F e r g a n a ’ d a M o ğ o l İ s t i l a s ı Ö n c e s i Z a n a a t v e T i c a r e t ( I X - X I I . Y ü z y ı l l a r )
|
165
lar en pahalıları idi. Yine bu sırada Horasan’ın yıllık haracının bir kısmı Türk kölesi
olarak gönderiliyordu. IX. yüzyılın başında bu tür Türk kölelerin satış fiyatı ortalama
olarak 300 dirhem idi. Çünkü Tahirîlerin hilafet sarayına
senelik vergi olarak gön-
derdiği 200 tane kölenin maliyeti 600.000 dirhem idi (Hurdâdbih 1967: 39). Türk
erkek köleleri Maveraünnehir’den dışarıya çıkarabilmek için her defasında Buhara
hükümetinden özel izin isteniyordu. Üstelik böyle yazılı izni alabilmek için, her Türk
köle başına 70-100 dirhem arası para alınırdı. Kölelerin nakli konusunda Amu Derya
üzerinden geçilen yerde iç gümrük karakolları gözlem yapmaktaydı (Mukaddasî
1967: 337).
Uluslararası ticarî ilişkiler, Akdeniz’i Uzak Doğu ülkeleri ile bağlayan eski İpek
Yolu üzerinden yapılırdı. Orta Asya’da bu yol birkaç kola ayrılırdı. Bunlar,
Güney
yolu, Fergana yolu ve Kuzey yolu idi. Orta Asya topraklarından geçen Büyük İpek
Yolu’nun üç kolunun arasında Fergana kolu büyük önem taşımaktaydı.
Fergana
şehirlerinin Doğu Türkistan ve diğer doğu ülkeleriyle yapılan ticari ilişkileri bu eski
İpek Yolu üzerinden gerçekleşirdi. Büyük Ticaret Yolunun ana kolu Bağdat’tan baş-
lardı. Bağdat’ta başlayan yol Merv üzerinden Orta Asya’ya geçerdi. Merv şehrinden
Amul’e, oradan Buhara’ya, sonra Semerkant’a ve sonra Zamin şehrine ulaşırdı
(Hurdâdbih 1967: 25). Zamin şehrinde Büyük Ticaret Yolu Güney (Fergana) kolu ve
Kuzey (Şaş-Türk) kolu olmak üzere ikiye ayrılırdı. Güney kolunu bütünüyle alırsak
Fergana üzerinden Hocent, Ahsıket, Kend, Soh, Riştan, Zenderamş, Kuba, Oş ve
Özkent gibi Fergana şehirleri üzerinden Doğu Tanrı Dağlarına ulaşılırdı. Fergana
Ticaret Yolu vadinin güneyindeki ve kuzeyindeki dağ etekleri üzerinden geçer ve Oş
şehrine gelince iki kola ayrılırdı. Bunlardan biri Oş, Medva ve sonra Alay Dağları
üzerinden Doğu Türkistan’a ulaşırdı. İkinci yol ise Oş’tan Özkent’e geçer, sonra
Merkezi Tanrı Dağları üzerinden Isık Göl’ün güneydoğu sahillerine ulaşır,
oradan
Doğu Türkistan’a ve Çin’in iç bölgelerine ulaşırdı (Karayev 1968: 65). Fergana zana-
atçılarının maharetle yaptıkları çeşitli mallar da bu Oş-Özkent-Doğu Türkistan gü-
zergâhı üzerinden doğu ülkelerine ihraç edilirdi. Ticaret malları arasında meşhur
Fergana atlarının bulunduğunu da unutmayalım.
Göktürkler zamanından X. yüzyıla kadar Kuzey ticaret yolu en işlek yoldu.
Şaş’tan çıkan yol, İsficap, Taraz, Kulan ve Mirki üzerinden en büyük ticaret merkezi
olan Suyab şehrinin bulunduğu Çu Vadisine ulaşırdı (Kudama 1967: 204-206;
Hurdâdbih 1967: 27-29). Suyap’tan sonra bu ticaret yolunun bir kolu Boom Boğazı
üzerinden Yukarı Barshan’a ulaşır, buradan hareket ederek Moğolistan ve Çin’e
ulaşırdı (Gafurov 1949: 181). Diğer bir kolu ise Kastek Boğazı ve İli Vadisi üzerinden
Güney Sibirya’ya giderdi. VI. yüzyılın ortasından başlayıp Çu vadisinden Harezm,
Kuzey Hazar kıyısı ve Kafkasya üzerinden geçen ticaret yolu Bizans’a ulaşırdı. Bir
başka
önemli noktaya gelince, ortaçağlarda Doğu’da tüccarların dış görünüşüne
bakarak nadiren şu veya bu kavme ait olduğunu söyleyebilirlerdi. Ticarî sözleşme-
lerden ise tüccarların hangi ırktan olduklarını anlamak çok zordu. Tüccarlar kaynak-