Barnabas İncili 236
İsa'nın mabetten çıktığını gören havariler ve müminler kendisini
Simun'un evine kadar izlediler. Bu arada Nikodemus oraya geldi
ve İsa’ya, Kudüs'ten çıkıp, Sidrun çayı ötesine gitmesini tavsiye
ederek dedi, “Rab, benim Sidrun çayı gerisinde evle birlikte
bahçem var, bu bakımdan sana rica ediyorum, şakirtlerinden
bazılarıyla oraya git ve kâhinlerimizin bu nefreti geçinceye
kadar orada kal. Sana gerekli olan her şeyi sağlayacağım. Ve
şakirtlerin çoğunu burada Simun'un evinde ve benim evimde
bırak, Allah bize her şeyi verecektir.” Ve İsa yanına, ilk olarak
havariler denilen yalnızca on iki kişiyi almak arzu ederek, böyle
yaptı.
Bu sırada, İsa'nın annesi bakire Meryem ibadet ediyordu ki,
melek Cebrail kendisini ziyaret edip, oğluna yapılan eziyeti
naklederek, dedi, “Korkma Meryem, çünkü Allah O'nu
dünyadakilerden koruyacaktır. Bunun üzerine, Meryem
ağlayarak Nasıra'dan ayrıldı ve oğlunu aramak için Kudüs'e, kız
kardeşi Meryem Selâme'nin evine geldi. Fakat İsa gizlice Sidrun
çayının ötesine çekilmiş olduğundan, onu bu dünyada bir daha
göremedi; ancak utanç işinden sonra melek Cebrail, Mikâil,
İsrafil ve Uriel'le birlikte Allah'ın emriyle onu kendisine
getirdiler.
Mabetteki karışıklık İsa'nın ayrılmasıyla dinince, baş kâhin
yüksek bir yere çıkıp, elleriyle sus işareti yaparak dedi,
“Kardeşler! Biz ne yapıyoruz? O'nun Şeytan’ca san'aıyla tüm
dünyayı aldattığını görmüyor musunuz? Şimdi, eğer o bir
büyücü değilse, nasıl oldu da kaybolup gitti? Emin olun ki, o
kutsal biri ve bir peygamber olmuş olsaydı, Allah'a karşı, kulu
Musa'ya karşı ve İsrail'in ümidi Mesih'e karşı küfürde
bulunmazdı! Ve ne diyeyim ben? O, tüm kâhinlerimize küfretti.
Bu bakımdan, bakın size diyorum ki, eğer o dünyadan
ayrılmazsa, İsrail kirlenecek ve Allah'ımız bizi milletlere teslim
edecektir. Dikkat edin şimdi, onun yüzünden bu kutsal mabet
nasıl da kirlenmiş bulunuyor!” Ve baş kâhin o şekilde konuştu
ki, pek çokları İsa'yı terk etti.