ÖZEL DURUMLAR
A. Koroner anjiyografi ve diğer kardiyak girişimler
Bu tür girişimler hemofili tedavi merkezleri yanında mutlak
gelişmiş kardiyoloji merkezleri olan hastanelerde yapılmalıdır.
Femoral arter yerine radyal arter tercih edilmelidir. Tanı amaçlı
koroner anjiografi ve perkütan koroner müdahale ile stent koyma
işlemlerinde faktör düzeyi olarak en az %80’e ulaşılmalı ve bu faktör
düzeyleri sürdürüldükçe terapötik düzeylerde heparin verilmelidir.
Perkütan koroner müdahale ve stent işlemi sonrası ikili anti-
trombosit tedavi (asetil salisilik asit ve klopidogrel) endike oldukça
plazma faktör düzeyleri %30’un üzerinde tutulmalıdır. Bunun için
bir aylık süre ile gün aşırı FVIII için 50 İÜ/kg, FIX için 60-70 İÜ/kg
faktör konsantreleri infüzyonları kullanılmalıdır.
Tek başına ASA ile anti-trombosit tedavi yapılacaksa, faktör
düzeyleri %5’in üzerinde tutulmalı ve bu amaçla FVIII gün aşırı 25-
40 İÜ/kg dozunda, FIX ise 2-3/hafta 25-50 İÜ/kg dozunda bir yıl
veya daha fazla süre ile kullanılmalıdır.
ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011
64
Kardiyoversiyon öncesi transözofajiyal ekokardiyografi ile
sol atriyal trombüs varlığı dışlanmalıdır. İşlem süresince ve 5 gün
sonrasına kadar FVIII/FIX düzeyleri %80 düzeylerinde tutulmalı
ve terapötik düzeyde heparin (klasik veya düşük molekül ağırlıklı
heparin) kullanılmalıdır. Kardiyoversiyon sonrası Vitamin K
antagonistleri ile hedef İNR=2.5 olacak şekilde tedavi verilmeli
ve 4 hafta sonrasına kadar FVIII/FIX düzeyleri %30 düzeylerinde
tutulmalıdır.
B. Tromboprofilaksi
Erişkin hemofiliklerde faktör düzeyi yerine konulduğunda
majör ortopedik operasyonlarda gelişen venöz tromboembolizm
sıklığı hemofilik olmayan bireylerle aynı oranda görülmektedir.
Bu nedenle faktörün yerine konulduğundan emin olunduğunda
DMAH ile antikoagülan profilaksi gerekir. Tromboprofilaksi doz
ve süresi hemofilik olmayan bireylere uygulananlarla aynıdır.
Ancak inhibitörlü olgularda yapılan operasyonlarda farmakolojik
tromboprofilaksi yerine mekanik tromboprofilaksi uygulanması
önerilir.
Artroplasti yapılan inhibitörsüz hastalarda DMAH ile trombofilaksi
önerilirken inhibitörlü ve baypas edici ilaçlar ile tedavi edilenlerde
ve ortopedik artroskopik cerrahi uygulananlarda trombofilakside
mekanik yollar uygulanmalıdır. Pre-operatif trombofilaksi yapılmaz.
Kanama riskini azaltmak için operasyon sonrası tercihan 6-12 saat
sonra DMAH 4 haftadan az olmamak şartı ile başlanabilir.
C. Katarakt cerrahisi
Katarakt operasyonlarında lens çıkarılmasından 1 saat önce tek
doz faktör konsantreleri bolus olarak verilir. Burada amaç lokal
anesteziden dolayı oluşacak kanamaları önlemektir.
D. Karaciğer biyopsisi
İşlem öncesi faktör düzeyi %80’in üstünde olmalıdır. Biyopsi
metodu lokal deneyime göre seçilmelidir. Trans-juguler yöntem ile
kanama daha az sıklıkla izlenir.
İnhibitör negatif hastalarda; bir gecelik açlık sonrasında sabah
işlemden 1 saat önce FVIII 50 İÜ/kg, FIX 100 İÜ/kg dozunda verilir.
Karaciğer biyopsisi yapılır. Altı-8 saat sonra FVIII 25 İÜ/kg, FIX ise
HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK
TANI VE TEDAVİ KILAVUZU
65
50 İÜ/kg dozunda tekrar yapılır. Sekiz saat sonra FVIII 15 İÜ/kg,
dozunda tekrar edilir. Daha sonra 2 gün boyunca FVIII 15 İÜ/kg
dozunda 12 saatte bir 4 doz, FIX ise 50 İÜ/kg/ gün dozunda ek 2
doz daha yapılır. FVIII eksikliğinde total 7 doz, FIX eksikliğinde total
4 doz yapılır.
İnhibitör pozitif olgularda; Eğer rFVIIa kullanılacaksa, işlem
öncesi 90
µg/kg dozunda rFVIIa yapılır. İşlem sonrası her iki saatte
bir aynı dozda 3 doz daha yapılır (toplam 4 doz). Son dozdan 4
saat sonra 30
µg/kg dozunda yapılır aynı dozda 2 gün boyunca 8
saatte bir tekrarlanır. aPCC uygulanması ile de başarılı bir şekilde
hem karaciğer biyopsisi hem de majör karaciğer operasyonu
yapılabilmiştir. aPCC, 50-100 İÜ/kg bir veya iki kez/gün dozunda
uygulama ile başarı cerrahi işlemler yapıla bilinmektedir.
E. Santral venöz kateter takılması
Girişim öncesi faktör düzeyi %80’lerin üstünde tutulmalı ve
girişim sonrası 1-3 gün faktör infüzyonu yapılmalıdır. İnhibitörlü
hastalarda küçük cerrahi girişim önerileri geçerlidir.
F. Hemofili taşıyıcısı olan kadınlardaki sorunlar
a. Gebelik yönetimi; FVIII taşıyıcısı olan kadınlarda gebelik
süresince plazma FVIII düzeyleri artar ve üçüncü üç aylık zaman
dilimde en yüksek düzeye ulaşır. Sonuçta Hemofili A taşıyıcı
olan kadınların birçoğunun FVIII düzeyleri doğum esnasında
>%50’dedir.
FIX taşıyıcısı kadınlarda FIX plazma düzeyleri gebelik süresince
önemli bir değişiklik göstermez.
Faktör düzeyleri <%50 olanlarda doğum öncesi profilaksi
tartışmalıdır. Fakat cerrahi ve tıbbi girişimlerde tedavi önerilir.
Acil durumlarda hemen bakılamayacağından gebeliğin 24. ve
34. haftalarında faktör düzeylerine bakılmalı ve yaklaşım ona göre
değerlendirilmelidir.
b. Doğum yönetimi; doğumun mutlaka hemofili merkezi olan bir
hastanede yapılması gerekmese de, eğer bebeğin cinsiyeti erkek
ise, bebeğin faktör düzeylerinin ölçülmesi ve diğer laboratuvar
testlerinin yapılması, bebekte oluşacak kanama komplikasyonlarının
ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011
66
önlenmesi ve tedavisi amacı ile hemofili merkezi olan bir hastanede
doğum yapması önerilir.
Mümkünse normal doğum yaptırılmalıdır. Yardımcı alet
kullanımından kaçınılmalıdır. Doğum uzayacak ise elektif sezeryan
yapılmalıdır. Doğum esnasında amaç özellikle FIX taşıyıcı olan
gebelerde plazma faktör düzeyleri %50’nin üstünde tutmaktır.
Desmopressin hafif hemofili A hastalarında kullanılabilir.
Ancak gebelerde kullanım kategorisinin B olduğu unutulmamalıdır.
Hemofili B hastaları bu ilaca yanıt vermezler. Traneksamik asit
normal dozlarda kullanılır. Sezaryende hemofili taşıyıcısı kadınlarda
yeterli faktör verilmesi ile rejyonel blok anestezi kullanılır. Düzenli
nörolojik muayene yapılır ve en küçük şüphede MR ile görüntüleme
yapılmalıdır.
c. Doğum sonrası izlem; doğum sonrası kanama riski hemofili
taşıyıcısı olan kadınlarda yüksektir. Plazma faktör düzeyleri %50’nin
altında olan hemofili taşıyıcısı olan kadınlarda vajinal doğumda
doğum sonrası en az 3 gün, sezaryen ile yapılacak doğumda en
az 5 gün faktör düzeyleri %50’nin üzerinde olacak şekilde faktör
konsantreleri verilmelidir. FVIII düzeyi doğum sonrası 2. haftanın
sonunda gebelik öncesi düzeyine düşeceği için kanama açısından
dikkatli olunmalıdır.
Dostları ilə paylaş: |