İzmirliyan ve Ermeni Olayları
İzmirliyan’ın İstanbul Ermeni Patriği olmasından sonra Anadolu’nun
bir çok vilayetinde karışıklıklar çıkmış, Ermeni isyanları bir çığ gibi
büyümüştür. İzmirliyan’ın bu olayların çıkmasında nasıl bir rol oyna-
dığını görmek için, 30 Eylül 1895’de İstanbul’da çıkan ve Bab-ı Ali
Gösterisi olarak adlandırılan olaylar iyi bir örnek olacaktır.
Hınçak Komitesi, Bab-ı Ali gösterisinden iki gün önce, Islahat
komisyonunun raporunu protesto etmek üzere, 28 Eylül’de büyük dev-
letlerin elçilerine bir bildiri vermiştir.
İstanbul’da ihtilalci bir Ermeni eyleminin hazırlanmakta olduğu
konusunda uyarılmış bulunan Zabtiye Nazırı Nazım Paşa, hoş olma-
yan olayların meydana gelmesini önlemek için İzmirliyan’dan elinden
geleni yapmasını istemiştir. Ayrıca, komite üyelerinin, Ermeni hürriyet
saatinin çalmak üzere hazır olduğu ve Ermeni halkının pek yakında
Türk buyruğundan kurtulacağı yolunda kamuoyunda gizlice telkinatta
bulunduklarını ona duyurmuştur. İzmirliyan, Nazım Paşa’ya yazdığı her
cevapta kendisinin polis memuru olmadığını bildirmiştir.
Adliye Nazırı da, İzmirliyan’ı yakında olması muhtemel gösteriyi
akıllıca durdurması ve önlemesi için görevini yapmaya davet etmiştir.
Aksi takdirde Bab-ı Ali tarafından kendisinin sorumlu tutulacağını da
bildirmiştir
39
.
Zaptiye Nazırı Nazım Paşa, 30 Eylül sabahı Sadrazam’dan aldığı
emirle Kumkapı Patrikhane Kilisesi’ne giderek, patriği görmek istemiş,
Patriğin gelmediği anlaşılınca, Ruhanî ve Cismanî meclis üyelerinden
DOÇ. DR. RECEP KARACAKAYA
90
getirttiği birer kişiye Dahiliye Nazırı’nın emrini okumuş, ayrıca patriği
de tekrar bir bildiri göndermiştir
40
.
Aynı gün, Kumkapı’daki Patrikhane kilisesinde 3-4 bin kadar Ermeni
toplanmıştır. Bunların arasında özellikle Bitlisli, Vanlı ve Muşlu erkek,
kadın ve kızlar çoğunluğu meydana getirmişlerdi. Patrik İzmirliyan,
Kumkapı Kilisesi’nde toplanan Ermenilere biraz uzun sayılabilecek bir
vaaz vermiş, bununla birlikte, meydana gelmesi muhtemel karışıklık-
lara ve Ermeni cemaatinin sessiz ve sakin kalması için kendisini tedbir
almaya çağıran Bab-ı Ali’den aldığı uyarılara hiç temas etmemiştir.
İzmirliyan, ayinden sonra törenle kiliseden çıkarken, Beyoğlu sanat
okulu öğrencilerinden birisi, ona “Ermenilere yardım için 6 büyük
devlete müracaat etmesini tavsiye etmiş” ve “eğer bu teklifleri kabul
edilmezse Ermenilerin nasıl ölmeyi bildiklerini gösterebileceklerini”
sözlerine eklemiştir
41
.
Buna karşılık İzmirliyan, “kendisinin, görevinde kusurlu olmadı-
ğını ve devletlere müracaatta bulunacağını” bildirmiştir. İzmirliyan’ın
Patrikhane’ye dönüşünde toplanan göstericiler, Kumkapı’dan Bab-ı
Ali’ye doğru ilerlemeye başlamışlar ve olaylar çıkarmışlar, Jandarma
Binbaşısı Servet Bey’i öldürmüşlerdir. Göstericilerin büyük bir kısmı
kiliselere ve Kumkapı, Galata, Beyoğlu, Hasköy istikametinde kaçmış-
lar, geçtikleri yerlerde de rastgele ateş açarak terör havası estirmişlerdir.
Bu büyük olay müslüman halkı öfkelendirmiş ve netice itibarıyla kar-
şılıklı öldürme olaylarına yol açmıştır. Sonuçta Ermenilerin saldırıları
kontrol altına alınmıştır.
Kiliseleri boşaltmak, kamu düzenini sağlamak ve böylece Müslüman
halkı yatıştırmak için, önce etkili üst düzey Ermeni görevliler Patrik
İzmirliyan’ın yanına gönderilmiş, fakat bu teşebbüs başarısız kalmıştır.
Kiliselere sığınan komitecilere, polis tarafından yiyecek bırakılmadığı
yolunda elçilere müracaat edilmesi üzerine, altı devlet elçisi tarafından
Bab-ı Ali’ye ihtarda bulunulmuş, İzmirliyan’ın başvurması üzerine de
yine bu devletlerin elçileri tarafından kiliselere sığınanların serbest bıra-
kılmaları istenmiş, Bab-ı Ali’de bunu kabul etmiştir. Bu teşebbüslerin-
den dolayı İzmirliyan elçilere teşekkürlerini sunmuştur
42
.
İstanbul’da meydana gelen olaylardan sonra iyice hırçınlaşan
İzmirliyan, bir din adamından çok bir komiteci gibi hareket ederek,
adeta Hınçak Komitesi’nin tüzüğünde yazılı olanları dünya kamuoyuna
İSTANBUL ERMENİ PATRİKLERİ VE SİYASî FAALİYETLERİ (1878-1923)
91
aksettirmiştir. Can, mal, ırz ve din gibi en hassas konular üzerinde duygu
sömürüsü yaparak dünya kamuoyunu yanlarına çekmek istemişlerdir
43
.
Patrik, hükümet tarafından sıkıştırıldığında hemen istifaya yönelmiş,
bu davranış Ermenilerce istismar edilmiştir.
İzmirliyan, bütün Ermeni kiliselerinde fesada karşı öğüdünün okun-
masına karar verdiği halde, bu kararı; ruhanî ve cismanî heyetlerinin
müştereken aldıkları kararla tehir ettirmiş, dindaşlarına çatışmadan
uzak durmalarının öğütlenmesi yolunda yapılan istekleri yokuşa sürmüş,
Rus, Fransız ve İngiliz sefaretleri tercümanlarının, komitecilere öğüt
vermesi yolundaki isteklerini ise “Bunları tanımadığını, ama Ermeni
ileri gelenlerinin bu yolda ellerinden geleni yapmalarını tembihleyece-
ğini” söyleyerek kabul etmiştir
44
.
Nihayet, Bab-ı Ali’nin ısrarları karşısında, devletin vaad ettiği ıslahatı
beklemek üzere Ermenileri sükuta davet etmeleri için murahhasalara
bir tamim gönderebilmiştir
45
.
İzmirliyan, İngiltere Büyükelçisi Philip Currie’ye gönderdiği bir
başka yazısında da, İstanbul Ermenilerinin gösteri yapacakları hakkın-
daki şayialardan haberi olmadığını bildirerek, böyle bir gösterinin bütün
sorumluluğunu reddetmiş ve İngiliz Büyükelçiliği’nin, bu gibi kötü
olayların tekrarını önleyici önlemler almasını talep etmiştir
46
.
Zaptiye Nazırı Nazım Paşa, Patriğin İstanbul’da ihtilal olmasının
muhtemel olduğu ve bunu önleyemeyeceği yolunda sefaretlere birer
yazı göndererek yardım istediği tarzındaki haberlerin yayılması üzerine,
Ermenilerin yapacakları bir hareketin zeminini oluşturduğunu, pat-
riğin iyi niyet ve sadakatten uzak olduğunu, çıkıp çıkmaması patriğin
tutumuna bağlı olan bir uygunsuzluğu önlemek için patriğin itidal ve
sadakate davet edilmesi gerektiğini, aksi takdirde kendisine mesuliyet
yüklenmesinin ihtiyati bir tutum olacağını Sadrazam’a bildirmiştir
47
.
Meclis-i Vükela ise bu konuda, ülkede güvenliğin sağlanması için ilgili-
lerce gerekli önlemlerin alınmasını kararlaştırmıştır
48
.
Osmanlı Devleti, İzmirliyan’ın yasa dışı faaliyetlerini sıkı sıkı takip
ediyor, onun hareket alanını daraltmaya çalışıyordu. Polis komiserlerin-
den Markar Efendi’yi öldürmek kastıyla yaralayan Samik’in kaçarken
Patrikhane Kilisesine sığınması üzerine Patrikhaneden bu konuda da
bilgi istenmişti. İzmirliyan bu konuda yaptığı açıklamalarda, Samik’in
gizlenmesi olayının zamanında ihbar edilmemesinin şüpheli ve sorum-
luluk gerektirecek bir durum olduğunu onaylamakla beraber, bu hususun
DOÇ. DR. RECEP KARACAKAYA
92
hademenin şaşırmış olmalarından ileri geldiğini, Patrikhane Kilisesi
papazlarının değiştirilmesinin mağduriyetlerine yolaçacağını, kiliselerde
bu gibi durumların bir daha olmaması için icab edenlere gerekli uyarıla-
rın yapıldığını ileri sürüyordu.
Bu cevabı yeterli görmeyen hükümet, fesat erbabının kiliselerde giz-
lenmesinin ruhanî memurlarının ahval-i gayr-i menhubesinden kay-
naklandığını, adı geçen Samik’in Patrikhane kilisesinde gizlenmesinin
hiçbir şekilde tevil kabul etmeyecek maddelerden olduğunu, emsaline
ibret olmak üzere üzere mezkur kilise ruhanî memurlarının ve hade-
mesinin mutlaka değiştirilmesi ve bundan sonra bu gibi hoşa gitmeyen
hareketlerde bulunan papaslar ile kilise hademesinin cezalandırılacakla-
rını bildiriyordu
49
.
İzmirliyan’ın Osmanlı Hükümeti ile olan münasebetleri tamamen
gerginleşmişti ve patriklik görevlerini gerektiği gibi yerine getiremi-
yordu. Ayrıca daha patrik seçildiği ilk günden beri, onun uzlaşmaz
tavrını tasvip etmeyen Ermeni aristokratları ve Bab-ı Ali hizmetin-
deki yüksek seviyeli memurlar ona istifa etmesini tavsiye ediyorlardı.
Hariciye Nezareti Müşteşarı Artin Dadyan Paşa, çok popüler ve iyi bir
hatip olan İstanbul’daki Kudüs Patriklik naibi Mgr. Kevork Yeretzyan’ı,
yakın dostu İzmirliyan’ı istifasını vermeye ikna etmesi için görevlen-
dirdi. İngiltere Büyükelçisi P. Currie de ondan desteğini çekmişti.
İzmirliyan’ın kendi halkına faydalı olamayacağını ve neticede patriklik
makamında oturamayacağını düşünüyordu
50
.
Mateos İzmirliyan, 3 Ağustos 1896 tarihinde Adliye ve Mezahib
Nezareti’ne, artık üzerine aldığı İstanbul Ermeni Patrikliği vazifesini
devam ettiremeyeceğini bildiren istifasını sundu
51
.
İzmirliyan’ın vermiş olduğu istifa, Encümen-i Mahsus-ı Vükela’da
görüşülmüş, adı geçen patriğin, Ermeni olaylarının en başlı tertipleyi-
cisi ve düzenleyicisi olduğu gibi çıkan olayların çoğunlukla ateşleyicisi
ve teşvikçisi olduğundan, kendisinin patriklik makamından bu suretle
vukubulan istifasının kabulünün Ermeni olaylarının önlenmesine yar-
dımcı olacağı düşünülmüştü.
İzmirliyan’ın istifası üzerine, hemen bir patrik kaymakamı seçtirilmesi,
Mateos İzmirliyan’ın mazulen İstanbul’da ikametine devam etmesinin
uygun olmayacağından, Kudüs’e gönderilmesi ve kendisine hazineden
2000 guruş maaş tahsisi kararlaştırılmıştı
52
. Nihayet İzmirliyan, Girit
İSTANBUL ERMENİ PATRİKLERİ VE SİYASî FAALİYETLERİ (1878-1923)
93
vapuruyla İstanbul’dan ayrılmış, Yafa’daki Ermeni manastırına ulaşmıştı
ve oradan da Kudüs’e gidecekti
53
.
Patrik İzmirliyan’ın istifasından sonra, Bab-ı Ali, onun patrikliği
zamanında mevcut bulunan sivil ve dini meclislerin yerine, din adam-
larından ve 8 laik üyeden oluşan karma bir meclisi geçici olarak görev-
lendirdi. Bu karma meclis Kumkapı Patrikhanesi’nde toplandı ve Bursa
Arşöveki Mgr. Bartholomeos’u Patrik vekili seçti.
Oniki yıl Kudüs’te kalan İzmirliyan’ın hal ve hareketleri Osmanlı
Devleti tarafından sıkı bir şekilde takip edilmiştir
54
.
Dostları ilə paylaş: |