Eksüdatif vasıflı plevral sıvıların %42-77’sinin nedeni malig-
nensidir. Otopsi serilerinde kanser nedeni ile ölenlerin yaklaşık
%15’inde plevral sıvı tespit edilmiştir. Malign plevral sıvı ileri
evre hastalığın ve sınırlı yaşam süresinin göstergesidir (~3-12
ay). Tüm kanserlerin plevrayı tutabileceği gösterilmiştir. Ak-
ciğer ve meme kanserleri ile lenfomalar tüm MPS’ların %80-
85’ini oluşturur. Malign plevral sıvıların %7-15’inde ise primer
odak bulunamaz (2,3).
Kontrastlı toraks bilgisayarlı tomografisi (BT) malignite şüp-
hesi bulunan, sitoloji negatif plevral sıvılı hastalarda önerilen ilk
tanısal basamaktır. Bu görüntüleme yöntemi ile plevral kalınlaş-
ma ve nodülarite alanları belirlenebilir ve bu alanlardan yüksek
tanısal kazanç ile biyopsi alınabilir. Toraks BT‘de malignite
kaygısı yaratan radyolojik bulgular çepeçevre plevral tutulum,
plevral nodülarite, mediastinal plevral tutulum ve 1 cm’den
daha fazla plevral kalınlaşma varlığıdır (4). Bununla birlikte to-
raks BT anormal plevral alanları göstermede her zaman yeterli
olmayabilir. Toraks BT hastalık tanısı konulduktan sonra sıvının
kontrolü ve tedaviyi yönlendirmede de faydalı olabilir.
Basit aspirasyon ile elde edilen plevral sıvıların sitolojik incele-
melerinde tanı oranları düşüktür. Toplam 1370 vakalık seride ma-
lignensi için pozitif sitolojik tanı oranı %60 olarak raporlanmıştır.
İkinci örnekleme ile tanı oranında %15’lik tanısal kazanç sağlan-
mıştır. Üçüncü örneklemenin ise tanısal faydası olmadığı gösteril-
miştir (5). Plevral sıvı sitolojik değerlendirmesinin malign mezo-
telyomalı hastalarda tanısal kazancı çok daha düşüktür (%32) (6).
Geleneksel olarak kör plevral biyopsi (kapalı plevral biyop-
si, Abrams iğne biyopsisi) nedeni bilinmeyen eksüdatif plevral
sıvılarda tanısal çalışmanın bir sonraki basamağıdır. Bu işlem
rölatif olarak ucuz ve kullanımı kolaydır. Bununla birlikte MPS
tanısında BT-eşliğinde yapılan biyopsi veya medikal torakosko-
piye oranla düşük duyarlılığa sahiptir. Malign plevral sıvılarda
tutulumun yamalı tarzda ve diafragmaya yakın alt kısımlarda ol-
ması nedeni ile bu anlaşılabilir bir durumdur. Malign plevral sı-
vılarda kör plevral biyopsinin sitolojik değerlendirmeye ilavesi
tanısal kazancı %7-27 oranında arttırır. Malign mezotelyomada
bu oran toplamda %50’lere ulaşır (5).
Son yıllarda BT veya ultrasonografi rehberliğinde gerçek-
leştirilen plevral biyopsiler gibi, alternatif tanısal stratejiler ge-
liştirilmiştir. Malignite kaygısı bulunan hastalarda yapılan ran-
domize kontrollü bir çalışmada, kapalı kör biyopsinin tanısal
oranı %47, BT-rehberliğinde yapılan biyopsinin tanısal oranı
%87 olarak bulunmuştur (7). BT rehberliğinde gerçekleştirilen
biyopsi ile torakoskopinin tanısal kazançlarının karşılaştırıldığı
kliniğimizde yapılan randomize çalışmada BT-rehberliğinde bi-
yopsinin tanı oranı %87,5, torakoskopinin tanı oranı %94,1 ola-
rak bulunmuştur (8). Toraks BT rehberliğinde gerçekleştirilen
plevral biyopsinin tanı oranları yüksek olmakla birlikte birçok
hastanede radyoloji bölümlerinin iş yükü fazladır ve her hasta-
nede bu işlem yapılamayabilir.
Toraks ultrasonografisi plevral alanın değerlendirilmesine
olanak sağlayan kullanımı kolay tanısal bir yöntemdir. Malign
plevral sıvılı hastalarda tanının güçlenmesinde ve biyopsi alanı-
nın belirlenmesinde son derece faydalıdır. Plevral veya diafrag-
matik yüzeyde kalınlaşma ya da nodülarite varlığı ile malignite
öyküsü bulunan hastalarda ekojenik kayma paterninin bulun-
ması malign plevral sıvı olasılığını düşündüren ultrasonografik
bulgulardır (9).
Video eşliğinde uygulanan cerrahi torakoskopi genellikle
göğüs cerrahlarınca genel anestezi altında uygulanır. Bu neden-
le eşlik eden şiddetli komorbiditelere sahip, malignite kaygısı
yüksek zayıf hastalar için uygun değildir. Malign plevral sıvılar
için tanısal kazancı %95’in üzerindedir. Medikal torakoskopide
olduğu gibi işlem esnasında plöredeze olanak sağlaması nede-
niyle diğer tanısal yöntemlere göre avantaj sağlar (10).
Dostları ilə paylaş: