14. Majör girişimlerde sürekli faktör infüzyonu öncellikle tercih
edilmemektedir.
15. Cerrahi girişimlerde özellikle mukozal kanamalarda hafif/
orta/ağır hemofilide antifibrinolitik tedavi önerilir. Ancak hematüri,
YDP ve tromboembolik olay varlığında kontrendikedir. Aktive
protrombin kompleks konsantreleri kullanan hastalarda ve rFVIIa
kullanan santral venöz kateteri olan hastalarda kullanımı önerilmez.
Traneksamik asit ile birlikte fibrin yapıştırıcı gibi lokal hemostatik
ajanların kullanımı da önerilir.
B. İNHİBİTÖR SAPTANAN OLGULAR
1. İnhibitörlü hastalarda genel yaklaşımlar dışında protrombin
zamanı, aPTZ, fibrinojen düzeyleri, D-dimer düzeylerine başlangıçta
bakılmalı ve 24-72 saatte bir tekrarlanmalıdır.
2. İnhibitör düzeyinin düşük (<5BÜ) veya yüksek (>5BÜ) düzeyde
olması kanama durdurucu tedavi seçeneklerini etkilemesi açısından
önemlidir (bkz. Hemofilide İnhibitör Sorunu).
3. Düşük düzeyli inhibitörü olan hastaların küçük cerrahi
girişimlerinde yüksek dozlarda faktör konsantreleri verilmesi
ile hemostaz sağlanabilir. Bu grup hastadan verilen faktör
konsantresinin elde edilme kaynağı önem taşımamaktadır.
4. Yüksek düzeyli inhibitörü olan hastalarda yapılacak olan
cerrahi veya tıbbi girişimlerde by-pass edici ilaçlar: Rekombinant
FVIIa (rFVIIa) veya aktive protrombin kompleks konsantreleri
(aPCC) kullanılır. Genel olarak her iki ajan küçük cerrahide 1-5 gün
ve büyük cerrahilerde 10-14 gün kullanılır.
HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK
TANI VE TEDAVİ KILAVUZU
63
- aPCC: 50-100 İÜ/kg 8-12 saatte bir infüzyon şeklinde verilir.
Trombotik komplikasyon yan etkisi olduğundan günlük
maksimum doz 200 İÜ/kg olarak önerilir.
- rFVIIa: 90
µg/kg verilmesi uygundur. Yüksek dozlarda
verilmesini önerenler olmakla birlikte standart ve yüksek
dozlar arasında farklılık bulunmamaktadır.
5. Yüksek titrede inhibitörü olan hastalarda aPCC ve rFVIIa ile
yapılan tedavilerde tromboemboli, yaygın damar içi pıhtılaşma ve
akut miyokard infarktüsü gibi trombotik komplikasyonlar görülebilir.
Bunlar özellikle altta yatan aterosklerotik hastalığı veya uzun süre
hareketsiz kalan hastalarda görülür. Daha önce karaciğer hastalığı
olanlarda ve prematüre bebeklerde YDP gelişebilir.
6. Nadir durumlarda bir ilaçla başlayıp kanama kontrolü
yapılamadığında, deneyimli merkezlerde ardışık uygulama
kurallarına dikkat edilerek rFVIIa ve aPCC birbiri ardına
kullanılabilir.
Dostları ilə paylaş: |