keder
Hiç vakt sığışmamış gayretimize.
Bu bayrak altında yaşamak kadar
Toprağa gitmek de şereftir bize.”
26
(Şehitler)
Şair, vatan için toprağa girmenin şeref olduğunu vurgulasa da,
vatanını seven genç insanlara saldıranlar, onları sadece vatan sevgisi için
suçlarlar. Şairin buna itirazı vardır:
“Şehitler bu toprağa, halka secde kıldılar,
Haksızlığın üstünden hakka köprü saldılar,
Vatanı sevmek için günahkâr sayıldılar,
Vatanı sevmek niçin günah olmuş, ay Allah?”
27
(Şehitler)
Vatanı sevmeyi günah sayanlar, “Haksızlığın üstünden hakka köprü
salsalar” da onların yaptığı haksızlıklar “vatan için kurban gidenler”i
yolundan döndürmez. İşte; “Toprağa vatan için gitmek şeref olduğu için” şair,
kocasının namusunu korumak için vefat eden Ferize’ye seslenir:
“Kurban gitti o, Vatana, sen Ona
Bu nasıl görüştü, nasıl yarıştı?”
28
(Şehitler)
25
Aynı yerde, s. 205.
26
Bahtiyar Vahapzade, Şehitler, Cönk Yayınları, İstanbul 1991, s. 27.
27
Aynı yerde, s. 7.
28
Aynı yerde, s. 45.
|