Barnabas İncili
37
24. Bir İnsanın ziyafet ve çok yemekten nasıl kaçması
gerektiğine dair ilgi çekici örnek.
Bunu söyledikten sonra İsa ağladı ve dedi,
“Bedenlerinin hizmetçisi olanlara yazıklar olsun,
çünkü onlar,
öbür hayatta günahlarının azabından başka kesinlikle hiç bir
iyilik görmezler. Size anlatıyorum ki, Yiyip içmekten başka hiç
bir şey düşünmeyen zengin bir obur vardı ve her gün görkemli,
ziyafetler verirdi. Lazarus adında yoksul bir adam dururdu
kapısında; yaralarla kaplıydı bedeni ve oburun sofrasından
düşen ekmek kırıntılarını seve seve almaya razıydı fakat bunları
bile
vermiyordu kimse ona; tersine herkes alay ediyordu
kendisiyle. Ona yalnızca köpekler acıyordu da, yaralarını
yalıyorlardı. Gün geldi, yoksul
adam öldü ve melekler onu
babamız İbrahim'in kucağına taşıdılar. Zengin adam da öldü,
onu da cinler şeytanın kucağına taşıdılar. Evet, şimdi azabın en
büyüğüne maruz kalan bu adam gözlerini kaldırınca uzaktan
Lazarus'u İbrahim'in kucağında gördü ve bağırdı,
-
Ey baba İbrahim, bana merhamet et de Lazarus'u gönder. O bana
bu alev içinde azap gören dilimi serinletmek için bir damla su
getirebilir belki.
-
Hatırla ki sen öbür hayatın tadını aldın, Lazarus ise kötülüklerini
tattı; bu bakımdan şimdi sen azapta olacaksın, Lazarus nimetler
içinde.
-
Ey baba İbrahim, evimde üç kardeşim var. Lazarus'u gönder de
onlara benim ne kadar işkence çektiğimi anlatsın,
belki tövbe
ederler de buraya gelmezler
-
Onların Musa'sı ve peygamberleri var, onları dinlesinler.
-
Hayır, baba İbrahim; ama bir ölü kalkar varırsa inanırlar.
-
Musa'ya ve peygamberlere inanmayan, kalkıp
gitseler bile,
ölülere de inanmazlar.
Dostları ilə paylaş: