bir a book, a car, a movie (bir kitap, bir araba, bir film)



Yüklə 0,65 Mb.
səhifə106/114
tarix28.07.2020
ölçüsü0,65 Mb.
#32310
1   ...   102   103   104   105   106   107   108   109   ...   114
vocabularyy







I will take a photo of the landscape. (Manzaranın bir fotoğrafını çekeceğim.)



















1936) photograph; (fiil, isim)










f.; fotoğrafını çekmek    i.; fotoğraf







He has photographed some wild animals. (Bazı vahşi hayvanların fotoğraflarını çekti.)



















1937) photographer; (isim)










fotoğrafçı
















The photographer shot the unusual pictures. (Fotoğrafçı sıradışı fotoğraflar çekti.)



















1938) phrase; (fiil, isim)










f.; uygun sözcük ve cümlelerle ifade etmek   i.; ifade, sözcük öbeği

I don’t know what this French phrase means. (Bu Fransızca ifade ne anlama geliyor bilmiyorum.)



















1939) physical; (sıfat)










fiziksel, bedensel, somut, maddi







He’s in good physical condition.(Bedensel durumu iyi.)



















1940) physically; (zarf)










fiziksel olarak, bedenen










I am feeling physically ill. (Bedenen hasta hissediyorum.)



















1941) physician; (isim)










tıp adamı, doktor, hekim










She is not a dentist, she is a physician. (O diş hekimi değil, o bir doktor.)



















1942) piano; (isim)













piyano
















I listened him playing the piano. (Onu piyano çalarken dinledim.)



















1943) pick; (fiil, isim)










f.; seçmek, toplamak (meyve, çiçek vb.), ayırmak, gagalamak   i.; seçme, gitar penası

Pick a number from one to ten. (Birden ona kadar bir sayı seç.)



















1944) picture; (isim, fiil)










i.; resim, tablo, betimleme   f.; zihinde canlandırmak, düşlemek, resmetmek, betimlemek

Have you got any pictures of your village? (Sende köyünüzün resmi var mı?)



















1945) pie; (isim)













turta,tart,  pasta













Do you want more apple pie? (Daha fazla elmalı turta ister misin?)



















1946) piece; (isim)













parça, adet, tane, kısım, piyes, eser







There were tiny pieces of glass on the floor. (Yerde küçük cam parçaları vardı.)



















1947) pile; (isim, fiil)










i.; yığın, küme, öbek    f.; kümelenmek, yığın yapmak

He arranged the files in piles. (Dosyaları öbek halinde düzenledi.)



















1948) pilot; (isim)













pilot, rehber, deney










Her husband is an airline pilot. (Onun kocası bir havayolu pilotu.)



















1949) pine; (isim)













çam, fıstık çamı













There used be a pine in our backyard. (Önceden arka bahçemizde bir çam ağacı vardı.)



















1950) pink; (isim)













pembe
















I liked your pink bag. (Pembe çantanı beğendim.)






















1951) pipe; (isim)













boru, soluk  borusu, pipo










He smoked his pipe in joy. (Neşeyle piposunu içti.)






















1952) pitch; (fiil, isim)










yalpalamak, sendelemek, zift dökmek, yola taş döşemek   i.;  saha, alan, zift

Football is played on the grass pitch. (Futbol çim sahada oynanır.)



















1953) place; (fiil, isim)










f.;yerleştirmek, koymak , yerini belirlemek     i.; yer, alan, mekan, sıra

The police searched the place. (polis, mekanı aradı.)



















1954) plan; (fiil, isim)










f.; planlamak, plan çizmek, tasarlamak    i.; plan, yol, tasarı

It is too late to change our plans. (Planlarımızı değiştirmek için çok geç.)





Yüklə 0,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   102   103   104   105   106   107   108   109   ...   114




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin