Non-oklüsif mezenterik iskemi
Non oklüsif mezenterik iskeminin tromboembolik
nedenlerden ayırıcı tanısını anjiografi yapmadan koy-
mak mümkün değildir. Bu hastaların neredeyse hep-
sinde ciddi bir kardiyak problem mevcuttur (ileri kalp
yetmezliği veya açık kalp ameliyatı sonrası hemodi-
namik instabil erken dönem). Otopsi çalışmaları bu
hastaların % 20 sinde barsak gangreninin yanı sıra
karaciğer, dalak ve/veya böbreklerde de enfarkt alanları
olduğunu göstermiştir.
(16)
Ölümle sonuçlanan non ok-
lüsif mezenterik iskemi olgularının büyük çoğunlu-
ğunda barsak enfarktüsleri çok yaygındır ve hatta yan-
daş SMA stenozu olmayanlar da yandaş SMA stenozu
olanlara göre daha yaygın barsak nekrozu bulunmuştur.
Bu hastalarda lezyonların SMA tıkanıklığı olan has-
talara göre daha ileri olmasının nedeni kardiyak per-
formansın çok kötü olmasından kaynaklanmaktadır
(2)
Klinik Tablo
Akut intestinal iskeminin klinik tablosu diğer akut
karın yaratan hastalıklara (akut pankreatit, kolesistit,
appendisit, divertikülit ve barsak tıkanıklığı) benzediği
için tanıda sıklıkla hata yapılır veya geç tanı konur.
Doç. Dr. Saadettin Karacagil
92
Resim - 1. Fibromüsküler displaziye bağlı bilateral renal
arter darlığı ve renovasküler hipertansiyonu olan 50 yaşında kadın hastada asemptomatik SMA ve trunkus çöliakus
tıkanıklığının ve AMI den gelişen Riolan arkının MRA le görüntülenmesi
Akut İnstestinal İskemi
93
leri ve intestinal yağ asit seviyelerinin yüksekliğinin
akut mezenterik iskemi için spesifik olabileceği ileri
sürülmüştür.
(19)
Bu testlerin gerçek diagnostik değeri
henüz pratiğe girecek kadar ispatlanmış değildir.
Görüntüleme Yöntemleri
Direk karın grafisi
Hastaların % 25 inde normal bulgular gösterir. İleri
vakalarda barsak duvarında ödem, pneumatosis görü-
lebilir. Direk karın grafisi Aİİ nin diğer akut karın has-
talıklarından ayırıcı tanısında (ileus ve organ perfo-
rasyonu) faydalı olabilir.
Dupleks ultrasonografi
Kronik mezenterik iskeminin tanısında mezenterik
arterlerde darlıkları gösterebilmesine rağmen akut ol-
gularda değeri bir çok nedenden dolayı sınırlıdır (Re-
sim-1). İncelemeyi yapan kimsenin tecrübesine bağlı
olarak verdiği sonuçlar farklı olmaktadır. Çalışma sa-
atleri dışında acil olarak tecrübeli vasküler radyolog-
lara ulaşmak her zaman mümkün değildir. Erken dö-
nemi geçirmiş olgularda karın distansiyonu belirdiği
için güvenilir görüntüleme elde etmek mümkün ol-
mayabilir. SMA embolileri sıklıkla distal damarları tı-
kadığı için proximal SMA da normal bulgular elde
edilse bile distal SMA yı görüntülemek her zaman tek-
nik olarak mümkün olmayabilir. Bu durumlarda ya-
lancı negatif bir sonuç çok ciddi sonuçlara neden ola-
bilir.
Erken dönemde karın distansiyonu olmadığı için
tecrübeli ellerde distal emboliyi bile göstermek müm-
kün olabilir. Dupleks yapan kimsenin proksimal SMA
yı görüntüledikten sonra mümkün olduğu kadar distal
yönde arteri takip etmesi ve en az çıkıştan 10-12 cm
lik segmenti incelemeye çalışması gereklidir. Bu müm-
kün olmazsa sonucun güvenilir olmadığı belirtilmelidir.
Hiçbir zaman hastalığın olmadığını değil sadece bul-
guları tarif etmek gerekir. Proksimal SMA da normal
akım traseleri saptanırken embolini hemen proksima-
linde “staccato” akım denilen düşük sistolik amplitüdlü
keskin çıkışlı akımın belirlenmesi ve hemen distalinde
akımın kaybolması çok tipik bir bulgudur. Böyle du-
rumlarda başka her hangi bir inceleme yapılmadan
eksploratif laporatomi yapılması düşünülebilir. Ancak
bu şartlar maalesef sık görülmez. Klinik olarak Aİİ
şüphesi olan vakalarda normal dupleks ultrasonografi
sonuçları kesinlikle bağlayıcı olmamalıdır. Tecrübeli
ellerde pozitif sonuç veren dupleks sonuçlarının değeri
vardır fakat normal sonuçların hastalığı ekarte edici
değeri yoktur.
Bilgi sayarlı tomografi anjiografisi (BTA)
Son yıllardaki teknolojik gelişmeler BTA’yı tanıda
ön plana çıkarmıştır. Eski diagnostik algoritmada en
ön planda olan konvasiyonel anjiografinin yerini BT
anjiografisi almıştır.Yüksek rezolüsyonlu multi-detek-
törlü BTA hem santral hem de periferik arteryel ve
venöz dolaşım hakkında güvenilir bilgi verebilmektedir.
Aynı zamanda ayırıcı tanı da önemli olan diğer akut
karın hastalıkları hakkında da yeterli bilgi alınabil-
mektedir. İntra-venöz kontrast zamanlaması klinik ön
tanıya göre ayarlanır. İncelemeden hemen önce oral
negatif kontrast verilmesi (500 ml su) intestinal kont-
rast göllenmesini engeller ve barsak duvar incelemesini
kolaylaştırır.
Multidetektor yüksek rezolüsyonlu bifaz BTAnın
akut mezenterik iskemi tanısında sensitivitesi % 100
ve spesifisitesi % 90-96 civarında bildirilmiştir
(20, 21)
(Resim-2)
Anjiografi
Tanı ve bazı vakalarda girişim açısından hala rolü
önemlidir (Resim-3). Sadece tanı değil anjiografi sıra-
sında uygun vakalarda intra arteriyel vazodilatatör,
tromboliz, anjioplasti olanaklarını sunması açısından
da önemli bir yeri vardır. Ameliyat sırasında da girişim
öncesi veya sonrasında faydalı bilgi verebilir veya ge-
rekirse embolektomi uygulanan vakalarda anjioplasti
ile tamamlayıcı girişim olanağını sunar.
Magnetik rezonans anjiografisi (MRA)
Mezenterik dolaşımın incelemesinde gelişmekte
olan bir modalitedir. Avantajlarının yanı sıra en önemli
dezavantajı spatial rezolüsyonun kısıtlı olmasıdır. Ga-
dolinium MRA distal mesenterik damarları güvenilir
Doç. Dr. Saadettin Karacagil
94
bir şekilde gösterememektedir.
(22)
Diagnostik laparoskopi
Akut mesenterik iskemide rolü kanımca sınırlıdır.
Sensitivitesini arttırmak amacıyla laparoskopik ultra-
viole ışık kaynağı ile floresan kullanılmıştır fakat is-
kemik bazı barsak alanlarının gözden kaçma riskinin
yüksek olması nedeniyle yaygın bir şekilde kullanıl-
mamaktadır.
(23)
Tedavi
Erken resüsitasyon / yoğun bakım
Aİİ si olan hastaların erken sıvı resüsitasyonuna
izotonik kristaloid solüsyonu ile başlamalı ve gerekirse
kan transfüzyonu ile devam edilmelidir. Elekrolit bo-
zuklukları özellikle hiperkalemi tespit edilmeli ve dü-
zeltilmelidir. Saatlik idrar çıkışı, santral ven basıncı ve
kan basıncı devamlı monitörize edilmelidir. Erken dö-
nemde geniş spektrumlu antibiotik tedavisine başlan-
malıdır. Her hangi bir kontrendikasyon yoksa parsiyel
tromboplastin zamanını normalin 2 misline çıkarmak
için heparin verilmesi tavsiye edilir.
Bu hastalarda genellikle geç tanı konulmasına bağlı
olan sepsis ve organ disfonksiyonu sık görülür. Destek
tedavisi diğer organ disfonksiyonu yaratan durumlarda
Resim - 2. Mezenterik ven trombozunun BT anjiografi
ile tanısı. İçi dolu ok mezenterik ven trombozu
nedeniyle büyük dolma defektini göstermektedir.
Parçalı ok is açık olan SMA yı göstermektedir
uygulanan tedavi prensipleri ile aynıdır. Bununla be-
raber vazopressörler bu hastalarda barsak iskemisini
daha da kötüleştirir. Vazopressör tedavisi başlamadan
önce sıvı resüsitasyonu ile sağ kalp doluş basınçları
yükseltilmelidir. Dobutamine, düşük doz dopamin ve
nadiren epinefrin seçilebilir. Abdominal kompartman
sendromu kolay gelişebileceği için gerekirse mesane
basınç monitorizasyonu yapılabilir. Her şeyden önem-
lisi tüm bu destek tedavilerinin ve monitorizasyonların
Resim -3. Konvansiyonel anjiografide SMAda distal
emboliye bağlı dolma defekti okla gösterilmiştir.
Akut İnstestinal İskemi
95
gerekli olan girişimin gecikmesine neden olmaması
gerekir.
Cerrahi tedavi
İskemik barsak şüphesi olan her hastada etyoloji
ne olursa olsun cerrahi eksplorasyon gereklidir. Bar-
sakların cerrahi sırasında ilk görünüşü yanıltıcı olabilir.
İlk bakışta normal gibi görünen barsaklarda geriye
dönmeyecek nekroz başlamış olabileceği gibi kurtarı-
lamayacak görünüşte olan barsaklar rekonstrüksiyon
sonrası normale dönebilir. Dolayısıyla tüm vakalarda
eğer çok bariz nekrotik barsak veya perforasyon yoksa
rekonstrüksiyon yapılmadan barsak rezeksiyonu ya-
pılmamalıdır. Çok bariz nekroz veya perforasyon du-
rumunda rekonstrüksiyon öncesi etkilenmiş olan seg-
mentin
anastomoz
yapılmadan
rezeksiyonu
yapılmalıdır. Nadiren çok ileri vakalarda (bariz ve yay-
gın barsak nekrozu olanlar) ve özellikle ileri risk fak-
törleri olanlarda herhangi bir girişim yapılmadan cer-
rahi girişim sonlandırılır. Tüm hastaların ameliyata
başlarken tüm karın ve dizlere kadar bacakları steril
şekilde hazırlanmalıdır zira safen venin bypas olarak
kullanılması gerekli olabilir. En uygun olan abdomen
girişi vertikal midline kesidir. SMA ya pankreas al-
tında ulaşmanın iki ayrı tekniği vardır. Bu seçim cer-
rahın tecrübesine ve muhtemel girişim şekline bağlıdır.
Proksimal kısmı normal olan SMA embolisi tanısı kon-
muş olgularda anterior yaklaşım ile transvers mezo-
kolon tabanında SMA ya ulaşılır. Bu durumda duode-
numun 4. kıtasının ve Treitz ligamanının diseke
edilmesi gerekmez. Eğer SMA da kronik hastalık ve
tromboz olma şüphesi varsa, retrograd bypas gere-
kebileceği için SMA ya lateral yaklaşımla duodenumun
4. kıtasının proximalinde ulaşmak gerekir.
