İslam Devletinin İlk Kuruluş ve Kurumsallaşma Süreci Mehmet ŞİMŞİR ÖZ


b.Hz. Ömer’in Dîvân Tesisi ile Alakalı Rivayetler



Yüklə 410,26 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə13/15
tarix11.12.2022
ölçüsü410,26 Kb.
#73890
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   15
slam Devletinin lk Kurulu ve Kurumsalla ma S reci[#924934]-1725020

b.Hz. Ömer’in Dîvân Tesisi ile Alakalı Rivayetler
Kaynaklarımızda Hz. Ömer’in “Dîvân” tesisiyle alakalı üç temel rivayet bulunmaktadır.
Bunlardan ilkine göre; Hz. Peygamber ve Hz. Ebu Bekir dönemlerinde Beytü’l-Mâl’e gelen gelirler 
bekletilmeden hemen dağıtılıyordu. Ancak devlet gelirlerinin arttığını, fethedilen bölgelerden kendisine çok 
miktarda ganimet gelirinin geldiğini gören Hz. Ömer, önceki uygulamaların devamının zor olduğunu fark 
etmiş, ashab ile istişare ederek tüm ahaliye haklarının tam olarak ulaştırılması için yeni uygulamalar 
gerektiğini ifade etmiştir. Hz. Ali, toplanan malların Hz. Peygamber ve Hz. Ebu Bekir dönemlerinde 
olduğu gibi tamamen dağıtılması ve geriye bir şey bırakılmaması gerektiğini söylerken Hz. Osman, 
“Herkese yetecek kadar mal var, alanla almayanın karışmasından korkuyorum” diyerek endişesini dile 
getirmiş, Velid b. Hişam ise “Ben Şam’dan geldim. Orada Şam melikinin Dîvân tedvin etmiş olduğunu 
gördüm. Sen de bir Dîvân düzenle” demiştir. Müzakereler neticesinde Hz. Ömer, Kureyş’in ileri gelen ve 
neseb ilmini iyi bilenlerinden Akil b. Ebu Talib, Mahreme b. Nevfel ve Cübeyr b. Mut’ım’ı çağırtarak 
insanları mevkilerine göre yazmalarını söylemiştir (Taberî, trz.: IV/210; Suyûtî, trz.: 143-144; Belâzurî, 
1957: 655-662; İbn Sa’d, 1968: III/295-296; Huzâî, 1985: 246-247; İbn Haldun, 1988: I/637; Mâverdî, 
1994: 375). 
Bu rivayeti, Hz. Ömer’in hiç olamayan bir uygulamayı hayata geçirmesi şeklinde anlamak mümkün 
değildir. Rivayetten anlaşılan şey; gelen malların hepsini bir anda insanlara dağıtmanın mümkün olmaması 
nedeniyle dağıtım işini zamana yaymaktır. Önceden Beytü’l-Mâl’e gelen gelirler bekletilmeden insanlara eşit 
bir şekilde dağıtılıyor, sadece Hz. Peygamber’in belirlediği kalpleri İslam’a ısındırılacaklarla, bazı özel 
kimselere daha fazla hak veriliyordu. Bu rivayette şayet yeni bir uygulama varsa o da insanları mevkilerine 
göre yazarak ödemede bir öncelik sırası tayin etmek, bir de artık İslam’ın hâkimiyeti netleştiği için 
insanların kalplerini ısındırmak için fazla hak verme uygulamasını ortadan kaldırmadır. Aslında bu son 
söylediğimizle alakalı Hz. Ömer’in tutumu daha Hz. Ebu Bekir döneminde değişmiştir. O, Hz. Ebu 
Bekir’in Beytü’l-Mâl görevlisi olarak çalıştığı dönemde, Hz. Peygamber zamanında aldıkları atâ yazısını Hz. 
Ebu Bekir’e yeniletip daha fazla pay almaya devam etmek isteyen Ebu Süfyan b. Harb, Safvan b. Ümeyye, 


Mehmet Şimşir 
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 

38 / 2017 
282 
Akra b. Hâbis vb.lerini geri çevirmiştir. Ellerindeki yazıyı yırtıp onlara “Rasulullah İslam’a ısındırmak için 
size pay veriyordu, bugün ise Allah, dini yüce ve üstün kılmıştır” dediğinde bu şahıslar Hz. Ebu Bekir’e 
giderek O’nu şikâyet etmiş ve “Halife sen misin yoksa o mu?” demişler, Hz. Ebu Bekir de “İnşaallah 
O’dur!” diyerek Hz. Ömer’in bu tavrını onaylamış ve durumu ashaba bildirmiştir (Kâsânî, 1328: II/44-45). 
Kettânî, bu rivayeti değerlendirirken Hz. Peygamber zamanında bu şekilde atâ alanların olmasını, bunlarla 
ilgili kayıtların tutulmasını, listeler olduğunu söylemekte ve buradan hareketle “Bu Dîvân’ın tâ kendisidir” 
(Kettânî, 1990: I/300) diyerek Peygamber (s) döneminde Dîvân’ın olduğunu kabul etmektedir.
İkinci rivayete gelince; Ebu Hureyre, âmili bulunduğu Bahreyn’den beş yüz bin dirhem mal getirmiş, 
Hz. Ömer’in yanına geldiğinde “Ey Mü’minlerin Emiri! Bu malı al” demiş, O, “Ne kadardır?” diye 
sorduğunda “Beş yüz bin dirhem” cevabını vermiştir. Bunun üzerine Hz. Ömer “Beş yüz bin dirhemin ne 
kadar olduğunu biliyor musun!” demiş, Ebu Hureyre, “Evet, beş tane yüz binin toplamı” deyince O, “Bu 
gece sen uykusuza benziyorsun, şimdi git, bu gece uyu, sabah bakarız” demiş, sabah Ebu Hureyre tekrar 
gelip “Bu malı benden al!” dediğinde tekrar “O mal ne kadar?” diye sormuş, “Beş yüz bin dirhemdir” 
cevabı üzerine “Bu mallar helal kaynaktan mı?” diye sormuş, Ebu Hureyre de “Yalnızca öyle olduğunu 
biliyorum” demiştir. Bunun üzerine Hz. Ömer, “Ey İnsanlar! Biliniz ki çok miktarda mal geldi. Bunu 
ölçmemizi isterseniz ölçeriz, tartmamızı isterseniz tartarız, saymamızı isterseniz sayarız” demiş, 
dinleyenlerden birisi
‡‡‡‡‡‡‡‡
“Ey Mü’münlerin Emiri! İnsanlar için Dîvânlar kur, onlar buna göre alsınlar” 
teklifinde bulunmuştur. Bu fikir Hz. Ömer’in hoşuna gitmiş ve Dîvân defterlerini düzenletmiştir (Ebu 
Yusuf, 1396: 59; Belâzurî, 1957: 635-636; İbn Sa’d, 1968: III/300; Cehşiyârî, 1980: 16-17; İbn Haldun, 
1988: I/637; Mâverdî, 1994: 374).
Bu rivayette de görüldüğü gibi Hz. Ömer’in yaptığı uygulama ve oluşturduğu yeni sistem Dîvân tesis 
etme değildir. Malların kişilere haksızlık olmadan, herhangi bir karışıklığa meydan vermeden, tam bir 
şekilde ve öncelik sırasına göre verilmesini temin etme istek ve işleminden ibarettir. Zira o dönemdeki 
devlet gelirleri önceki dönemlerden çok fazla miktara ulaşmış ve bunların bir anda dağıtılması da mümkün 
olamamıştır. Önceki dönemlerde farklı haklara sahip olanların kendi ellerinde yazılı belgeleri bulunması 
şeklinde yürütülen işlemler, hisse tayinlerini ve kime ne kadar verildiğini belirleyen defter tutma işlemine 
tebdil edilmiştir.
Üçüncü bir rivayete göre; Ahvaz’ın eski hükümdarı Hürmüzân, Hz. Ömer’i bir Dîvân teşkil etmeden 
çeşitli yerlere asker sevk ederken görünce: “Bunlardan bazıları kaybolsa bunu kim bilecek? Geride kalan ve 
orduya katılmayanın yeri mutlaka boş kalır, bu durumu ancak tutulan defter zapt eder, o halde bunlar için 
bir Dîvân ve daire kur” demiş, Hz. Ömer önce Dîvân’ın ne demek olduğunu ondan sormuş, onun Dîvân’ı 
izah etmesinde sonra Kureyş’in kâtiplerinden olan Ali b. Ebu Talib, Mahreme b. Nevfel ve Cübeyr b. 
Mut’ım’e emir vermiş, onlar da Rasulullah’a yakınlık derecesine göre askerleri Dîvân’a kaydetmişlerdir (İbn 
Haldun, 1988: I/637). Rivayeti Cehşiyârî ve Mâverdî biraz farklı bir şekilde aktarmaktadırlar. Onların 
rivayetine göre Hz. Ömer, yanında Fîrûzân’ın
Yüklə 410,26 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   15




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin