b- Dışarıda Muhafaza
Ahırdan çıkarılan taze gübre ya gelişi güzel muhafaza edilir, ya da toplu bir halde muntazam bir şekilde muhafaza edilir. Bunun için dışarıda muhafaza edilen hayvan gübrelerinin ihtimarı dağınık ihtimar ve toplu ihtimar olarak yapılır.
1. Dağınık İhtimar; Gübrenin gübrelikte veya avlunun herhangi bir yerinde gelişi güzel bir şekilde bekletilmesidir. Bu şekilde gübrenin ihtimarı homojen olamaz. Çünkü bu durumdaki gübre yığınlarının bazı kısımlarının ıslak ve sulu olmasına karşılık bazı kısımları gevşek ve kuru kalmaktadır. Bu nedenle gübre yığınının kuru kısımlarında aerobik, ıslak kısımlarında anaerobik ayrışma söz konusu olduğundan gübrede homojen bir olgunlaşma sağlanamaz.
2. Toplu İhtimar; Ahırdan çıkartılan taze gübrenin gübrelikte toplu ve muntazam bir şekilde muhafaza edilmesidir. Toplu ihtimar soğuk ve sıcak ihtimar olarak ikiye ayrılır.
2.1. Soğuk İhtimar; Ahırdan çıkarılan ve gübreliğe getirilen gübrenin ıslatılarak derhal sıkıştırılmasıdır. Bu şekilde gübrenin ihtimarı tamamiyle havasız şartlarda cereyan etmekte ve gübre yığınının ısısı çok fazla yükselmemektedir. Soğuk ihtimarda olgunlaşmanın başından sonuna kadar şartlar genellikle aynı olduğundan bu şartlarda yaşayabilen mikroorganizmaların faaliyeti aynı şekilde devam eder.
2.2. Sıcak İhtimar; Gübreliğe getirilen gübre önce yaklaşık olarak 80 cm’lik tabaka halinde hiç sıkıştırılmadan bırakılır. Böylece gübrenin ihtimarı havalı şartlarda cereyan edeceğinden, yığının ısısı hızla yükselir. Bu ısı yaz aylarında 24, kış aylarında 48 saatlik bir sürede 60- 650C’yi bulmaktadır. Gübre yığınının ısısı bu dereceye yükseldiğinde gübre ıslatılıp iyice sıkıştırılır. Sıcak ihtimarda ilk önce yüksek ısıya dayanabilen ve aerob olan mikroorganizmalar kalmakta, diğerleri ölmektedir. Sonra gübrenin ıslatılıp sıkıştırılması ile bu mikroorganizmalarda yok olmakta, böylece gübrede hemen hemen hiç mikroorganizma kalmadığından, mikroorganizma faaliyeti sona ermektedir. Bu nedenle gübrede meydana gelen gerek organik madde ve gerekse mineral besin maddesi kaybı soğuk ihtimara oranla daha az olmaktadır.
AHIR GÜBRESİNİN OLGUNLAŞTIRILMASI SIRASINDAKİ DEĞİŞİMLER
Organik ve inorganik bileşimi nedeni ile heterojen bir yapı gösteren ahır gübresinde çok sayıda çeşitli mikroorganizmaların etkisiyle gübrenin saklandığı koşullara bağlı olarak önemli kimyasal değişiklikler ortaya çıkmaktadır. Bu kimyasal değişiklikler aşağıda özetlenmiştir.
A- Azotlu Bileşiklerdeki Değişmeler
Ahır gübresinde azot, asal olarak üre, hazım olamaz protein ya da mikrobiyal dokular şeklinde bulunur. Üre kolayca hidrolize olarak amonyum karbonata dönüşür. Bu tepkime yaklaşık 5 gün içinde tamamlanır. Kararlı olmayan amonyum karbonattan da aşağıdaki formülde gösterildiği gibi amonyak gazı ve karbondioksit oluşur. Ahırlarda hissedilen yoğun amonyak kokusu bunun en açık kanıtıdır. Yüksek sıcaklık ve alkali ortamlarda bu tepkime çok hızlı cereyan etmektedir.
CO(NH2)2+2H2O (NH4)2CO3
(NH4)2CO3 2NH3+CO2+H2O
Kuruma ile amonyum karbonat çözeltisinin yoğunlaşması nedeniyle amonyak kaybı hızlanır. Donma sonucu da kristalleşme nedeniyle, amonyum karbonat çözeltisinin yoğunluğunun artmasıyla amonyak kaybı artar.
Ahır gübresinde bağımsız şekle dönüşen amonyak, ya nitrifikasyona uğrar, ya da yataklık tarafından adsorbe edilir. Nitrifikasyon için oksijene ihtiyaç vardır. Bu oksijen gübre yığınının atmosfere yakın kısımlarında bulunur. Gübre yığını sıkıştırılınca bu olanak da ortadan kalkar. Bu arada iyi havalanan gübre yığınlarında yüksek sıcaklık (50-600C) oluşur ki bu sıcaklık nitrifikasyonda görev alan mikroorganizmaların ölümüne yol açar. Gübre yığınının atmosfere yakın kısımlarında oluşan nitratlar çoğu kez yıkanma sonucu yığının içine doğru taşınır. Nitratlar burada anaerobik koşullarda mikroorganizmaların etkinliği ile denitrifikasyona uğrar. Denitrifikasyon sonucu oluşan azotun kaybı da önemli düzeylere ulaşabilmektedir.
Hayvan dışkılarındaki hazmolamaz protein ileri düzeydeki parçalanmaya karşı daha dayanıklıdır. Buna rağmen bazı mikroorganizmalar gerek aerobik gerekse anaerobik şartlar altında bu bileşikleri de parçalayabilirler. Bu bileşiklerden bir bölümü amonifikasyona uğrarken, bir bölümü de mikrobiyal proteine dönüşür. Bu arada proteinlerin parçalanmaları sonucu kötü kokulu indol, merkaptan, hidrojen sülfür ve aminler oluşur.
B- Karbonhidratlardaki Değişmeler
Ahır gübresinin katı bölümünde fazla miktarda selüloz, hemiselüloz, lignin ve öteki bileşiklerle hazım olamadan dışkı içinde atılan mirobiyolojik parçalanmaya dayanıklı maddeler bulunur. Sap, saman vb. gibi yataklık maddeler fazla miktarda selüloz ve hemiselüloz ile az miktarda kolay parçalanabilen şeker, nişasta ve proteinleri içerirler. Gübrelerin saklanması sırasında lignin ve proteinin birleşmesi sonucunda humus adı verilen ve güç parçalanan lignoproteinat kompleksi oluşur.
Karbonhidratların parçalanma oranları ile parçalanma sonucu oluşan ürünlerin cins ve nicelikleri birinci derecede havalanma durumuna bağlıdır. Havalı şartlarda karbonhidratların parçalanmaları sonucunda karbondioksit, su ve sıcaklık şeklinde enerji açığa çıkar. Havalanmanın iyi, nemin bol ve sıcaklığın yüksek olduğu şartlarda (aerobik) parçalanma hızlı bir şekilde cereyan eder.
Anaerobik şartlar altında karbonhidratların parçalanmaları çok yavaş olduğu gibi oluşan ürünlerde farklıdır. Bu şartlarda genellikle karbondioksit, metan, hidrojen ile asetik, bütirik ve süt asitleri gibi uçucu organik asitler oluşur. Anaerobik şartlar altında karbonhidratların parçalanma ürünleri asit tepkimelidir. Bu nedenle gübrenin pH’sı asit yöne doğru değiştiğinden gaz şeklinde amonyak kaybı da önlenir. Ahır gübresinin anaerobik şartlarda ihtimarı ile azot kaybı göreceli olarak azaltılabildiği gibi kuru madde kaybı da azalır.
C- Mineral Maddelerdeki Değişmeler
Fosfor çoğunlukla katı dışkı içinde organik ve inorganik şekillerde bulunur. Ahır gübresinin mikrobiyolojik parçalanması anında organik fosfor bileşikleri bitkiye daha yararlı olan inorganik bileşiklere dönüşür. İhtimar edilmiş gübrede bitkiye yarayışlı fosfor genelde amonyum fosfatlar ve monokalsiyum fosfatlar şeklinde bulunur. Kuşkusuz yarayışlı fosforun az bir bölümü ihtimar anında mikroorganizma proteinine sentezlenerek bitkiler tarafından yararlanılamaz şekle dönüşür.
Ahır gübresindeki potasyumun büyük bölümü suda çözünebilir şekilde olup, bundan bitkiler kolaylıkla yararlanır. Suda çözünemez potasyum, kalsiyum ve magnezyum bileşikleri de ihtimar anında bitkiye yarayışlı şekle dönüşür. Anılan elementlerin hiçbiri azot gibi gaz şeklinde kaybolmaz. Bu elementlerde kayıp yalnızca yıkanma sonucu ortaya çıkar.
AHIR GÜBRESİNDEKİ KAYIPLAR
Ahırda ya da ahırdan çıkarıldıktan sonra gereken dikkat gösterilmez ve yeterli önlemler alınmazsa, tarlaya taşınmadan çok önce ahır gübresi değerini büyük ölçüde yitirir.
A- Sıvı Dışkıdaki Kayıplar
Ahır gübresinde sıvı dışkının kaybı, bitki besin maddeleri yönünden önemli bir sorundur. Yeterli yataklığın kullanılmaması halinde sıvı dışkı, ahırın tabanından ve gübre yığınının altından sızarak önemli ölçüde kaybolur. Ahır gübresinde bulunan bitki besin maddelerinin yaklaşık yarısının sıvı dışkı içerisinde olması ve bu bitki besin maddelerinin de bitkiye yarayışlı olduğu düşünüldüğünde ortaya çıkan kaybın önemi daha da belirginleşir.
B- Yıkanma Şeklinde Kayıplar
Ülkemizde çoğunlukla tarım işletmelerinde gübre ahırın ufak bir penceresinden dışarı atılır ya da yağmur ve hava koşullarının etkisinde kalacak şekilde doğrudan açıkta bırakılır.
Ahırdan çıkarılan gübre açıkta ufak ve gevşek yığınlar şeklinde bırakıldığı zaman yıkanarak kayıp büyük boyutlara ulaşır. İklim koşulları ile yığının durumuna da bağlı olarak 6 aylık süre içerisinde ahır gübresi gübre değerinin yaklaşık yüzde ellisini yitirmektedir.
Ahır gübresinden yıkanarak kaybolan bitki besin maddeleri ise bitkiler tarafından çok olay yararlanılabilir şekilde bulunanlardır. Yıkanma ile yalnızca sıvı dışkı değil, katı dışkı içinde çözünebilir şekilde bulunan azot, fosfor ve potasyum da kaybolur. Aynı şekilde çözünebilir organik madde de önemli düzeyde kayba uğrar.
C- Gaz Şeklinde Kayıplar
Buharlaşma sonucu gaz şeklindeki kayıplar esas olarak gübrenin azot ve organik madde kapsamında görülür. İhtimarın ilk aşamasında çoğunlukla amonyum karbonat ve bikarbonat oluşur. Bu amonyum bileşikleri durağan olmadıklarından gaz şeklinde amonyak kaybı kolaylıkla oluşmaktadır. Amonyak kaybı amonyum karbonat konsantrasyonu ve sıcaklığa bağlı olarak artmaktadır.
Normal sıcaklıkta ve pH 7’de ya da biraz altında azot kaybı göreceli olarak azdır. Gevşek gübre yığınlarında aeorobik ihtimar sonucu oluşan yüksek sıcaklık amonyak kaybının çok hızlı olmasına yol açar. Aynı şekilde donma sonucu suyun kristalizasyonu ile çözelti konsantrasyonunun artması nedeniyle de amonyak kaybı artar.
Hava hareketi de gaz şeklinde amonyak yitmesini önemli ölçüde arttırır. Hava cereyanı suyun buhar şeklinde yitmesini hızlandırırken suyun amonyağı tutma kapasitesini azaltır.
İhtimar anında gübrenin organik maddesinde önemli kayıplar oluşmakta ve bu da çoğunlukla karbonhidratların parçalanarak yitmesinden ileri gelmektedir. Karbonhidratların parçalanmaları sonucu asal olarak fazla miktarda oluşan karbondioksit gaz şeklinde uzaklaşır. İhtimar sonucu gübrede ağırlık azalması çoğunlukla organik maddenin kaybolması sonucu ortaya çıkar. Gübrenin içerdiği fosfor ve potasyumun gaz şeklinde kaybı ya çok az olur ya da hiç olmaz.
AHIR GÜBRESİNDEKİ KAYIPLARI ÖNLEMEK İÇİN ALINACAK ÖNLEMLER
Ahır gübresinin uygun şekilde saklanmasının asıl amacı, bitki besin maddeleri kaybını imkanlar elverdiğince önlemektir. En uygun şartlar altında bile bir miktar azot ve organik maddenin kaybını pratikte önlemek mümkün değildir. Buna karşın gaz halinde kayıpları söz konusu olmayan fosfor ile potasyum yönünden önemli bir sorun olmamaktadır. Gübrenin saklanması sırasında kayıpları tamamen önlemek mümkün olmamakla beraber en aza indirebilmek için alınması gerekli önlemler aşağıda kısaca belirtilmiştir.
A- Yataklık Kullanılması
Yataklık kullanılmasının esas amacı hayvanlar için ahırda temiz ve kuru yatacak yer sağlamaktır. Bununla beraber yataklık idrarın akıp gitmesini önlemek, gübrenin kullanılmasını kolaylaştırmak, bitki besin maddelerini tutarak kayıplarını önlemek ve gübrenin bitki besin maddeleri ile organik madde kapsamlarını arttırmak suretiyle de gübre üzerine olumlu etki yapmaktadır.
B- Gübrenin Tarlaya Doğrudan Taşınması
Kimi çiftçiler ahırdan çıkan gübreyi doğrudan tarlalarına taşırlar. Bu uygulama gübreden olası kayıpları (özellikle yıkanma) büyük ölçüde ortadan kaldırması ve zamanın daha iyi değerlendirilmesi yönünden önem taşır. Ancak, dışkıya geçen yabani bitki tohumlarıyla tarla kirletilebilir, hastalık etmenleri de sorun oluşturabilir. Tarlaya doğrudan taşınan gübreler genellikle toprak yüzeyine öbekler halinde bırakıldıklarından veya serperek uygulandıklarından, önemli miktarlarda gaz kayıpları meydana gelir. Bunu önlemek için taşınan gübrelerin iyi bir şekilde ihtimarından sonra toprakla karıştırılması gerekir.
C- Ahır Gübresinin Yığın Şeklinde Saklanması
Yığın şeklindeki gübrenin uygun biçimde korunabilmesi için gübre yığınının iyice sıkıştırılmış olması, yeterli düzeyde nem içermesi, hava koşullarından en az düzeyde etkilenmesi ve imkanlar elverdiğince yığının bozulmadan saklanması gerekir.
D- Koruyucu Maddelerin Ahır Gübresine Karıştırılması
Azot kaybını önlemek için gübreye kimyasal koruyucuların katılması giderek yaygınlaşmaktadır. Kimyasal koruyucular, ürenin ve diğer azotlu bileşiklerin parçalanmalarını önlemek suretiyle görev yaparlar. Koruyucu madde olarak fosforik, sülfürik ve hidroklorik asitler gibi güçlü asitler sıkça kullanılmaktadır. Anılan asitler gübrenin tepkimesini asit yaparak (pH’sını düşürerek) ürenin parçalanmasını önlerler ve amonyağın tuz bileşiklerine dönüşmesine neden olurlar. Bu asitlerin pahalı olması ve uygulamadaki güçlükler nedeniyle pratikte uygulanmaları sınırlıdır. Bunlar içerisinde fosforik asit aynı zamanda fosfor içermesi nedeniyle diğerlerine göre daha avantajlıdır. Kalsiyum sülfat, kalsiyum klorür ve kalsiyum nitrat gibi güçlü asitlerin kalsiyum tuzları da koruyucu madde olarak kullanılırlar. Bunların yanında %40-50 civarında Jips içeren normal süperfosfatta önemli bir koruyucu madde ve fosfor kaynağıdır.
5- TAZE VE OLGUNLAŞTIRILMIŞ (İHTİMAR EDİLMİŞ) AHIR GÜBRELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
A- Olgunlaşmış gübre bitki besin maddelerince taze gübreye göre daha zengindir. Çünki, olgunlaşma sırasında toplam ağırlığın azalması gübrede bitki besin maddeleri konsantrasyonunun yükselmesine neden olur.
B- Olgunlaşmış gübrede fosforun çözünürlüğü daha fazladır. Eğer yıkanma olmazsa ihtimar anında fosfor ve potasyum kapsamında bir değişiklik olmaz.
C- Taze gübredeki azotun büyük bölümü suda çözünebilir şekildedir. Gübrenin organik bölümünün parçalanması sırasında suda çözünen azotun bir bölümü mikroorganizma proteinine sentezlenir.
D- Olgunlaşma sonucu gübrenin C/N oranı 20/1’e kadar düşer. Taze gübrede C/N oranının yüksek olması, bitkide azot noksanlığının ortaya çıkmasına yol açar.
E- Taze gübredeki yabani ot tohumları ve hastalık etmenleri de olgunlaşma sırasında yok olur.
Kaynaklar:
Ateşalp, M. (1974). Organik Gübreler. Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsü Yayınları. Genel Yayın No: 51. Teknik Yayınlar No: T.36. Ankara.
Kacar, B. (1997). Gübre Bilgisi. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No: 1490.
Ders Kitabı No: 449. Ankara.
Ülgen, N. ve Yurtsever N. (1995). Türkiye Gübre ve gübreleme Rehberi. Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsü Yayınları. Genel Yayın No: 209. Teknik Yayınlar No: T.66. Ankara.
Dostları ilə paylaş: |