slam Devletinin lk Kurulu ve Kurumsalla ma S reci[#924934]-1725020
§§§§
bir nevi’ bu
alandaki söz sahibi oluşunu ispat etmek istemiş, ancak şartlar gereği tamamen İslam Devletine ait bir para
basma işlemini gerçekleştirememiştir.
Görüldüğü üzere devletli bir toplum için öne sürülen şartların her birisi ile ilgili Hz. Peygamber icraatta
bulunmuştur.
İkinci Olarak; Hz. Peygamber zamanında kurulan İslam devletinin ne şekilde hayata geçtiği ve nasıl
yürütüldüğüne kısaca değinelim:
Hz. Peygamber, risâlet görevini alır almaz, o ana kadar beraber yaşadığı kendi toplumu başta olmak
üzere tüm insanlığa evrensel ilahi mesajı tedricî bir metotla tebliğe başlamıştır. Bu evrensel ilkeler
çerçevesinde, sadece itikat ve ibadet alanlarında değil, aynı zamanda tüm insanlığa model olabilecek sosyal
hayatla ilgili konularda da tebliğde bulunmaya çalışmış, imkânları ölçüsünde bu ilkeleri hayata geçirmeye
çaba sarf etmiştir.
*****
Oluşturmakta olduğu yeni toplum ve medeniyet anlayışında, ırk, renk ve dil
farklıklarını problem olmaktan çıkararak, uluslar arası düzeyde bireylerle sentezleyip kurumsal yapıyı tesis
etmeye çalışmıştır (Salih, 1999: 258-261). Sonraki dönemler için de referans olan “din ve siyaseti berberce
düşünme” şeklindeki (Watt, 1986: 106) bu adımı; O’nun sadece İslamî akıl ile değil aynı zamanda devlet
aklı ile de hareket ettiğini, din ile siyasetin ayrılmaz bütünlüğünü (Watt, 1961: 236-237; Abdülkerim, 1975:
240; Evkuran, 2006: 54) ortaya koyup sosyal ve siyasal bir düzeni teşekkül ettirme gayretini bize
göstermektedir. Hz. Peygamber, mezkûr faaliyetlerine Mekke döneminde başlamışsa da devletli toplum
hüviyetini tam ve net bir şekilde Medine döneminde hayata geçirmiştir. Ayrıca;
Devlet idarî yapılanmasında; bölgelere gönderilen valilerden hâkimlere, yazışma işlemlerini yerine getiren
kâtiplerden mabeyincilere, güvenlik görevlilerinden gece bekçilerine, elçilerden gelen heyetlere kimin ne
†††
Medine Vesikası ve özellikleri için bkz.; Hamidullah, 1993: I/188-210; Hamidullah, 2001: 57-64.
‡‡‡
Bu nüfus sayımı hakkında bilgi için bkz.; Buhârî, Cihad, 181; Müslim, İman, 235. İslam’daki bu ilk nüfus sayımı ile alakalı geniş
bilgi için bkz.; Okiç, 1960: 11-20; Hamidullah, 2001: s. 65; Bozkurt, 2007: XXXIII/293-294.
§§§
Bazı örnekler için bkz.; Kettânî, 1990: II/1-71; Hamidullah, 1993: II/917-940; Atar, 1994: III/105-173; Sarıçam, 2005: 300-302.
Ayrıca bkz.; Yılmaz, 2013b: 315-331.
****
Bazı örnekler için bkz.; İbn Teymiyye, trz.: 9-10, 22; İbn Kayyım el-Cevziyye, 1953: 239; Kettânî, 1990: I/267, II/51-52. Ayrıca
bkz.; Yılmaz, 2013a: 185-207.
††††
Konu ile ilgili birçok örnek ve açıklamalar için bkz.; Kettânî 1990: I-III; Erkal, 1994: III/179-239; Yeniçeri, 1994: III/245-370;
Akyüz (edt.), 1994: I-V.
‡‡‡‡
Konu ile ilgili birçok örnek ve açıklamalar için bkz.; Kettânî, 1990, I-III; A’zami, 1994: I/367-464; Akyüz, (edt.), 1994: I-V.
§§§§
Piyasada kullanılan Bizans ve Sâsânî paraları ağırlık ve değer konusunda çok büyük farklılıklar arz ediyordu. Daha önce bu
olumsuz durum için kimse müdahil olamazken Hz. Peygamber, siyasî ve ekonomik hâkimiyeti ele geçirir geçirmez duruma
müdahale etmiş, “…Mizanımız Mekkelilerin mizanıdır…” diyerek tek bir ağırlık ölçüsünün kullanılmasını temin etmiş, bunun
aksine davranan, eksiltme yapanlar hakkında da şiddetli ceza verileceğini beyan etmiştir. İlgili rivayetler için bkz.; Ebu Dâvud,
Buyu’, 8, 17, 48; Nesâî, Buyu’, 54; İbn Mâce, Ticâret, 12, 52; Hâkim, Kitâbu’l-Buyu’, II/31; Ebû Ubeyd Kasım b. Sellâm, 1976:
624-625; Hamidullah, 1993: II/986.
*****
Hz. Peygamber’in dînî vazifesinin dışında diğer alanlarla ilgili faaliyetleri olduğuna dair geniş malumat için bkz.; Watt, 1961;
Tâhir b. Âşûr, trz.; Kettânî, 1990.
İslam Devletinin İlk Kuruluş ve Kurumsallaşma Süreci
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
38 / 2017
277
şekilde davranması gerektiğini öğreten protokol görevlilerine, muhtesiplerden vergi memurlarına varıncaya
dek
†††††
devletli bir toplumda gerekli olan hususların tamamı için ilk adımlar diyebileceğimiz başlangıç
nüvesini oluşturmuştur.
Kurmuş olduğu devlet yapısında asgari gereklilikleri temin etmişken, bütün zamanlar için sabit ve
geçerli olan katı bir yönetim yapısı ortaya koymamış, aksine kendisinden sonrakilere; değişen şartlara uygun
olarak dinamik bir yönetim kurmalarını sağlayacak bir rehberliğin ana hatlarını vermiştir. Bu başlık altında
son söz olarak; Hz. Peygamber’in kendi döneminde devlet organizasyonunu hayata geçirmiş, çeşitli
işleyişlerle yazılı bir kurumsal yapının temellerini atmış olduğunu
‡‡‡‡‡
söyleyebiliriz.