SMA embolektomisi
SMA embolektomisi için omentum ve transvers
kolon yukarı kaldırılır ve ince barsaklar ıslak laparo-
tomi havluları içine alınılarak sağa doğru çekilir. Trans-
ver mezokolon tabanında horizontal kesi yapılarak ve-
nöz yan dallar, lenfatikler ve otonomik sinir dalları
arasında SMA bulunarak diseke edilir. SMA superior
mezenterik venin sol tarafındadır ve genellikle frajil
bir yapıya sahiptir. Gerekirse daha proksimal kısmı
dikkatli bir diseksiyonla inferior pankreatik sınırın
mobilizasyonu ile gerçekleşir ve bu sırada splenik ven
dallarına hasar vermemeye dikkat etmek gerekir.
SMA’in orta ve sağ kolik dalları arasında ki seg-
menti izole edilir.Arterin tüm çevresinin diseke edil-
mesi ve bu segmentten çıkan jejunal dalların da askıya
Doç. Dr. Saadettin Karacagil
96
tomi sonrası arteritomi primer veya yama ile kapatı-
lır.
SMA bypas
Daha öncede belirtildiği gibi SMA bypası düşünü-
lüyorsa mümkünse lateral yaklaşım tercih edilmelidir.
Periton duodenumun lateralinden aort ve iliak damar-
lara doğru açılır ve diseksiyon yapılır. Akut revasküla-
rizasyonlarda tekli bypass ve sıklıkla da retrograd
bypass tercih edilir. Proksimal anastomoz yerinin se-
çimi aort ve iliak damarların durumuna bağlıdır. Bir
çok vakada aortda aterosklerotik değişiklikler olduğu
için en kolay konfigürasyon sağ ana iliak arterden yu-
muşak kıvrımlı (“C” konfigurasyonu) giden bir seyir
tercih edilir. Mümkünse grein biraz uzun olması ve
SMA anastomozunun uç-uca yapılması grede olacak
kıvrılmaya( kinking) bağlı sorunları azaltır. “C” konfi-
gürasyonunda distal anastomoz uç- yan yapılabileceği
gibi kısa retrograd gre de yapılabilir. Kısa konfigü-
rasyonda gre kıvrılması riskinin göz önüne alınması
gerekir zira tüm retraktörler çıktıktan sonra gre kon-
figürasyonun nasıl olacağını tahmin etmek her zaman
mümkün değildir. Yazarın tercihi sıklıkla “C” konfigu-
rasyonunda 6 veya 8 mm duvarı destekli PTFE grei-
nin ilak artere uç yan ve SMA ya uç-yan olarak uygu-
lanmasıdır. İliak anaztomoz aort klempi gerektirmediği
için daha az hemodinamik etkilenme yaratır. Tercihe
göre Dacron gre de kullanılabilir. Yazar akut vakalarda
karında belirgin kirlilik yoksa ven grei tercih etme-
mektedir (Resim -5). Bununla beraber sentetik gre-
lerin venöz greler kadar iyi olduğu gösterilememiştir.
Modrall ve ark.
(24)
femoral ven grelerinde safen ven
grelerine göre daha az semptomatik nüks olduğunu
yayınladı. Kritik durumda olan hastalarda superfisiyel
femoral venin çıkarılma işlemi uzun sürebileceği için
bir çok cerrah tarafından kabul edilip sıklıkla kullanılan
bir yöntem değildir. Tecrübesi fazla olmayan cerrahla-
rın mümkünse sentetik grei tercih etmeleri ve kısa
retrogard bypassdan grede kıvrılma ve bası riski ne-
deniyle kaçınmaları tavsiye edilir. Gre işlemi bittikten
ve açıklılık en azından el Doppleri ile kontrol edildikten
sonra gre üzerine omentum örtmenin enfeksiyonu
önleme açısından önemli olduğu ileri sürülmüştür.
(25)
Antegrad bypass daha komplike diseksiyon gerektirdiği
için sıklıkla tercih edilmez.
Retrograd açık mezenterik stentleme
Sadece endovasküler girişimle Aİİ nin tedavisi bazı
vaka yayınlarında başarılı olarak bildirilmiş olmasına
alınması gerekebilir.Sistemik heparinizasyon (genellikle
5000 ünite) sonrası SMA nın proximal ve distal kı-
sımları travmatik olmayan askılarla kontrol altına alınır
ve arter transvers olarak açılır. Çapı çok ince olan ar-
terlerde uzunlamasına arteriotomi ve rekonstrüksiyon
sonrası patch dikilmesi gerekli olabilir. Embolektomi
kateri kullanılmadan önce proximal SMA sıvazlanarak
embolini manuel olarak çıkarılması denenmelidir.
Daha sonra gerekirse 3 Fr veya 4 Fr embolektomi ka-
teteri kullanılarak proximal embolektomi yapılır (Re-
sim - 4). Başarılı embolektomi sonrası arteriotomiden
yeterli kan akışı beklenmelidir. Distal yatak için genel-
likle 2 veya 3 Fr embolektomi kateri kullanılır ve da-
marı zedelememeye çok özen göstermelidir. Distal da-
marlara kateri ilerletmek zor olabilir ve bu durumda
mezenterin her iki tarafına elle bası ve sıvazlama ya-
parak emboliyi çıkarmaya çalışmak faydalı olabilir. Bü-
yük emboli parçaları çıkarıldıktan sonra distal damar
içine tek doz t-pA veya ürokinaz verilebilir. Embolek-
Resim - 4. Transvers mezokolon tabanında SMA diseke
edildikten ve arteriotomi yapıldaktan sonra
embolektomi katateri ile embolinin çıkarılması
şematik olarak gösterilmiştir.
Resim -5. Aort- distal SMA, retrograd,end to side duvarı
destekli PTFE bypassı
Akut İnstestinal İskemi
97
kalarda önerilmemektedir. Wyers ve ark.
(26)
retrograd
akut vakalarda yeni bir hibrid metod olarak açık me-
zenterik stentleme tekniğini 6 hasta üzerinde uygula-
yarak yayınlamışlardır. SMA diseke edilip açıldıktan,
trombektomi ve gerekirse arteriotomi alanında lokal
plak eksizyonu yapıldıktan sonra patch ve patch üze-
rinden ponksiyonla stent uygulamasını tarif etmişlerdir.
Küçük bir seri olmasına rağmen hastane mortalitesi
hibrid girişimde % 17, acil bypass gurubunda ise %80
olarak bildirilmiştir. Aynı gurup stent sonrası restenoz
riskini azaltmak için kaplı stent önermektedir. Bu so-
nuçların diğer guruplar tarafında da teyit edilmesi
daha sık kullanımını sağlayabilir.
Barsak canlılığının değerlendirilmesi
Buna karar verebilmek için rekonstrüksiyon sonrası
retraktörleri çıkarıp 20-30 dakika beklemek gerekir.
Barsak görünümü, elle mezenterde pulzasyon bakıl-
ması, peristaltismin gözlenmesi, doku kenarından ka-
nama gibi kriterler subjektif kriterlerdir. Sadece klinik
kriterler kullanılarak viabilite tayininin sensitivitesi
%82 ve spesifitesi de % 91 olarak bildirilmiştir.
(27)
Kli-
nik değerlendirmenin yanı sıra mezenterde el Doppleri
ile inceleme en rahat uygulanacak tekniktir ve mutlaka
kullanılmalıdır. Floresan ve perfüzyon florometresi, la-
zer Doppler gibi tekniklerde farklı guruplar tarafından
faydalı yardımcı değerlendirme metotları olarak bil-
dirilmiştir fakat özel araçlar gerektirdiği için yaygın
olarak kabul görmemişlerdir.
Başarılı bir rekonstrüksiyondan sonra uzun zaman
mezenterik yatakta vazospasm devam edip barsak is-
kemisinin ortadan kalkmasını geçiktirebilir. İskemiden
sonra oluşan düşük akım relatif hipovolemi, myokard
depresyonu ve sepsis nedeniyle de olabilir. Lokal va-
zospasmı ortadan kaldırmak için SMA ya lokal papa-
verin enjekte edilebilir. Alternatif olarak intravenöz
glukagon kullanılması kardiyak outputu arttırmasının
yanı sıra, ince barsağın tüm tabakalarında ki akımı
arttırır ve gastrointestinal motilite ve sekresyonu azaltır.
Hayvan deneylerinde faydalı etkileri gösterilmesine
rağmen insanlarda yaygın olarak incelenmemiştir.
Glukagon verilecekse ek olarak sıvı resüsistasyonunun
yapılması vazodilatasyon sonucu oluşabilecek hipo-
tansiyonu engeller.
En önemli nokta klinik değerlendirmenin zamanlı
bir yeni değerlendirme ile teyit edilmesidir. Bu nedenle
“second look-ikincil bakış” ameliyatlarının çok cö-
mertçe kullanılması gerekir. Başarılı bir rekonstrüksi-
yon sonrası 30 dakika bile beklemek kesin bir kanı
rağmen bir çok nedenden dolayı herkes tarafından
kabul edilmemiştir.Bunu en önemli nedenleri barsak-
ların viabilitesinin kontrol edilememesi, uygulanma-
sının tecrübeli ellerde bile zaman alması ve bazı ya-
yınlarda sonuçlarının iyi olmamasıdır.
(26)
Dolayısıyla
endovasküler girişim subakut ve kronik vakalarda kul-
lanılmasına rağmen bir çok yazar tarafından akut va-
oluşturamaz. Emin olabilmek ve “second looktan” ka-
çınmak için agresif barsak rezeksiyonu yapmakta
doğru bir yol değildir. “Second look” kararı ilk ameliyat
sonunda verilir ve rezeksiyon yapılmış barsak uçları
staple ile kapatılır. Nadiren üçüncü ameliyat da gere-
kebilir.Karasız kalınan durumlarda belirli bir zaman
sonra tekrar laparatomi yapmaktan kaçınmamak ge-
rekir.
REFERANSLAR
1-Klass AA: Embolectomy in acute mesenteric occlusion. Ann
Surg 134:913-917, 1951.
2- Acosta S, Ögren M, Sternby NH, Bergqvist D, Björck M. In-
cidence of acute thromboembolic occlusion of the superior
mesenteric artery- A population based study. Eur J Vasc
Endovasc Surg 27; 145-150, 2004.
3-Shoots IG, Levi MM, Reekers JA, Lameris JS, van Gulik TM.
rombolytic therapy for acute mesenteric artery occlusion.
J Vasc Interv Radiol 16:317-329, 2005.
4-Acosta S, Sonesson B and Resch T. Endovascular therapeutic
approaches for acute superior mesenteric artery occlusion.
Cardiovasc Intervent Radiol 32:896-905, 2009.
5-Lock G. Acute mesenteric ischemia. Best Pract Res Clin Gas-
troenterol 15:83-98, 2001.
6-Li KC, Hopkins KL, Dalman RL, Song C. Simultaneous mea-
surement of flow in the superior mesenteric vein and artery
with cine phase contrast MR imaging: Value in diagnosis of
chronic mesenteric ischemia. Work in progress. Radiology
194:327-30, 1995.
7-Valentine RJ, Martin JD, Myers SI, Rossi MB, Clagettt GP.
Asymptomatic celiac and superior mesenteric artery ste-
noses are more prevalent among patients with unsuspected
renal artery stenoses. J Vasc Surg 35:613-23, 1992.
8-Roobottom CA and Dubbins PA. Significant disease of the
celiac and superior mesenteric arteries in asymptomatic pa-
tients: Predictive value of Doppler sonography. AJR 161:985-
88, 1993 .
9-Bradbury AW, Brittenden J, McBride K and Ruckley CV. Me-
senteric ischemia: A multidisciplinary approach. Br J Surg
82:1446-1459, 1995.
10-Endean ED, Barnes SL, Kwolek CJ, Minion DJ, Schwarcz
TH, Mentzer EM Jr. Surgical management of thrombotic
acute intestinal ischemia. Ann Surg 233:801-808, 2001.
11-WiesnerW, Khurana B, Ji H, Ros PR. CT of acute bowel isc-
hemia. Radiology 226:635-650, 2003.
12-Oldenburg WA, Lau LL, Rondenburg TL, Edmonds HJ, Bur-
ger CD. Acute mesenteric ischemia. Arch Intern Med
164:1054-1062, 2004.
13-Grendel JH, Ockner RK. Mesenteric venous thrombosis.
Gastroenterology 82:358-372, 1982.
14-Bradbury MS, Kavanagh PV, Bechtold RE, et al. Mesenteric
venous thrombosis:diagnosis and noninvasive imaging. Ra-
diographics. 22:527-541, 2002.
15-Acosta S, Alhadad A, Svensson P and Ekberg G. Epidemio-
logy, risk and prognostic factors in mesenteric venous
thrombosis. Br J Surg 95: 1245-1251, 2008.
16-Acosta S, Ögren M, Sternby NH, Bergqvist D, Björck M.
Fatal nonocclusive mesenteric ischaemia: Population- based
incidence and risk factors. J Inter Med 259:305-313, 2006.
17-Acosta S, Björck M. Acute thrombo embolic occlusion of
the superior mesenteric artery. A prospective study in a
well defined population. Eur J Vasc Endovasc Surg 26:179-
183, 2003.
18-Boley SJ, Feinstein FR, Sammartano R, Brandt LJ, Sprayregen
S. New concepts in the management of emboli of the supe-
rior mesenteric artery. Surg Gynecol Obstet 153:561-569,
1981.
19-Block T, Nilsson TK, Björck M, Acosta S. Diagnostic accu-
racy of plasma biomarkers for intestinal ischaemia. Scand J
Clin Lab Invest 68:242-248, 2008.
20-Kirkpatrick ID, Kroeker MA, Greenberg HM. Biphasic CT
with mesenteric CT anjiography in the evaluation of me-
senteric ischemia. Initial experience. Radiology 229:91-98,
2003.
21-Aschoff AJ, Stuber G, Becker BW et al. Evaluation of acute
mesenteric ischemia: Accuracy of biphasic mesenteric mul-
tidetector CT angiography. Abdom Imaging 34:345-357,
2009.
22-Meaney JF, Prince MR, Nostrant TT, Stanley JC. Gadolinium
enhanced MR angiography of visceral arteries in patients
with suspected chronic mesenteric ischemia. J Magn Reson
Imaging 7:171-176,1997.
23-Kam DM, Scheeres DE. Fluroscein assisted laparoscopy in
the identification of arterial mesenteric ischemia. Surg En-
dosc 7.75-78, 1993.
24-Modrall JG, Sadjadi J, Joiner DR, et al. Comparison of su-
perficial femoral vein and saphenous vein as conduits for
mesenteric arterial bypass. J Vasc Surg 37: 362-366, 2003.
25-Kazmers A. Operative management of acute mesenteric isc-
hemia. Ann Vasc Surg 12: 187.
26- Wyers MC, Powell RJ, Nolan BW, Cronewett JL. Retrograd
mesenteric stenting during laparotomy for acute occlusive
mesenteric ischemia. J Vasc Surg 45:269-275, 2007.
27-Bukley GB, Zuidema GD, Hamilton SR, O’Mara CS, Kalcs-
mann PG, Horn SD. Intraoperative determination of small
istestinal viability following ischemic injury: A prospective,
controlled trial of two adjuvant method (Doppler and fluo-
roscein) compared with Standard clinical judgement. Ann
Surg 193:628-637, 1981.
98
Doç. Dr. Saadettin Karacagil
|