Medikal Torakoskopi
Solunum t
Hüseyin Yıldırım
79
larında, blep ve büllerin daha çok akciğerlerin apeksine yakın
alanlara yerleşmesi nedeniyle daha yüksek giriş noktaları tercih
edilebilir (5-5. interkostal aralık). Malignite kaygısı bulunan
plevral sıvılı hastalarda ise giriş alanları tutulum alanlarının
plevranın alt kısımlarında daha fazla olması itibarı ile daha aşa-
ğıdan yapılabilir (6.-7. interkostal aralık). Optimal giriş noktası
mid-aksiller hattır. Çünkü trokarın girişi esnasında daha az kas
dokusu ile temas sağlanır. Son yıllarda yapışıklıkların varlığı
nedeni ile akciğer parankimine zarar vermenin önlenmesi amacı
ile giriş yerinin belirlenmesinde toraks USG kullanılmaktadır.
İşlemden birkaç saat önce giriş güvenliğini ve optimal görü-
şü sağlayabilmek amacı ile iatrojenik pnömotoraks yapılır. Bu
amaçla hastadan yaklaşık 500 mL sıvı boşaltılır ve aynı miktar-
da hava içeriye verilir. Giriş noktası %1’lik 15-30 mL lidokain
kullanılarak sırasıyla cilt, cilt altı dokusu, interkostal kaslar ve
pariyetal plevrayı içerecek şekilde lokal anestezi ile uyuşturulur.
Trokarın geçeceği kadar yaklaşık 1 cm’lik bir kesi yapılır. Tro-
karın göğüs duvarını geçişi sonrası tüm plevral yüzeyler dikkat-
lice gözden geçirilmeli ve uygun alanlardan biyopsi alınmalıdır.
İşlem sonrası gerekli kontroller (kanama odakları) yapıldıktan
sonra göğüs tüpü yerleştirilerek işlem sonlandırılır.
Torakoskopi nispeten güvenli bir yöntemdir. Bununla birlikte
güvenli giriş için yeterli plevral aralığa sahip olmayan hastalar,
hipoksemik ve tip 2 solunum yetmezliği varlığı, stabil olma-
yan kardiovasküler hastalık, kanama diatezi, pulmoner arteriyel
hipertansiyon ve terminal dönem parankimal fibrozis bulunan
hastalar torakoskopi için kontraendikasyon grubunu oluşturur-
lar. En sık karşılaşılan komplikasyonlar subkutanöz amfizem,
aritmiler, ateş, ampiyem gelişimi, kanama, uzamış hava kaçak-
ları ve hava embolisidir. Mortalite oranları %0,01-%0,24 olarak
bildirilmiştir (1,11).
Dostları ilə paylaş: