Dr.
Carol S. Dweck
genişliğiyle ister sınavlar yardımıyla ölçün, onların beyinlerinin dö
nüşüme uğradığını görebilirsiniz.
Saygın eğitim araştırmacısı
Benjamin Bloom seçkin, 1 20 başa
rılı insan üzerinde çalıştı. Bu insanlar piyano sanatçısı, heykeltıraş,
olimpiyat yüzücüsü, dünra klasmanı tenis sporcuları, matematik
çiler ve nöroloji araştırmacılarıydı.
Çoğu çocukken dikkat çeken
kimseler değillerdi ve ciddi çalışmaya başlamadan önce hiçbiri bir
yeteneğe sahip olduklarına dair bir belirti göstermiyorlardı. Gençlik
çağlarının erken dönemlerinde bile, onların gelecekte elde edecekle
ri başarıları, var olan yeteneklerinden öngöremezdiniz. Sadece, sahip
oldukları devamlı çalışma arzusu ve kendilerini o işe adamaları, veri
len destekle birlikte onları zirveye taşıdı.
Bloom şöyle demiştir: "Amerika ve dünyadaki okul eğitimi üze
rine yaptığım
40
yıl süren yoğun araştırmalarım sonrası elde ettiğim
önemli sonuç şu: Bu dünyada herhangi bir insanın öğrenebileceği
şey, bugünkü uygun öğrenme önkoşulları sağlanırsa neredeyse tüm
insanların öğrenebileceği şeydir." Bloom çocukların yüzde 2-3'ünün
sahip olduğu ağır noksanlıkları ve diğer uç noktadaki Michael gibi
çocukları barındıran yüzde 1 -2'sini de katıyor. Bloom, herkesin ya
pabileceğini söylüyor.
Yetenek Düzeyleri ve
Takip Etme
Ama öğrenciler farklı yetenek düzeylerine göre bir sebep için ay
rılmamışlar mıydı? Sınav sonuçları ve onların geçmiş başarıları yete
neklerinin ne olduğunu göstermemiş miydi?
Unutmayın, sınav sonuçlan ve haşan ölçümleri
size bir öğrencinin nerede olduğunu söyleyebilir
ama onun nerede olabileceğini söylemez .
96
Telegram: @cinciva
Aklını En Doğru
Şekilde Kullan
Almanya'da araştırmalar yapan Falko Rheinberg, farklı düşünce
tarzlarına sahip okul öğretmenleri üzerinde çalıştı. Bazı öğretmenler
sabitlenmiş düşünce tarzlarına sahipti ve sınıflarına farklı başarı dü
zeyleri ile gelen öğrencilerin oldukça farklı olduklarına ve bu farklı
lıkların kalıcı olduklarına inanıyorlardı.
"Benim tecrübelerime göre öğrencilerin başarıları yıl
boyunca
aynı kalıyor."
"Eğer öğrencilerin zekalarını bilirsem, okul yaşamlarını önceden
kestirebilirim."
"Bir öğretmen olarak öğrencilerin akılsal yetenekleri üzerinde
hiçbir etki sağlayamam."
Altıncı sınıf öğretmenim Bayan Wilson gibi bu öğretmenler, sa
bitlenmiş düşünce tarzları üzerine vaaz veriyorlar ve bu tarzda dü
şünüyorlardı. Sınıflarında yüksek yetenek grubunda döneme baş
lamış öğrenciler yılı yine o grupta tamamlıyorlardı;
düşük yetenek
grubunda yıla başlamış öğrenciler yılı yine düşük yetenek grubunda
tamamlıyorlardı.
Ama bazı öğretmenler gelişme düşüncesini benimsemişlerdi.
Onlar bütün çocukların becerilerini geliştirebileceği fikri üzerine
odaklanmışlardı. Sınıflarında ise garip bir şey oldu.
Öğrencilerin
hangi yetenek grubunda yıla başladıkları fark etmedi. İki grup da
yılı yüksek yetenek grubunda bitirdi. Bu bulguları görmek etkili bir
deneyimdir. Grup farklılıkları, öğrencileri gelişim için eğiten öğret
menlerin rehberliğinde ortadan kaybolmuştu. Bu öğretmenler "dü
şük yetenekli" öğrencilere ulaşmanın bir yolunu bulmuşlardı.
Öğretmenlerin gelişme düşüncesini uygulamaya nasıl koyduk
ları kitabın sonraki bir bölümünün konusu. Burada ise ünlü öğ
retmen Marva Collins'in bunu nasıl yaptığına dair bir ön
izleme
bulunmakta. Okulun ilk günü geride kalmaya terk edilmiş ve oku
lun bir parçası olmak istemeyen Freddie'ye Collins yaklaştı, "Hadi
bakalım, fıstık" dedi, yüzünü ellerinin arasına alarak. "Yapmamız
gereken işler var. Öyle durduğun yerde daha akıllı olamazsın ...
97
Dostları ilə paylaş: