bir a book, a car, a movie (bir kitap, bir araba, bir film)



Yüklə 0,65 Mb.
səhifə113/114
tarix28.07.2020
ölçüsü0,65 Mb.
#32310
1   ...   106   107   108   109   110   111   112   113   114
vocabularyy







i.; gelişim, ilerleme, kalkınma    f.; gelişmek, ilerlemek

She made a rapid progress. (O, hızlı bir gelişim gösterdi.)



















2069) project; (isim, fiil)










i.; proje, plan   f.; proje çizmek, planını çizmek




The firm is designing a new building project. (Firma, yeni bir bina projesi tasarlıyor.)



















2070) prominent; (sıfat)










öne çıkan, belirgin, önde gelen(kimse)







She played a prominant role in the projede. (Projede belirgin bir rol oynadı.)



















2071) promise; (isim, fiil)










i.; söz, vaat  f.; söz vermek, vaat etmek







Promise not to tell anyone. (Kimseye söylemeyeceğine söz ver.)



















2072) promote; (fiil)










teşvik etmek, desteklemek, terfi ettirmek, yüceltmek

They developed new policies to promote economic growth. (Ekonomik büyümeyi teşvik etmek için yeni politikalar geliştirdiler.)



















2073) prompt; (sıfat)










çabuk, hızlı (cevap), seri










She wrote  a prompt answer to my letter. (Mektubuma hızlı cevap yazdı.)



















2074) proof; (isim)













kanıt, ispat, delil













There is no proof that he stole the car. (Arabayı onun çaldığına dair hiçbir kanıt yok.)



















2075) proper; (sıfat)













uygun, münasip, yakışır, düzgün







I think he is the proper person for this job. (Bence o, bu iş için uygun kişi.)



















2076) properly; (zarf)










düzgün bir şekilde, doğru dürüst, uygun bir şekilde




The radio isn’t working properly. (Radyo düzgün bir şekilde çalışmıyor.)



















2077) property; (isim)










mülkiyet,  mal-mülk, servet,  sahiplik







This area is government property. (Bu alan kamu malıdır.)



















2078) proportion; (iism)










oran, orantı, kısım, bölüm










The proportion of regular smokers increases with age. (Düzenli olarak sigara içenlerin oranı yaşla birlikte artıyor.)



















2079) proposal; (isim)










teklif, öneri, evlenme teklifi










His proposal was rejected. (Onun teklifi reddedildi.)



















2080) propose; (fiil)













teklif etmek, önermek, ileri sürmek







What would you propose? (Sen ne önerirdin?)






















2081) proposed; (sıfat)










önerilen
















The proposed plan was accepted. (Önerilen plan kabul edildi.)



















2082) prosecutor; (isim)










savcı
















Each court has a prosecuter. (Her mahkemenin bir savcısı vardır.)



















2083) prospect; (fiil, isim)










f.; maden vb. aramak    i.; görünüş, beklenti, olasılık




Is there any prospect of this recovery? (Onun iyileşmesinin bir olanağı var mı?)



















2084) protect; (fiil)













korumak, kollamak, himaye etmek , muhafaza etmek

Wear sunglasses to protect your eyes from the sun. (Gözlerini güneşten korumak için güneş gözlüğü tak.)



















2085) protection; (isim)










koruma, himaye, korunma










The animals threatened with extension are under protection. (Nesli tükenme tahlikesinde olan hayvanlar koruma altında.)



















2086) protein; (isim)










protein
















Meat is good source of protein. (Et iyi bir protein kaynağıdır.)



















2087) protest; (isim, fiil)










i.; protesto    f.; protesto etmek, karşı çıkmak




They accepted the conditions without protest. (Şartları karşı çıkmadan kabul ettiler.)

Yüklə 0,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   106   107   108   109   110   111   112   113   114




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin